SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Dünyaya Otomobil Satacağız"

0
Güncellendi - 2015-12-28 04:58:46
A- A+ PAYLAŞ

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, "Devrim otomobiline yaptıkları gibi bu projeyi boğma girişimine müsaade etmeyeceğiz"  dedi.

Bir dizi açılış ve ziyaretlerde bulunmak üzere Malatya'ya gelen Işık, Malatya Büyükşehir Belediyesi'nin, daha önce açılışı yapılmasına rağmen bu kez "resmi" olarak nitelendirdiği trambüs açılışında konuştu.

Işık, "Bir zamanlar dediler ya, 'Türk aklı otomobil mi yapar? Malatya aklı otomobil yapar mı? Yapar. Türk aklı otomobil yapar mı? Yapar. Güney Kore 1960 yılında açlık çekerken bugün dünyada 4-5 tane çok iyi bilinen otomobil markası varken, Türkiye'nin niye otomobil markası yok?" diye sordu.

Türkiye'nin sadece pazar olmasının isteyenlerin olduğunu ifade eden Işık, "Bu ülke tarihin her döneminde medeniyet birikimi olan ve insanlığa gerçekten medeniyet nedir öğretmiş bir ülke ve bizde bu ülkenin insanlarıyız. Bu ülkenin kendi otomobilini, kendi silahlarını, kendi uçağını, kendi teknolojisini geliştirme imkanı, kapasitesi, potansiyeli yok mu? Peki, niye bugüne kadar geri kaldık? Bazı konularda niye arzu ettiğimiz noktada değiliz? İşte burada bir zihniyet savaşı var. Birileri bu ülkenin sadece pazar olmasını istiyor. 'Ne varsa ithal edelim, orada tüketsinler. Bizde o ithalattan kaynaklanalım, tabakasını biz yiyelim.' Bizde AK Parti olarak diyoruz ki, 'hayır' bu ülke ne üretebiliyorsa yerli üretecek" dedi. 

"BİR TÜRK MARKASIYLA DÜNYAYA OTOMOBİL SATACAĞIZ"

Türkiye'nin otomobil hayalinin Cumhuriyet öncesine dayandığını dile getiren Işık, şunları söyledi: "Bu ülke, kendi otomobilini de Allah'ın izniyle yapacak. Türkiye'nin otomobil hayali Cumhuriyet öncesine dayanıyor. 2. Abdülhamit Han dönemine dayanıyor. O gün yaptırmadılar. Şartlar uygun değildi diye. 1961 yılında Devrim otomobili yapıldı. O dönemde Güney Kore açlık çekiyordu. Peki, ne oldu da o gün Devrim otomobili hayata geçmedi de, bugün bizim özellikle dünyada büyük bir başarı olarak gördüğümüz Güney Kore'nin markaları çıktı? Fark neydi? Fark şuydu; Güney Kore'de başta siyasi iktidar olmak üzere toplumun her kesimi, medyası Güney Kore'nin kalkınması için otomotiv sektörünü kilit sektör olarak gördü ve orada bir  otomobil markası, birkaç markanın gelişmesi için her türlü gayreti gösterdi. Türkiye'de ne oldu? O dönemde otomobil ithalatı yapan bir takım çıkar odaklarıyla, Türkiye'nin gelişmesini istemeyen bir takım odaklar iş birliği yaptılar, siyasi irade de yapılan işin arkasında durmadı ve Devrim otomobilini boğdular. Şimdi 55 yıl sonra biz otomobil teknolojisinin çağ, paradigma değiştirdiği bir dönemde dedik ki, 'Türkiye kendi otomobilini yapacak.' Bir Türk markasıyla dünyaya otomobil satacağız. Bu konuda kararımızı verdik. Yaklaşık 1,5 yıldır çok titiz bir çalışma sürdürdük. Bunu yaparken, dünyada bu işte tecrübeli firmalarla da iş birliği yapmayı çok önemsedik. Prototipleri geçtiğimiz hafta tanıttık. Bir kıyamettir koptu. Gençlerden büyük bir teveccüh gördük. Otomobil meraklılarından büyük bir destek aldık. Kendini bu topraklara ait hisseden insanlarımızdan çok ciddi destek aldık ama devrim otomobilinde olduğu gibi Türkiye'nin otomobil yapmasını kendi çıkarları için zararlı gören çevrelerinde veya 'AK Parti yapıyorsa, o olmasın' anlayışında olanlardan da, ciddi bir dirençle karşılaşmaya başladık. Hemen projeyi değersizleştirmeye başladılar. 'Bu olmaz, yapılmaz.' Hatta bazıları 'gereksiz' dediler. Şimdi bir yerli otomobil gerekli mi, gereksiz mi? Bir otomobilimiz olsa gururla Avrupa'ya gittiğimizde bir Türk markasını yollarda görmek bizi sevindirir mi? Gururlandırır mı? Gururlandırır. Ama birilerini fena halde korkutuyor, her nedense. Eleştirin varsa söyle. Ama Devrim otomobiline yaptıkları gibi bu projeyi boğma girişimine müsaade etmeyeceğiz. Türkiye, kendi otomobilini yapacak ve bir Türk markasıyla da inşallah bütün dünyaya satacak." 

"YERLİ OTOMOBİLDEN KASTIMIZ 4 MADDEDİR"

Işık, yerli otomobili 4 maddeyle özetledi. Bakan Işık, "Yerli otomobilden kastımız 4 maddedir. 1-Marka, Türk Markası olacak. 2-Bütün fikri mülkiyet hakları, patenti, lisansı Türkiye'nin olacak. 3-Bu Türkiye'de üretilecek ve en az yüzde 85'i yerli üretim olacak. 4-Bunun teknolojisini Türkiye'de gerçekleştireceğiz. Önemli mi? Önemli. Bu 4 madde olursa, yerli otomobil olur mu? Olur. Ama buda birilerini fena halde rahatsız eder. Türkiye, kendi otomobilini de yapacak. Artık yüksek teknoloji de 'bende varım' diyen bir Türkiye var" diye konuştu. 

"HER YAPTIĞIMIZ ÜRETİM, YENİLİKÇİ ÜRETİM OLACAK"

Artık yapılan her üretimin yenilikçi üretim olacağına dikkat çeken Işık, "Türkiye'yi namerde muhtaç olmaktan Allah'a şükürler olsun kurtardık. Bu yerli üretim bizim için olmazsa olmazdır. Her ne olursa Türkiye'de ölçek ekonomisine uygun olarak üreteceğiz. AK Parti'yi bu kadar eleştirmelerinin altında yatan sebeplerin başında bu yerli üretim ve milli ekonomi arzusu geliyor. Onlar uğraşsınlar. Biz milletimizle birlikte Allah'ın izniyle yolumuza devam edeceğiz. Artık her yaptığımız üretim, yenilikçi üretim olacak. Devamlı geliştirmenin, daha iyiye gitmenin yoluna bakacağız. Malatya bu konuda bizim örnek şehirlerimizden biri. Malatya insanı, Türkiye'nin en yenilikçi insanı. Yeşil üretim. Her ne üretirsek insana ve tabiata saygılı olacağız. Trambüs projesinde de insana ve tabiata saygının en güzel örneğini veriyoruz. Sıfır emisyon, çevreye hiç hava kirliliği oluşturmuyor. Zehirli gazlar çevreye yayılmıyor. İnşallah yerli otomobili de yaptığımız zaman şehir içerisinde tamamen elektrikle çalışacak. Malatya'dan Ankara'ya geldiniz, İstanbul'a geldiniz, o zaman arabanın arkasında bir jeneratör olacak, o da batarya zayıfladıkça elektrik üretip, bataryayı dolduracak. 100 kilometrede 2 litreyle Ankara'ya geleceksiniz. 30 litreyle Malatya'dan Ankara'ya gidip gelme imkanınız olacak" dedi.

Bakan Işık, Trambüs'ün açılışını gerçekleştirerek, deneme sürüşü yaptı. 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız