SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Çiviye Asacak Kasket Kalmıyordu.."

0
Güncellendi - 2016-05-24 03:52:17
A- A+ PAYLAŞ

Malatya'da 13 yaşında başladığı, unutulmaya yüz tutmuş kasketçilik mesleğini 55 yıldır sürdüren İhsan Tatu, kasketlere yoğun ilginin olduğu, her gün yaptığı 8 köşeli kasketlerinin satıldığı günleri özlemle yad ediyor.

Kent merkezindeki bir iş hanında üç metrekare dükkanında müşterilerine hizmet vermeye çalışan İhsan Tatu, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan mesleği devam ettiren son kasket ustalarından biri.

Henüz 13 yaşındayken başladığı mesleğinde yarım asrı aşkın süreyi geride bırakan Tatu, ilerleyen yaşı ve 8 köşeli kasketlere geçmişe oranla ciddi anlamda azalan ilgiye rağmen, mesleğini yaşatmaya devam ediyor.

Tatu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 13 yaşında Elazığlı bir ustanın yanında başladığı kasketçilik mesleğini daha sonra Ermeni bir ustanın yanında sürdürdüğünü, ardından da kendi dükkanını açtığını söyledi.

d3Elazığlı ustanın yanında çalıştığı zaman makinelerin ayaklı, ütülerin ise kömürlü olduğunu anlatan Tatu, "Onun yanından ayrıldım, gittim Ermeni ustanın yanına işe girdim. Malatya'da hiç kimsede elektrikli ütü yokken benim ustamda Alman malı ütü vardı. Makineleri motorluydu." diye konuştu.

- Mesleğe ilgi azaldı

Geçmişte yaptıkları ürünlere ve mesleğine yoğun ilginin bulunduğunu ifade eden Tatu, yaptıkları tüm ürünlerin satıldığı, satılan kasketlerin yerine hemen yenilerini yaptığı günlerin geride kaldığını dile getirdi.

Şimdiki çalışma şartlarıyla eski çalışma şartlarının da aynı olmadığını belirten Tatu, şöyle devam etti:

"Biz o zaman günde 65 kasket yapıyorduk. El işinin bazı kısımlarını evde kadınlar yapıyordu, bana gönderiyordu, ben yapıyordum bitiriyorduk. Ustam kendi de evde kesiyordu. Hanımı da çatıyordu, bize gönderiyordu, gerisini biz yapıyorduk. Şimdiki zaman çok farklı. Biz o zaman günde 65 kasket yapıyorduk, çiviye asacak kasket kalmıyordu, hepsi satılıyordu. Ayrıca günde 10 tane de resimli kasket yapıyorduk. Şimdi mesleğe rağbet kalmadı. Boş oturuyorum, devamlı yapmıyorum ki buradan 3-5 kasket sattım mı yerine yenilerini yapıyorum."

Eskiden yaptığı kasketleri Türkiye'nin her yerine gönderdiğini anlatan Tatu, her gün ilçelere postalamak üzere 8-10 koli kasketi postaya verdiği günleri yaşadıklarını söyledi. Tatu, "Türkiye'nin 600 ilçesine devamlı kasket gönderiyorduk. O zaman tabii ki iyiydi fakat şimdi o iş yok. Şimdi ancak yaptığımızı kasketi dükkanımızda günde 3-5 tane satabiliyoruz. Eskiden her ilçede bizim 10-15 manifaturacı, bakkal, tüccar müşterilerimiz vardı. Onlar götürüp ilçelerde satıyorlardı fakat şimdi satan yok." dedi.

- Ünlülere de kasket yaptı

Tatu, birçok ünlü isme de kasket yaptığını anlatarak, "Eski Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Mehmet Buyruk'a general kasketi yaptım. Oyuncular Selahattin Fırat, Mahsun Kırmızıgül, onlar da geldiler. Bülent Bilgiç'e, Kilisli tiyatroculara kasket yaptım. Yönetmenlere götürdüler. Yönetmenler, film çekerken oyuncuların takmaları için istediler, gönderdik." diye konuştu.

Kasketçilik mesleğinin geleceğini olmadığını belirten Tatu, kasket işini yapan ustaların ve 8 köşeli kasketi kullananların azalmasıyla mesleğine olan rağbetin de gün geçtikçe azaldığını söyledi.

Kasketçilikle iyi para kazanmadıkları için çırak alamadıklarını kaydeden Tatu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Eski işlerimiz olmadığı için çalıştıracağımız çocuklara vereceğimiz para kendilerini tatmin etmez, ondan fazlasını da biz veremeyiz. Mesleğe de rağbet kalmadı. Zaten ben boş oturuyorum. Devamlı kasket yapmıyorum artık. Buradan 3-5 kasket sattım mı yerine yenilerini yapıyorum, dolduruyorum yine oturuyorum. Bu iş kimseyi geçindiremez. Ben bu işe başladığım zamanı hiç unutmam bir kasketi bin liraya sattım, bir aylık Bağ-Kurumu ödedim. Şimdi bir kasket 20 lira, bir aylık bağ-kur 570 lira nasıl kavuşacaksın mümkün değil."

Naim BOŞKUT, A.A.

d1

d2

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

2 yorum yapılmış

  • Huseyin (7 yıl önce)
    koylerde kullanan nesil bile cok azaldi
    0
    0
    Yanıtla
  • Murat SEKMAN (7 yıl önce)
    Ne güzel anlatmışsın ihsan amcam.Allah uzun ömür versin.
    0
    0
    Yanıtla