SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Doğru Olanı Yaptık"

0
Güncellendi - 2015-12-27 15:40:01
A- A+ PAYLAŞ

"12 Eylül" davasında savunması alınan Evren, "O gün doğru olanı yaptık. Bugün de olsa aynı şekilde ihtilal yapardık" dedi.

12 Eylül askeri darbesine ilişkin dönemin Genelkurmay Başkanı, Yedinci Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya'nın yargılandığı davanın bugünkü duruşması yapıldı. 

Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, Şahinkaya'ya tıbbi müdahale yapıldığının anlaşıldığı tutanağa geçirildi. 

İşkence savunması talebine ret

Müdahil avukatlardan Fikret Babaoğlu söz alarak, sanıkların sistematik işkence ve kötü muamele suçları yönünden de savunmalarının yapılması gerektiğini öne sürdü.

Mahkeme heyeti, talebin reddine karar verdi. 

Kenan Evren, savunmasını nasıl yapacağı sorusuna, önce ''Ben bu konuda bir şey söylemek istemiyorum'', sorunun yinelenmesi üzerine bu kez ''Bizim bu işkence olaylarıyla ilgimiz yok'' ifadesini kullandı. 

Şahinkaya: Doğru olanı yaptık 

Duruşmada, müdahil avukatlardan Arif Ali Cangı, ''Sanıklar arasındaki astlık ve üstlük ilişkisi dikkate alındığında, sanıkların savunmasına Ali Tahsin Şahinkaya'dan başlanmasını'' istedi.

Mahkeme, talebi yerinde görerek, önce sanık Ali Tahsin Şahinkaya'nın savunma yapmasını kararlaştırdı. 

Yazılı savunmasını okuyan Şahinkaya, ''Bizler o gün için en doğru olanı yaptık'' dedi. 

Şahinkaya, ''12 Eylül müdahalesi Türk ve dünya tarihinde yerini almış büyük bir olaydır. Tarihi olayları ancak tarih yargılar'' ifadesini kullandı. 

Mahkemenin sorularını yanıtsız bıraktı

Savunmasını tamamlayan sanık Şahinkaya, ''herhangi bir soruya cevap vermeyeceğini'' söyledi.

Mahkeme, Şahinkaya'ya, ''Bireysel olarak bir darbe yapmanın gerektiğine ne zaman inandınız? Bu kararınızı kimlerle paylaştınız? Darbe yapılması yönündeki karara hangi tarihli toplantıda, hangi komuta kademesi ile hangi komutanlarla karar verdiniz? Sizin dışınızda kalan, yani emir komuta zinciri dışındaki TSK görevlilerince veya TSK dışında bir silahlı güç tarafından darbe yapılsaydı, buna o dönemdeki tepkiniz ne olurdu?'' sorularını yöneltti.

Sorulara cevap vermeyeceğini kaydeden Şahinkaya, mahkemenin, ''12 Eylül 1980 askeri darbesinin yapılmasında ABD veya bir başka ülkenin bilgisi veya onayı var mıdır?'' sorusu üzerine de ''Arz etmiştim efendim, (yanıt) vermeyeceğim" diye konuştu. 

Müdahil avukatlarından Ömer Kavili de Şahinkaya'ya çoğunluğu mal varlığıyla ilgili bir dizi soru yöneltti. Şahinkaya, sorulara cevap vermedi. 

Evren: Doğru olanı yaptık 

Kenan Evren de Ankara GATA'dan sesli ve görüntülü iletişim sistemleri aracılığıyla savunmasını yaptı.

Yazılı savunmasını okuyan Evren, ''Biz, o gün doğru olanı yaptık. Bugün de olsa aynı şekilde ihtilal yapardık'' dedi ve ''Türk Silahlı Kuvvetleri'nin iktidar olma meraklısı olmadığını'' söyledi.

''Biz, ihtilal yaptık, ihtilale teşebbüs etmedik. Herkesin ihtilal ile ihtilale teşebbüsün aynı şey olmadığını bilmesi gerekir'' ifadelerini kullanan Evren soruları yanıtlamayacağını bildirdi. 

''Bir sağdan, bir soldan astık'' sorusu 

Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Süleyman İnce, savunmasını yapan Evren'e bir dizi soru yöneltti.

Mahkemenin, ''Katıldığınız bir programda 'Bir sağdan, bir soldan astık' dediniz. Bunu ne amaçla söylediniz'' sorusuna, Kenan Evren, ''Bunla hiçbir tarafı tutmadığımızı, bitaraf olduğumuzu anlatmak istedik'' cevabını verdi. 

Evren, dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'e verilen uyarı mektubunun da ''muhtıra'' olduğunu söyledi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız