SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Cumhuriyet Yürüyüşü'

A- A+ PAYLAŞ

İnönü Üniversitesi'nden bir grup öğrencinin organize ettiği ve Elazığ ile Sivas'tan da katılımın olduğu 'Cumhuriyet Yürüyüşü' gerçekleştirildi.

Malatya kent Merkezi'ndeki Atatürk Anıtı önünde toplanan öğrenciler saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın söylenmesinin ardından Mehmet Buyruk Caddesi 'ni takip ederek Çöşnük Kavşağı'ndan Malatya-Elazığ Karayolunu takip ederek İnönü Üniversitesi Yerleşkesi'ne kadar yaklaşık 10 kilometre yürüdüler.

Öğrenciler yürüyüş sırasında bir süre önce İnönü Üniversitesi Rektörlüğü'nce eski rektör Fatih Hilmioğlu tarafından Kütüphane'ye asılan ' Atatürk Türkiyedir Türkiye Atatürk' yazısını bez afiş halinde taşındı.

Yürüyüş sırasında halen ''Ergenekon' davasında tutuklu yargılanan İnönü Üniversitesi eski rektörü Prof.Dr. Fatih Hilmioğlu'nun resminin yer aldığı ' Yalnız Değilsin Hocam' pankartını da taşıdılar.

Polisin çevrede önlem aldığı Cumhuriyet Yürüyüşü'nde öğrenciler sık sık, " Hükümet İstifa Tayyip Yüce Divana", " Mustafa Kemal'in Askerleriyiz", " Ya İstiklal Ya Ölüm, Tam Bağımsız Türkiye", " Cumhuriyet Değil, AKP Yıkılacak" sloganı attılar.

"REKTÖRE SORUYORUZ.."
Türkiye Gençlik Birliği Malatya İl Başkanı Kurtuluş Akkaya, kampus girişinde bir basın açıklaması yaptı ve şunları söyledi:

"Cumhuriyetimizin 87.Yılını kutladığımız bu günlerde her geçen gün Cumhuriyetimiz saldırılan uğramakta, ülkemizin bağımsızlığından ödünler verilmekte ve Mustafa Kemal’e saldırılar artmaktadır. İşte bu koşullarda Cumhuriyete sahip çıkması gereken rektörler ne yazık ki yaptıkları açıklamalarla kendilerine yakışmayan tutumlara girmişlerdir. Şimdi rektöre soruyoruz, bu yaptıklarınla kime yaranmak istiyorsun. Cumhuriyete saldıranlarla aynı konumda olmak ne demektir ?. ‘Atatürk Türkiyedir, Türkiye Atatürk’ sözü rektörü niçin rahatsız etmiştir ?. Hele de Hitler Almanya’sına benzetmesi acizliğine düşmesi düşündürücüdür.

Vatanımızın kurucusunu Türkiye’yle bütünleştirmenin neresi yanlıştır. Bunun arkasından İnkılap Tarihi derslerinin bir külfet olduğunu açıklaması da Türk Gençliğinin kendi tarihini bilmesinden rahatsız olmak demektir. Bu emperyalizmin Türk gençliğini milli kimliğinden uzaklaştırma politikasıdır. Aslında bu yapıları Türkiye’deki son gelişmeleri gördüğümüzde anlamış oluyoruz.

Türkiye’de AKP hükümeti iktidara geldiği günden beri Cumhuriyetle hesaplaşmaya başlamıştır. Lozan Antlaşması ve diğer uluslar arası anlaşmaların AB güdümüne devredilmesi ve son süreçte açılım politikalarıyla Türkiye’nin bölünme projelerinin uygulanması bunun göstergesidir.

Yurtseverliğin suç saydığı, başta Fatih Hilmioğlu hocamız olmak üzere ülkemizin aydınlarını, gazetecilerini, hocalarını ve onurlu komutanlarını Silivri zindanlarına hapseden iktidar Cumhuriyetin kurumlarını ele geçirme , bölme ve parçalama projelerinde yer almıştır. Açılım safsatalarıyla Habur da özel mahkemeler kuran iktidar teröristleri kahramanlar gibi karşılamış ve PKK ile masaya oturmuştur.

Hukuk devletini yok etme çalışmasına hız verenler HSYK’yı hükümetin bir organı haline sokmuştur. Bu noktada Cumhuriyetin temel ilkelerini hedef tahtasına koyan AKP bunu Anayasa Mahkemesi’nin hukukçu olmayan başkanı Haşim Kılıç’ın aracılığıyla Anayasanın değiştirilemez ilkelerini tartışmaya açtırmıştır. Hükümetin eksik kaldığı işleri yapma çabasındaki sözde özgürlükçü YÖK başkanı Yusuf Ziya Özcan da parası olmayan okumasın diyip halk çocuklarına üniversite kapılarını kapatma girişiminden sonra KPSS sorularının çalınmasında esas hırsız olan cemaati gizlemek için yoğun bir çaba harcamıştır.

Hırsızlığın ve yolsuzluğun normalleştiği ülkenin tüm değerlerinin yandaşlara peşkeş çekildiği, iktidar karşıtı basın kuruluşlarının baskı altına alındığı, gazetecilerin kovulduğu bir ortamda Cumhuriyet Bayramı kutluyoruz. İşte bu koşullarda bugün adım adım altı oyulan Cumhuriyetimize saldırıların sebebini görmek için Cumhuriyetin getirdiklerine bakmak gerekmektedir.

Cumhuriyet Türk halkını kul olmaktan , ümmet olmaktan , ağanın marabası, şeyhin yanaşması olmaktan çıkarıp bağımsız ve egemenliğin halka ait olduğu halkçı, devletçi bir yaşam tarzı getirmiştir. Emperyalizmi ülkemizden kovmuş, ortaçağ mantığından çıkarıp çağdaş bir toplum yaratmıştır. Kadını özgürleştirmiş, köylüyü efendi yapmış ve bilimi ve aklı tek rehber kılmıştır. Onun içindir ki bugün ortaçağ kalıntısı, şeriat özlemcisi emperyalist uşakları tüm var güçleriyle Cumhuriyete saldırmaktadır.

Bu koşullarda bizler Mustafa Kemal’in askerleri, Cumhuriyetin yılmaz bekçileri olan Türk gençliği, Atamızın Gençliğe Hitabe’de ve Bursa Nutku’nda verdiği görevde Tam Bağımsız Türkiye’yi kurmak ve emperyalizmi topraklarımızdan kovmak için hepimiz birer Mustafa Kemal olma hedefiyle yola çıktık. Bugün önümüzde duran Mustafa Kemal’in Cumhuriyetini yeniden kurmaktır. Bugün yeni bir Kurtuluş savaşında emperyalizmi ve onun işbirlikçilerini yıkacağız. Bu koşullarda bütün Atatürkçü yurtsever gençlere sesleniyoruz. Gün görev alma ve mücadele etme günüdür. Hepinizi Mustafa Kemal olmaya çağırıyoruz.

Buradan da Türkiye’yi yıkma projelerinde yer alanları da uyarıyoruz. Biz Atatürk gençleri görevimizin başındayız ve inadına haykırıyoruz. Atatürk Türkiye’dir, Türkiye Atatürk”

Basın açıklamasından sonra, yürüyüşçü gruptan 2'si kız 4 öğrencinin kampuse girmesine izin verildi. Bu öğrenciler, kampusteki Atatürk Anıtı'na üzerinde "Atatürk Gençliği" yazan çelengi koydular.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız