SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Dink Davasında Dinlenecek

A- A+ PAYLAŞ

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin davanın bugün görülen duruşmasında tahliye kararı çıkmazken, bir sonraki duruşma 6 Temmuz'a ertelendi. Mahkeme heyeti İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve bazı emniyet yetkililerinin duruşmada dinlenmesi yönündeki talebi reddetti. Eski İstanbul Emniyet Müdürü Şükrü Balcı'nın, başka suçtan tutuklu bulunan oğlu Ertuğrul Balcı'nın yanı sıra el bombalarıyla yakalanarak tutuklanan Malatya Kerkük Dayanışma Derneği Başkanı Veysel Şahin'in de duruşmada tanık olarak dinlenmesine karar verildi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın öğleden sonraki oturumunda söz alan müdahil avukatları, İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ın da aralarında bulunduğu bazı emniyet yetkililerinin duruşmada dinlenmesini istedi. Müdahil avukatlarının ardından söz alan tutuklu sanıklardan Erhan Tuncel'in avukatı Havva Sezer, duruşmada yer alan Paris Barosu avukatlarının cübbelerini çıkarmalarını istedi. Avukatların Ermeni asıllı olduklarına değinen Sezer, buraya geliş amaçlarının davaya siyasi bir boyut katmak olduğunu öne sürdü. Bu sırada duruşma salonunda yer alan müdahil avukatları oturdukları yerden talebe tepki gösterdi. Sezer konuşmasının devamında, avukatların İstanbul Barosu'na başvurduklarını ve başvurularının kabul görmediğini söyleyince, müdahil avukatları "Baronun açıklamasını tam olarak okuduğun zaman gerçeği göreceksin" diyerek tepkilerini dile getirdiler. Müdahil avukatlar tepkilerini dile getirince zaman zaman sanık avukatları ile kısa süreli tartışmalar yaşandı. Bunun üzerine Mahkeme
Başkanı Erkan Canak, "Davayı etnik bir ortama çekmeyin. Fuat Turgut yok ama Fuat Turgut'tan betersiniz" şeklinde tepki gösterdi. Yaşanan tartışmaların ardından söz alan müdahil avukatlardan Bahri Belen, gelen heyetin Fransa Barosu'ndan izinli olarak geldiklerini ve bundan dolayı cüppeleri ile gözlemci olarak salonda yer aldıklarını söyledi.

Tutuklu sanıklardan Ahmet İskender ve Ersin Yolcu'nun avukatı Feyzullah Şama, önceki celselerde serbest bırakılan sanıklarla kendi müvekkilleri arasında bir farklılık olmadığını, bundan dolayı İskender ve Yolcu'nun da serbest bırakılması gerektiğini söyledi. Şama, Hrant Dink'in tıpkı kendisi gibi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğunu ve hiçbir şekilde öldürülmeyi hak etmediğini belirtti. Şama, "Yasin Hayal'ler eğer bir Ermeni vatandaşı öldürmek isteselerdi Trabzon'da öldürebilirlerdi. Ancak
söylediklerim yanlış anlaşılmasın Dink'i Türk düşmanlığı yönündeki beyanları basında yer almıştır" deyince müdahil avukatlar buna tepki gösterdi. Şama daha sonra hiçbir insanın düşüncelerinden ötürü öldürülmeyi hak etmediğini söyledi.

Mahkeme heyeti tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek mahkemeyi 6 Temmuz'a erteledi. Mahkeme, müdahil avukatların İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve bazı emniyet yetkililerinin duruşmada dinlenmesine yönelik talebi ise reddetti. Mahkeme heyeti, Silivri Cezaevi'nde başka suçtan tutuklu bulunan eski İstanbul Emniyet Müdürü Şükrü Balcı'nın oğlu Ertuğrul Balcı'nın duruşmada tanık olarak dinlenmesine karar verdi. Mahkeme heyeti Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde görevli Yavuz Tekelioğlu, Malatya E Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan Veysel Şahin'in de tanık olarak dinlenmesine hükmetti.

Mahkeme heyeti ayrıca önceki celsede kavga ettikleri için bu duruşmaya katılamayan Yasin Hayal ve Erhan Tuncel'in bir sonraki celsede duruşmada hazır edilmesi için bulundukları Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek tarafından Erhan Tuncel'in muhbir olup olmadığına ilişkin hazırlanan ve Başbakanlık Teftiş Kurumu tarafından sunulan raporun tamamı mahkeme ulaştı. Mahkeme raporun atanacak bir hakim tarafından incelenmesine karar verdi.

Öte yandan duruşmanın sonunda adliye önünde basın mensuplarına açıklama yapan müdahil avukatlardan Fethiye Çetin, "Bugünkü duruşmada bazı taleplerimiz oldu. Bunlardan bir tanesi Celalettin Cerrah'ın tanık olarak dinlenmesiydi. Ancak mahkeme heyeti, davanın seyrini değiştirmeyeceği düşüncesi ile talebimizi reddetti. Mahkeme sonunda tahliye çıkmadı" dedi.

Müdahil avukatlardan Bahri Belen de Paris Barosu'ndan gelen gözlemci avukatların duruşma sonucunda hem kendi barolarına hem de İstanbul Barosu'na gözlemlerini aktaracaklarını söyledi. Belen, "Ancak İstanbul Barosu'na bir kırgınlığımız oluştu. Mahkemeyi izlemek isteyen bazı avukatların Ermeni oldukları gerekçesiyle gerekli izni alamadıkları ve mahkemede yanlış anlaşılacağı için İstanbul Barosu tarafından izin verilmediğini öğrendik. Dünyanın çeşitli ülkelerinde görülen davalara biz Türkler rahatlıkla girebiliyoruz. Bu şekilde bir sınıflandırma olmamalıydı" diye konuştu.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız