SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Dönen Namerttir"

0
Güncellendi - 2015-12-27 17:04:54
A- A+ PAYLAŞ

AKP Malatya Milletvekili Mücahit Fındıklı’nın katılımıyla Akçadağ’da ilçe Danışma Toplantısı düzenlendi. 

Toplantıya AKP İl Başkan Vekili Hakan Kahtalı, İl Başkan Yardımcısı Turancanpolat, Akçadağ İlçe Başkanı Vahap Yücekaya, Akçadağ Belediye Başkanı İbrahim Koşar, Akçadağ Bahri Belediye Başkanı Ali Bektaş ve teşkilatın tamamı katıldı. Toplantıda konuşan Mücahit Fındıklı, AKP binasına ve Adalet Bakanlığı’na yapılan saldırılar ve çözüm süreci konusunda açıklamalarda bulundu. Fındıklı, "10 yıllık AK Parti iktidarı döneminde biz Türkiye’ye ve dünyaya şunu gösterdik. Türkiye’nin gelirleri iyi idare edilirse Türkiye’ye yeter dedik. Eğer hortumlama, çalma olmazsa bizim gelirlerimiz bize yeter dedik. 10 yıl sonunda Türkiye, 32 milyar dolardan 156 milyar dolarlık ihracata ulaştı. Türkiye’de okulların tamamına defterler kitaplar verildi, okullar bilgisayarlar ile, akıllı tahtalar ile donatıldı, yakında da tablet bilgisayarlar okullarımıza dağıtılacak. Yine Türkiye’de 18 yaşına kadar herkes sosyal güvence kapsamında özel ve devlet hastanesinde hizmet alıyor. Türkiye’nin her tarafı duble yollarla donatılıyor, birçok yerine hızlı tren seferleri yapılıyor. Bunların hepsi 10 yıl içerisinde yapılıyor. Yalnızca 2013 yılı için çiftçiye destek için ayrılan para 9.1 katrilyon.

Sormamız gereken soru şu; Sayın Recep Tayip Erdoğan altın madenimi buldu, petrol mu, hazine mi buldu? Türkiye bu kadar yatırım yapacak parayı nereden buldu?

Değerli kardeşlerim bir gecede, sizin tasarrufunuz olan para yalnızca bir gecede tırlarla çalınan paranın miktarı 75 milyar dolardı. Ve bu para 16 tane ailenin cebine gitti. Bizim yaptığımız şey, o 16 ailenin cebine giden paranın hortumlarını kestik, faiz oranını yüzde 50’lerden yüzde 5’e 6’ya düşürdük. Bu faiz oranı arasındaki fark 260 milyar dolardır. İşte bu bahsettiğim hizmetlerin tamamını bu şekilde yaptık. 16 ailenin cebine giden para milletin cebine döndü" dedi.

AKP binasına ve Adalet Bakanlığı’na yapılan saldırıya da değinen Mücahit Fındıklı, "AK Parti içerisinde yediden yetmişe, bunca saldırıya bunca tehditlere eyvallah diyecek bir tek fer yoktur. Kim ne yaparsa yapsın, bizim bunlara karnımız tok. Biz bu yola çıktığımızda elbisemizin altına kefenimizi giyerek yola çıktık. Dönen de namerttir" dedi.

Fındıklı, çözüm süreci kapsamında son dönemde yaşanan gelişmeler de değinerek, "Bu memlekette 40 bin insan öldü. Kürt-Türk diye ayrıldık, birbirimize girdik, her evde cenazemiz var, 5 bin fidan gibi çocuklarımız şehit oldu. 30 yıldır memleketimiz kanın içinde yaşıyor. Arkadaşlar orası başka bir memleket değil, o bölgeler Türkiye Cumhuriyeti’nin vatanı, orada yaşayan insanlar da Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşları. Suç işleyebilirler, yanlış yapabilirler ama orası başka bir dünya, başka bir ülke değil, orası bizim memleketimiz, orda yaşayan herkes bizim evladımız. Dolayısıyla orada akan her kan bu memleketi yöneten herkesin vebali altındadır. O vebalin altında verdiğimiz sözde duruyoruz ve biz Allah’ın izniyle çözeceğiz.

Gönül isterdi ki MHP’de CHP’de bu taşın altına el koysun. Sayın Vural mecliste ağzına geleni söylüyor, buradan ona bir çağrı yapmak istiyorum. Kendisi Siirt'lidir, Tillolu’dur. Ama gider İzmir’de yaşar İzmir’den aday olur. İzmir’de dama çıkıp milliyetçilik yapmak kolay, gel Siirt’e aç tabelanı çık orada milliyetçiliğini yap, çık vatanın birliğini ve bütünlüğünü orda sağla. Niye çünkü benim Başbakanım orada, ben oradayım, Hakkari’deyim, Siirt’teyim, Batman'dayım, Beytülşabbap’tayım, her yerdeyim, her yerde AK Parti var, kimse benle milliyetçilikte tartışmasın.

Değerli kardeşlerim bu işi çözeceğiz, Allah’ın izniyle, yardımıyla çözeceğiz, sizlerle beraber çözeceğiz. Kararlıyız, sonuna kadar gideceğiz. Akan her kanın durması için canımızı, bedenimizi bu işin altına koyduk.

Sizden tek bir ricamız var. Başbakanımızın da bizden istediği bu. Sayın Başbakanımızın ağzından çıkmayan hiçbir laf bizim lafımız değildir. Sayın Başbakanımızın ağzından çıkmayan hiçbir laf bizi bağlamaz.

Buradan Sezgin Tanrıkulu’na da bir mesaj göndermek istiyorum. Tanrukulu, birtakım iddialarla gelerek CHP’de genel başkan yardımcısı oldu. Ama en çok konuşması gereken yerde sustu. Bu bir sorumluluktur, çıkıp konuşması lazım. CHP’nin içinde öyle konuşmalar var ki CHP faşistlerin cirit attığı dönem haline geldi. O iddialarla çıkıp kürsüde çözüm önerilerini söyleyen, bu işi bildiğini iddia eden Sezgin Tanrıkulu asıl konuşması gereken zamanda çıkıp konuşsun.

Çanakkale’de insanlarımız canını bedenini bu memleket için ortaya koyduysa, bugün de bu memleketin siyasetçisi bu memleket için bu sorun için canını bedenini ortaya koymak zorunda’’ ifadelerini kullandı.

AKP İl Başkan Vekili Hakan Kahtalı ise, Türkiye’nin gündemine dair açıklamalarda bulunarak Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma gününe vurgu yaptı. Kahtalı, "Türkiye’nin gündeminde son dönemlerde çeşitli gelişmeler oldu. Bunlardan benim için en nemlisi Çanakkale Şehitlerini anılmasıdır. Biz AK Parti olarak göreve gelmeden önce Çanakkale Şehitliği’ni ziyaret eden insan sayısı yıllık 100 bin civarındayken şuanda 2 milyona yakın insan Şehitliğimizi ziyaret ediyor" dedi.

AKP Akçadağ İlçe Başkanı Vahap Yücekaya ise konuşmasında Akçadağ teşkilatı olarak Ankara’da bakanlıklara yaptıkları ziyaretlere değinerek, yaptıkları çalışmalardan bahsetti. Akçadağ’ın eksikliklerini ve sorunlarını Malatya milletvekilleri ile bakanlıklara ilettiklerini ve ziyaretin verimli geçtiğini söyledi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız