SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Dünyada Malatya Akla Gelecek'

0
Güncellendi - 2015-12-28 01:21:02
'Dünyada Malatya Akla Gelecek'
A- A+ PAYLAŞ

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu bütün hastanelerde bağımlılık polikliniklerini yaygınlaştıracaklarını belirterek, "Bu yalnız uyuşturucu bağımlılığı değil. İşte korkarım ki bir 3-5 yıl sonra bir kar topu gibi büyüyen bir teknoloji bağımlılığı grubu geliyor" dedi. 

Sağlık Bakanlığı Koordinasyon ve Değerlendirme Toplantısı, Antalya’nın Belek Turizm Merkezi’ndeki Cornella Dıamond Otel’de gerçekleştirildi.

Toplantıda konuşan Bakan Müezzinoğlu, kentlerde başarının birliktelikle kazanılabileceğini belirterek, il sağlık müdürü, genel sekreterler ve halk sağlığı müdürlerinin ortak çalışması gerektiğinin altını çizdi. Bakan Müezzinoğlu, üçlü ekibin birlikte gelişmesiyle birlikte aile hekimliği sistemini sağlıklı ve güçlü bir sisteme getirilmesiyle sevk zincirinin daha iyi noktaya nasıl taşınabileceğinin konuşulmaya başlanacağını kaydetti.

BİRLİKTELİK ÖNEMİ

Aile hekimliği dinamiklerinin sağlıklı ve güçlü kılınması halinde, evde sağlık hizmeti sunumundaki başarının çok daha iyi noktaya taşınabileceğinin altını çizen Bakan Müezzinoğlu, "O nedenle biri diğerinin alternatifi, biri diğerinin geri bırakanı değil. Birlikte daha iyiyi yakalayabilen alanlar gibi değerlendirmek ve burada olmazsa olmazımız, gerek il düzeyindeki koordinasyon gerekse il ve bakanlık arasındaki koordinasyon. Mutlaka en çok önemsediğimiz ve başarımız için püf noktası denilir ya, püf noktası bu işte. Birbirimize iletişimde açık olmak, koordinasyonu güçlü kılmak ve birlikte başarıyı merkeze almaktan geçer. Bu işin püf noktasını önemsemediğiniz, olması gereken değeri ve hakkı vermediğiniz sürece, illerde başarılı olma şansımız veya Türkiye’de bu sistemi 2023 yıl hedeflerine güçlü taşıyabilme şansımız olmaz. O nedenle ne pahasına olursa olsun birlikte başaracağız. Birbirinden güç alan, destek alan sağlıklı yürüyüşü başaran bir anlayışı merkeze alacağız" diye konuştu.

Son 12 yılda sağlıkta Türkiye’de sesiz bir devrimi başardıklarını kaydeden Bakan Müezzinoğlu, şunları kaydetti:

"Dünyanın örnek aldığı, hatta dünyanın anlamakta zorlandığı bir başarıyı, bu salonlardaki yönetici arkadaşlarımızla yaptık. Sağlık, hekim, sağlık camiamızla başardık. Burada aksayan yönlerimiz, yer yer zorlayan yönlerimiz varsa, bilin ki sıkıntılarımızın ve zorluklarımızın temelinde yatan temel sorunlar iletişim eksikliğidir. Birbirimize değer verme, birlikte başarabilme anlayışındaki zafiyettir. Mutlaka iletişimi tüm boyutlarıyla sağlık camiası, yöneticileri çok daha iyi noktaya taşıyabilmeliyiz. Türkçemizde güzel bir söz var ama bana göre eksik bir söz. Alın teri. Biz alın teriyle çok başarılara imza attık ve bütün başarının arkasında binlerce yüz binlerce ifade edilen sağlık camiamızın alın teri var. Antalya’da sizlerden alın teri değil, beyin teri istiyorum. Daha güzele, daha iyeye, daha doğru hedeflere gidecek beyin terini merkeze alın. Biz öncüyüz liderlik yapacağız. Biz vizyon çizeceğiz. Daha güzelin daha iyinin doğrunun peşinden koşacağız: Bunu beynimizin emeğiyle başarabiliriz. Bu çalıştayda kim olursa olsun beyin terinin katkısını istiyoruz. İzleyici veya gözlemci arkadaşlar katkılarını esirgememeliler. Önerisini, fikrini beyan etmeliler. İki günü beyin teri ile zenginleştiren ve onun bereketini birlikte şekillendiren bir toplantıyı pazar sabahı tamamlamış olacağız. Bu değerlendirme Türkiye’nin gelecekteki sağlık dinamiklerine beynimizin terinin bereketiyle daha güçlü hale gelecektir."

12 yılda sağlıkta sessiz devrimi başardıklarını kaydeden Bakan Müezzinoğlu, "Dünyanın örnek aldığı anlamakta zorlandığı başarıyı bu salondaki yönetici arkadaşlarımızla, sağlık camiamızla birlikte başardık. Aksayan yönlerimiz sıkıntılarımız ve zorluklarını temelinde yatan iletişim eksikliğidir.Birbirimize değer verme ve birlikte başarabilme anlayışındaki zafiyetlerimizdir" dedi.

YAŞATMA ADINA KUSURUMUZ OLMAMALIDIR

Sağlıkta elde edilen başarıları bir tarafa bırakıp eksik ve zayıf yönlerin yeniden konuşulmasına ihtiyaç olduğunu dile getiren Bakan Müzezzinoglu, "Anne ölümleri, bebek ölümleri, akılcı ilaç kullanımı, uyuşturucu sıkıntısı. Bütün bunlarla ilgili anne ölümlerini biz daha dinamik ve daha başımız dik, alnımız açık daha iyi noktaya nasıl taşıyabiliriz? Hangi kararları alırsak, hangi değişimleri yaparsak anne ölümlerinde bir taneyi anneyi daha fazla yaşatabiliriz, hangi kararı, hangi duyarlılığı gösterirsek bir bebeği daha yaşatabiliriz? Yaşatabildiğimiz o bebek belki yarınlarda beyin teriyle belki Türkiye’nin vizyonunu değiştirecektir. O nedenle bizim sorumluluğumuz yaşatma adına duyarlılık göstermekte asla eksiğimiz, asla bir kusurumuz olmamalıdır. Sezaryen oranları, akılcı ilaç kullanımı çok farklı bir dinamizmi yeniden ve dünyanın örneklerini de masamıza yatırarak, bize ait örnekleri de üretebilecek bir anlayışı inşallah birlikte burada başaracağız" açıklamasını yaptı.

YASA MECLİSTEN GEÇTİ

Türkiye’nin sağlık alanında yalnız sağlık hizmetini çok iyi sunan bir ülke olmakla yetinemeyeceğini ifade eden Bakan Müezzinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye sağlıkta bilim, AR-GE, üretim alanında iddialı olmak zorunda. Bu noktada yasa meclisten geçti. Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı’nın kuruluş aşamasına geçti. İnşallah başkanlığın kuruluşun 1 ay içinde yapacak, kanser enstitüsüyle ve akreditasyon enstitüsüyle, hemen peşinden bioteknoloji enstitüsüyle, inşallah diğerlerini çok hızlı kurarak ve kurumsallaştırarak Türkiye’nin sağlık AR-Ge’si, Türkiye’nin sağlıkta katma değer üreten ve dünyayada bunu sunabilen, Türkiye’nin patenti olan Türkiye sağlık camiasının beyin terini dünyaya hizmet ettiği alanları mutlaka açmak zorunda. Bu alanlarda iddialı olmak durumundayız."

Bir ay içerisinde Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nin de kuruluşunun gerçekleştireceklerini açıklayan Bakan Müezzinoğlu, bununla birlikte eğitim araştırma hastanelerini çok daha farklı konuma geleceğini kaydetti.

"SORUNLARI EV ZİYARETLERİNDE TESPİT ETTİM"

Bakan Müezzinoğlu, ziyaret ettiği illerde olağanüstü bir programı olmadığı takdirde 2 saatini o ilde sağlık hizmeti almış hasta ziyaretlerine ayırdığını işaret ederek, şunları kaydetti:

"Orada bir yeni doğum yapmış olan, yoğun bakımdan çıkmış olan ve ameliyat olmuş olan en az üç eve tesadüfen gidiyorum. Bu gittiğimiz adresi önceden bilme gereğinin anlamı, değeri de yok. Hedef içinde amaç içinde katkısı da yok.İki yıllık bakanlık sürecimde bu salon toplantıları masa başında yöneticilerimizle yaptığımız toplantılarda yakalayamadığımız bir çok problemi veya çok basit sorunu o evdeki hastamızdan, hasta yakınımızdan yakaladık. İnşallah her ay ildeki ütün yöneticilerimiz, Türkiye genelinde 7 - 8 bin yöneticimiz var. Her ay 10 tane eve, bunun üçü aile hekimliğinden hizmet almış olan, biri 112 acil hizmetlerinden hizmet almış olan, diğeri 5’i, 6’sı doğum yapan, yoğun bakımdan çıkan, ameliyat olan, diyabet hastası, kronik böbrek hastası. Ama ildeki bütün yöneticiler 10 eve gidip, eşinizle giderseniz daha bereketli olur, şart değil, ama elinizde bir demek çiçek, güler yüz, bir vicdan, bir hatır sorma, bir insani ilişki. Bütün yöneticilerimiz ve başta il sağlık müdürümüz, genel sekreteriniz, halk sağlığı müdürümüz, yardımcıları, yani hastanelerdeki bütün yöneticilerimiz. Rutin hizmetin gereklerini yapıyoruz ama inşallah valilerimiz de, vali yardımcılarımız da. Sağlık hizmeti sunan bir arkadaşımızın, doktorumuzun, hemşiremizin, otoparkta güvenlikçinin evine de gidin. Bu 10 evden biri bizim kendi ekibimizden birini evi olsun. Hiçbiri çözemesek bile paylaşıyor olmayı, Türkçemizdeki o güzel söz ‘dertler ve sıkıntılar paylaşıldıkça azalır’ diyor, paylaşıyorsak azaltacağız. Ama paylaşmıyorsak azaltma derdimiz de olmaz. Bizim bu anlamda 1 Şubat’tan itibaren bütün yöneticileriz zile basacak, kapıyı çalacak ve hatır soracak. Oradan ne dönüyor? O dönenler ortak sorun gibi olanların, göreceksiniz ki siz zaten 10 taneden üçünü kendiliğinden çözeceksiniz. İkisi bakanlık tarafın çözülecektir.5’i de kısa vadede çözülebilecek gibi değildir. Bu bir vicdanen yapmamız gerekeni yaptık, iki basit sorunlara bu ülke insanına haksızlık etmedik, zulmetmedik."

UYUŞTURUCU İLE MÜCADELE

Uyuşturucu ile mücadele konusuna da değinen Bakan Müezzinoğlu, "Uyuşturucuyla en son aşama dediğimiz şimdi neyi konuşuyoruz? Antalya’ya AMATEM lazım. Doğru, ama bataklık nerede? Artık sivri sinekler bizim canımızı okur hale gelmiş. Halbuki bataklığa bakmamız lazım. Önleyici ve koruyucu tedbirler konusunda son 7-8 aydır çok yoğun çalışmalar yaptık. Salı günü başbakan yardımcımıza acil eylem planıyla 8 bakanlık ve sivil toplum örgütleriyle sunacağız. Biz de Sağlık Bakanlığı ile 'Alo Uyuşturucuyla Mücadele Danışma ve Destek Hattı'nı kuracağız. Bu anlamda anne ve baba veya muhatapları asla güvenin dışında, ben suçlu pozisyonuna düşer miyim gibi değil, asla anne rahatlıkla sorabilecek, rahatlıkla danışabilecek. Baba, dayı, kendisi" dedi.

Aile hekimlerinin onlara gerekli eğitimi verebileceğini de sözlerine ekleyen Bakan Müezzinoğlu, "Ve aile hekimine grip olmuş, nezle olmuş gibi, bir enfeksiyon, normal bir rahatsızlık geçiriyormuş gibi, evet bir yanlış, insanın midesi hasta olabildiği gibi, ya ruhsal sorunu, psikolojisi hasta olamaz mı? O bir suç gibi görmekten değil, bir rahatsızlık gibi gören, o rahatsızlığının da tedavisi ile ilgili her an yanında olan bir anlayış, psikiyatri uzmanı olan bütün hastanelerimizde artık bağımlılık polikliniklerini yaygınlaştıracağız. Bu yalnız uyuşturucu bağımlılığı değil. İşte korkarım ki bir 3-5 yıl sonra bir kar topu gibi büyüyen bir teknoloji bağımlılığı grubu geliyor. Sigara bağımlılığı, alkolizm, kumar bağımlılığı, dolayısıyla biz artık sağlık hizmeti sunumunda bağımlılık poliklinikleriyle, bağımlılık servisleriyle illa AMATEM'e gitmeden, çünkü AMATEM artık bir damgadır, anneler, babalar ve aileler, o damgadan korktukları için de o safhaya gelmeden ortaya çıkmıyorlar. Halbuki biz onları o safhaya gelmeden yanlarında olmalıyız. Suç olmadan yanlarında olmalıyız, hukuka, savcılığa gitmeden onları oradan çekip alabilmeliyiz. İnşallah bütün boyutlarıyla önümüzdeki süreçte bunları planlayacağız" ifadelerini kullandı.

MARKA HASTANELER

Sağlık turizmine de değinen Bakan Müezzinoğlu, şu ifadelere yer verdi:

"Şehir hastaneleriyle sağlık turizmini iyi bir şekilde planlayacağız. Hizmeti iyi sunuyoruz, İyi sunuyorsak yakın coğrafyamızdaki 1,5 milyar insanı da bu sağlık turizmi hizmetiyle Türkiye’yi sağlıkta merkez yapacağız. Şehir hastaneleri, özel sektör ve üniversitelerimiz. Antalya bir alanda bir fonksiyon üstlenecek. O fonksiyonun markası Antalya olacak, Malatya bir fonksiyon üstlenecek, dünya çapında sağlık turizminde o alanda Malatya akla gelecek. Karaciğer naklinde Malatya akla gelecekse, yüz naklinde Antalya akla gelecekse, termal turizmde Afyon akla gelecekse, dünyada bunlar akla gelecek. Sporcu sağlığında İstanbul akla gelecekse, İstanbul akla gelecek. Bütün merkezlerimize bu alanda fonksiyonları yükleyeceğiz ve akretidasyonla bunları akredite edeceğiz. Bu akreditasyon standartını dünya ile yarışan ve yer yer önüne geçen sağlık turizmini ön plana çıkaracağız. Sağlık turizmi hizmeti sunumunda Türkiye 2018 de 9-10 milyar, 2023’te 20-25 milyar dolarları yakalayan, bunu parasal telaffuzlarını yapmak istemiyorum ama hizmet alanında marka değeri olmuş, alanlarıyla Türkiye’yi farklı bir noktaya taşıyacağız."

VALİ TÜRKER: "ÜMİT EDİYORUM Kİ AMETEM'LERİN SAYISI ARTIRILIR"

Antalya Valisi Muammer Türker, sağlık turizmi bakımından Antalya’nın çok ciddi imkanlara sahip olduğunu sadece Türk vatandaşlarına değil, dünyanın farklı bölgelerinden gelen insanlara hizmet verdiğini söyledi. Antalya’nın sağlık turizmi konusunda da ön planla olması yönünde çalışmaların olduğunu ifade eden Vali Türker, "Uyuşturucu meselesi burada önemli faaliyet alanlarımızdan bir tanesi. Buradaki temel sorun devlet teşkilatların olarak sorunun arkasından değil, önünden gitmek, büyümesini önlemek yönünde tedbirler almak gerekiyor. Arz ve talebi azaltıcı, gençleri çocukları bu beladan koruyucu tedbirler almak gerekiyor.Bu sıkıntıya bulaşmış olanlara tedavi etmek gerekiyor. Ümit ediyorum ki Türkiye’deki AMATEM'lerin sayısı artırılır" dedi.

Toplantıya Sağlık Bakanlığı üst düzey yöneticileri, sağlık il müdürleri, halk sağlığı il müdürleri ile kamu hastalıkları hastaneleri genel sekreterlerinin katıldığı toplantı pazar gününe kadar devam edecek.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız