SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Dünya Yeniden Şekilleniyor'

A- A+ PAYLAŞ

İstanbul Bahçeşehir Üniversitesi eski rektörü ve Bilgi Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof.Dr. Deniz Ülke Arıboğan, İnönü Üniversitesi'nde "Türkiye'nin Güncel Dış Politikası" konulu bir konferans verdi.

Konferansa ilişkin olarak İnönü Üniversitesi'nin basın bülteni şöyle:

"İnönü Üniversitesi Hoca Ahmet Yesevi salonunda düzenlenen konferansa Rektör Prof. Dr. Cemil Çelik, rektör yardımcıları, fakülte dekanları, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

Türkiye’nin birçok alanda ciddi bir değişim yaşadığını belirten Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan dış politika konusunda önemli gelişmelerin olduğunu kaydetti.

Uluslararası ilişkiler alanında olayları analiz etmek için ülkelerarası ilişkiler, temalar ve ulusal sistemin incelenmesi şeklinde üç farklı yöntemin izlenebileceğini belirten Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, şöyle konuştu: “Ben sistem analizini tercih edenlerden biriyim. Türk dış politikası son dönemlerde çok aktif ama uluslararası sistemlerde de çok ciddi dönüşümler var. Bunlardan biri sistemik dönüşümlerdir. Bütün insanlar değişim sloganları arasında siyasetleri tayin ediyorlar. Değişim önceki çağlarda da insanların yaşadığı bir olgudur. Dünyada her şeyden önce bizim yaşadığımız ortam ile sizlerin yaşadığı ortamın farklı olacağını gösteren deliller vardır. Biz sanayi toplumunun gençleriydik. Sizler sanayi sonrasının gençleri olacaksınız. Bizler modern çağın ürünleriydik. Sizler modern sonrası çağın ürünleri olacaksınız. Türkiye tarım uygarlığından sanayi uygarlığına müthiş bir geçiş yaptı. Ülkemizde önceleri sadece tarım ürünü yetiştirebiliyorduk. Şimdi sanayi ülkesi olmuş ve bugün dünyanın her yerine teknoloji ihracatı yapmaktadır. Bu çok önemlidir. Fakat şöyle bir problemde var. Dünya artık sanayi toplumunun çok ötesine geçmiş durumdadır. Sizlerin bundan sonra sanayi sonrası dünyaya adapte olması gerekmektedir.”

Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, sanayi sonrası toplumun siyasi yapısının şekillenmesiyle ilgili ise şunları söyledi:

“Burada çok hızlı değişimler oluyor. Türkiye 1940’larda sadece batıya dönük yaşamaya başladı. Çünkü Rus tehdidinden korkuyordu. İkinci dünya savaşı sonrası batının doğuşunu müjdeliyordu. Türkiye kendisini onun içerisinde yer almaya çalışıyordu. Daha sonra Avrupa Birliği gelişmeye başladı. Türkiye Cumhuriyeti çağdaşlaşma hamlesini ve idealini tamamen AB’ne özdeşleştirdi. Aslına bakarsanız Türkiye’nin psikolojik olarak kendisini konumlandığı yeri gösteriyordu. Türkiye kendisinden memnun bir ülke değildi. Türkiye şuanda kendisinden memnun bir ülke haline gelecek psikolojik atılımlar yapıyor. Yerleşmiş olan bir psikolojinin dönüştürülmesi kolay bir iş değildir.”

Dış ticaret konusunda markalaşmanın önemine değinen Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, “ Markalaşmak çok önemlidir. Markalaşmak demek, sanayici ve pazarlamacının iknası demektir. Sanayi toplumları değer üretmiyor. Mal üretiyor. Ürettikleri malları marka olarak piyasaya sürüyorlar. Dış politikada kullanacağımız araçlar, metotlar, kavramlar yeni dünyada çok önemli bir hale gelmiş durumunda. Algı gerçektir. Ama gerçek olup olmamanın anlamı kalmamıştır. Karşıya ne algılatıyorsanız o gerçek hale gelmektedir. O nedenle ürettiğiniz ne olursa olsun, Türkiye’yi konumlandırdığınız yer veya Türkiye’nin kimliği ne olursa olsun bunun iyi anlatılması ve iyi satılması gerekmektedir. Post modern dünyanın dış politika profesyonellerinin satış tekniklerini iyi öğrenmesi gerekmektedir. Çünkü bu şekilde satın almaya, bu reklam tarzıyla tüketici kılınmaya alışmış bir uluslararası toplumla karşı karşıyayız” dedi.

Türk dış politikasının son dönemdeki genel yapısına da değinen Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, “Türkiye’nin dış politikası çok önemlidir. Çünkü dünya sisteminin merkezine oturmuş olan bir dış politika. Türkiye’nin son dönem dış politikalarında çok temel ilkeleri var. Atlantik merkezli bir dünyadan pasifik merkezli bir dünyaya doğru gidiliyor. Dünyada çok ciddi bir merkez kayması var. Türkiye ise dış politika konusunda kendisini merkeze yönelik konumlayan bir ülkedir. Dünyanın merkezi batı olduğu için de batı ekseninin üzerinde konumlanıyordu. Ama şimdilerde Avrupa'nın durumu hiç iyi değil. Ekonomik krizde bunu net olarak belirginleştirdi. Dünyanın sıcak parası artık doğuya doğru kaymaya başladı. Avrupa’nın kıpırdayacak hali kalmadı. Dünya yeniden şekilleniyor. Türkiye Avrupa ile dış ticareti olan bir ülke. Türkiye sadece oraya konumlansaydı şuanda batardı. Çok boyutlu bir şekilde dış politikasını geliştirerek yeni ticari kulvarlar açtığı için şuanda o kadar yıpranmamış görünmektedir. Türkiye kendisine komşu ve aynı zamanda çok sorunlu olan tüm ülkelerle barışık ilişkiler içerisine girmeyi başarmıştır.” şeklinde konuştu."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız