SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Cumhuriyet'in 85'inci Yıldönümü

A- A+ PAYLAŞ

Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 85'inci yıldönümü kutlamaları, Salı günü anıttaki çelenk sunma töreniyle başladı. 29 Ekim Çarşamba günkü kutlamalar ise Valilik makamındaki tebrik kabul töreniyle başlayıp, İnönü Kapalı Çarşısı önündeki geçit töreniyle devam edecek. Bayram dolayısıyla yasa gereği, tatil günü açma ruhsatı olmayan tüm işyerleri kapalı olacak.

ANITTAKİ TÖREN..
Atatürk Anıtı önünde düzenlenen törene, Vali Halil İbrahim Daşöz, 2. Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Hasan Fehmi Canan, Belediye Başkanı Cemal Akın, askeri ve mülki erkan ile öğrenciler katıldı. Protokol üyeleri, kurum ve kuruluşlar Atatürk Anıtı'na çelenk koydu.
Anıt şeref defterini imzalayan ve konuşma yapan Vali Halil İbrahim Daşöz, "Türkiye Cumhuriyeti, hedef gösterdiğin çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkma yolunda hızla ilerlemektedir. Bu yolda karşısına çıkacak her türlü engeli, birlik beraberliğine yönelik her türlü tehdit ve saldırıyı azim ve kararlılıkla yok edecektir. Bu uğurda en büyük rehberimiz ve dayanağımız ölümsüz ilkelerin ve çizdiğin aydınlık yol olacaktır" dedi.

29 EKİM ÇARŞAMBA..
Kutlama törenlerinin Çarşamba günkü bölümünün programı şöyle:

" 29 Ekim 2008 Çarşamba günü saat: 09.30’da Malatya Valisi H. İbrahim DAŞÖZ, 2 nci Ordu Kur. Bşk. ve Garnizon Komutanı Tümg. Hasan Fehmi CANAN ve Belediye Başkanı H. Cemal AKIN ile birlikte Valilik Makamında tebrikleri kabul edeceklerdir.

KUTLAMA TÖRENİ
1. Tören Alanı İnönü Meydanıdır
2. Törene katılacak öğrenciler ve diğer ilgililer tespit edilen plana göre en geç saat:09.30’da yerlerini almış olacaklardır
3. Saat: 10.00’da tören sunucusunun duyurusu, Tören Komutanın tören birliklerine hazır ol! komutu üzerine Malatya Valisi H.İbrahim DAŞÖZ, 2 nci Ordu Kur. Bşk. ve Garnizon Komutanı Tümg. Hasan Fehmi CANAN ve Belediye Başkanı H. Cemal AKIN ile birlikte törene katılan öğrencilerin, resmi ve özel kuruluşlar ile halkın bayramını kutlayacaklardır.
4. Malatya Valisi H.İbrahim DAŞÖZ, 2 nci Ordu Kur. Bşk. Tümg. Hasan Fehmi CANAN ve Belediye başkanı H. Cemal AKIN’ın Şeref Tribünündeki yerlerini almalarına müteakip, Tören Komutanının komutu üzerine verilen “Tİ” işareti ile bando eşliğinde İstiklal Marşımız söylenecek ve Şanlı Bayrağımız göndere çekilecektir.
5. Malatya Valisi H. İbrahim DAŞÖZ Cumhuriyetimizin 85 nci Kuruluş Yıldönümü nedeni ile günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yapacaktır.
6. Milli Eğitim Müdürlüğünce belirlenen iki öğrenci şiirler okuyacaktır.Şiirlerin okunmasından sonra Resmi Geçit Töreni yapılacaktır
7. Geçit Töreni Askeri Birlikler, Belediye Başkanlığı, Emniyet Müdürlüğü Kamu kurum ve kuruluşları Esnaf Odaları araçları ile katılacaktır 8. Tören Sorumlusu İl Milli Eğitim Müdürlüğünde görevli Müdür Yardımcısı Mehmet BOYRAZ, yardımcıları Yunus ÇATAL ve Varol TUTAL’ dır
9. Malatya Belediyesi Mehteran Takımı 29 Ekim 2008 günü saat: 14.00’de İnönü Parkında (Hürriyet Parkında) gösteri sunacaktır.
10. 2 nci Ordu Bölge Bando Komutanlığı Bandosu tarafından 29 Ekim 2008 günü saat 15.00’de Kernek Meydanında bando konseri verilecektir.
11. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından 29 Ekim 2008 bayram günü tören yerinde saat:09.00-09.45 arasında folklor ekipleri ile halk oyunları gösterisi sunumunu sağlayacaktır.
12. Hava koşullarının uygun olmaması halinde günün anlam ve önemini belirten program aynı gün ve saatte Belediye Konferans Salonunda icra edilecektir. Bu konudaki hazırlıklar Belediye Başkanlığınca yapılacaktır."

MESAJLAR..
AKP Milletvekili Öznur Çalık'ın mesajı şöyle:

"Milli Bayramlarımız Türkiye Cumhuriyeti’nin sarsılmaz bütünlüğünün, toplumumuzun birlikteliğinin coşkuyla kutlandığı ve bu vatan uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizin bir kez daha minnetle yâd edildiği manevi günlerdir.

Cumhuriyetimizin kuruluşunun 85. yıldönümünü kutlayacağımız bugünde demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak, dünyanın gelişmiş devletleri arasında yer alabilmenin mücadelesini aralıksız sürdürmekteyiz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının üstün gayret ve fedakârlıklarla kurdukları Cumhuriyetimizin ilelebet payidar kalması, gelecek nesillerin eğitimli, kabiliyetli, milli ve manevi değerlerine sahip çıkan bireyler olarak yetişmesi hepimizin en büyük hedefi ve arzusudur.

Bu duygu ve düşüncelerle toplumumuzu endişeye sevk etmek isteyen, birlik ve bütünlüğümüzün bozulmasını hedef alan hain teröristlerin saldırılarının milletimizin ve güvenlik güçlerimizin çelik iradesi karşısında bertaraf olacağının tekrar altını çiziyor, vatan ve bayrak uğrunda canlarını feda eden tüm şehitlerimizi bir kez daha minnetle ve şükranla anıyor, milletimizin Cumhuriyet Bayramını en içten dileklerimle kutluyor, tüm Malatyalı hemşehrilerime selam ve saygılarımı sunuyorum."

AKP Milletvekili Fuat Ölmeztoprak da, mesajında "Her alanda bağımsızlığı şiar edinmiş, Hürriyeti ve Milli Egemenliği gaye kabul etmiş, Kurtuluş Savaşımızın Yüce anlamına yaraşır bir anlayışla kurduğumuz ; fertlerin her yönden eşitliğine kederde ve kıvançta gönül birliğine, hukukun üstünlüğüne ve ahlakın erdemine dayanan Cumhuriyetin, 85' nci Yıldönümünde sevgi, hoşgörü ve uzlaşma tohumlarının bütün gönüllerde yeşermesi ve kurumaması dileğimle, Yüce Milletimizin Cumhuriyet Bayramını Kutluyor, Kurtuluş Savaşı şehitlerimize Allah' tan rahmet diliyor, Aziz Hemşehrilerime selam ve saygılarımı sunuyorum."dedi.

Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Belediye Başkanı Cemal Akın da şu mesajı yayınladı:

"Cumhuriyetimizin 85’nci yıldönümünü kutlamanın gurur, coşku ve sevincini yaşıyoruz.

Tarihimizden ve sahip olduklarımızdan güç alarak Cumhuriyetimizi koruyup, Dünya ile her alanda rekabet eden, mutlu insanların yaşadığı, güçlü ve müreffeh Türkiye’yi kurmak hepimizin en büyük görevi olmalıdır.

Başta hemşerilerim olmak üzere bütün milletimizin Cumhuriyet Bayramının 85’nci yıldönümünü kutlar, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü ve kanlarıyla bu toprakları vatan yapan aziz şehitlerimizi, rahmet, minnet ve şükranla anıyorum."

CHP İl Başkanlığı'nın mesajı da şöyle:

"Ne mutlu ki bu gün Ulu Önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’ün kurucusu olduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin 85. Kuruluş Yıldönümü’nü kutlamaktayız.

O yıllara bir bakalım. Destanlara konu olan kahramanlıklara rağmen 1. Dünya Savaşı’ndan yenik ayrılıyoruz. Ardından MONDROS ve SEVR dayatılıyor.

Ordularımız TERHİS, ülkemiz işgal edilmek isteniyor.
Saltanat ve o zamanın GAFİL iktidar sahipleri, Başkentleri ve ülkenin tümüne yakını işgal edilmişken bile, KENDİ ÇIKAR HESAPLARININ PEŞİNDE ve İHANET içindeler.

Yıllar süren savaşlar, basiretsiz yönetimler nedeniyle halk perişan ve umutsuz!

Ancak o halk ÖNDERİNİ BULUYOR, destanlar yazıyor, Kurtuluş Savaşı ile işgalcileri kapı dışarı ediyor, SEVR’i tarihin çöp sepetine atıyor.

Lozan’da ise HASTA Osmanlı İmparatorluğunun yerine Çağdaş Türk devleti İlan ediliyor.

Ancak, gaflet ve ihanet çevreleri boş durmuyor. Kurtuluş Savaşını küçümsemeye, Lozan’ı kötülemeye, özetle ihanetlerine devam ediyorlar.

Saltanatın kaldırılmasını içlerine sindiremiyorlar, Halkın Egemenliğini anlayamıyorlar,

Hilafetin kaldırılmasından çekiniyorlar.

Bu koşullarda, zaten fiilen kurulmuş olan CUMHURİYET’in adı konuyor.

Tarih 29 ekim 1923. Atatürk ve arkadaşları adım adım Devrimleri gerçekleştiriyorlar. Ülke, yönünü MUASSIR MEDENİYETE döndürüyor. Hedefini çiziyor.

Halk Tebaa ve Kul olmaktan çıkıp VATANDAŞ oluyor. Tüm bu aşamalarda CUMHURİYET HALK PARTİSİ VAR. Halkın Partisi olarak Tarihi bir misyon üstleniyor. Çağdaş Devletin kurumlarını oluşturuyor. İlkelerini belirliyor. Devrimlere Yön veriyor. Ancak Cumhuriyet Düşmanları hiç durmuyorlar.
Atatürk’e ve partisine buldukları her fırsatta saldırmaya devam ediyorlar.

Devrimlere karşı çıkıyorlar.

Ulusal Savaşta yer alan bazı kesimler bile devrimlerin anlamını kavrayamıyor.

Her seferinde Cumhuriyetin Aydınlık yüzünü yani CUMHURİYET HALK PARTİSİNİ karşılarında buluyorlar.

Savaş yorgunu Türkiye, Uluslar Ailesinin Bağımsız ve Saygın bir üyesi oluyor.

Yine Partimizin önderliğinde çok partili Demokratik rejime geçiyoruz.

Mazlum Milletlere örnek ve önder oluyoruz.

Bugüne geliyoruz. Önümüzde İki temel TEHDİT var.
Bunlardan biri ÜLKENİN BÖLÜNMEZ BÜTÜNLÜĞÜNE hedef alan BÖLÜCÜLÜK. Binlerce yıldır kader birliği etmiş halkımızı ayrıştırmaya, bölmeye yönelmiş bir hareket yıllardır TERÖR estiriyor. Binlerce vatandaşımızı teröre kurban veriyoruz. Her gün şehit cenazeleri gelmeye devam ediyor.

Bir diğeri İRTİCA! Cumhuriyetin değerlerini ve ATATÜRK İLKELERİNİ hedef alıyorlar!

Dini kullanıyorlar. Halkın kutsal değerlerini İSTİSMAR ediyorlar. Bunu yaparken de gerçek yüzlerini gizlemeye çalışıyorlar. Kavram kargaşası yaratıyorlar. Cumhuriyetten yana görünüp onun kurumlarına saldırıyorlar! Ağızlarından Atatürk’ü düşürmüyorlar ancak DEVRİMLERİNE KARŞI çıkıyorlar! Başımızda bu konudaki sicili temiz olmayan bir iktidar var! Bölücülüğe engel olacak yerde yeni ayrımlar çıkarıyor.

Devletin Kurumları arasında koordinasyon sağlayamıyor. Terörle mücadelenin ciddiyetini kavrayamıyor. İrtica tehdidini anlamak şöyle dursun içinde barındırıyor. Din üzerinden siyaset yapmayı bırakmıyor. LAİKLİK ilkesini içine sindiremiyor. Cumhuriyet’le BARIŞIK olamıyor!
Üstelik bu iktidar, LAİKLİĞE KARŞI HAREKETLERİN ODAĞI durumuna gelmiş ve bu durum Mahkeme kararları ile belgelenmiş durumda!

Tüm tehditlere rağmen CUMHURİYETİMİZ yine ayakta. CHP, Halkımızla el ele Cumhuriyetimizin değerlerini ve ilkelerini korumak ve kollamakla görevlidir. Bilinmelidir ki ne pahasına olursa olsun bu görevini yerine getirecektir. Tarihimizden ders çıkarmalı ve değerlerimize sahip çıkmalıyız.

Tüm Malatyalıların ve halkımızın Cumhuriyet Bayramını içtenlikle kutluyorum.

Cumhuriyetimize bir gün değil her gün sahip çıkmalıyız."

Atatürkçü Düşünce Derneği Malatya Şube Başkanı Ali Ekber Tunçdemir'in mesajı ise şöyle:

" Cumhuriyetimizin 85.yılını da “vaziyet ve manzara-i umumiye” hiç de iç acı değildir."

Cumhuriyetimizin 85.yılını da ulus olarak coşkulu bir şekilde kutluyoruz. Bizlerde bu güzel ülkeyi bırakan Mustafa Kemal ATATÜRK ve Silah Arkadaşlarını bir kez daha saygı ve sevgiyle anıyoruz.

Büyük Önder Atatürk, her seferinde Türk toplumuna en iyi yakışan yönetim şeklini CUMHURİYET olduğunu vurgulamıştır. Bundan tam 85 yıl önce bir gece “ Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz” dediğin de kendisine en yakın silah arkadaşları bile inanmakta zorluk çekmişti. Ama o bir devrimciydi başardı ve 29 Ekim 1923’te CUMHURİYETİ İLAN ETTİ. Askeriyle, siviliyle bir halkın işgale ve sömürgeciliğe karşı nasıl direnebildiğini, nasıl bağısızlığa ulaşıldığını ve üç –beş yıl içinde ortaçağın karanlığından 20’inci yüz yılın aydınlığına geçisin eşsiz örneğinidir.

ATATÜRK’ÜN “Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır, ama Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır” sözünü çok iyi algılamamız gerekir. Atatürk burada açıkça bizlerden ülkemize ve Cumhuriyet yönetimine sonuna kadar sahip çıkmamızı istemiştir.

Benim en büyük eserim dediği CUMHURİYET’İN ancak 15 yılını görebilen büyük önder. Ülke tarihinde çok kısa bir zaman dilimi olan 15 yılda çoğu zaman imkânsız denilenleri başararak, büyük inkılâplara imza atarak TÜRKİYE’Yİ her alanda dünyanın gıpta ile baktığı büyük ve saygın ülke konumuna getirdi. Zaten ne olduysa ondan sonra oldu. O’nun adını ağızlarından düşürmeyip her zaman O ‘un yolundan gittiklerini söyleyenler, O ‘un adını anarak bu güzelim ülkeyi uçurumların kenarına kadar getirdiler... Eğer bu ülke bugün bu çıkmazlara düştüyse bundan kesinlikle ATATÜRK SORUMLU DEĞİLDİR! Bu durumun nedenini bugünde değil altmış küsur yıllık hükümet politikalarında aramak gerekir.

Cumhuriyetimizin kuruluşunun kutladığımız 85 üncü yıllında ülkemiz çeşitli tuzakların eşiğine itilmek istenmektedir. Avrupa Birliğine alınma bahanesi ve aldatmaları ile bu tuzaklar yoğunlaşarak saldırılar artırılmaktadır. Emperyalizmin maşası bölücü örgüt PKK’ nin, güvenlik güçlerimizi dış güçlerin desteğiyle şehit etmeye devam etmesi; etnik kışkırtmalar; sahte Ermeni Soykırımı savlarını öne süren hain zihniyetlerin varlığı; Kıbrıs’tan ödünler istenmesi, halkımızın öz varlıkları olan ulusal kaynaklarımızın işbirlikçileri aracılığıyla uluslar arası tekellere sunulması; Bununla birlikte, gelir dağılımındaki adaletsizlik, işsizlik yoksulluk ve yolsuzluklar..… Sevr düşüncesini hayata geçirmeye çalışan dıştaki ve içteki ihanet odaklarının tehlikeli gidişatı… vb. olaylara halkımız, film izler gibi tepkisizce yaklaşmaktadır. 85 yıl önce onca yokluklara, olanaksızlıklara karşın; bir karış denilebilecek yerleri işgalcilere vermemek için yüz binlerce şehit vermekte tereddüt etmeyen bu ulusun; bugün Cumhuriyet’e karşı içten ve dıştan yapılan saldırılara, yeterli duyarlık göstermemesi düşündürücüdür….

Bütün bunlara rağmen, Cumhuriyete ve onun ilkelerine sürekli bir saldırıyla, ilerlemeyi tersine döndürüp ulusu yenden ortaçağın karanlığına sürüklemek isteyen gerici eğilimlerin varlığına ve tarihin çöp sepetine atılmış ümmetçiliğin ve padişahlık özlemlerinin artışına da tanık olmaktayız.

Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün deyişiyle “vaziyet ve manzara_i umumiye” hiç de iç acı değildir.

Bu durum Cumhuriyet ilkelerine daha çok sahip çıkılmasının gerekliliğini de bizlere göstermektedir. Bu gün ülke olarak tek kurtuluşumuz yine yeniden adam gibi çağın gerektirdiği şekilde O’nun ilke ve inkılâplarından sapmadan ilerlememizden geçmektedir.

İleri ve engin bir görüşle bizleri, Kurtuluş Savaşın sonrasının en büyük kazanımı olan “Cumhuriyet” yönetimine eriştiren ilk Cumhurbaşkanımız Mustafa kemal ATATÜRK olmak üzere, cumhuriyetimizin biçimlenmesinde, korunmasında, yaşatılmasında emeği geçmiş olan kişileri kahraman silah arkadaşlarını, bu toprakları yurt yapan şehitlerimizi ve gazilerimizi de sonsuz gönül borcu saygı ve minnetle anıyor, ulusumuzun Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyoruz."

FOTO: İHA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız