SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Çözüme Muhalefet Şansı Yok"

0
Güncellendi - 2015-12-27 22:05:50
A- A+ PAYLAŞ

AKP Malatya Milletvekili Mücahit Fındıklı, “Çözüm sürecinin hepimiz için hayırlı olacağına inanıyorum. Çünkü işin içine annelerin herkesin anlayacağı kadar açık ve temiz çağrıları girince, hesaplar şaşıyor. Artık süreç, annelerin yüreğindeki cesaret, merhamet ve isyanla şekilleniyor. Artık kimsenin Kürt sorununun çözümüne muhalefet etme şansı kalmıyor” dedi. 

PKK tarafından dağa kaçırılan çocuklar ve ailelerin HDP önündeki eylemlerinin çözüm sürecinin seyrini etkileyip etkilemeyeceği konusunda değerlendirme yapan Fındıklı, “Türkiye’nin masasındaki en önemli iki mesele Kürt Sorunu ve Alevi sorunudur. Bunlar dokunanın elini yakan meseleler. Cesur ve kararlı olmayı gerektiren meseleler. Bizim dönemimize kadar kimse ciddi bir adım atmaya cesaret edemedi. Biz bugüne kadar yapılmış bütün hatalarla yüzleşme cesaretini gösterebildik. Maalesef, rakiplerimiz çözüm sürecinden sadece Türkiye’nin bölünmesini parçalanmasını anladılar. Bu konuda samimi olmadılar. Çocuğu dağa kaçırılan annelerin çığlığı ve gözyaşı ile Çözüm süreci artık bütün taktik, stratejik hesapları boşa çıkaran vicdani ve insani bir alana taşınmıştır. Çözüm süreci ‘Analar Ağlamasın’ diyerek başladık. Analar bir kere daha ağlıyor. Ama ben sonucun hepimiz için hayırlı olacağına inanıyorum. Çünkü işin içine annelerin herkesin anlayacağı kadar açık ve temiz çağrıları girince, hesaplar şaşıyor. Artık süreç, annelerin yüreğindeki cesaret, merhamet ve isyanla şekilleniyor” dedi.

Milletvekili Fındıklı, “Kürt meselesine yıllarca erkek egemen dünyanın dili hakim oldu. Savaş iklimini bu erkek egemenliği besledi. Bugün, kadınların, anaların çığlıkları savaş tamtamlarını susturacak güçtedir. Sadece akla değil, yüreğe hitap ediyor. Sadece Kürtlere değil, Türkiye’nin her bir ferdine, tüm dünyaya hitap ediyor. Bir annenin feryadına, bırakın muhalif olmayı sessiz, tepkisiz kalmak bile insanın yaradılışına aykırı. Anadolu’da bir gelenek vardır. Erkekler cenk meydanında kavgaya tutuşur. Her iki taraftan iki kadının çıkıp başındaki örtüyü yere atmasıyla kavga sona erer. HDP önünde günlerdir oturup “çocuklarımızı geri verin” diye bağıran anneler de, böyle bir rol oynuyorlar. Çözüm süreci annelerin bu direnişiyle tamamen sivil vicdani bir talebe dönüşüyor. Artık kimsenin Kürt sorununun çözümüne muhalefet etme şansı kalmıyor. Siyasetçiler ve devlet adamları işin siyasal, teknik boyutunu çözecektir. Ama Çözüm sürecinin toplumsal boyutunda anneler bundan böyle baş aktördür. İnisiyatif kadınlardadır” ifadelerini kaydetti.

“Kürt sorununda hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” diyen Fındıklı şöyle devam etti:

“Biz yıllardır, ‘Halkın gücü, her şeyin üzerindedir’ diyoruz, boşuna değil. Kürt meselesinde de annelerin gücü, silahlara galip geliyor. Çocuğu dağa çıkmış bir annenin, kendi oy verdiği parti önündeki isyanı göz ardı edilemeyecek bir cesarettir. Erkek cesareti ölüm getirdi, kadınların cesareti barışı getirecek gibi görünüyor. Bu cesur duruşun devamı gelecektir. Bana göre bu direniş Yeni Türkiye’nin en önemli dinamiklerinden biri olacak. Ayrıca sokaklarımızın hareketlenmesiyle coşan, zamanında Kandil’den inmeyen Batılı medya organlarının konuya ilgisizliğini ibretle takip ediyorum. Daha reşit bile olmayan bu çocukları dağa kaçırmak, bir örgütün yapabileceği en vahim hatadır. PKK dağa kaçırma eylemiyle Kürt halkının rızasıyla değil, tehditle ve korkuyla bölgede varlık gösterdiğini ilan etmiş oluyor. Şu andan itibaren, çocukların burnu kanamadan teslim edilmesi gerekir. Aksi halde sadece PKK değil, Kürt siyasal hareketi de kendini bitirmiş olacak.”

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız