Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin, aralarında dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti’nin de bulunduğu 26’sı tutuklu 76 sanığın yargılandığı Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın 13. duruşması yapıldı.
Mahkeme salonuna dönüştürülen Yakınca Spor Salonu’nda Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesince görülen darbe girişimi davası öncesinde TEM Şubesi ekiplerince bomba arama köpeği ile salonda arama yapıldı.
FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün 15 Temmuz’daki darbe girişimine Malatya’dan destek veren 2. Ordu Komutanlığı ve 7. Ana Jet Üssü’ndeki darbe girişimine ilişkin aralarında dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti’nin de bulunduğu 26’sı tutuklu 76 sanıklı davaya Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.
Davada şimdiye kadar sanıktan 26’sı tutuklu sanık olmak üzere toplam 65 sanığın ifadesi alındı.
Davanın 13. Duruşmasına tutuklu sanıklardan 7. Ana Jet Üssü eski komutanı Tuğgeneral Emin Ayık ile birlikte tutuklu 13 sanık katılırken, diğer tutuklu sanıklar ise bulundukları cezaevinden SEGBİS üzerinden katılıyorlar. Duruşmada tutuksuz 5 sanıkta hazır bulundu.
"HABERİMİZ OLMADI.."
7.Ana Jet Üs Komutanlığı Uçak Bakım Subayı tutuksuz sanık Binbaşı Murat Örsal, savunmasında, o gece Eskişehir’de bulunan Birleşik Hava Harekat Merkezi’nin uçuş yasağı kararının kendilerine iletilmediğini iddia etti.
Örsal; savunmasında şunları söyledi:
“16 Temmuz günü sabah 04.00 sıralarında Filo Komutanı Metin Çivilibal, Uçuş Bakım Komutanlığı’nı telefonla arayarak 4 adet yüksüz uçak ile 2 adet de yedek uçak hazırlanması talimatını verdi. Normalde uçuşlar sorgulanmıyor. Ancak darbe girişiminin olduğu bu gece uçuş bakım ekibindeki görevliler durumu bana bildirdi. Bende bu kapsamda verilen emri teyit etmek için girişimlerde bulundum ve ekibe beklemelerini söyledim. Filo Komutanının odasına gittim. Odada bulunan Filo Komutanı Çivilibal’a ‘Biz uçak bakım ekibi olarak tedirginiz. Uçuş emrini teyit ettiniz mi’ diye sordum. Bana ‘En kısa zamanda kalkmak istiyoruz’ şeklinde cevap verdiler. Metin Çivilibal ve Tayfun Tuna sakindiler, anormal bir şey hissetmedim. Aynı odada bulunan ve şuanda Diyarbakır’da görevde olan Albay Ali Özmen bulunuyordu. Kendisi pilot albaydır. Ona da baktım ancak kendisinden bir tepki görmeyince bende, ‘ O zaman uçuşun yapılmasında yanlış bir şey yoktur’ diye düşündüm. BHHM’nin emridir diye odadan çıktım. Bu süreçte yeniden Albay Şaban Delioğlu’na ulaşmak istedim ama ulaşamadım.”
Örsal “ Harekat Komutanı Albay Tayfun Tuna’yı aradım. ‘Komutanım bakımcılar olarak çok tedirginiz, emri teyit ettiniz mi’ diye sorunca Tayfun Tuna bana kızarak ‘Ne oyalanıyorsunuz daha kaç defa soracaksınız’ diye söyledi. Daha sonra 04.30 sıralarında pilotlar uçak başı yaptılar. Biz pilotlara ‘Neden kalkıyorsunuz’ dedik, onlarda bize ‘BHHM’nin emri’ diye cevap verdiler. Normalde şuana kadar yapılan 700 uçuşta sorgulama yapmadık ama o gece pilotları sorgulama gereği duyduk” ifadelerini kaydetti.
Tutuksuz sanıklardan 7.Ana Jet Üs Komutanlığı Güvenlik Tabur Komutanı Yüzbaşı Murat Mutlu, darbe girişimine yönelik herhangi bir emir almadığını emir de vermediğini belirterek, tutuklu sanıklardan Hava Pilot Kurmay Albay Tayfun Tuna tarafından jammer aracının Sultansuyu'na gitmesi söylediğinin kendisine bildirildiğini kaydetti.
Yüzbaşı Murat Mutlu, “Daha önce gece uçuşlarında jammer timi çıkarıldığı için uçuş ekiplerinin geleceğini düşündüm. Darbe girişiminden önceki aylarda da standart bir uygulamaydı. Tayfun Tuna'nın emrinin de uçuş filo ekiplerinin geleceğini ve koruma amaçlı olduğunu düşündüm. Darbe girişiminden bilgim olmadığından dolayı olağandışı bir durum sezinlemedim. 15 Temmuz'da ben görevde değildim. Jammerla ilgili beni aramaları bilgi amaçlıdır. Görevde olmadığım esnada benim jammer çıkarma gibi bir yetkim yoktur. Gece 01.27'de jammer aracı ben üsse gelmeden önce geri dönmüştür. Hain darbe gecesi Tayfun Tuna albay 22.28'de jammer aracını çıkartmıştır. 23.00 sıralarında darbeyi bilmeyi bırakın Ankara ve İstanbul'daki olaylardan bile haberim yoktur. Köprünün ayaklarına bomba koydular tedbir aldılar diye düşündük."
Yüzbaşı Mutlu, darbe girişimi günü, nöbette olan bütün erlerde dahil olmak üzere, 7. Ana Jet Üssü’nde bütün erlerin o gece silahlarının alındığını ve koğuşlarında tutulduğunu ve böylece erlerin darbe girişimcilerince kullanılması ihtimalinin ortadan kaldırıldığını söyledi.
Uçak bakım subayı tutuksuz sanık Üsteğmen Resul Sayan, darbe girişiminde saat 03.46'da dönemin 7. Ana Jet Üs Komutanlığı 171. Filo Komutanı Binbaşı Metin Çivilibal'ın talimatıyla kendilerine 4 uçağın mühimmatsız hazırlanması talimatını aldıklarını belirterek, “Bu talimat sonrası çok tedirgin olduk ve riskli bir gece olduğu için durumun teyidi için uçak bakım subayı tutuksuz Binbaşı Murat Örsal ile Filo Komutanı Metin Çivilibal'ın odasına gittik. Binbaşı Murat Örsal, ‘Terörle mücadele için 4 uçağı BHHM emriyle mi istiyorsunuz’ dedi. Metin Çivilibal ve Tayfun Tuna 'Evet, BHHM emriyle' dedi. Diyarbakır’da görevli olan Albay Ali Özmen’de bunu duydu. Hiçbir tepki vermeyince yanlış bir şey yok diye düşündük. 04.26 pilotlar geldi. Binbaşı Örsal, Çivilibal’a ‘Değişiklik var mı’ dedi, o da 'BHHM emri devam ediyor' dedi. Sadece biz değil, diğer personellerde sorduğunda ‘BHHM emri’denilmişti.
F-4 uçakları rule aldıktan sonra personel hangara geçti. 5-10 dakika sonra rule alan F-4'lerin geri dönmesi emrini aldık. Darbe girişiminde hassasiyetten dolayı verilen emri, tüm sıralı amirleri arayıp, sorguladık.” ifadelerini ileri sürdü.
SAVCIDAN 2 GENERAL İÇİNTUTUKLAMA İSTEMİ
Duruşma savcısı, davada tutuksuz yargılanan sanık Tuğgeneral Ersin Yıldırım’ın kullanmış olduğu cep telefonu ByLock kullanıcısı olduğu ve yeni deliller nedeniyle, 9. duruşmada tahliye edilen Tümgeneral Avni Angun’un da Sıkıyönetim Komutanı olarak görevlendirilmiş olması ve talep etmiş olduğu tanıkların halen dinlenilmemiş olması ve dosyadaki eksikliklerin giderilmemiş olması nedeniyle tutuklanmasını talep etti.
Burhan KARADUMAN, Ferdi DURDU- Yeni Malatya Gazetesi, malatyahaber.com
