SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Destek Verdiler!

A- A+ PAYLAŞ

Abant Platformu’nun düzenlediği “Kürt Sorunu: Geleceği ve Barışı Birlikte Aramak” konulu toplantısı sona erdi. Toplantıya, AKP Malatya Milletvekillerinden Mücahit Fındıklı'nın da katıldığı, sonuç bildirisine Malatya'daki bazı sivil toplum örgütlerinin de destek verdiği bildirildi.

TOPLANTI..
Abant Platformu’nun ‘Kürt Sorunu: Barışı ve Geleceği Birlikte Aramak’ konulu 17. toplantısına konuşmacı olarak katılan MİT eski müsteşarı Cevat Öneş, aydınlığın yolunu gerçek anlamda demokratların açacağını söyledi. Bir diğer konuşmacı Doç. Dr. Kemal Sayar ise mevcut sistemin çözüm üretemediğini aktardı.

Abant Platformu’nu toplantısına konuşmacı olarak katılan MİT eski müsteşarı Cevat Öneş, aydınlığın yolunu gerçek anlamda demokratların açacağını söyledi. Bir diğer konuşmacı Doç. Dr. Kemal Sayar ise mevcut sistemin çözüm üretemediğini aktardı.

Abant Platformu’nun ‘Kürt Sorunu: Barışı ve Geleceği Birlikte Aramak’ konulu 17. toplantısı, Prof. Dr. Mehmet Altan’ın oturum başkanlığında yaptığı ‘Geçmişin Muhasebesi’ adlı oturumla devam etti. Bolu Abant Palace Otel’deki toplantıda, ‘Türk Siyasetinin Eleştirisi’ konulu bir konuşma yapan gazeteci yazar Ümit Fırat, Kürt sorununu bugüne taşıyan uygulamalardan örnekler verdi. Devlet politikasına yönelik eleştirilerini sıraladı. Tek parti döneminde Kürtlere baskı yapıldığını anlatan Fırat, “Çıkarılan Takrir-i Sükun kanunuyla başlatılan diktatörlük döneminde idam edilen onca insanın cesetlerini bile vermediler.” dedi. 1925 yılında Kürtçenin tamamen yasaklandığını vurgulayan Fırat, 1960 darbesiyle açılan yatılı okulların amacının asimilasyon olduğunu savundu. Fırat, 19 Ekim 1983′te çıkardığı kanunla Kürtçeyi yasaklayan Kenan Evren’i de ağır dille eleştirdi.

Psikiyatr Doç. Dr. Kemal Sayar’ın konuşmasının konusu ise ‘Biz ve Onlar: Kürt Sorununda Psikolojik Dinamikler’di. Sayar, önyargı ve ayrımcılığın tırmandığı dönemlere ait sosyal yaşamdan örnekler vererek, toplumun ‘biz’ ve ‘onlar’ olarak kutuplara ayrıldığına dikkat çekti. Kürt sorununun çözümü için karşılıklı diyaloğun önemine vurgu yapan Doç. Dr. Sayar, mevcut sistemin çözüm üretemediğini aktardı. Sayar, “Artık yeni sözler söylemek lazım.” diye konuştu. Bolu Valisi Halil İbrahim Akpınar ise bugüne kadar yaşanan acıların son bulmasını isteyerek, yeni ana-babaların ağlamaması için “Kardeşliğe ihtiyacımız var.” dedi. Toplantıya katılan emekli MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş ise PKK terörünün çözülemeyen Kürt sorununun sonuçlarından biri olduğunu söyledi. Demokratik sistemin kesintiye uğramadan konunun öncelikle ele alınması çağrısında bulunan Öneş, “Kürt sorunu, kurumsallaştırılamayan, içselleştirilemeyen Türkiye demokrasisinin sonucu olarak kabul edilirse meseleye yaklaşımımız değişecektir. Yaşanan süreçte gerçek demokratlar aydınlığın yolunu açabilecek. Öncelikli sorunumuz güçlü bir demokrasi hareketi yaratılabilmesi ihtiyacıdır.” ifadesini kullandı. Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacının kaçınılmaz olduğunu belirten Cevat Öneş, “AK Parti’nin yaşananlardan ders çıkarabilmesi, Kürt siyasi hareketinin demokratik taleplerini değerlendirebilmesi, her renkten bütünleştirici dinamiklerin ortaya çıkmasını durumunda aydınlık Türkiye kaçınılmazdır.” açıklaması yaptı.

AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Dağı da çözüm için samimi olmanın önemine dikkati çekti. Gazeteci Cengiz Çandar ise toplantıdan çıkan sonuçların formüle edilerek, gerek hükümete gerekse Genelkurmay’a somut çözüm önerileri sunulmasında fayda olacağını kaydetti. Çandar, AK Parti’deki Kürt kökenli milletvekillerinin hükümetin soruna yaklaşımı konusunda nasıl bir katkı sağladığını bilmek istediklerini de dile getirerek, Kürt yoğun bölgelerde Kürtçenin resmi dil olarak kabul edilmesi ve hatta trafik levhalarındaki uyarıların Kürtçe ve Türkçe olarak birlikte yazılması önerilerini savundu.

***

İki gün boyunca toplumun her kesiminden katılımcıların tebliğci ve müzakereci olarak katıldıkları toplantı gerek medyada ve gerekse toplumun çeşitli kesimlerinde ilgiyle takip edildi. Mehtap Tv ve Kanal 21’den canlı olarak yayınlanan toplantının sonuç değerlendirme metninde nelerin yer alacağı ise merakla beklendi.

İki gün boyunca dört oturum halinde tartışılan Kürt Sorunu’nda öne çıkan önemli konular arasında ana dilde eğitim meselesinin yer alması dikkatleri çekti. Toplantıda dile getirilen diğer ana konular ise şöyle: şiddettin terk edilmesi, hiçbir kişi ya da kuruluşun resmi olarak temsil etmediği, toplumun herhangi bir kesimi adına konuşmaması, birlikte yaşama dinamiklerinin hayata geçirilmesi, tarihte yaşanan acıların sadece ders almak amacıyla hatırlanması ama asla öç alma şekline dönüşmemesi istendi.

Toplantıda dile getirilen kimi konular sonuç değerlendirme metnine de yansıdı. İşte sonuç değerlendirme metninde yer alan maddeler:

Abant Platformu, “Kürt Sorunu: Barışı ve Geleceği Birlikte Aramak” toplantısı 4-5-6 Temmuz 2008, Abant

SONUÇ BİLDİRİSİ
Abant Platformu, 4-5-6 Temmuz tarihlerinde Abant’ta “Kürt Sorunu: Barışı ve Geleceği Birlikte Aramak” başlığı ile bir toplantı gerçekleştirmiştir. Konunun her yönüyle ve özgürce tartışılması Abant ruhunu yansıtmaktadır. Abant Platformu toplantı sonunda aşağıdaki görüşlerin kamuoyuna duyurulmasını uygun görmüştür.

Türkiye’nin öncelikli ve en önemli sorunlarından biri olan Kürt Sorunu’nun çözüm yoluna girmesi, sağlıklı bir diyalog ortamının oluşmasına, önyargıların yıkılmasına ve karşılıklı güvenin tesis edilmesine bağlıdır. Çözüm dilinin oluşmasında medyanın sorumluluğu, hassasiyeti ve üslubu çok önemli katkı sağlayacaktır. Platformun amacı çözüm için elverişli bir iklim, dil ve zeminin oluşmasına katkıda bulunmaktır. Bu doğrultuda;

Amaç bir çözüm programı etrafında tarafları mutabakata ikna etmekten ziyade, diyalogsuzluğu sona erdirmek için sağlıklı ve dinamik iletişim kanalları açmaktır. Temel prensip olarak, açık bir şiddet çağrısı içermedikçe her fikrin serbestçe ifade edilebilmesini ve tartışılmasını savunuyor; farklı düşünen bütün kişi ve grupların fikirlerini beyan etme hakkına herkesten saygı bekliyoruz.

Her türlü şiddetin ve şiddet içeren yöntemlerin mutlak olarak reddedilmesini, Kürt Sorunu’nun çözümü için vazgeçilmez bir ön şart addediyoruz. Kürtlere ve diğer unsurlara yönelik asimilasyon politikalarını reddediyoruz. Türk ve Kürt ayrımının karşılıklı olarak homojenleştirmek, ötekileştirmek ve yabancılaştırmak amacıyla kullanılmasına karşı çıkıyoruz.

İtiraf etmek gerekir ki, Kürt sorunu etrafında geçmişte çok acı olaylar yaşanmıştır. Bu acı olaylar, yenilerinin yaşanmaması için bir tecrübe olarak hatırlanmalı, bir kan davasına dönüştürülmemelidir.

Kimsenin elinde kitlelerin vekaleti yoktur. Bu nedenle bir toplum adına konuşmayı, bir temsil niteliği öne sürmeyi çözümü zorlaştıran bir üslup ve muhakeme tarzı olarak görüyoruz.

Barış içinde birlikte yaşama özlemimizin gerçekleşmesi için Kürtlerin yoğun oldukları doğu ve güneydoğu bölgelerimizde ekonomik kalkınma büyük önem taşımakla birlikte, yöre insanlarının şeref ve haysiyetlerinin hak ettikleri gibi yüceltilmesi de zorunludur.

Bu cümleden olmak üzere, temel insan haklarıyla ilgili tüm uluslar arası sözleşmelerde yer verilen sosyal, kültürel ve siyasi hakların eksiksiz ve çekincesiz kabulü elzemdir. Kapsamlı bir çözüm projesi içerisinde af kanunun koşullarının oluşturulması gereklidir.

Anadile saygı, insana saygıdır. Anadili konuşma, eğitim ve öğrenimde kullanma hakkının vazgeçilmez bir insan hakkı olduğunu ve bu hakka karşı çıkmanın hiçbir gerekçesi olamayacağını düşünüyoruz.

Kürt sorunu etrafında hukuk devleti sınırları dışına çıkan bütün uygulamaları reddediyoruz.

Irak’ta yaşayan tüm halklarla birlikte Kürtler de bizim kardeşimizdir. Kürt Federe yönetimi ile her türlü dostane ilişkinin geliştirilmesini elzem görüyoruz.

Kürt sorunun çözümünde Türkiye’deki demokratikleşme sürecinin devamı elzemdir. Bu bağlamda Avrupa Birliği perspektifini muhafazası hem demokratikleşme sürecinin devamı, hem Kürt sorununun çözümünü kolaylaştıracaktır.

Abant Platformu olarak bu toplantının insan haklarına, hukukun üstünlüğüne ve demokrasiye bağlı, güven verici bir ortamın oluşturulmasına ve sürdürülmesine katkıda bulunduğuna inanıyoruz.

Barışı ve geleceği hedefleyen çözüm arayışımız yüzyıllardır ortaya konan bütünlük içinde birlikte yaşama iradesinden güç almaktadır.

DEĞERLENDİRME
Katılımcılar okunan sonuç değerlendirme metnini genel anlamda olumlu karşıladılar. Böyle bir toplantıdan bu kadar kapsayıcı bir metnin çıkmasını sevindirici buldular. Metinde yer alan “Kürtlere dönük asimilasyon” ifadesinin diğer Türkiye vatandaşlarını da ilgilendirmesi gerektiği konusunda istek yapıldı. Katılımcıların da onayıyla bu kısma “diğer unsurların da” ibaresi eklendi.

Bir diğer eleştiri konusu ise barışın önünü açacak kapsamlı bir aftan bahsedilmediği konusuyla ilgiliydi. Bu nedenle metne gerekli kanuni alt yapının oluşturulması kararı alındı.

FINDIKLI DA KATILDI..
Abant toplantısına AKP Malatya Milletvekili Mücahit Fındıklı'nın da katıldığı ve sonuç bildirisini olumlu, çözüme yönelik önemli bir katkı olarak değerlendirdiği bildirildi.

MALATYA'DAN DESTEK VERENLER..
Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç, Abant Platformu'ndan çıkan sonuçların bölgenin gelişmesi ve bölgede yaşanan sorunların çözümü adına önemli olduğunu söyledi.

Erkoç, bölge halkının refah ve eğitim seviyesinin yükseltilmesi durumunda ülke insanının birbiri ile sorun yaşamasının mümkün olmadığını kaydetti.

Hasan Hüseyin Erkoç, "Abant Platformu'ndan çıkan sonuçlar ifade özgürlüğü, düşünce özgürlüğü tabi şiddete dönüşmediği sürece. Olması gereken şeyler bunlar. Zaten anayasal birer haktır. İnsanlar düşüncelerini açık açık ifade edebilmelidir. Ama bu düşünce devletin mevcut nizamını yıkmaya yönelik olmamalıdır. Devlet burada bir açılımla kendi vatandaşlarını kucaklayarak bunları yerine getirdiği anda bu sorunlar kendiliğinden çözülecektir." dedi.

Platformdan çıkan sonuçlardan birinin de ekonomik özgürlük olduğuna işaret eden Erkoç, "Devletin GAP eylem planını açıklaması bölgenin geleceği açısından çok önem arz ediyor. Ülkenin ekonomik kalkınmasına ciddi katkı sağlayacak bir eylem planı. Ciddi manada işsizliğin önüne geçilecek. Düne kadar mayınlı olan bölgelerin temizlenip organik tarıma açılması önemli." şeklinde konuştu.

Malatya Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kefalet Kooperatif Başkanı Ali Evren, Abant Platformu'nun öncelikle böyle bir konuyu ele almasının önemine işaret etti.

Evren, platformun ortaya koyduğu tespitlerin son derece isabetli olduğunu ve uygulanması halinde bölgede yaşanan sorunların önemli oranda çözüme kavuşacağını kaydetti.

Ali Evren, "Çok verimli bir toplantı olmuş. Doğu ve Günaydoğu için yapılması gerekenler açıkça ortaya konulmuş. Hükümetimiz de bu tespitler doğrultusunda bir program yaparsa güzel gelişmeler olacaktır. PKK terör örgütü ortadan kalkacaktır." dedi.

Evren, platformun bu toplantıların devamını doğu ve güneydoğu bölgesindeki illerde de tekrarlamasını ve bölge halkının görüşlerini de almalarını istedi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız