SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Dosya Bizi Cinayete Götürüyor"

A- A+ PAYLAŞ
2.5 yıl önceki ölümü için “intihar” denilen,  Özel Harekât Daire Başkanı Behçet Oktay’ın ailesinin avukatı Şenol Özel, “Bu dosya çok açık bir dosya. Her şey cinayete götürüyor bizi” diye konuştu. Özel, olayın tek görgü tanığı Halil Kesici’nin Oktay’ın ölümünün hemen ardından Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne ait telefondan 3 defa arandığı, 6.5 dakikalık bir görüşme yapıldığını belirtti “Bu görüşmeler bilerek saklanmaktadır” dedi.
 
ÖZEL Harekat Daire Başkanıyken 2.5 yıl önce intihar eden ve cenazesi doğum yeri olan Malatya'nın Hekimhan ilçesinde defnedilen Behçet Oktay’ın, ölümünden 8 saat sonra kendisine ait cep telefonundan 11 saniyelik bir görüşme yapıldığı ve mesaj atıldığı ortaya çıkınca, gözler yeniden açılan bu dosyadaki kayıtlara çevrildi. Ailenin avukatı Şenol Özel, Oktay’ın kullandığı 2 cep telefonu ile tek görgü tanığı Halil Kesici’nin telefon kayıtlarını ve olay yeri CD’sini inceledi. Ardından savcılığa yeniden değerlendirilmesi ve ses analizi yapılması için 5 Eylül’de dilekçe verdi. Kesici’nin, Oktay’ın ölümünden sonra saat 2’yi, 3 dakika 44 saniye geçerken, Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne ait telefondan 3 defa arandığı, 6,5 dakikalık bir görüşme yapıldığı ortaya çıktı. Özel, dilekçede, Kesici’nin bugüne kadar verdiği 4 ifadede bu görüşmelerden hiç bahsetmediğini belirterek, “Bu görüşmeler bilerek ve istenerek saklanmaktadır” dedi. Özel, olay yeri kasetinde ise kim olduğu tespit edilemeyen kişilerin tanıkları “Silah sesi duydun tamam mı” diyerek, yönlendirdiğini öne sürdü. Özel, Hürriyet’e, 11 saniyelik görüşmenin sinyalinin Ankara Emniyeti dışından geldiğini, görüşmenin yapıldığı numaranın kime ait olduğunun tespit edilemediğini belirterek, “TİB’den faturalı telefon olmasına rağmen ‘Kayıt bulunamadı’ diye yazı geldi” dedi. 
Özel, şu değerlendirmeyi yaptı:
 
“Soruşturma dosyası tamamiyle önyargılı ve intihar tespitine dayalı bir soruşturmadır. Hukukta aslolan önyargı değil, somut delil ve bulgulardır. Bu dosya çok açık bir dosya. Her şey cinayete götürüyor bizi. Sebebi nedir, zamanlama nedir bunu yargı kurum ve kuruluşları saptamak zorundadır. Oktay, sokaktaki sıradan bir kişi ya da görevli değil, terörle mücadelenin başındaki kişiydi. Biz hassas soruşturma istiyoruz başka talebimiz yoktur.”
 
11 saniye konuşma
 
Özel, soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Savcısı Mustafa Düzgün’e verdiği 20 sayfalık dilekçede ise şu iddialarda bulundu: “25 Şubat 2009 günü sabah saat 10’u 37 dakika 30 saniye geçe, ölümünden 8 saat sonra Oktay’ın en son konuştuğu 0 532 753 21.. numara, 0 532 233 52.. numaralı telefondan aranarak, 11 saniyelik bir görüşme yapıldı.
 
5 kez internete giriş
 
25 Şubat 2009’da 10’u 40 dakika 48 saniye geçeden itibaren 5 kere 0 532 233 52.. numaralı telefon üzerinden internete girilmiştir. İnternete girilen adreslerin IP numaralarına bakıldığında Oktay’ın hayattayken girdiği IP numaralarının aynı olduğu görülmektedir. Bu durumda telefonu gasp eden kişiler Oktay’ın internet üzerinden nereye girdiğini bilen ve bu IP numaraları ile görüşen şahıslardır. Bu kişi ya da kişiler bu telefonu bilinçli olarak almışlardır. 
 
CD montajlanmış
 
Olay yeri CD görüntülerinde yer yer kamera zaman atlamalarının olduğu görülmektedir. Bu da CD görüntülerinin belli aralıklarla kesilip montajlandığını göstermektedir. Orijinal CD görüntüleri Emniyet’ten istenmelidir. Yine olay yeri CD görüntülerinde görevli polislerin birbirlerini bazı konularda (Dikkat çekimdeyiz, dokuyu nereye koyayım) uyardığı görülmektedir. Bunun sebepleri uzman bilirkişilerce ve ayrıntılı ses analizleri ile saptanmalıdır.
 
Polisler öğütledi
 
Olay yeri inceleme kasetinin 3’üncü saatini 16 dakika 46 saniye geçe başlayan bir konuşmada, birisine nasıl ifade vereceği tembih edilmektedir. Halil Kesici (tanık) bu anda olay yerinde değildir. Bu sesin kim olduğu bir kez daha ifade verenlere sorulmalıdır. Kendilerini kimin yönlendirdiği açıklanmalıdır. Kasette konuşan kişi “Silah sesi duydun tamam mı” demektedir, ifade veren kişinin “Duydum” demesi öğütlenmektedir. Bu konu çok önemli olup açıklığa kavuşturulmalıdır. Aynı kasedin 4’üncü saatini 30 dakika 27 saniye geçe arkadan gelen ses “Doku parçasını sol tarafa mı koydunuz” demektedir. Araç üstündeki doku görüntüleri daha sonra görülmemektedir.
 
16 kez arayan kim
 
Kesici’yi olay günü Ankara’nın farklı noktalardan aralıklarla arayan (Kesici sorguda olmasına rağmen 16 kez) Emniyet Müdürlüğü’nün içine kadar girebilen ve kaydı bulunmayan 506 908 116.. no’lu telefonun kime ait olduğunun ve bu numaranın telefon dökümlerinin ve sinyallerinin mutlak suretle temin edilmesi gerekmektedir. 155 ses kayıtlarındaki arama süreleri ile Kesici’nin telefon kayıtlarında yer alan görüşme süreleri arasındaki farklılığın da giderilmesi zorunludur.” 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız