SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Çözüm Önerileri Görüşüldü

0
Güncellendi - 2015-12-27 15:57:34
Çözüm Önerileri Görüşüldü
A- A+ PAYLAŞ

Malatya’da Empati Düşünce Topluluğu tarafından düzenlenen toplantıda, sözde Kürt sorununun ele alındığı ve çözüm önerilerinin sunulduğu bildirildi.

Empati Düşünce Topluluğu tarafından konuyla ilgili yapılan yazılı açıklamada, “ Gerçekleştirilen toplantımıza 23. Dönem Diyarbakır Milletvekili Sayın Abdurrahman Kurt da misafir konuşmacı olarak katılmıştır. Sayın Abdurrahman Kurt’un Kürt meselesinin sebepleri ve çözüm perspektifi ile ilgili sunumunun ardından katılımcıların soruna ve çözüme dair görüş ve önerileriyle sürdürülen toplantı yaklaşık 3,5 saat sürmüştür. Çok kültürlü ve çok etnisiteli bir yapı olan Osmanlı İmparatorluğunun bakiyesi olan Türkiye toplumunun tek dilli, tek dinli ve tek etnisiteli bir yapıya dönüştürülme çabalarının bir sonucu olarak ortaya çıkan ve on binlerce insanımızın hayatına mal olan bu sorunun çözümüne yönelik yoğun ve derinlikli tartışmaların sonunda ortaya çıkan bazı çözüm önerilerini kamuoyuyla paylaşıyoruz.”

Çözüm önerileri ise şöyle sıralandı:

“Meselenin demokratik ortamda sağlıklı olarak tartışılabilmesi için uzun vadeli ve mutlak anlamda bir çatışmasızlık ortamı sağlanmalıdır. Meselenin demokratik ve insani çözümü için örgüt silahlı unsurlarını mutlaka sınır dışına çekmeli, çekilme sürecinde çatışmasızlık koşulu ilke olarak benimsenmelidir. Siyasetin dili acilen yumuşatılmalı ve milliyetçilik üzerinden bir siyasetten kaçınılmalıdır. Siyaset yapanlar ve kanaat belirten tüm kesimler meselenin anlaşılması için daha çok çaba sarf etmeli, pozitif bir dil kullanmalı, ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı yaklaşımlardan uzak durmalıdırlar.
Müzakerelerde amaç ortak paydayı bulmak olmalıdır. İnsani, İslami ve evrensel düzeyde temel insan hakkı olarak kabul görmüş olan haklar müzakere dışı tutulmalı tartışılacaksa karşılıklı çıkarlar tartışılmalıdır. Zira taleplerin maksimizasyonu üzerinden yürütülen müzakereler sürecin tıkanmasına hizmet edecektir. Aydın kesim tüm kesimlere ilişkin olarak eleştiriler yapmalı ve çözüm konusunda gördüğü engelleri dile getirmede cesaret göstermelidir. Tüm vatandaşların eşitliği üzerine kurulu, etnisite vurgusundan uzak, evrensel standartları esas alan demokratik bir anayasa süreci hızlandırılmalıdır. Kürtçe ve Kürt kimliği ile ilgili (anadilde eğitim vs.) tüm düzenlemeler anayasal bir çözüme kavuşturulmalıdır. Türkiye’nin de imzaladığı “Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı” da dikkate alınarak geniş tabanlı mutabakatla yeni bir yerel yönetimler yasası yapılmalıdır. Bugüne kadar yapılmış olan antidemokratik uygulamalar nedeniyle mağdur olmuş tüm kesimlerden devletin özür dilemesi ve zararlarını tazmin etmesi sağlanmalıdır. Demokratikleşme süreci, PKK’nın sık sık değişen tavrına endekslenmeden kesintisiz olarak sürdürülmelidir. PKK silah bırakmalı ve demokratik çözüm için şiddet mutlaka dışlanmalı ve örgütün şiddet dışında hak arama yollarını tıkayan yaklaşımı mahkum edilmelidir. Bu süreçte, birlikte yaşam fikri desteklenmelidir. Bölgenin normalizasyonundan sonra gündeme gelecek diğer gelişmeler bölge insanının iradi tutumları doğrultusunda ele alınmalıdır.

Bu süreçte başta şehit aileleri olmak üzere Türk toplumunun bölünme ve toprak kaybı endişeleri dikkate alınmalı ve tarafların “yenilmişliği” gibi travmatik sonuç yaratacak söylem ve eylemlerden uzak durulmalıdır. Bu sorunu çözme konusunda hükümet de dahil tüm kesimlerin temel hareket noktasının, her gün başka bir ananın yüreğine kor düşüren bu kardeş kavgasına son vermek olduğu gözden uzak tutulmamalıdır. Mevcut siyasi aktörlerin pozisyonlarını değiştirmemeleri durumunda üçüncü bir yol olarak bağımsız ve halk üzerinden temsil gücü olan sivil toplum ve kanaat önderlerinin de içinde yer alacağı demokratik baskı grupları oluşturulmalı ve silahsız demokratik çözümün yolunu açmak için çalışılmalıdır. Böylesi bir inisiyatif için bu coğrafya yeterli birikim ve ortak vicdana sahiptir.
Karşılıklı acılarımızı yarıştırmaktan vazgeçerek, meseleye adalet, merhamet, sağduyu ve vicdan perspektifinden bakılmalı ve etnisite gibi birkaç farklılığın yanında onlarca da benzerliğimiz olduğu unutulmamalıdır. Silahsızlanma ve normalleşme sürecinden sonra; zamanın ruhuna uygun gerekli onarıcı adımlar atılmalı, birlikte yaşamın gereği olarak genel af da dahil tüm alternatifler konuşulabilmelidir. “

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız