İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Üroloji Bölümü Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Güneş meslekte 25’inci yılını kutladı.
Türkiye’de ilk olarak Kapalı böbrek (parkitan, nefrolotomi) ameliyatını gerçekleştiren Prof. Dr. Ali Güneş için Üroloji bölümünde çalışan doktorlar, hemşireler ve personel tarafından 25’inci yıl kutlaması yapıldı. Binlerce öğrenci yetiştiren 10 binlerce ameliyata giren son 18 yılda 3 binden fazla kapalı böbrek cerrahisi gerçekleştiren Güneş’e Doç. Dr. Ali Beytur 25’inci yıl plaketi verdi. Plaketin ardından Üroloji servisinde çalışan doktorlar ve personel tarafından 25’inci yıl pastası kesildi. Mesleğinde 25’inci yılını dolduran Prof. Dr. Ali Güneş ise duygusal anlar yaşadı.
DÜNYA ÇAPINDA ÖNEMLİ BİR KLİNİK
Basın mensuplarına kısa bir açıklama yapan Güneş, sürpriz için çok sevindiğini belirtti. Geçmişten bugüne Türkiye’nin en önemli hastanelerinden biri haline gelen Turgut Özal Tıp Merkezi’ni değerlendiren Güneş, “Bu işlemleri çok zor şartlarda yaptık. O zamanlar alt yapı yetersizliği, alet tertibat yetersizliği, 1996 yılında Turgut Özal Hastanesinin açılması ile birlikte büyük bir ivme kazandık. Hem teknoloji alt yapısı ve eğitim alt yapısı oturmaya başladı. Şimdi ise dünya çapında bir klinik haline gelmeye başladı” dedi. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olduktan sonra Malatya’ya geldiğini ifade eden Güneş, “Uzman doktor olduktan sonra bir dönem Amerika Birleşik Devletlerinde misafir öğretim üyesi olarak çalıştım. Bir ara Hacettepe üniversitesinde görev yaptım ama tekrar buraya geldim. 25 yıl boyunca hemen hemen çoğunlukla Malatya’daydım. Buraya çok emek verdiğimi düşünüyorum. 10 binlerce ameliyat yaptım. Binlerce öğrenci yetiştirdim. Son 18 yılda ise 3 binden fazla kapalı böbrek cerrahisi gerçekleştirdim. Çoğunlukla taş cerrahisi, kanser cerrahisi, çocuk ürolojisi ameliyatları gerçekleştiriyoruz. Yani 7’den 70’e ürolojik sorunlar kliniğimizde çözümlenmekte. Bölümümüzde modern ürolojisi tam olarak uygulanmaktadır” dedi.
Güneş “Benim için çok önemli bir gün, çok duygulandım. Bu klinik benim çocuğum gibi, kuruluşundan beri buranın ilk asistanı olmamdan dolayı bir gönül bağım var. Asistanlıktan anabilim dalı başkanlığına kadar giden bir süreç, kliniğimizle beraber büyüdük diyebilirim. Bütün arkadaşlarıma, öğretim üyesi, asistan arkadaşlarıma, hemşire hanımlara, personellere bu güzel sürprizleri için çok teşekkür ediyorum. Birde yıllardır Malatya’dayız artık Malatya ile özdeşleştik. Malatyalıları seviyorum. Burada da çalışmaktan son derece mutluyum” şeklinde konuştu.
