SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Devrim Yasalarının Yıldönümü

A- A+ PAYLAŞ

Atatürkçü Düşünce Derneği Malatya Şube Başkanı Ali Ekber Tunçdemir, 3 Mart 1924 tarihinde TBMM'nin, tarihimizde "Üç Devrim Yasası" denilen yasaları kabul ettiğini belirterek, bunun yıldönümünde devrimlere sahip çıkıp çıkmamanın geleceği belirleyeceğini söyledi.

Tunçdemir bu konuda şu açıklamayı yaptı:

"Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 3.Mart 1924 tarihinde üç önemli önerge ele alınmış ve aynı tarihte de yasalaştırılmıştır. Devrim tarihimizde “Üç Devrim Yasası” adı verilen bu yasalar şöyledir. 429 sayılı Din İşleri ve Vakıflar Bakanlığının kaldırılmasına İlişkin Yasa, 430 sayılı Öğretimin Birleştirilmesi ya da Öğretim Birliği Yasası, 431 Sayılı Halifeliğin Kaldırılması ve Osmanlı Hanedanının Türkiye Cumhuriyeti Toprakları Dışına Çıkartılmasına İlişkin Yasa.

Bu yasalarla, Türkiye’de eğitimin demokratikleşmesinin ve millileşmesinin önündeki engeller kaldırılmış, ulusal kültürün temelleri atılarak doğabilecek kültür çatışmaları engellemiş, ülke ve ulus Ortaçağ kalıntısı kurumlardan arındırılmış, Yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli “Laik cumhuriyet” tanımlamasıyla güçlendirilip, “laiklik” öz kimliğiyle devletimize yepyeni bir yaşam canlılığı kazandırılmıştır.

Bugün 3 Mart'tan 84 yıl sonra ne yazık ki bu konularda pek iç açıcı durumda değiliz. Özellikle demokrasi dönemine geçtiğimiz günden beri son yarım yüzyıl içinde Türkiye'yi yöneten siyasal iktidarların Aydınlanma devrimlerine iyi gözle baktıklarını söyleyemeyiz. Ateşli ve yakıcı sorun, Cumhuriyet devriminin temel yasalarını delmek, işlevsiz bırakmak isteyen güçlere karşı verilecek ortak savaştır. Çünkü Türk aydınlanmasının temellerini değiştirmek isteyenler giderek güçleniyorlar, örgütleniyorlar, iç ve dış destekçileri var... Ama tarihin gidişi değiştirilemez. Akan su tersine döndürülemez. Temel yasalar gücünü Atatürk'ten, Türk aydınlanmasından alıyor. Bu tarihsel akıştır. Yüce Türk ulusu bu akışı bilmekte ve içten sezinlemektedir. Önünde durulamayacak olan budur.

Bu yıldönümünde, bu büyük devrimi, dönüşümü gerçekleştiren büyük insanları bir kez daha saygıyla anmak ve Türkiye’nin bugün elde etmiş olduğu bu noktaya nereden nasıl geldiğimizi unutmamak ve Türkiye’nin bugününe yönelik tehlikeleri, tehditleri doğru değerlendirebilmek için bu noktaya dikkat etmemiz gerekir

Ülkemiz her yeni güne, Türkiye Cumhuriyetinin ulusal kimliğini bozma çabalarına ve Devrim Yasaları’nın ortadan kaldırılmasına heveslenenlerin cüretkâr girişimlere tanıklık ederek başlıyor. Bu girişimlerin etkili olması halinde yurdumuzun ve ulusumuzun büyük bir kargaşaya sürükleneceği açıktır.

Son dönemlerde dünyanın pek çok azgelişmiş ve gelişmekte olan ülkesi gibi Türkiye’ye de yönelen “sermaye kuşatması”nı, ülkemizin bağımsızlığına, laik yönetim biçimine yönelik olarak, içten ve dıştan adeta örgütlü bir biçimde yürütülen uygulamaları da endişe ile izlemekteyiz

3 Mart 1924 tarihinde kabul edilen Tevhid – i Tedrisat (Öğrenim Birliği) Yasası’nı hiçe sayan, çocuklarımızı adeta uyuşturan uygulamalar yaygınlaşmaktadır. Türkiye’yi tekrar Ortaçağ karanlığına götürmeye, “şeyhler ve meczuplar” coğrafyası haline getirme çabalarına yıllardır göz yumulmuş ve bugünlere gelinmiştir. Devrim yasalarının en can alıcısı olan Öğretim Birliği Yasası’nı işlevsiz kılarak genç kuşakların bağımlı bireylere dönüştürülmesi akıllardan bile geçirilmemelidir.!

Kadınlar; dinimizle hiçbir ilgisi olmayan, çağdaş ve evrensel değerlerle bağdaşmayan yaşam koşullarına itilmekte, Cumhuriyet kazanımlarıyla sahip oldukları olanaklardan, saygın Türk kadını imajından uzaklaştırılmaktadırlar.

Cumhuriyete ve devrim yasalarına sahip çıkmak ya da çıkmamak; GELECEĞİMİZİ BELİRLEYECEKTİR.

Üç devrim yasası; günlük yaşamımızın ve Türkiye’nin öneminin, bugün maruz kaldığımız tehlikelerin, tehditlerin aşılması açısından olağanüstü büyük önem taşıyan düzenlemelerdir ve işlevini yerine getirmiştir, bugünkü Türkiye toplumunu oluşturmuştur, Türkiye’nin bugün geldiği noktaya çok önemli katkılar yapmışlardır. İçinde bulunduğumuz zor koşullarda tüm yurtseverleri yeni ve güçlü bir adım için birlikte olmaya; halkımızı, anne babaları ve gençlerimizi, çocuklarımıza sahip çıkmaya, kapıya dayanan tehlike karşısında dik durmaya, dayanışmaya çağırıyoruz. Mustafa Kemal Atatürk’ün önümüze açtığı bu aydınlık yolda laik düzenimize sahip çıkarak ulusça birlik ve beraberlik içinde yürümeyi sürdüreceğiz. Bu böyle biline.

Yurttaşlarca “3 Mart üçlemesi”ne sahip çıkmak; Üzerinden hür ve kardeşçe yaşadıkları TC’ne namus borcudur! 3 Mart Devrim Kanunları yıl dönümü kutlu olsun."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız