SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Dünya Birincisi Malatyalı

A- A+ PAYLAŞ

National Geographic'in düzenlediği Uluslararası Fotoğraf Yarışması'nda, Mersin'in Anamur İlçesi'nde Sağlık Grup Başkanı olarak görev yapan hemşehrimiz Dr. Erdal Kınacı, "İnsan" kategorisinde çektiği fotoğrafla "Dünya Birincisi" oldu.

Kızılay Malatya eski şube başkanlarından Muzaffer Seyhan Kınacı'nın oğlu olan Dr. Erdal Kınacı'nın, fotoğraf dalındaki dünya çapındaki bu başarısı, "Çektiği Fotoğrafla Dünya Birincisi Oldu" başlığıyla, NTV kaynaklı olarak medimagazin.com.tr'de yer alan haber ve röportaj şöyle:

..

Çektiği fotoğrafla dünya birincisi oldu

National Geographic’in düzenlediği Uluslararası Fotoğraf Yarışması’nda, bir Türk sanatçı birinciliği elde etti. Erdal Kınacı’nın çalışması, “İnsan” kategorisinde en iyi yapıt seçildi.

National Geographic tarafından yerel edisyonların işbirliği ile düzenlenen Uluslararası Fotoğraf Yarışması’nın sonuçları belli oldu. “Doğa-Yaban Hayatı”, “Gezi-Kültür” ve “İnsan” olmak üzere 3 kategoride düzenlenen yarışmanın “İnsan” kategorisinde, Türkiye’den Erdal Kınacı birinci oldu.

National Geographic fotoğrafçısı Jodi Cobb, görsel yönetmen David Griffin ve fotoğraf editörü Susan Welchman’ın jüri üyeliği yaptığı yarışmanın sonucu, 11 Ağustos Cuma günü Washington’da açıklandı.

NG TÜRKİYE’NİN BİRİNCİLERİ...
Türkiye ayağı Yalçınlar’ın sponsorluğunda gerçekleşen yarışmada, “İnsan” ve “Doğa-Yaban Hayatı” kategorilerinde Erdal Kınacı ile “Gezi-Kültür” kategorisinde Mehmet Doruk, NG Türkiye’nin birincileri oldu.

“İNSAN” KATEGORİSİNDE DÜNYA BİRİNCİSİ ERDAL KINACI
NG lokal edisyonlarının da katılımıyla, en iyi fotoğrafın yarıştığı büyük finalde, “İnsan” kategorisinde birinciliğe Türkiye finalinin birincisi Erdal Kınacı layık görüldü.




Uluslararası finalde büyük ödüle layık görülen Erdal Kınacı, Washington’da bulunan NATIONAL GEOGRAPHIC Society Merkezi’ne, tüm masraflarının karşılanacağı bir gezi kazandı.

ERDAL KINACI HAKKINDA...
1966 Malatya doğumlu. 1990 Yılından beri Anamur’da yaşıyor.
İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Mezunu ve aynı fakültenin fotoğrafçılık derneği kurucularından. İstanbul’da yaşadığı yıllarda İFSAK üyesiydi. Şimdi Mersin Fotoğraf Derneği Üyesi.
Dört kişisel sergisi, yarışmalarda dereceleri oldu. 2002 yılında dijital fotoğraf ile tanıştı. Hem anolog hem dijital olarak fotoğraf çekmeye devam etmekte.
Sağlık sektöründe idari bir görevde bulunuyor. Çok uzun yıllar fotoğraf makinesinden siyah beyaz film eksik olmadı. Birkaç yıldır edindiği dijital makine ile renkli fotoğraflar çekmeye de başladı.
Konularının özünü insan ve doğa oluşturmakla birlikte içinde espri olan anları fotoğraflamayı seviyor.
Fotoğrafta ekipmanın önemini bilmekle beraber “her şey” olmadığına inanıyor.
Doğru zaman, doğru yer, doğru ışık üçlüsünü yakaladığında içine “cam negatif” yerleştirilmiş ve önüne iğne ile delik açılmış karton kutu ile çekilen fotoğrafın bile milyarlık aletleri sollayabileceğini düşünüyor.

Yarışmanın Türkiye ayağında dereceye girenler: www.nationalgeographic.com.tr

……………………………………

Fotoğrafını çektiğim aileden utandım’
National Geographic’in düzenlediği Uluslararası Fotoğraf Yarışması’nda birinciliği kazanan Erdal Kınacı, fotoğrafını çektiği ailenin öyküsünü anlattı.


Cerrahpaşa Tıp Fakültesi mezunu olan Erdal Kınacı “İnsan” kategorisinde en iyi yapıt seçilen fotoğrafına bir isim koymadı. 25 yıldır fotoğrafla uğraşan Kınacı, hekim olmasının insanlarla ilişki kurma konusunda kendisine avantaj sağladığını söylüyor. Mersin Anamur’da Sağlık Grup Başkanı olan Kınacı, birkaç aydır ‘Geday’ adı verilen çingenelerin fotoğraflarını çekiyor.

Birinciliği duyduğunuzda neler hissettiniz?
Bir yarışmada derece almam ilk değil ama National Geographic adı bambaşka elbette. Aldığım en prestijli ödül bu. Kendimi bildim bileli derginin abonesiyim ve takip ediyorum. Hatta üniversite yıllarında bu dergide bir gün fotoğrafım yayınlansa diye fantezilerim vardı. Bu ödül benim için çok gurur verici.

FOTOĞRAF MAKİNAMIN FİYATINDAN UTANDIM
Fotoğrafı çeken kişi olarak, fotoğrafın sizde yarattığı etki ne oldu?

O ailenin çok dramatik bir yaşamı vardı. Kullandığım fotoğraf makinası 4-5 milyar değerinde. O insanlara o makinayı doğrulttuğumda makinanın fiyatından utandım diyebilirim. Çünkü onlar için hayal edilemeyecek bir parayı, ben hobim için kullanıyorum. Bunlar kolay ifade edilecek şeyler değil.

FOTOĞRAFTAKİ AİLENİN ÖYKÜSÜ
Çevreden buldukları taşlarla ördükleri tek bir odanın içinde yaşıyorlar. Zemin toprak. Üstlerine naylon germişler. Beş kişilik bir aile. Ailenin babası Hüseyin Bey, askerden sonra akli dengesini yitirmiş biri. Aynı zamanda da tüberküloz hastası. Aileye gıda yardımı yapıyoruz ve okul masraflarını elimizden geldiğince karşılamaya çalışıyoruz.

Aile fotoğrafın ödül aldığını biliyor mu?
Hayır, bilmiyor ama Valilik projesi olarak birkaç yardıma muhtaç aileyi fotoğraflayıp, öz geçmişlerini ekleyerek valilikten yardım talebimiz oldu.

Fotoğrafın bir adı var mı?
O tarafını hiç düşünmedim.

Hekimliğinizle fotoğrafçılığın birbirine etkisi ne oldu?
Bence portre çekmek, fotoğrafçılığın en zor alanlarından biridir. Çünkü insanlar doğal olarak yüzüne objektif doğrultulduğunda poz verme moduna giriyorlar. Onları doğal hallerinde görüntülemek en ideal olanı. O doğallığı yakalamak için hekimliğimin yararını görüyorum. Ayrıca insanların güvenini kazanma konusunda doktor olmamın avantajlarını yadsıyamam.

Sizi etkileyen fotoğrafçılar kimler?
En başta bu yıl Beyoğlu’da sergisini gezme şansına da eriştiğim Henri Cartier-Bresson. Türkiye’den Ara Güler ve Sabit Kalfagil hocalarım, İzzet Keribar, Gültekin Çizgen. Bunlar imrenerek fotoğraflarını izlediğim insanlar.

Yeni fotoğraf projeleriniz var mı?
Gedaylar isminde bir topluluk; Roman değil de Hindistan Çingenesi olarak adlandırılan bir topluluk var. Bunların dilleri, ibadetleri, törenleri tamamıyla farklı. Dört beş aydır onları fotoğraflamaya devam ediyorum..

________

Malatyahaber'in Notu: Hemşehrimiz Dr. Erdal Kınacı'nın, dünya çapındaki bu başarısıyla ilgili bizleri bilgilendiren okurumuz Sn. Mustafa Akıncı'ya teşekkür ediyoruz.


UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız