SON DAKİKA
SON DEPREMLER

''Düğmeye Basıldı''ya İnanalım mı?..

A- A+ PAYLAŞ

* İnceleme yapılacak
Denizli Cumhuriyet Başsavcısı Selami Hatipoğlu, basında yer alan şike iddiaları üzerine cumhuriyet savcıları ile toplantı yaparak konuyu değerlendirdiklerini, inceleme yapmaya karar verdiklerini söyledi. Hatipoğlu, incelemeyi yürütmek icin Cumhuriyet Savcısı Eren Yenice’nin görevlendirildiğini belirtti. İncelemenin 5149 Sayılı Spor Müsabakaları’nda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında yapılacağını, şike iddiaların değerlendirilmesinin Futbol Federasyonu Kanunu’yla federasyonun görev ve yetkisinde olduğunu belirten Hatipoğlu, "Biz söz konusu iddialarda savcılığımız yönünden soruşturmayı gerektirecek bir konu olup olmadığını inceleyeceğiz.

* Federasyonun yetkisinde
İddialarla ilgili adı geçen kişilerin beyanına başvurulacak. Şike var mı, tehdit var mı, senet düzenlenmiş mi? Bunlar incelenecek. Adli yönden bir işlem yapılıp yapılmayacağına inceleme sonunda karar verilecek. Şike bulgusuna rastlanırsa sonuç federasyona bildirilecek" diye konuştu.

Hatipoğlu, soruşturma sonunda oluşturacakları dosyaya göre Türkiye Futbol Federasyonu’nun kendi açısından soruşturma için bir Tahkim Komisyonu oluşturabileceğini, küme düşürme, müsabakalardan men gibi cezaların federasyonca uygulandığını sözlerine ekledi.

Malatyaspor Kulübü Başkanı Haşim Karadağ, dün düzenlediği basın toplantısında şike olayına adı karışan Çek futbolcu Senkerik’in kadro dışı bırakıldığını, Macar oyuncu Toth’un ise bu olayda suçsuz olduğu kanaatine vardıklarını belirtti.

* Şike yasası geliyor
Futbol Federasyonu, şike ve teşvik priminin önlenmesi için hazırlanan yasa tasarısının TBMM nin yeni yasama dönemine yetiştirileceğini açıkladı.

FUTBOL Federasyonu, son günlerin 1 numaralı gündem maddesi şike ve teşvik primi konusunda açıklama yaparak, yasa taslağı hazırlıklarına başlandığını bildirdi. Dün İstanbul’da olağanüstü toplanan federasyon yönetiminden yapılan açıklamada, "Futbolu her türlü şaibeden uzak tutmak kararlığında olan federasyonumuz, bir yandan haftalardır yürüttüğü talimat değişiklikleri çalışmasını son aşamaya taşımış, diğer yandan da şike ve teşvik primi gibi yozlaşmayı beraberinde getiren çirkinliklerin yasal boyutta da önüne geçilmesi için yasa taslağı hazırlıklarına başlamıştır" denildi.

Açıklamada, tasarının TBMM’nin yeni yasama dönemine yetiştirileceği de belirtildi Yönetim kurulu üyesi Kemal Ünsal’a yönelik dün Vatan gazetesinde yer alan iddialara da değinilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:

* Kemal Ünsal izin istedi
"Kemal Ünsal, bugün (dün) bir gazetede çıkan iddiaların asılsız olduğunu bildirmiş, yasal haklarını kullanacağını ifade etmiş, ayrıca üzerine düşen sorumluluğu büyük bir özveriyle yerine getirmiş, konuyla ilgili inceleme yapılmasını ve o inceleme sonuçlanıncaya dek yönetim kurulundaki görevinden mazeretli sayılmasını istemiştir. Yönetim kurulu ise derhal tarafsızlığına güvenilir bir inceleme komisyonu oluşturup, iddiaların araştırılmasına karar vermiştir."

* Mektubu yazmamı Özsoy istedi
Şike skandalında arabuluculuk yaptığı ileri sürülen Özcan Kore, HÜRRİYET’in manşetine konu olan söz konusu faks mektubunu kendisine Denizlispor 2.Başkanı Mehmet Özsoy’un yazdırdığını söyledi.

ŞİKE skandalının boyutları genişlerken Denizlispor yönetimi ile Malatyaspor’un Çek futbolcuları arasında arabuluculuk yaptığı ileri sürülen Özcan Kore yine ilginç iddialarda bulundu. Kore, HÜRRİYET’in manşetine konu olan 400 bin Euro’yu alamadığına dair faks mektubunu Denizlispor Kulübü İkinci Başkanı Mehmet Özsoy’un bilgisi dahilinde yazdığını açıkladı.

Faksı, Özsoy’a geçtiğini anlatan Özcan Kore, şunları söyledi: "Mehmet Özsoy gazeteye beni tanımadığını söylemiş. Böyle bir faksı yazmamı kendisi istedi. Ben bu faksı onun ofisine geçtim. Denizlispor-Fenerbahçe maçından sonraki yemekte birlikteydik. Mehmet Özsoy bu yemekte başkanın sağ tarafında oturuyordu. Eğer şike yapıldığını Denizlispor yöneticileri kabul ediyorsa, topyekün suç onların üzerine yıkılır."

Geçen sezon Malatyaspor’un Çek futbolcularına tercümanlık yapan Özcan Kore’nin kardeşi Gökmen Kore, kendisinin de 1998 yılında Malatyaspor’da futbol oynadığını belirtirken, "2006’nın ocak ayından itibaren Malatyaspor’daki Çek oyuncular için tercümanlık yaptım. Yaklaşık 4.5 ay Malatya’da kaldım. Ben geçen hafta da Malatya’daydım. Malatyaspor kampına dönen Senkerik’i Malatya’ya götürdüm ve orada tercümanlık yaptım. Bu olay basına yansıdıktan sonra Çek oyuncular beni aradılar ve neler olup bittiğini sormaya başladılar. Ben tercümanlık yaptım, hiçbir futbolcunun böyle bir olayla alakasının olduğunu sanmıyorum."

* Utanç duydum
SAMSUNSPOR eski başkanı Adnan Ölmez, Vatan Gazetesi’ndeki çıkan haberle ilgili olarak yaptığı açıklamada, "A.Gücü’nde daha önce görevli olan Mehmet Kemal Ünsal ile aramızda böyle bir diyalog geçti. Gerçekten, o günkü görüşmeden ve yaptığım işten utandım. O anki konumumdan, kulüp başkanlığımdan, böyle bir ortamda bulunmaktan utandım. Gerçekten çok utanç verici bir şey" diye konuştu.

Ölmez, şunları söyledi: "Ünsal, A.Gücü’nün Samsunspor’a yenilmesi karşılığında resmen rakam belirterek para istedi. Bülent Yavuz hiçbir şekilde para pazarlığı içinde olmadı, o ortamın içinde oldu. Kendisi direkt bir talepte bulunmadı."

* Bülent Yavuz: Hesabını soracağım
ŞİKE iddialarında adı geçen Merkez Hakem Kurulu (MHK) eski başkanı Bülent Yavuz, "Bana bu iftiraları atanlara hukuk platformunda hesabını soracağım" dedi. Yavuz, geçen sezon Samsunspor-A.Gücü maçı öncesi yaşanan olaylarla ilgili olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Ben hiçbir zaman Samsunspor eski başkanı Adnan Ölmez, A.Gücü eski yöneticisi Kemal Ünsal ile hiçbir ortamda bir araya gelmedim. Böyle bir toplantı yapmadım. Böyle bir senaryoyu bana ve Türk hakemlerine yakıştırmak çok büyük bir ahlaksızlıktır."

* Herkes ahlaklı olmalı
ŞİKENİN önüne geçmenin yolunun eğitimden geçtiğini vurgulayan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı M.Ali Şahin, "Atatürk’ün dediği gibi, sporcular zeki, çevik çalışkan ve ahlaklı olacak" dedi. Konya’nın Cihanbeyli İlçesi’ndeki düzenlenen festivale katılan Şahin, "Kulüp başkanı olarak sporcunun sahip olduğu özelliklere sahip olacaksın. Maç satmayacak, sattırmayacak ve maç almayacaksın, spora şaibe bulaştırmayacaksın. Sadece sporcuların ahlaklı olması değil, spor yöneticilerin de ahlaklı olması öğütleniyor" dedi. Bakan M.Ali Şahin, Dünya Şampiyonu İtalya’da ünlü futbol kulüplerinin küme düşürülmesiyle ilgili Spor Mahkemeleri’nin aldığı kararı sonuna kadar desteklediğini söyledi.

* İpek ve Cayan’ı tanımayan yok
ŞİKE iddialarının odak noktasındaki Denizlispor Kulübü Başkanı Ali İpek ve eski yönetici Mehmet Cayan, Türk futbolunun en faal isimleri arasında yer alıyor. Deyim yerindeyse camia içinde bu iki ismi tanımayan yok.

Futbolcu ve yönetici olarak 30 yıldır futbolun içinde yer alan İpek, 1990-92 yılları arasında da Denizlispor Başkanlığı yaptı. Haluk Ulusoy’un 25 yıllık arkadaşı olan İpek, Ulusoy’un 1997-2004 yılları arasındaki Futbol Federasyonu Başkanlığı döneminde yönetici olarak görev aldı. İkilinin ilişkileri o kadar iyi ki, iddialara göre Ali İpek, Haluk Ulusoy’un babasının rahatsızlığı sırasında haftalarca Ulusoy’un yanından ayrılmadı.

* Hakemlere not verdi
Mehmet Cayan ise eski bir futbol hakemi. Hakemliği bıraktıktan sonra 4 yıl gözlemcilik yapan Cayan, geçtiğimiz aylarda gözlemcilikten istifa ederek Denizlispor yönetimine girdi, ancak kısa bir süre önce oradan da ayrıldı. Asıl mesleği emlakçılık olan Cayan, 4 Nisan 1999’da olaylı bir Karabük-Dardanel maçında ev sahibi takım lehine verdiği hatalı bir penaltıyı daha sonra iptal edip, ceza sahası dışından faul atışı kullandırması ile hatırlanıyor. Mehmet Cayan, o sezonun sonunda hakemliği bıraktı.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız