SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Deve Kuşu Misali!

A- A+ PAYLAŞ

Suat KOZLUKLU

Devekuşunun avcıyı gördüğünde başını kuma soktuğu söylenir. Aslında bu bir efsaneden ibarettir, doğru değildir. Meşhur Amerikan dergisi National Geographic’in ‘deve kuşu’ maddesinde “halkın sandığının aksine deve kuşları başını kuma gömmez. Deve kuşunun savunma davranışlarından biri bu yanlış anlamaya yol açmış olabilir. Tehlike yaklaştığında deve kuşu başını eğer ve görünmemek için uzun boynunu yere bastırır. Tüyleri kumlu toprakla çok iyi gizlenmiş olur ve uzaktan bakıldığında başını kuma gömmüş izlenimi verir” anlamında bir açıklama var.

Ama olanlar olmuş “deve kuşu gibi başını kuma sokmak (gömmek)” deyimi dilimize yerleşmiş. Türk Dil Kurumu Deyimler Sözlüğü bunu “1) bir tehlike, bir olay karşısında yararlı olmayacağı apaçık ortada olan kaçamak bir yola sapmak; 2) başkalarını aldattığını sanarak kendisini aldatmak.” diye açıklıyor.

Sevgili MalatyaHaber okurları,

Bir süredir Malatya’mızda ‘garip’ ama ‘gerçek’ olaylar vuku buluyor… Bu sayfalar bu ‘gariplikleri’ aktardıkça bir takım çevreler rahatsız oluyor varsın olsun… Onlara göre her şey güllük gülistanlık bizlerin yazdıkları ise ‘yalan-yanlış’. “Masal” çocuklara anlatılır ve çocukluk döneminde hayatı öğretme yollarından biridir. Çocukluk dönemlerini geride bırakan ve hayatın cefalı yollarından geçmiş bizlerin “masallara” karnı toktur…

Anayasamızın 28.maddesi “basın hürdür, sansür edilemez” der ama vakalar uygulamada bunun tersinin yaşandığını gösteriyor.

Günümüzde ‘özgürlük rüzgârları’ estiği halde yine sansür uygulanmakta. Elbette bu uygulamalar ‘sansür’ adı altında yapılmıyor, ama netice değişmiyor.  Basın, toplumların çıkarlarının ve haklarının korunması noktasında çok önemli bir denetim görevi üstlenmiştir. Bu görevi yapması hangi şekilde olursa olsun ve kim tarafından engellenirse, bunun adı “Sansür” Olarak tanımlanır. Özellikle son yıllarda Malatya’mızda, kimi yöneticiler “gerçeklerin” yazılıp çizilmesinden şikâyetçi oldukları için kendilerine has metotlarla ‘sansür’ uygulamak istiyorlar… Onların istediği “dikensiz medya bahçesi”... Basın, toplumların çıkarlarının ve haklarının korunması noktasında çok önemli bir denetim görevi üstlenmiştir. Bu görevi yapması hangi şekilde olursa olsun ve kim tarafından engellenirse, bunun adı “Sansür” Olarak tanımlanır.

Malatya Valisi Sayın Ulvi Saran’ın “basının bilgilendirilmemesi” için uyarı genelgesi göndermesi sansürün son örneği. İlk bakışta bu daire amirlerine karşı sıradan bir genelge gibi anlaşılabilir ama dikkatli okunduğunda öyle olmadığı görülmekte. “Kurumların tesis ve yatırımları ile ilgili sözlü açıklama yapmamak”, “kurumların yatırımlar ile hizmet alanına ilişkin rutin faaliyette bile ilgili vali yardımcısının incelemesinden sonra sadece ilgili kurum müdürü tarafından basına yazılı açıklama yapmamak”, “radyo ve televizyon programlarına katılım hususunda da benzer prosedürü izlemek” şeklinde özetlenecek genelge başka nasıl yorumlanabilir?

Diyelim gazetecisiniz, bir haber için Malatya’daki kahvehane sayısı lazım oldu, ilgili daire müdürünü aradınız, müdür bir sürü yazışmanın ardından “efendim, şu kadar sayıda kahvehane faaliyet göstermektedir” mi diyecek?

Malatya Haber olarak “SANSÜR”e koca bir “HAYIR” diyoruz…

Deve kuşuyla başladık maymunla bitirelim…

“Üç maymunu oynamak” Bu söz aslında toplumda ki duyarsızlığı, umursamazlığı, haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı sessiz kalmayı tercih eden insan güruhunun tavrını en iyi özetleyen bir deyimdir. Tepki göstermeyen tavır sergilemeyen toplumların sonunun ne olduğunu söylemeye gerek var mı?

Gazeteciyiz biz, duymamız gerektiği kadarını ‘duymak’, görmemiz gerektiği kadarını ‘görürüz’...Konuşmak gerekiyorsa eğer ''susmayız''... Hele hele gerçekleri yazmamız söz konusu ise "babamızı" bile tanımayız...

Basın özgürlüğü, şeffaf yönetim ilkesinin temel yapı taşlarındandır, ama bu özgürlük kâğıt üstünde kalmamalı…

Sağlıcakla kalın…

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız