SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Deniz'i Ağlatan Malatyalı

0
Güncellendi - 2015-12-28 00:29:01
Deniz'i Ağlatan Malatyalı
A- A+ PAYLAŞ

Gazeteci Yazar Can Dündar, Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınlanmaya başlayan "Deniz Mektupları" başlıklı yazı dizisinde, öğrenci lideri Deniz Gezmiş'le ilgili bugüne kadar pek bilinmeyenleri anlatıyor. Dünyada sol rüzgarlarının estiği 1968'lerden itibaren "Bağımsız Türkiye" sloganıyla sol öğrenci hareketine liderlik yapan, daha sonra Türk Halk Kurtuluş Ordusu'nu kuran, yakalandıktan sonra "ölüm cezası"na mahkum edildiği arkadaşları Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan'la birlikte 6 Mayıs 1972 günü asılarak idam edilen efsaneleşmiş öğrenci lideri Deniz Gezmiş'le ilgili anılara yer verilirken, Gezmiş'in 1969 yılında silahlı saldırıda öldürülen Malatyalı arkadaşı Battal Mehetoğlu'nun cesedi başında gözyaşı döktüğü de, o anın fotoğrafıyla birlikte yazıda yeraldı.

Yıldız Mühendislik ve Mimarlık Akademisi (şimdi Yıldız Teknik Üniversitesi) Makine Mühendisliği bölümü öğrencisi 22 yaşındaki Malatyalı Battal Mehetoğlu, sol mücadelenin içerisinde yeralıyordu. 14 Aralık 1969'da okulun önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. 

DENİZ, BATTAL'IN CESEDİ BAŞINDA AĞLADI..

Battal Mehetoğlu'yla Deniz Gezmiş'in son ve hüzünlü karşılaşmasını, Can Dündar şöyle anlattı:

"..60’lar kanlı bir finalle son buldu

Deniz, öldürülen arkadaşının başında ağladı

14 Aralık 1969 Pazar günü, 22 yaşındaki Battal Mehetoğlu, Yıldız Mühendislik Mimarlık Akademisi önünde silahlı saldırıya uğrayarak öldürüldü.

Büyük umut ve heyecanla başlayan 60’lı yıllar, böylece kanlı bir finalle son buluyordu.

Mehetoğlu, o yıl içinde öldürülen 8. öğrenciydi.

Ölüm, sıradanlaşmaya başlamıştı.

Ama Deniz için değil… 

O, hemen soluğu Mehetoğlu’nun yanında almış, gözü onun cansız bedeninde olduğu halde duvara dayanıp kalmıştı.

Bir ara Mehetoğlu’nun boynundaki kolyeyi aldı; içine baktı. Genç bir kızın resmi vardı.

Deniz, orada kendini tutamayıp ağladı.."

Battal Mehetoğlu'nun cenazesi İstanbul'da düzenlenen ve kalabalık bir topluluğun katıldığı cenaze töreninin ardından karayoluyla Malatya'ya getirildi ve Malatya'da da yine kalabalık katılımlı bir cenaze töreni düzenlendi. Cenaze, Kuyuönü Mezarlığı'nda toprağa verildi.

BATTAL MEHETOĞLU KİMDİ?

2012 yılında Akşam Gazetesi'nde Gürkan Hacır, ölümünü anlatan yazısının girişinde Battal Mehetoğlu'nu şöyle tanıtmıştı:

"14 Aralık 1969 sabahı Battal Mehetoğlu Yıldız Teknik Üniversitesi'nde öldürüldü... Üniversitedeki sol gençlik böylece eline silah almadan 7'nci kurbanını da vermişti

Öğrenci gençliğin tarihi, yakın tarihimizin turnusol kağıdıdır. Toplumsal olarak yaşayacağımız her çalkantı önce öğrenci gençliğin tecrübesinden geçer... Felaketi önce onlar yaşar, acıyı önce onlar çeker.

BAKINIZ bugün size meçhul bir öğrencinin hikayesini anlatacağım. Aslında meçhul değil. 68 kuşağının sembol olmuş bir isminin hikayesini... Battal Mehetoğlu'nun... İlk faili meçhullerimizden bir öğrencimizin hikayesini...

BATTAL Mehetoğlu, Malatya'da, 1947'de 4 çocuklu bir ailenin en büyük oğlu olarak dünyaya geldi.

BABASI at arabası ile taşımacılık yapıyordu. Parlak bir öğrenciydi. Lise'yi İzmir'de Tire Teknik Lisesi'nde okudu. Ardından Elazığ Devlet Mimarlık Mühendislik Fakültesi'ni kazandı. Bir yıl Elazığ'da okuduktan sonra İstanbul'a geldi. Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü'ne girdi. Battal, burada da göze batan başarılı bir öğrenci olarak sivrildi. Çalışkan, zeki ve derslerini yakından takip eden bir öğrenciydi...

İSTANBUL'a gelmeden önce de Malatya Kuluncak Nahiyesi'nde bir yıl vekil öğretmenlik yapmıştı..." (http://www.aksam.com.tr/yazarlar/bir-mechul-ogrenci-8608y/haber-197984)

FOTOĞRAFLAR: * Battal Mehetoğlu'nun, Malatya Kuyuönü Mezarlığı'ndaki mezarı.. (Güler HAZAR)

* Ve Can Dündar'ın yazı dizisinde  yer verdiği, Battal Mehetoğlu'nun yerdeki cesedi başında gözyaşlarını tutamayan Deniz Gezmiş'in de (soldan 2.) bulunduğu fotoğraf..

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

2 yorum yapılmış

  • Süleyman Özerol (1 yıl önce)
    Hala değişen olmadı; cami bombalandı, Kuran yırtıldı, yakıldı yalanları yetmedi, din modaya endekslenerek gericilik bugüne taşındı. 'Akrep gibi' halk olduktan sonra daha uzun süre sorunlar yaşanacak demektir. Annesine yardım kampanyası düzenlenmişti ve bu nedenle neredeyse okuldan atılıyordum. Bir türlü kendilerinden başkasını 'yurttaş' olarak görmeyenleri unutmayacağım...
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Hasan Hayri Polat (5 yıl önce)
    Ruhları şad olsun. Anıları önünde saygı ile eğiliyorum. Devrimciler ölür ama fikirleri asla ölmez.
    %100
    %0
    Yanıtla