"Dönüşüm Projeleri Tek Taraflı"

Malatya Diş Hekimleri Odası Başkanı Gökmen Kenan Özdal, sağlıkta dönüşüm projelerinin tek taraflı yapıldığını ileri sürdü.
  
Özdal, düzenlediği basın toplantısında, sağlık alanında bir kaosun yaşandığını iddia ederek, şunları söyledi; “Hepimizin aşina olduğu Sağlık Bakanlığının, sağlık alanında yürüttüğü ve ''Sağlıkta Dönüşüm''  diye isimlendirdiği projeler gün be gün yeni uygulamalar, yasa teklifleri, yönetmelik değişiklikleri ve en son olarak da kanun hükmünde kararnameler olarak önümüze geliyor. Ne yazık ki biz tıp mensupları ve oda yöneticileri ya da birlik yöneticileri bu değişiklikleri resmi gazete yayınlandıktan sonra görebiliyoruz. Bu çalışma ve projeler tek taraflı dayatma tarzında oluşturulduğu için uzun süreli hukuki mücadelelere yol açmakta ve birçoğu hukuki iptallerle neticelenmektedir. Sağlık alanında tam bir karmaşa ve kaos mevcuttur. Hukuki belirsizlikler ve hukuksal olmayan dayatmalar sonucunda pek çok meslektaşım mağdur olmaktadır. 
 
Özellikle son 3–4 ay içerisinde kanun hükmünde kararnamelerle düzenlemeler yapılmaya çalışılmakta olup bu hükümler kanun hükmünde kararname yetki yasasına ve çerçevesine aykırı işlemler içermektedir. Daha önce yasalarla yapılmaya çalışılan ama sonucunda hukuki iptaller getiren birçok konu bu kanun hükmünde kararnamelerle yapılmaktadır. Bunların da ilerideki günlerde anayasa mahkemesi tarafından iptal edileceği kanısı oldukça kuvvetlidir. İlgililere seslenmek istiyoruz; bu tür tek taraflı dayatmalardan ve hukuksal zemini olmayan çalışmaları sunmaktan vazgeçin. İlgili taraflar arasında oluşturulacak komisyonlar içinde bu konuları olgunlaştırın ve konsensüs içerisinde geçmelerini sağlayın tam gün yasası da dahil olmak üzere tüm konularda anlaşılabileceğini düşünüyoruz. Demokratik, katılımcı, sosyal bir hukuk devletinde olması gereken yöntem budur. Ulaşılması hedeflenen ileri demokrasi hedefine böyle ulaşılabilir. Bu kadar umursuz ve diyalog noksanlığı olan bu projelerden sonra bu çalışmaların bizleri ileri demokrasiye götürecek çalışmalardan ziyade hekimi köleleştirecek ve birtakım kişi ya da kuruluşların sömürüsüne açık hale getirecek düzenlemeler olma ihtimali daha kuvvetli olarak hissedilmekte. 
 
Alelacele geçirilmeye çalışılan sağlık üst kurulu, kamu hastaneler birliği yasası Türk Diş hekimleri Birliği ve Türk Tabipler Birliği’nin yetki ve sorumluluk alanlarını sınırlayan çalışmalar bu kanıyı güçlendirir yönde, tekelleşme ve sömürü düzeni oluşturacak düzenlemeler olduğu gayet açıktır. Tekrar ifade ediyorum çağdaş demokratik sosyal hukuk devletinin gereği olan kurumları lütfen çalıştıralım ve tüm bu konuları uzlaşıyla hep beraber yapalım. Genel sağlık da özelden hizmet alımı mümkünken,  diş hekimliği alanında tam tersi bir uygulama gözlenmekte, devletin sosyal güvenlik örgütü Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) mensuplarına sadece Sağlık Bakanlığı ve üniversite diş hekimliği fakültelerinden hizmet aldırmaktadır. Sayıları 16 bin 17 bin olan ve diş hekimliği mesleğinin tüm dünyada bir numaralı uygulama şekli olan butik muayenehane işletmecisi diş hekimlerinden yararlanılmamakta, sanki yok edilmeye çalışılmaktadır. 
 
Ağız Diş Sağlığı Merkezi’nde (ADSM)  aşırı hasta yoğunluğu olmakta, hekim başına 50–80 arası günlük hasta bakma zorunluluğu doğmaktadır. Buda yapılan tedavilerin amaca ve tedaviye yönelik olmaktan ziyade günü kurtarmaya yönelik olmasına ve basit tedavi yaklaşımları veya kanal tedavi ile kurtarılabilecek bir çok dişin çekilmesine, özellikle çocuk hastaların ortodontik sorunları birçok ADSM’de Ortodontist olmamasına rağmen  ve bakanlığın “tedavisine başlanılamayan veya yapılamayan hastaların özele sevk edilebileceği” hükmüne rağmen dışarıya sevk edilmemektedir. Diş hekimliği fakültelerinde asli görevlerinden ve ekstrem vakalara öncelik verme, eğitim ve bilim yapma önceliklerinden feragat etmelerine performans adlı ek gelir getirici işlemleri yoğun olarak yapma yarışına girmelerine sebep olmaktadır. 
 
Bu gün Malatya’da diş hekimliği Fakültesinde dolgu tedavi için 5–6 ay, çekim için 1–3 ay, ortodonti için 2–3 yıl randevu verilmesi hep bu durumun sonuçlarıdır. Durumun böyle olduğunun bilinmesine rağmen hastaları özele sevk etmemek, vurdumduymazlık ve insan/vatandaş sevgisinden, yaşama ve sağlığa saygısızlıktan başka ne olabilir? Vatandaşlarımızın sağlıklarına ulaşmalarının önündeki engellerin kaldırılması için bugüne kadar göz ardı edilen serbest diş hekimlerinden de hizmet alınması projesinin hayata geçirilmesi elzemdir.”