SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Eleştiriler Kartal'ı Kızdırdı!..

A- A+ PAYLAŞ

Malatyaspor'un 2-2 berabere kaldığı İstanbulspor karşısındaki performansına, oyuncu değişikliklerine, kenar müdahalelerine ilişkin olarak maç sonrasında yerel basında ve televizyonlarda yapılan eleştiriler, Teknik Direktör İsmail Kartal'ı oldukça kızdırdı.

Kartal, Çarşamba günkü antrenmandan önce basın mensuplarıyla konuşurken, eleştirileri "önyargılı" olarak nitelendirdi ve şöyle dedi:

"Bunu kimler değerlendiriyorsa katılmadığımı söylüyorum. Bir takımın düşüşü olsa, dersiniz ki bu takım gol atamıyor, bir takımın düşüşü olsa bu takım kaleye gidemiyor dersiniz. Ama ben Altay maçını kötü oynadığımızı kabul ediyorum. Telekom maçına gelince 2. yarı bu takım 60’dan sonra 3 gol atıyor maçı alıyor , 3 puan alıyor. Bir hafta önce Oftaş takımı bu takımla 1-1 berabere kalıyor, Telekom’la. İstanbulspor maçına gelince, 60’dan sonra tek kale oynuyorsunuz. Sonuçta deplasmanda öyle bir sahada çok iyi mücadele ederek, deplasmandan bir puan getiriyorsunuz. Bu takımın genel olarak bir düşüşü olduğunu kesinlikle kabul etmiyorum. Böyle düşünenler içinde ön yargılı olduğunu düşünüyorum.

Aynı İstanbulspor’u bir hafta önce Oftaş takımı 10 kişi kalmasına rağmen zar zor 1-0 yendi. Neden onlar konuşulmuyor da hep bizim bi tarz şeyler konuşuluyor, ben bunu anlamış değilim. İki.. Dünyada hiç bir takım hiç bir sezonu her maç 3-5 tane atıp iyi futbol oynayarak kazanamaz. Sonuçta biz şampiyonluğa oynuyoruz. Bu tip takılmalar olabilir. Ben şunu söylüyorum. Kötü oynayalım, 1-0 kazanalım şampiyon olalım. Benim şeyim bu.

Barcelona takımı en pahalı takımı. 10 kişilik takıma 1-0 galipken de mağlup olabiliyor. Bu tarz düşünenlere bana bu şekilde yaklaşanlara da ön yargılı olduğunu ben kabul ederim ve bu tip sorulara da cevap vermeyeceğim bundan sonra. Yani çok yanlış bir şey. Kaybedilmiş bir şey yok. Biz yolumuza devam ediyoruz. Ama bunu neden böyle yapıyorlar, kasıtlı mı, ya da önyargılı mı , onu ben kendilerine bırakıyorum. Onu ben kendilerine bırakıyorum. Benim takımın durumu ortadadır."

Daha sonra Kartal soruları yanıtladı. Sorular ve Kartal'ın yanıtları şöyle:

SORU: Rakipler farklı çıkıyor, bu da işinizi zorlaştırıyor, değil mi?
KARTAL: Tabi ki. Malatyaspor şampiyonluğa oynayan bir takım. Yani İstanbulspor maçını.. Olayları bir de öbür taraftan herkes irdelesin, bunu bana soranlar. Öyle bir sahada maç oynamak istemedik. 3 tane yüzde 100 penaltı pozisyonu var. Bunlardan kimse bahsetmiyor. 57. dakikada rakipten bir oyuncunun atılması lazım bunu kimse söylemiyor. 11 haftadır burdayım.Hangi maçta lehimize penaltılar verilmemiş, hangi maçta aleyhimize penaltılar verilmiş.. Ama bunları kimse söylemiyor. Madem Malatyalıyız, Malatyasporluyuz..Niye bunları ulusal medyaya, neden herkes açıkça konuşarak, beyan ederek bizim haklılığımızı dile getirmiyor da.. Ben ulusal medyada açıkça, özgürce kendime güvenerek çok cesurca herşeyi anlattım. Niye Malatyalılar, Malatya medyası, Malatya’yı bunları sevenler bunları dile getirmiyor da. Hep takımın içinde birşeyler aramaya çalışılıyor. Bunu tasvip etmiyorum, bunu da kabul etmiyorum. Lütfen diyorum. Biz bir ekibiz. Bu takımın gerçekten şampiyon olmasını, başarılı olmasını, süper lige çıkmasını istiyorsak ön yargılı soruyla bana gelmeyin. Buna katılmam, buna gerekli cevabı da veririm. Ben takımdan memnunum, gidişatından da çok memnunum. Herhangi bir sorunumuz yok. Herhangi bir kaybetmiş birşeyimiz de yok. İçerdeki maçlarımızı da alacağız. Dışarıdan da ne kadar puan getirirsek, o kadar bizim menfaatimizedir diye düşünüyorum. Bizim bütün planlamalarımız da bu şekilde gidiyor..

İstanbul maçı geride kaldı. Bu haftaki Akçaabat Sebat maçını düşünüyoruz. Bana göre ligin en zor maçını oynayacağız. Hiç kimse zannetmesin ki, Sebat takımı ligin sonuncusu, biz bu takıma 3 atarız 5 atarız diye sakın öyle bir düşünce içinde olmasın. Biz bunun bilincindeyiz. Lig A’da hiçbir zaman kötü bir maç, kolay bir maç yoktur. Her geçen gün her maç birbirinden zorlu geçiyor. Onun için biz de elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Bunun için hazırlanıyoruz.

SORU: Düşüş konusunda..
KARTAL:Ben buna katılmıyorum. Ama insanları nasıl yönlendirirseniz insanlar o doğrultuda, o düşünce içinde olur. Ama nasılı söyleyebilirsiniz. Diyin ki, hocam takımda bazı futbolcuların performansı iyi değil.. Buna katılırım. Ama takımın düşüşü derseniz.. Ben de şu soruyu sorarım. Sebastian ile Senkerik’in performansı niye düşmüyor, bu ligin üzerinde mücadele ediyorlar. Neden düşmüyor? O zaman siz gazetecisiniz (Muhabir: Neden düşmüyor?) Kendilerine iyi bakıyorlarsa, kendilerini iyi hazırlıyorlarsa, iyi antrenman yapıyorlarsa, artık biz bu ligde değil, süper ligde oynamak istiyoruz diye iyi konsantre oluyorlarsa, her maç üstüne koyarak aynı çizgide mücadele ediyorlarsa, onların ne kadar profesyonelce düşündüğünü, hareket ettiğini gösteriyordur. (Muhabir: O zaman Türk futbolunun genelinde var galiba!..) Yani Türk futbolunun, Türk futbolcusunun genelinde bu var. Ama bu demek değildir ki biz kötü olacağız, kötüyüz. Eğer bir düşüş varsa, Oftaş’ın 1-1 kaldığı bir Telekom’u 3-1 yeniyorsun ikinci devre, İstanbulspor takımı Oftaş’la oynuyor, ligin lideri ikinci yarı 10 kişi kalmış İstanbulspor’u tesadüfen karambol golüyle yeniyor. Ama siz de 2-2 berabere kalıyorsunuz. Tamam saha kötüydü, hakem penaltımızı verebilirdi, oyuncu atılabilirdi.. Ama bak bunlara hiç sığınmıyorum ben, hiç de sığınmadım ben. Kötü oynuyorsak, kötü oynadığımızı da söyleyen bir insanım. Ama bazı oyuncuların düşüşü vardır. Ama önemli olan bir maçta bir takımın iki tane üç tane oyuncu vasat oynar, 6-7 tane oyuncunuz sürekli iyi oynarsa, o düşüşte olan oyuncuların açığını kapatmış olur. Siz de iyi oynayarak maçlarınızı kazanmış olursunuz. Şu anda bizim sıkıntımız bu..

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız