SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Çocuğun Düşmanı Televizyon !

A- A+ PAYLAŞ
 
‘Bugün beyaz ekran karşısında saatlerce oturttuğunuz çocuğunuz ileride miskin, asosyal, konuşamayan, yeme bozukluğu ve iletişim eksikliği yaşayan, üretkenlikten uzak ve odaklanamayan biri olarak karşınıza çıkabilir.” diyor nöroloji uzmanı Dr. Gülten Özdemir. Sebebi de belli. 
 
Yapılan birçok bilimsel araştırmaya göre, televizyon izleyerek vakit geçiren 6-8 aylık çocuklar, izlemeyenlere göre günde 6-8 kelime daha az öğreniyor, beyin gelişimleri de izlemeyenlere göre yavaşlıyor. Yani televizyon; 2 yaş altı çocuklarda beyin nöronlarını, nöronların bağlantılarını öldürüyor. Konuşma becerisini zedeliyor, iletişim, öğrenme ve konsatrasyonu olumsuz yönde etkileyerek dikkat dağınıklığına yol açıyor.
 
Dr. Özdemir sağlıklı iletişim kanallarını da televizyonun kapattığını söylüyor: “Çocukların zihinsel gelişimini olumlu yönde etkileyen yüz yüze etkileşim, iletişim kurmayı öğrenme, problem çözebilme yetenekleri zarara uğruyor. Çocuklar televizyon gibi cansız bir varlığın karşısında; duygusal-sosyal uyarıdan, sevgiden, bağlandığı kişiden uzak kalıyor. Konuşmasına, bakışına, kahkahasına karşılık alamadığı sert ve soğuk bir varlık karşısında psikososyal gelişimi eksik kalıyor.” Oyun oynayın, masal okuyun: Nöroloji uzmanı Dr. Gülten Özdemir’in hayati önem taşıyan önerilerine gelince:  Çocuklarının psikomotor ve psikososyal gelişimi için ebeveynler sınırlamalar getirmeli. Anne-baba veya bakıcılar televizyon yerine çocukla birebir vakit geçirmeli, oyun oynamalı, konuşmalı, sevgisini göstermeli, gezip dolaşmalı, diğer çocuklarla iletişimini sağlamalı, masal anlatmalı.
 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız