SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Emekli Paşadan Şok İddiaya Yanıt !

A- A+ PAYLAŞ

SEKİZİNCİ Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal'ın, babasına 22 yıl önce düzenlenen suikastın arkasında olduğunu ileri sürdüğü, dönemin MGK Genel Sekreteri dediği Emekli Orgeneral Sabri Yirmişbeşoğlu, iddiaları yalanladı.

Orgeneral Yirmibeşoğlu, “Ortada yanlış bir anlaşılma var veya yanlış yazılmış. Ben suikastten sonra MGK Genel Sektereri oldum. Böyle bir şey mümkün değil. Hem iş hem de arkadaşlık anlamında aramız çok iyiydi. Suikastin arkasında olsam merhum Özal, benim MGK Genel Sekreteri olmam için kararnameye imza atmazdı. Aklım mantığım almıyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Merhum Turgut Özal döneminde iki yıl boyunca MGK Genel Sekreterliği yapan, daha sonra 1990 yılında emekliye ayrılan Emekli Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu, hakkındaki iddiaları, tatilini geçirdiği İzmir Eski Foça'daki yazlığında cevapladı. Ahmet Özal'ın iddialarını sabah gazetede okuduğunu ve çok şaşırdığını dile getiren Yirmibeşoğlu, “Böyle bir beyanat verebileceğini tahmin etmiyordum. Çok şaşırdım. Aklım mantığımda almıyor. Hatırladığım kadarıyla Özal'a suikast 1988 yılının Haziran ayında yapıldı. Ben o sırada Erzincan'da 3'üncü Ordu Komutanlığı yapıyordum. Ağustos ayında MGK Genel Sekreterliğine tayin edildim. MGK Genel Sekreterliği, üçlü kararnameyle atanır. Cumhurbaşkanı, kendine suikast girişiminde bulunan veya bulunacak bir kişiyi MGK Genel Sekreteri olarak atamaz herhalde. Bu mümkün değil. Deli zırvası bunlar” dedi.

SAVCIYI TANIMIYORUM

Yirmibeşoğlu, “ O ara Aktüel Dergisi'nde, Yargıtay Savcısı Uğur Tönük imzalı küçük bir yazı yayımlandı. Yazıda, olsa olsa Cumhurbaşkanı olmak isteyen Kaya Erdem veya General Yirmibeşoğlu'dur diye. Ben bunu dikkate bile almadım, kendisini de tanımam. Yapılan yakıştırmaya göre, Cumhurbaşkanı olmak isteyen Erdem, Özal'ın yakın arkadaşı, ben de emrindeki kişiyim. Benim olayın üzerine gitmeyin şeklinde bir ifadem yok. Muhtemelen beni karıştırıyorlar. Biz, merhum Özal'la iki sene boyunca çok faydalı çalışmalar yaptık. Beni her zaman sivil ve askeri kesime methederdi. Bazı konularda, bazen tartışırdık. Özellikle yasaklar konusunda tartışırdık. 12 Eylül anayasasını beğenmediğini söylerdi. Not kitabı filan gibi derdi. Muhalefetten, zayıflığından bahsederdi. Adnan Menderes mi, Erdal İnönü'nün mü iktidarı güçlü derdi. O dönem, Bulgaristan Türkleriyle ilgili önemli bir tartışmamız oldu. Hepsini Türkiye'ye getirmeyi istiyordu. Ancak ben karşı çıkıyordum. Çünkü Atatürk, ayrık otu gibi onların bulundukları yerlerde kalmasını istiyordu. Onların yerlerinde kalması bize daha da güç katıyordu. Zaten onların aralarından çıkanlar parti kurdu, bakan bile oldu” diye konuştu.

DEĞER VERİRDİ BANA

Yirmibeşoğlu, “Biz, merhum Özal'la nikah şahitliği yaptık. Bana, ‘burada nihayet bizi karşı karşıya getirmeyi başardılar’ dedi. Bana, her zaman ‘senin konuşmalarından faydalanıyorum’ derdi. 1990 yılında emekli oldum. Emekli edilmem gibi bir durum yok. O zaman 2000 yılının planı yapılıyordu. Bir tek ben 4 yıl Genelkurmay Başkanlığı yapacaktım. Fakat bilinen olaylar oldu. MGK'ya atanmam sırayı değiştirdi. 12 Eylül yönetimi, ihtiyaç duyulan generallerin görev süresini 1 yıl uzatır demişti. Merhum Özal'da uzatmak istedi ama olmadı. Daha sonra sivil olarak MGK Genel Sekreterliği yapmamı gündeme getirdi, o da olmadı. Olağan olmayan şekilde yemekler tertipledi, üst kesimlere refere etti beni ama ben çocuklarım için emekli olup İstanbul'a yerleştim. Ankara'da kalmadığım için bana sitemkar davrandı” dedi.

82 yaşındaki Yirmibeşoğlu, Özal'ın ölümüyle ilgili olarak da eceliyle yaşamını yitirdiğini, o dönemlerde çok yorgun düştüğünü söyledi.

BENDEN ÖZÜR DİLEDİ

Ahmet Özal'ı bugün telefonla aradığını dile getiren Yirmibeşoğlu, “Telefonla kendisine ulaştım. Aramız çok iyidir. Benden özür diledi. ‘Yanlış anlamışlar’ diye konuştu” dedi. Yirmibeşoğlu, son olarak, “6-7 Eylül 1955 yılındaki olayları sırasınde ben Çankırı'da teğmendim. Bu olaylarla ilgili beyanat ve direktif vermem imkansızdı. Zaten o süreç yargıya taşındı ve son buldu. Türkiye'de garip şeyler oluyor, hedefler saptırılıyor” diye konuştu.

KORKUT ÖZAL: "VEFATI SIRASINDA AĞZINDAN KÖPÜK GELİYORDU"

Bu arada CNN Türk'ün canlı yayınına katılarak iddialarla ilgili konuşan Turgut Özal’ın kardeşi Korkut Özal şunları söyledi:
Kendisi bunun kimin tarafından organize edildiğini biliyordu. Kendisi bana isim verdi. O ismi DGM’ye bildirdim. Ama o ismi elimde delil olmadığı için söyleyemiyorum.

O isim Özal’a yakın bir isim değildi. Kartal Demirağ’ın yaptığı suikastın arkasında kimin olduğunu kendisi tespit etmişti.

Vefatı sırasında da ağzından köpükler gelmiş maalesef. O sırada Çankaya Köşkü’nde de tıbbi müdahale yapacak kimse yoktu.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız