SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Depremi Unuttuk!..

A- A+ PAYLAŞ

Malatya’da düzenlene ve başkanlığını Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gülay Altay’ın yaptığı “Türkiye’de Deprem” konulu panele yöneticiler başta olmak üzere ilgi gösterilmezken, gelen çok az sayıdaki dinleyicilerin bir kısmı ise uyukladı.

Türk Fizik Derneği tarafından organize edilen ve İnönü Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen 24. Uluslararası Fizik Kongresi kapsamında Türkiye’de Deprem konulu bir panel yapıldı. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gülay Altay’ın başkanlığında yapılan panele konuşmacı olarak ise İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, İnönü Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Önal ve AKUT Başkanı Nasuh Mahruki katıldılar.

Kentten hiçbir yönetici ile teknik ve mesleki kuruluş temsilcilerinin de katılmadığı paneli Fizik Kongresi’ne gelen öğretim görevlileri izlediler.

Panelde konuşan Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gülay Altay, kurum olarak depremle ilgili yeni projeler üzerinde çalıştıklarını söyledi. Prof. Dr. Altay, depremin tahmininden çok, dayanıklı yapıların önemli olduğunu söyleyerek, “Eğer deprem kestirsek bile, dayanıksız mekanlarda yaşamaya devam mı edelim. Bizim kaliteli yaşama hakkımız var” dedi.

İnönü Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Önal ise, Malatya’nın çok sayıdaki fayın arasında yer aldığını söyleyerek, Malatya merkezden geçmekte olan Çöşnük Fay Hattı’nın güzergahında çok sayıda gecekondu ve bina bulunduğunu söyledi. Önal, Malatya’daki Çöşnük zemin üzerinde bulunan yerleşimlerin geri dönüşüm projesi ile başka alanlara kaydırılması gerektiğini söyledi.

İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu da küçük depremlerle enerji kaybını olmayacağını söyledi. Doğu’da ki fay hatlarına dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Gündoğdu, Malatya’nı çok ciddi bir deprem etkisi altında bulunduğunu kaydetti.

İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haluk Eyidoğan ise yaptığı konuşmasında, Türkiye’de belediyelerin yüzde 48’nin 1. derece de deprem bölgesinde, yüzde 20 belediyenin ise 2. derece deprem bölgesinde olduğunu söyleyerek, “80 ilden 56’sı 1. ve 2. deprem bölgesindedir. Nüfusu 1 milyondan fazla olan ve 1. ve 2. derece deprem bölgelerinde bulunan il sayısı 11’dir. Konut sayısı 20 milyon civarında olup, bunu ancak yüzde 20’si kat mülkiyeti kapsamındadır. Binaların büyük bölümü güçlendirmeyi beklemektedir. Binaların yüzde 1.5’i yıkılma kalitesindedir. Kentlerdeki yapı stoğunun yüzde 50’sinden fazlası kaçak sınıfında bulunmaktadır. Okul ve hastanelerin yalnızca yüzde 7.6’sının kullanılabildiği anlaşılmıştır” dedi.

AKUT Başkanı Nasuh Mahruki, “Küresel ısınma depremden çok daha tehlikelidir. Bizler depreme çok odaklayıcı gidiyoruz ama, küresel ısınma konusunda depremden çok daha yüksek seviyede tehlikeli ile karşı karşıya gelme durumundayız. Dolayısıyla biran önce ülkeni içinde bulunduğu bu tür potansiyel tehditleri toplumla paylaşacak, ama doğru paylaşacak bilim adamlarına ihtiyaç var. 1999 depreminde bilim adamları bir birlerine girmişlerdi. Birbirlerine çok farklı bilimsel veriler açıklayarak halkın bilim adamlarına olan güvenini de kırdılar” dedi.

Toplantı sonunda aynı zamanda Malatyalı da olan İnönü Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Önal, panele gereken önemin gösterilmeyişine tepki göstererek, “Doğruları söyleyeceğimiz için gelmediler. Ben Malatyalıların çağdaş yer bilimcilerini dinleyen yöneticileri seçmelerini isterim. Ben bugün bir Malatyalı olarak çok üzüldüm. Yaklaşık 25 yıllık emeğimi burada sundum. Ben Malatyalı olarak gerçekten utandım” ifadelerini kaydetti.

Bu arada, ilgini çok az olduğu panele katılanların bir kısmının ise uykuya daldığı görüldü.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız