SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Çok Önemli Bir Yer"

0
Güncellendi - 2018-08-05 21:05:23
A- A+ PAYLAŞ

Yunus Emre Enstitüsü (YEE) tarafından Türkçe Yaz Okulu programı kapsamında 20 ülkeden Malatya İnönü Üniversitesi'nde eğitim gören 23 öğrenci, UNESCO'nun dünya mirası listesinde yer alan Nemrut Dağı'nı ilk kez görmenin mutluluğunu yaşadı. Öğrenciler, güneşin batışını izleyerek, bol bol fotoğraf çektirdi.

Yunus Emre Enstitüsü, Türkiye'nin tanıtımına katkı yapmak üzere bu yıl yurt dışından 850 öğrenciyi Türkiye'ye getirdi. 2018 yaz okulu kapsamında İnönü Üniversitesi'ne 23 öğrenci gönderildi. Türk ve Malatya kültürünün tanıtıldığı öğrencilere, Türkçe eğitimi verilirken, çeşitli kültürel gezilerde düzenleniyor.

20 ülkeden gelip, İnönü Üniversitesi'nde Türkçe eğitimi alan 23 öğrenci, düzenlenen kültürel gezi kapsamında ilk kez Nemrut Dağı'nı ziyaret ederek, güneşin batışını izlediler.

İnönü Üniversitesi Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü ve Rektör Danışmanı Doç. Dr. İlhan Erdem, Yunus Emre Enstitüsü'nün yurt dışından 850 öğrenci getirerek, Türkiye'nin tanıtımına önemli bir katkı sağladığını ifade etti.

2018 yaz okulu kapsamında bu sene ilk defa İnönü Üniversitesi'ne 23 öğrencinin gönderildiğini kaydeden Erdem, "Bu öğrencilere Malatya'mızı, Türkiye'mizi, Türk kültürünü, sanatını, sporunu, yemeklerini tanıtmaya çalışıyoruz. Aynı zamanda Türk dili üzerine eğitim veriyoruz. Öğrencilerimizle öğlene kadar Türkçe üzerine eğitim veriyoruz öğleden sonra ise kültürel geziler düzenliyoruz" dedi.

Erdem, kültürel gezi kapsamında Malatya ve Adıyaman'ın önemli değerlerinden Nemrut'u öğrencilere tanıttıklarını söyledi.

Senegal'den gelen Ndeye Fama Wade, Yunus Emre Enstitüsü'nün yaz okulu etkinliği kapsamında Türkiye'ye geldiklerini ifade ederek, "Hem Türkçe öğrenmek hem de Türkiye'yi keşfetmek için buradayız. Malatya'dayız, birçok yeri gördük. Nemrut dağını görmeye geldik. Nemrut'u daha önce hiç görmedim, gelmeden internetten baktım. Çok önemli bir yer. Yüksek bir yer ama çok önemli, tarihi bir yeri gördüm" diye konuştu.

Yaz okulu kapsamında Tunus'tan gelen Khadya Sahi ise "Yunus Emre yaz okuluna geldik. Türkiye'yi keşfedeceğiz. Şimdi Malatya'yı keşfediyoruz, daha sonra İstanbul'a geçeceğiz" dedi.

Sahi, İnönü Üniversitesi'nde Türkçe eğitimi aldıklarını belirterek, program kapsamında kültürel ve tarihi geziler yaptıklarını ifade etti.

Nemrut'u çok beğendiğini dile getiren Sahi, "Gerçekten çok güzel bir yer. Eserler çok güzel ve ilginç. Malatya çok güzel bir yer, herkes buraya gelsin. Görülecek çok şey var" dedi.

İranlı Saba Alaeddini de "Türkiye'yi çok seviyorum. Bizimle çok müşterek yanları var. Yaz okuluna geldim çünkü Türkiye'yi daha iyi öğrenip, dünyanın her yerinden yeni arkadaşlar buldum. Buranın kültür ve sanatı çok güzel" ifadelerini kullandı.

Nemrut'u görmenin heyecanını yaşadığını dile getiren Alaeddini, "Burayı çok beğendim. Çok heyecanlıyım. Çok güzel ve yüksek. Çok garip bir yer" dedi.

1987 yılında UNESCO'nun dünya mirası listesinde yer alan Nemrut Dağı, yamaçlarında hükümdarlık yapmış olan Kommagene Kralı I. Antiochos’un tanrılara ve atalarına minnettarlığını göstermek için yaptırdığı mezarı, anıtsal heykelleri ve benzersiz manzarası ile Helenistik Dönemin en görkemli kalıntılarından birisidir. Anıtsal heykeller doğu, batı ve kuzey teraslarına yayılmıştır. Doğu terası kutsal merkezdir ve bu nedenle en önemli heykel ve mimari kalıntılar burada bulunmaktadır. İyi korunmuş durumdaki dev heykeller kireçtaşı bloklarından yapılmıştır ve 8-10 metre yüksekliktedir.

Ferdi DURDU, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız