SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Diyabette 25 Kez Daha Fazla'

A- A+ PAYLAŞ

İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Turgut Özal Tıp Merkezi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Selim Doğanay, şeker hastalarında görme kaybı gelişme ihtimalinin normal insanlara oranla 25 kat daha fazla olduğuna dikkat çekerek, "Özellikle 20-65 yaş arasındaki görme kaybının en sık sebeplerinden biri olarak ortaya çıkmaktadır" dedi.

Son zamanlarda şeker hastalarının artmasıyla ilgili olarak açıklama yapan İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Turgut Özal Tıp Merkezi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Doğanay, "Diyabet (şeker hastalığı), vücutta glikoz (şeker) metabolizmasının bozulması sonucu ortaya çıkan bir hastalık tablosudur. Başta göz, böbrekler, kalp ve damar sistemi olmak üzere zamanla bir çok organda hasar meydana getirmektedir. İnsüline bağımlı tip 1 ve insüline bağımlı olmayan tip 2 olmak üzere iki çeşit diyabet türü vardır. Her iki tip diyabette de hasar, kan glikoz seviyelerinin kontrolüne ve diyabetin süresine bağlıdır. Diyabet; gözde katarakt, glokom göz tansiyonu, en önemlisi diyabetik retina hastalığına ve erken teşhis ve tedavisi yapılmadığı takdirde körlüğe kadar gidebilen sonuçlara neden olabilmektedir" dedi.

Şeker hastalarında görme kaybı gelişme ihtimalinin normal insanlara oranla 25 kat daha fazla olduğuna dikkat çeken Doğanay, "Özellikle 20-65 yaş arasındaki görme kaybının en sık sebeplerinden biri olarak ortaya çıkmaktadır. Diyabetik retina hastalığında şikayetler görme merkezinin (sarı nokta) hasara uğraması ile başlar. Bununla beraber bazen çok ilerlemiş diyabetik göz hastalığı yıllarca belirti vermeyebilir. Hamilelik, yüksek tansiyon, böbrek hastalıkları ve ağır enfeksiyonların diyabetik retina
hastalığını arttırdığı kabul edilmektedir. Diyabetik retina hastalığının meydana getirebileceği rahatsızlıklardan en iyi korunma yolu düzenli göz muayenelerinden geçmektedir. Diyabetik retina hastalığı göz doktoru tarafından basit yöntemlerle tespit edilebilir. Her diyabetlinin en az yılda 1 kez göz muayenesinden geçmesi önerilir. Diyabetik retina hastalığı bulguları tespit edilen hastalar mutlaka diyabetik retinopatinin teşhis, tedavi ve izlemlerinin yapıldığı retina kliniklerine düzenli kontrollerini yaptırmalıdırlar" ifadelerini kullandı.

"Diyabetik retina hastalığının başlangıç dönemi safhasında görmeyi etkileyen ödem yoksa, tedavi yapılmaz. Hasta 6 aylık aralarla muayene edilir. Görmeyi etkileyen görme merkezi ödemi gelişmişse veya proliferasyon safhasında sızdıran damarlar, beslenmeyen sahalar ve yeni damar oluşumları varlığında, retina dokusuna bu iş için geliştirilmiş lazerler uygulanarak hasta 3 ay aralarla kontrollere çağrılır. Göz içinde kanamalar, fibrotik zarların yarattığı çekintiler ve dekolman gibi ileri diyabetik göz hastalığı safhasında, vitrektomi denilen çok hassas ileri göz ameliyatlarının yapılması gerekebilir" diyen Doğanay, açıklamasını şöyle tamamladı:

"Bu tür ameliyatlar, ülkemizde kısıtlı sayıdaki belirli merkezlerde uygulanmaktadır. Bu merkezlerden biri olan Turgut Özal Tıp Merkezi Göz Hastalıkları kliniğinde, diyabetik retina hastalığına yönelik ameliyatların yanısıra retinanın diğer cerrahi ameliyatlarıda son teknoji ekipman ve tecrübeli ekip tarafından başarılı şekilde uygulanmaktadır. Kliniğimiz, Malatya ilinin yanısıra, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu bölgesindeki diğer iller başta olmak üzere, ülkemizin diğer bölgelerinden de gelen hastalarada en iyi ve en güncel tedavi hizmetlerini başarılı şekilde vermektedir."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız