SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Emeğin Bayramındayız"

0
Güncellendi - 2015-12-27 13:32:32
A- A+ PAYLAŞ
1 Mayıs İşçi Bayramı,  Milli Egemenlik Caddesi Üst Kavşağı’nda düzenlenen mitingle kutlandı.
 
KESK’in öncülüğünde siyasi partiler ile dernek ve sendikalar tarafından  desteklenen miting için gruplar Milli Egemenlik Caddesi alt kavşağından itibaren cadde boyunca yürüyerek 100.Yıl Kavşağı’na geldiler.
 
100.Yıl Kavşağı’nda kurulan platformun etrafında toplanan gruplar zaman zaman slogan atarken  halaylar çekerek 1 Mayıs’ı kutladılar.
 
Düzenleme komitesi adına  konuşmayı KESK Dönem Sözcüsü ve Eğitim-Sen Şube Başkanı Ali Ekber Baytemur yaptı.
 
“Bizler bu ülkenin işçileri, kamu emekçileri, meslek sahipleri, emeklileri, işsizleri, yoksulları, kadınları, gençleri olarak, tüm dünya emekçileriyle birlikte 1 Mayıs alanlarında, emeğin bayramındayız” diyen Baytemur şunları belirtti:
 
“ Türkiye işçi sınıfı ve emekçileri; bir taraftan işsizlikle, uzun çalışma saatleriyle, düşük ücretlerle, açlıkla, sahte sendikalarla terbiye edilmeye çalışılırken diğer taraftan iş cinayetleriyle, kazanılmış hakların gaspıyla, sendikal hak ve özgürlüklerin yasalarla kısıtlanmaya çalışıldığı yoğun bir saldırı altındadır. Hakları ve özgürlükleri için sesini yükselten tüm kesimlere devletin kolluk kuvvetlerinin vahşice saldırıları artarak devam ediyor. 28-29 Martta bu saldırıları KESK olarak yaşadık, ama yılmadık, korkmadık, korkmayacağız, yine alanlardayız, alanlarda olmaya kararlılıkla devam edeceğiz.. İçinde bulunduğumuz sosyal ve siyasal koşullara baktığımızda, birliğe ve dayanışmaya her zamankinden daha çok ihtiyaç duyduğumuz günlerden geçiyoruz. Çünkü karşımızda, kazanılmış haklarımıza saldırılarda tam bir işbirliği yapan sermaye güçleri ve onlardan aldığı cesaretle her geçen gün daha da pervasızlaşan AKP iktidarı var. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar, bizleri kendi çıkarları doğrultusunda bölmeye çalışanlar amaçlarına ulaşamayacaklar. Çünkü bugün tüm ülkede sesini dünyadaki sınıf kardeşleriyle birleştirmek için alanlarda olan,
İşgale, savaşa, işsizliğe ve sömürüye karşı, barışın, kardeşliği ve yaşamı savunan, Açlığı, yoksulluğu, sömürüyü, savaşı, acı ve gözyaşlarını yenmek için mücadele eden milyonların birleşik gücü bu kirli hesabı bozacaktır. İşçi sınıfının uluslararası bayramını kutladığımız bugün AKP hükümeti dış ve iç cephede emek düşmanı, halk düşmanı saldırıları doruk noktasına çıkmış durumda. Emperyalizmin taşeronluğuna soyunulan dış cephede Suriye’ye yönelik savaş tehdidinin dozajı gittikçe arttırılıyor. Sınıf savaşı cephesinde ise çok yönlü saldırılar tüm hızıyla sürüyor.”
 
Baytemur konuşmasında daha sonra şunları belirtti:“ Yıllardır özelleştirme ve taşeronlaştırma ile örgütsüzlüğü dayatanlar yeni iş cinayetlerini arttırmaya devam ediyor. Resmi rakamlara göre geçtiğimiz yıl 1543 işçi kardeşimiz sermayenin kar hırsına kurban verildi. Çok basit önlemler alınmadığı için sadece bu ay içerisinde 57 işçi kardeşimiz hayatını kaybetti. İş kazalarında Türkiye’yi Avrupa’da birinci dünyada üçüncü sıraya yükseltiler. Buna rağmen utanmadan çıkıp Çin’den sonra en hızlı büyüyen ekonomiye sahip olmakla övünüyorlar. Buradan soruyoruz:  Hangi büyüme? Kim büyüyor?
 
Sayısını 9 yıllık iktidarınızda 4 ten 38 e çıkardığınız dolar milyarderleri mi yoksa 751 TL’ye mahkûm ettiğiniz asgari ücretli mi büyüyor?
 
Kim büyüyor?  Teşvik üstüne teşvik yağdırdığınız sermaye mi yoksa 1050 TL’yi aşan açlık sınırının altına ittiğiniz milyonlar mı? 
 
Kim Büyüyor? Gemicikler aldığınız çocuklarınız mı yoksa doğalgaz, elektrik, akaryakıt gibi temel tüketim maddelerine zam üstüne zam yaparak sefalete ittiğiniz yoksul halk mı?
 
Büyüyen sadece bu iktidar, bu iktidarın yandaşları ve sözcülüğünü yaptığı sermayedir. 
 
Emekçilerin ve yoksullaştırılan halkın ise sıkıntıları, sefaleti büyüyor.  Alın başınıza çalın böyle büyümeyi. İşçilerin ölümü, halkın yoksulluğu üzerinden sağladığınız büyümeniz olmaz olsun.
 
Meclisteki sandalye sayılarının çokluğuyla, el kaldırıp indirenler, emek düşmanı onlarca yasayı çıkardılar. 4+4+4 düzenlemesi ile eğitimi, sağlıkta dönüşüm politikaları ile sağlığı tamamen paralı hale getirdiler.  Anayasayı, uluslar arası sözleşme ve anlaşmaları yok sayarak kamu emekçilerine bir sendika yasasında olması gereken temel hiçbir düzenlemeye yer vermeyen yasayı çıkardılar.  Örgütlenme özgürlüğünün sınırlarının kaldırılmadığı, yıllardır hormonlayarak büyüttükleri yandaş konfederasyonları dışında kimsenin taleplerini dikkate almadıkları bu yasa kamu emekçilerinin yasası değildir. Bu ülkenin onurlu kamu emekçileri bu sahte sendika yasasının tarihin çöplüğündeki yerini alması için fiili, meşru mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir.
 
AKP Hükümetinin “ileri demokrasi” adı altında başlattığı tasfiye hamlesi neredeyse bütün toplumsal muhalefet kesimlerini kapsayarak sürüyor. AKP baskı düzenini dayatıyor. Haklarını arayan tüm kesimlere karşı polis şiddeti artıyor. Terörle Mücadele Yasası sıkıyönetim yasası gibi işleyerek adeta Toplumla Mücadele Yasasına çevrilmiş durumda. DGM zihniyetinin kılık değiştirmiş hali olan Özel Yetkili Mahkemeler siyasi iktidara muhalif tüm kesimleri ezmenin fiili aracı haline getirildi.
12 Eylül artığı darbe anayasasını kendilerine kalkan yapanlar, düşünce ve ifade özgürlüğünü engellemeye devam ediyor. Ülkemize, dünyada tutuklu gazeteci sayısı en fazla olan ülke utancı yaşatılıyor.  İktidar ne kadar da  “içeride olanlar gazetecilik faaliyetinden tutuklu değil derse desin. Hatta tutuklu gazetecileri yüz kızartıcı suçlarla itham etmeye çalışırsa çalışsın. Biz onların işçilerin, emekçilerin, halkın sesini duyurmaya çalışan gerçek gazeteciler olduğunu biliyoruz. Ve onlarla gurur duyuyoruz.
ABD Emperyalizminin Ortadoğu' da uyguladığı emperyal politikalarını gözü kara uygulamak isteyen işbirlikçi AKP Hükümeti'ni buradan uyarıyoruz; Suriye, İran ve diğer ülkelere yönelik savaş çığırtkanlığı yapmayı bırakın. Bizim Ortadoğu halklarıyla bir sorunumuz yoktur, olamaz da. Bizler halkların kardeşliğini savunuyoruz, bu ülkenin tam bağımsızlığını savunuyoruz. Sizler  Emperyalistlerle gizli antlaşmalar yaparak, İsrail'i korumak için savunma sistemleri kuruyorsunuz. Malatya' da Kürecik'te kurduğunuz Füze Savunma Sistemi kimi, kimleri koruyor ? Emperyalist saldırganları, Siyonist İsrail'i koruyor. AKP' nin “ulusal güvenlik ve savunma aracı” olarak anlatmaya çalıştığı Füze Kalkanı bir savaş projesidir. Yani Füze Kalkanı savaş, şiddet, çevreyi ve yaşamı yok edecek, insan sağlığını olumsuz etkileyecek, yani bölgeyi insansızlaştıracak projenin adıdır.
 
Bizler savaş istemiyoruz, barış içinde, bir arada ; özgürlük için, demokrasi için, emek için, ekmek  için, savaşsız bir dünyada sömürüsüz, baskısız, insan onuruna yaraşır bir dünyayı, bir yaşamı savunuyoruz, bunun için alanlardayız, mücadeledeyiz.” 
 
Baytemur’un ardından CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’da yaptığı konuşmada, parlamentoda halkın sesi, ezilenlerin sesi olmaya devam edeceğini ve sorunların çözümü için mücadeleyi sürdüreceğini belirterek, “ Bizlerde Denizlerin, Mahirlerin ve Sinanların yolunda mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
 
1 Mayıs Marşının sık sık çalındığı miting alanında eylem halaylarla sona erdi.
 
Havanın güneşli olması nedeniyle eyleme katılan bir yaşlı şahıs uzun süre ayakta kalmanın da etkisiyle kısa bir baygınlık geçirince  ilk müdahaleyi alanda bulunan bir hekim yaptı ve daha sonra miting alanı dışında bulunan 112 Acil Ambulansı gelerek gerekli  müdahalede bulundu.
 
HABER-FOTO: Selahattin GÖKATALAY (Görüş Gazetesi)

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız