SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Cöhce'ye de Operasyon

A- A+ PAYLAŞ

Ergenekon davasıyla birleştirilen Malatya’daki Zirve Yayınevi katliamı soruşturması kapsamında 7 ilde arama yapılıyor. İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Salim Cöhce'nin üniversite kampüsü içerisinde bulunan evinin arandığı öğrenildi. Diğer illerdeki aranan evler arasında ilahiyatçı Profesör Zekeriya Beyaz ve bazı ilahiyatçıların da evi bulunuyor.

7 İlde Arama

“Ergenekon” soruşturması kapsamında incelenen Zirve Yayınevi cinayetine ilişkin olarak Prof. Dr. Salim Cöhce'nin de aralarında bulunduğu bazı kişilere ait adreslerde arama yapılıyor.

Prof. Dr. Zekeriya Beyaz'ın Esenler Fevzi Çakmak Mahallesi'ndeki evine gelen polisler arama başlattı.
Arama yapılan iller: İstanbul, Ankara, Adana, Konya, Trabzon, Malatya ve Antalya.

İlahiyatçıların Evi Aranıyor

Evi arananlar ilahiyatçı profesörler arasında Prof. Zekeriya Beyaz, Prof. Abdurrahman Küçük ve Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Başkan Yardımcısı Prof. Şahin Filiz, Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) İlahiyat Fakültesi Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kadir Albayrak ile Konya Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nin eski dekanı Mehmet Aydın da var. Albayrak'ın üniversitedeki odasında da polis arama yapıyor.

Türkiye Dinler Tarihi Derneği ve Dünya Dinler Tarihi Derneği (International Association for the History of Religions) üyesi olan Doç. Dr. Albayrak’ın 'Keldaniler ve Nasturiler', 'Bogomilizm ve Bosna Kilisesi', 'Başlamayan Diyalog', 'Hz. İsa Hz. Muhammed'i Müjdeledi mi?', 'Adana'da Kiliseler ve Hıristiyanlaşma Olgusu' adlı kitapları bulunduğu, kitaplarında misyonerlik ve misyonerler konularını ele aldığı belirtildi. Polis, dernekte de arama yapıyor.

Doç. Dr. Albayrak 'Dinler Tarihi', 'Mukayeseli Halk İnançları', 'Dinler Arası Diyalog', 'Karşılaştırmalı Dinler Tarihi', 'Dinler Tarihi Metodolojisi', 'Dinler Arası İlişkiler ve Diyalog İmkanları' dersleri veriyor.

Beyaz: Kitap yazıyordum

Arama sırasında CNN Türk'e konuşan Beyaz, ''Arama, misyonerlikle ilgili çalışmalarım hakkında. Fethullah Gülen ve Said-i Nursi hakkında kitap yazıyordum'' dedi.

İlahiyat Profesörü Zekeriya Beyaz'ın kızı Gökçen Beyaz yapılan aramaya ilişkin konuştu.

Beyaz'ın kızı Gökçen Beyaz, "Sabah erken saatlerinde bir arama kararıyla birlikte geldi polis arkadaşlar. Kararda Ergenekon operasyonu kapsamında Doğu Perinçek ve Hurşit Tolon'un misyonerlikle ilgili kışkırtıcı söylemlerde bulundukları ve babamın da bunun içinde olduğuna dair arama kararı vardı. Evden misyonerlikle ilgili hiçbir belge alınmadı. Evden sadece Said-i Nursi ve Nurculukla ilgili çıkacak olan bir kitap vardı. Polis arkadaşlar sadece onunla ilgili bilgileri incelediler ve belgeleri aldılar" dedi.

Prof. Küçük: İlgim yok

Evinde arama yapılan Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Küçük, “Malatya'daki cinayetle ilgili olarak arama kararı var. Kitaplara, dergilere, bilgisayar kayıtlarına bakıyorlar. Benim bu tür olaylarla ilgili uzaktan yakından ilgim yok” diye konuştu.

Kendisinin bilim adamı olarak misyonerlik konusunda araştırmalar yaptığını ve kitaplar yazdığını söyleyen Küçük, “Zirve Yayınevi cinayetinde adı geçenlerle bir ilgim yok. Onları ne tanırım ne de telefonla konuştum” ifadelerini kullandı.

'Arama Var, Gözaltı Yok'

İstanbul Valisi Hüseyin Mutlu, sadece arama kararının olduğunu, gözaltı kararının olmadığını söyledi.

Bu arada Ergenekon soruşturması kapsamında evinde Malatya Emniyet Müdürlüğü TEM Şubesi ekiplerince arama yapılan Malatya İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Salim Cöhce, hükümetin dış politikasını destekliyordu.

Ergenekon kapsamında İnönü Üniversitesi yerleşkesindeki evinde arama yapılan İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Salim Cöhce, etnik gruplar üzerindeki araştırmaları ve yakın tarihteki olaylar üzerine yaptığı değerlendirmeler ile tanınıyordu.
Hükümetin dış politikasını destekleyen Prof. Dr. Cöhce bu konudaki açıklamasında, "Türkiye'nin şu anda izlediği politika Atatürk döneminin politikasına uygundur. Yani çevremizdeki devletlerle sıfır problem politikası. Atatürk'ün de politikası buydu. Ancak bu politikayı engellemek isteyen güçler var. Daha doğrusu, emperyalizm, 80-100 yıl önceki bu bölgedeki birtakım emel ve oyunlarından vazgeçmemiş görünüyor. Bu oyunlarını çağın şartlarına uygun bir şekilde sürdürme gayreti içerisinde. Türkiye, buna fırsat vermemelidir. Türkiye'yi yönetenler, geçmişten de ders alarak tedbirlerini almalıdır. İçerdeki Ermenicilik propagandasını engelleyecek tedbirlerin alınmasında ve Ermenistan'ı zora sokacak birtakım yaptırımların alınmasında da yarar var" ifadelerini kaydetmişti.

Prof. Dr. Cöhce, 5 Mart 2010 tarihinde İHA'ya yaptığı açıklamada, ABD Temsilciler Komisyonu'nda kabul edilen Soykırım Yasa Tasarısını ahlaksızlık olarak yorumlayıp şu ifadeleri kullanmıştı: "Hiç kimse kınamaya kalkmasın. Şu anda Türkiye'de 80 bini aşkın Ermeni çalışmaktadır. Türkiye'de işsizliğin had safhada bulunduğu bir dönemde, bunların ülkesine gönderilmesi bile Ermenistan'a yapılabilecek büyük bir yaptırımdır. Türkiye aciz değildir. Yeter ki, Türkiye'yi yönetenler kararlı ve şuurlu yönetsinler. Şu anda o iradeyi görüyoruz. Bunun arkası getirilmelidir. ABD, bir daha bu şekilde karar alamayacak hale getirilmelidir. Hayal görmüyorum, ABD'yi çok fazla abartmıyorum. Türkiye'nin gücünün farkında olduğumu biliyorum. ABD'nin bu davranışı artık kabak tadı verdi. ABD, bir daha bu şekilde hareket edemeyeceğini bilmelidir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bu konuda tedbirlerini alarak ona göstermelidir. Bu işin de bir an önce bitirilmesinde yarar var. Her sene ısıtıp ısıtıp, getirilmesi ve baskı unsuru olarak kullanılması artık sona erdirilmelidir. Karar alırsa alsın, çok da önemli değil. Türkiye gerekli tedbirleri alırsa, çok da önemli değil."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız