SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Doğan Beyin Ardından..

A- A+ PAYLAŞ

Doğan Bey’in Ardından
Bülent Korkmaz

6 Mayıs Cuma sabahı kaybettiğimiz sevgili Doğan Aydoğan’ı yaklaşık 20 yıldan beri tanırdım. Doğan Bey sessiz, sakin, kendi halinde, iyi niyetli bir insandı. Kimseyle sesini yükselterek konuştuğu görülmüş şey değildi.

Kündübeg’i, yani Gündüzbey’i, Gündüzbeylilerin deyimiyle “köyü” çok severdi. İşi gücü gereği Malatya’da bulunmak zorunda kalsa da, baba ocağından, bağdan bahçeden ayrılmazdı. “Tayıdı” arkadaşlarıyla Derme Suyu manzaralı parklarda, kahvelerde oyun çevirmeden, “lafını etmeden” merkeze dönmezdi.

Doğan Bey’in bir sevdası daha vardı: Malatyaspor...

Sevgisine “amatör” bir sevgi diyebilirsiniz. Sayın Nurettin Soykan’ın ekibinde yöneticilik yaptığını anımsıyorum. Başka dönemler yöneticilik teklifi almış ve kabul etmemiş olması da kuvvetle ihtimal. Ama onun sevgisi öyle yönetim kurulu üyeliği şeklinde tezahür eden bir sevgi değildi. Sadece severdi.

Malatyaspor’un 1. ligdeki ilk dönemi Malatyaspor, İstanbul’da oynanan bir maçta haksızlığa uğramış, maçı kaybetmiş. Doğan Bey bu haksızlığa içerliyor, erinmiyor, bir şekilde maçı yöneten hakemin telefonunu (o yılların tek iletişim aracı) buluyor ve o’na kibar bir şekilde “neden böyle yaptınız?” diye sitem ediyor. Tüm kızgınlığına karşın, nezaketini elden bırakmadan hakemi misafir olarak Malatya’ya davet ediyor.

Doğan Bey’le 1991 yılında Bolu Gerede’de sezon öncesi kampta bulunmuştum. Futbolculara, onca kamp yiyeceği içeceğinin yetmeyeceğini düşünerek, Gündüzbey dutundan imal halis muhlis pekmezi getirtmeyi ihmal etmemişti.

Belki de bunun bir sebebi vardı:

Merhum, 1960ların sonunda tüberkuloz hastalığına yakalanmış, doktorlar elini eteğini çekip “bunu evine götürün” demiş; ama ağabeyi Hacı Amca umudunu yitirmeden başta pekmez olmak üzere köy yöntemleriyle kardeşini besleyip hayatta kalmasını sağlamıştı.

Doğan Bey yıllar sonra bu kez başka bir illete, kansere, yakalandı ve uzun yıllar onunla mücadele etmek zorunda kaldı. Ne var ki, bu kez kurtulamadı.

Geride kalanlarının başı sağolsun!

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız