SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"CHP ve MHP'ye Rağmen.."

0
Güncellendi - 2015-12-27 16:47:13
A- A+ PAYLAŞ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terör sorunun CHP'ye rağmen, MHP'ye rağmen çözüme kavuşturacaklarını söyleyerek, "Bu süreçte ne acıdır ki siyasi partilerden, medyadan, sanatçılardan özellikle de bu ülkenin aydınlarından, mütefekkirlerden yeterli desteği alamadık, ama almayı bekliyoruz" dedi. 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM'deki grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Başbakan Erdoğan'ın konuşmasının başında ise tribünlerdeki partililer "Beraber ıslandık yağan yağmurda" şarkısını söyledi. Belli bir süre slogan atılması ve bu şarkının söylenmesi üzerine ise Başbakan Erdoğan konuşmasına geç başladı. Konuşmasının bir bölümünde etnik milliyetçilik konusuna değinen Erdoğan, kendilerinin en çok kullandığı kavramın millet kavramı olduğunu söyleyerek, "Ama biz millet kavramıyla hiçbir zaman bir etnik kurumu, bir bölgeyi, bir kavmi, bir kabileyi kastetmedik" dedi.

Kendilerinin etnik, bölgesel ve dinsel milliyetçiliğe karşı olduklarını tekrarlayan Erdoğan, "Millet ve milliyetçilik kavramlarını hiçbir zaman ırkların, kafataslarının üstünlüğü olarak kullanmadık. Haşa böyle bir şey de yapmayız. Türkiye Cumhuriyeti'nin toprakları üzerinde yaşayanlar millet kavramına nasıl bakıyorlarsa, AK Parti olarak bizler de aynen öyle bakarız. Tarihimiz boyunca millet kavramına nasıl bakıldıysa, ecdadımız millet kavramıyla niye kastettiyse biz de öyle bakıyor, onu o şekilde kastediyoruz" diye konuştu.

"HİÇ KİMSE BAŞKASI KARŞISINDA BÖBÜRLENMEYECEK, KİBİRLENMEYECEK"

Başbakan Erdoğan konuşmasının bir bölümünde ise elindeki 'Türk Antropoloji Enstitüsü Tarihçesi' isimli kitaptan bölümler göstererek, kitabın bazı sayfalarında yüzlerce kafatası bulunduğunu söyledi. Bu kafataslarının bazılarının incelendiğini bazılarının ise incelemeyi beklediğini söyleyen Erdoğan bu kafataslarının ise Türkiye'nin 10 ayrı bölgesinden alındığını söyledi. Bu kafatası incelemeleri için yürütülen çalışmalar için Mustafa Kemal Atatürk'ün ve İsmet İnönü'nün de tebrik yazısının bulunduğunu söyleyen Erdoğan şunları söyledi:

"Şimdi soruyorum, bu insani mi? Bu vicdani mi? Bunun bizim dinimizde, bizim inanç dünyamızda bizim ruh dünyamızda yeri olabilir mi? Bu kürsüden daha önce de ifade ettim; şeytan kendisinin ateşten, insanın ise topraktan yaratıldığını söylemiş, kibirlenmiş ve isyan etmiştir. Kendi ırkının, kendi soyunun diğerlerinden üstün olduğunu iddia eden hiç tartışmasız şeytanın izindedir. Bunu ifade ediyorum. Bakın ben buradan özellikle MHP seçmeni kardeşlerime sesleniyorum. Burada özellikle BDP'nin peşine takılmış olan seçmen kardeşlerime de sesleniyorum. Aynı zamanda CHP seçmeni kardeşlerime, bu vesile ile 76 milyonun tamamına sesleniyorum. Rabbim 'sizi boylar halinde, kabileler halinde yarattık. Ta ki tanışasınız diye bunu yaptık.' Ardından devam ediyor 'Allah katında üstünlük takvadadır yani Allah'a yakın olmak, ondan sakınmaktadır.'

'Şu ırk şu ırka üstündür' demiyor. 'Şu kabile şu kabileye üstündür' demiyor. 'Hepiniz çamurdansınız, birsiniz. tanışasınız diye sizi farklı yarattık' diyor. Aynı şekilde Sevgililer Sevgilisi Peygamberimiz, Veda Hutbesi'nde 'Arabın aceme, acemin de Araba üstünlüğü yoktur' diyor. Türk, Türk kültürüyle elbette ki varlığını sürdürecek. Kürt kendi kültürüyle, Arap, Laz, Çerkez, Boşnak, Gürcü velhasıl hepsi kendi kültürüyle varlığını idame ettirecektir. Hepsi de saygındır, hiç kimse bir başkası karşısında böbürlenmeyecek. Kibirlenmeyecek, hepsi tek bir millet olarak tek bir çatının altında, tek bir bayrağın altında bir, beraber kardeş olacak, kardeşçe yaşayacaktır."

"MİLLİYETÇİLİK ELLE VE DİLLE SLOGAN ATMAK MIDIR?"

Başbakan Erdoğan, Atatürk'ün TBMM'deki bir konuşmasını tekrar hatırlatarak oradaki sözlerinde Atatürk'ün de milliyetçilik tartışmasından bunaldığını ortaya koyduğunu söyledi. "Bizim millet ve milliyetçilik anlayışımızı şekillendiren şehitlikler ve mezar taşlarıdır" diyen Erdoğan, "İşte biz 'milliyetçilik ayaklarımızın altındadır' derken, elbette ki böyle kucaklayıcı bir milliyetçiliği değil, etnik kökene, ırka, kabileye, kibre, kafatasçılığına, aşağılamaya dayalı bir milliyetçiliği kastediyoruz. Biz CHP gibi ayrımcı bir milliyetçilik tanımını bu milletin tarihine haksızlık olarak görürüz. Biz MHP gibi öfke ve nefretin bölme ve parçalamanın diline mahkum olmuş bir milliyetçiliği asla taviz vermeden bir defa kapımızdan içeri sokmayız. Biz her anlamda olduğu gibi ırkçılık anlamında da CHP'nin izinden giden BDP'nin milliyetçilik anlayışına asla prim vermeyiz. Biz nasıl tek bir bayrağa inanıyorsak, nasıl tek bir vatana, tek bir millete inanıyorsak, aynı şekilde kucaklayıcı bir millet anlayışıyla kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye de sert sözlerle yüklendi. Bahçeli'nin 3 buçuk yıl Başbakan Yardımcısı olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Bulunduğunuz hükümette bu ülkeye ne kazandırdınız şunu bir açıklayın?" diye sordu.

"Bu millet için ne yaptınız?" diye soran Erdoğan, "Milliyetçilik küfretmek midir. Milliyetçilik, milletin diline asla yakışmayan üslup kullanmak mıdır? Milliyetçilik elle ve dille slogan atmak mıdır? Asarız, keseriz, duvarları öreriz, şunu yaparız, bunu yaparız... Eğer milliyetçilik buysa hiç kusara bakmyın biz bölye bir milliyetçiliğe prim vermeyiz" şeklinde konuştu. 

Başbakan Erdoğan ayrıca hükümeti devraldıkları dönemdeki milli geliri ve şuan ki milli geliri hatırlatarak, Türkiye'nin AK Parti iktidarı döneminde IMF'ye borç verir hale geldiğini söyledi.

Erdoğan, MHP'ye "Yahu akşam yatıyordunuz, sabah kalkıyordunuz, birin yanına bir sıfır koyuyordunuz. Paramızı rezil ettiniz, el aleme rezil olduk. Ve 6 sıfırla adeta biz rekor peşinde koşuyoruz. Paramızın kıymeti harbiyesi var mıydı, yoktu" sözleriyle yüklendi.

"CHP VE MHP'YE RAĞMEN KARDEŞLİĞİ TESİS EDECEĞİZ"

"Millete hizmet ederek milliyetçi olunur. İşte şimdi de milliyetçiliğimizin gereğini yerine getiriyoruz" diyen Başbakan Erdoğan, "MHP hakaret etmek dışında, vurmak kırmak dışında tek bir cümle kurmadı" dedi.

Başbakan Erdoğan konuşmasının bir bölümünde ise CHP lideri Kılıçdaroğlu'na da yüklendi. Erdoğan, CHP'nin terör meselesinin çözümüne ilişkin bir hazırlığının olmadığını söyleyerek, "Çünkü bu konuyla ilgili partilerinin içinde bir kararlılık yok" dedi. 

"CHP Genel Başkanı çıkıyor 'bir tek şehit gelirse sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan'dır' diyor. Adeta 'şehit gelsin de Başbakan'a saldırayım' diye ellerini ovuşturuyor" diyen Erdoğan, "Biz bu ülkede kardeşliği tesis edeceğiz. Hem de CHP'ye rağmen, hem de MHP'ye rağmen bu kardeşliği tesis edeceğiz. Bile bile söyleye söyleye Sivas'ın ötesine gitmelerini sağladık. İşte CHP bir kaç kere gitti. İşte MHP'de zannediyorum bir iki vilayetimize gitti. Ama hala gidemiyorlar. Çünkü gitmek gönül işi. Yürek işi. Varsa bu gönlün yüreğin gidersin. Yoksa gidemezsin. Ama biz gideriz. Ve biz her zaman söylediğimiz gibi uzun ince bir yoldayız gidiyoruz gündüz gece ve gideceğiz gündüz gece" şeklinde konuştu.

Erdoğan, CHP ve MHP'nin kanın durması için sorumluluk almadığını belirterek, "Bundan sonra da almazlarsa akan kan onların eline yüzüne bulaşacaktır" dedi.

"ÇÖZÜM İÇİN BALDIRAN ZEHRİ İÇMEK GEREKİYORSA, BİZ O ZEHRİ İÇERİZ"

Başbakan Erdoğan konuşmasının son bölümünde ise çözüm sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu. Erdoğan, bu süreçte milleti mahcup edecek hiçbir adımı atmayacaklarının altını çizerek, şunları kaydetti:

"Ben şimdi buradan aziz milletime sesleniyorum. Eğer bu çözüm süreci içerisinde BDP'li milletvekillerine İmralı'ya gitmeleri noktasında Adalet Bakanlığımız eğer izin veriyorsa, müsaade ediyorsa bunun tek nedeni, tek sebebi işte acaba bu yolda bir adım atılabilir mi? MHP ne yapıyor, bunu da istismar ediyor. Biz çözüm için bu konuda her yola başvururuz. Kayseri'de ifade ettim, baldıran zehri içmekse biz o baldıran zehrini de içeriz, yeter ki bu ülkeye huzur gelsin. Ve şunu özellikle ifade etmek isterim. Aziz milletimden rica ediyorum. Bir defa biz milletimize güveniyoruz. Milletimiz bize güvensin. Biz bu ülkede AK Parti olarak etnik yapılar üzerinde her hangi bir ayrıma müsaade etmeyecek tek partiyiz. Tek parti olduğumuz içindir ki 78 vilayetten biz milletvekili çıkardık, diğer vilayetlerden de hiç olmazsa belediye başkanlığı, il genel belediye meclis üyelikleri aldık. Bu ne demektir. 81 vilayetin 81'i de AK Parti'yi kucaklıyor. Çünkü biz milletimizi kucaklıyoruz. Değerli kardeşlerim, milliyet kavramı üzerinden istismar yapan bu partilere prim vermemeliyiz. Türk benim ne kadar kardeşimse, Kürt de benim o kadar kardeşimdir. Laz da benim o kadar kardeşimdir, Çerkezi, Gürcüsü, Arabı, Romanı onlar da benim o kadar kardeşimdir. Çünkü biz yaradılanı yaradandan ötürü seviyoruz. Olayın aslı bu. Sizin hassas değerlerinizi istismar eden bu çıkarcıların istismarına asla prim vermeyin. Kanın durması için hiçbir sorumluluk almayan bu fırsatçıların tezgahına asla gelmeyin. Biz Allah'ın izniyle milletimizin hayır duasıyla, milletin başını öne eğecek, milletimizi mahcup edecek hiçbir adım atmayız. Şehitlerimizin kemiklerini sızlatacak hiçbir girişimin içinde olmayız. Daha önce de söyledim; savaş kolay, barış ise zordur. Biz zora talibiz. Bu süreçte ne acıdır ki siyasi partilerden, medyadan, sanatçılardan özellikle de bu ülkenin aydınlarından, mütefekkirlerinden yeterli desteği alamadık, ama almayı bekliyoruz. Temenni ederim ki alırız. Bir milliyetçilik konusu bu kadar istismar ediliyorsa, milliyetçilik kavramı kardeşlerin birbirine doğrulttuğu bir silah haline getiriliyorsa, buna hiç kimse sesini çıkarmıyorsa, bundan hiç kimsenin de şikayet etme hakkı olamaz. Ama milletimizin bizimle birlikte olduğunu biliyoruz, milletimizin bizden hayır dualarını eksik etmediğini biliyoruz. 80'lik, 90'lık, 100'lük büyüklerimizin nasıl dualar ettiğini gördük, biliyoruz. Çünkü niyet hayır. İnşallah akıbet de hayır olacaktır. Buna biz yürekten inanıyor, bu inançla kararlılıkla yürüyoruz."

TOPLANTI SALONUNDAN TEMEL ATMA TÖRENİ

Başbakan Erdoğan, grup toplantısının ardından ise Çoruh Nehri üzerine inşa edilecek olan Artvin'in Yusufeli ilçesindeki 'Yusufeli Barajı'nın temel atma işlemini gerçekleştirdi. Bu barajın yükseklik bakımından dünyanın en yüksek üçüncü barajı olacağına ve Türkiye'nin elektrik üretimine çok önemli katkı sağlayacağını söyleyen Başbakan Erdoğan, barajın ise 6 yıl içinde tamamlanacağını söyledi.

Video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen tören atma programında Yusufeli'nde bulunan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Başbakan Erdoğan'a oradaki manzarayı anlatarak baraj hakkında bilgi verdi. Ayrıca Artvinli olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ta video konferans yöntemiyle AK Parti grup salonuna bağlandı.

Erdoğan, Yusufeli ilçesinin baraj nedeniyle sular altında kalacağını fakat daha modern bir Yusufeli inşa edeceklerini anlattı. Başbakan Erdoğan daha sonra ise barajı inşa edecek 3 ortak firmanın temsilcileri arasında yer alan Fenerbahçe'nin eski yöneticisi Nihat Özdemir ile konuşarak pazarlık yaptı. Erdoğan, 2019 yılında tamamlanması planlanan barajın en geç 29 Mayıs 2018'de bitirilmesini istedi. Bunun üzerine Nihat Özdemir ise bu tarihi kabul ederek bu 29 Mayıs 2018'de bu barajın bitirilmiş olacağını ifade etti.

Konuşmaların ardından ise Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Başbakan Erdoğan'dan geri sayı içim talimatlarını beklediğini söyledi. Bu sırada ise daha Başbakan Erdoğan saymadan önce temel atma törenin olduğu bölgede bazı havai fişeklerin erken patlatılması salonda gülüşmelere neden oldu. Başbakan Erdoğan ise 10'dan geriye doğru saydıktan sonra "Ya Allah, bismillah" diyerek butona basılması talimatını verdi ve temel atma töreni gerçekleştirildi.

Başbakan Erdoğan'ın konuşması sırasında ise tribünlerdeki bazı kadın partililerin zılgıt atmaları dikkatlerden kaçmadı.

BAŞBAKAN'A DOĞUM GÜNÜNDE 3 CİLTLİK HİLYE-İ ŞERİF HEDİYESİ

Başbakan Erdoğan'ın bugün 60. doğum günü olmasından dolayı Grup Toplantısı öncesinde Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, kürsüden Başbakan Erdoğan'ın doğum günü kutladı.

Başbakan Erdoğan'a grup konuşması sonrasında ise AK Parti grubundaki milletvekilleri tarafından tarihi değeri yüksek bir hediye verildi. Verilen hediye hakkında bilgi veren AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, Erdoğan'a 1783 tarihli 3 ciltlik el yazması Hilye-i Şerif hediye ettiklerini söyledi. 

Hazreti Muhammed'in sıfatlarını anlatan tablolara, kitaplara veya yazılara Hilye-i Şerif deniliyor. Elitaş ise kitap şeklinde sundukları el yazması Hilye-i Şerif'in aynı zamanda Türkçe çevirisinin de bulunduğunu kaydederek, Hilye-i Şerif'i bulmak için çok uğraştıklarını söyledi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız