SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Çözüm Sürecine Destek

0
Güncellendi - 2015-12-27 17:51:38
Çözüm Sürecine Destek
A- A+ PAYLAŞ

Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) Malatya’da, Çözüm Süreci İstişare ve Bilgilendirme Toplantısı yaptı. Halk Eğitim Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıda konuşan Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, Memur-Sen olarak çözüm sürecini desteklediklerini kaydetti.

Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş yaptığı açıklamada, "Çözüm Süreci adı altında 30 yıldır bu ülkenin başına bela olan terör belasından kurtulmak için bir süreç başlatıldı. Bu süreç sonunda ya bu bataklık kurutulacak, terör belası başımızdan defolacak, ülke refaha erecek ya da terör devam edecek, analar ağlayacak ve ülkemizin kaynakları teröre aktarılacaktı. Bu ülkede 30 yıldır süren, 40 bin cana mal olan, 400 milyar dolar harcanan terörün bitirilmesi noktasında böyle bir sürecin destekçisi olduğumuzu deklare ediyoruz" dedi.

Memiş, konfederasyon olarak süreci önemsediklerinin altını çizerek, “Terörden mağdur olmayan insanlar ve sivil toplum örgütlerinin tuzu kuru. Onun için rahat rahat cümleler kuruyorlar. Memur-Sen olarak bizler teröre bedel ödedik. Terör bölgesinde, Doğu’da, Güneydoğu’da birçok şube başkanımız, temsilcimiz kaçırıldılar, tehdit edildiler, çocukları tehdit edildi, araçları yakıldı. Bunun bedelini biz ödedik. Onun için biz bu sürecin yanındayız. Biz bu sürecin içindeyiz, içinde olmak zorundayız, tarafıyız” diye konuştu.

Diyanet-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hacıbey Özkan ise, Anadolu’nun her yerinde özlem duyulan günlerin yaşandığını belirterek, “Bu millet, kardeşlik olgularıyla yaşamasını bilmiştir. Devletlerin bencilce düşünceleri, ekonomik özgürlüğü, dini, vicdanı, örf ve adetini hiçe sayan yaklaşımlarla hareket etmesi ne yazık ki, kardeşi kardeşe kırdırmayı hedef almıştır. İnsanlarımızın gözlerindeki renk farklılıkları gibi şive ve dil farklılığı da zengin mozaiğimizin bir ürünüdür. Önemli olan gözlerdeki ve dillerdeki farklılıklar değil dilden çıkan söylemlerdir. Dil kardeşlikten, savaşsız ve kansız bir dünyadan bahsediyorsa farlılıklar sadece zenginliğimizdir. Bunu böyle bilmemiz gerekir” ifadelerini kullandı.

Özkan, ekmeğinin peşinde koşan insanların her yere korkusuzca gidebildiğine dikkat çekerek, şunları kaydetti: “Türkiye’nin her tarafına ekmeğinin peşinde olan insanlar korkusuzca gidebiliyor. İnsanlar hayvanlarını meralarda otlatabiliyor. Çobanımızın deyimiyle, 'hayvanlarımızın bile mutlu olduğunu hissedebiliyorum' kelamı bile daha güzel anlam kazanıyor.”

Kardeşi kardeşe vurduranlara “dur” dediklerini ifade eden Özkan, “Türkiye bir İslam ülkesidir. Farklılıkların ortak buluşma noktası ise işte budur. Kardeşi kardeşe vurduranlara dur diyoruz. Rengi, dili, ırkı ne olursa olsun 'kardeşimsiniz' diyorum. Kandırıldık, artık kanmayalım” şeklinde konuştu.

Memur-Sen Malatya Şube Başkanı Kerem Yıldırım da, çözüm sürecinde Memur-Sen olarak gövdelerini taşın altına koyduklarını söyleyerek, “Ülkemizde bir süreç yaşanıyor. Buna genel anlamda 'çözüm süreci' diyebiliriz. Biz şuna çok iyi inanıyoruz; bütün varlığı toplasanız, haksız yere akan bir damla kanın değeri etmez. Eğer bu ülkede ocaklar sönüyorsa, asker ve polisler şehit oluyorsa ya da ana kuzuları yok yere öldürülüyorsa, bu ülkede bazı şeylerin bedeli hesap edilmez. Onun için de Memur-Sen olarak biz bu sürecin doğru yürümesi, düzgün yürümesi ve sonuca ulaşması için elimizi değil gövdemizi taşın altına koyduk; bundan sonra da koymaya devam edeceğiz” dedi.

Yıldırım, çözüm süreciyle ilgili yazmış olduğu şiiri de salonda okudu. Konuşmaların ardından, bazı sivil toplum kuruluşlarının, Memur-Sen üyelerinin ve vatandaşların katıldığı toplantıda, çözüm süreciyle ilgili istişarede bulunuldu.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız