SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"En Çok Genç Kızlar Zarar Görüyor"

0
Güncellendi - 2017-10-27 20:47:13
A- A+ PAYLAŞ

İnönü Üniversitesi'nde  Meme Kanseri Haftası dolayısıyla ‘Meme Kanseri Farkındalık’ konferansı düzenlendi.

Hoca Ahmet Yesevi Konferans salonunda Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından düzenlenen konferansa, İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Burcu Kayhan Tetik, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.

Konferansa konuşmacı olarak katılan Yrd. Doç. Dr. Burcu Kayhan Tetik, Meme Kanseri Haftası dolayısıyla böyle bir konferans düzenledikleri belirterek hastalığın tanısında öncelikli olarak moral ve motivasyonun önemli olduğunu söyledi. Hastanın psikolojik durumu ne kadar iyi olursa, tedavi yöntemine de o kadar cevap vereceğini belirten Kayhan, “Meme kanseri hastanın halasında, teyzesinde, ablasında veya yakın bir akrabasında olmamasına karşın genetik olarak da teyakkuz edebilmektedir. Bu doğrultuda öncelikli yapılacak olan şey en yakın bir hastanede uzun bir tedavi sürecinden geçilmeli ve doktor kontrolü altında kalınmalıdır. Kanser hücreleri mevcut olunan bölgede ne kadar ilerlerse bu hasta için de doktor için de uzun bir tedavi sürecini gerekli kılar. Bu doğrultuda doktor ne kadar etkin bir şekilde tedavi uygular ve hasta o doğrultuda hareket ederse, kanser hücresi o denli etkinliğini azaltır. Etkisini azaltması demek kanseri yenmiş anlamına gelmez, hasta bu doğrultuda dikkat etmeli ve doktordan kopmamalıdır." İfadelerine yer verdi.

Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Burcu Kayhan Tetik, kanser tedavi yönteminde Anadolu hastanelerinin yeterli olamadığına değinerek şunları kaydetti:

"İstanbul, Ankara, Bursa, Kocaeli şehirlerindeki hastanelerimiz birçok kanser hastalığına cevap verebilecek boyuta ulaşmışlardır. Anadolu şehirlerinde bulunan kanser hastaları bu şehirdeki hastanelerden ve doktorlardan yararlanmalıdırlar. Hastalar moral ve motivasyonlarını yüksek tutmalı ve hastanelerinden kopmamalılar. Çünkü psikolojik çöküntü hastayı ölüme kadar götürebilir. Bu noktada hastanın yapması gereken temel şey moral ve motivasyonu yüksek tutma, tedaviyi zamanında yapma ve doktordan olabildiğince yararlanmaktır. Hastalarda kilo baş aktördür. Bu teşhis konulduktan sonra hasta beslenme düzenini bozmamalı, stabil kilosunda kalmalı, kilo kaybı hasta için çok tehlikeli boyutlara ulaşmasına vesile olacaktır. Kanser hücresi bu doğrultuda zayıf kalan organlara kadar sıçrayabilir. Bu nedenle kişi olabildiğince sağlıklı beslenmeye özen göstermelidir."

Türkiye’de meme kanseri tedavisinde oldukça tecrübeli, başarılı doktorlar olduğunu aktaran Tetik, hastalıkta en çok zararı gören kesimin genç kızlar olduğunu söyledi. Kahyan, “Çünkü bu teşhis konulduğunda bu hastalığa karşı zayıf kalabilmektedir. Bunun olmaması için de gençler GDO’lu ürünlerden kaçınmalı, dengeli beslenmeli, moral ve motivasyonu yüksek tutmalı, en yakın bir hastaneye başvurmalıdır. Meme kanseri hastalığı radyasyon ve tomografiye karşı etkili olabilmektedir. Çünkü bu uygulama aşırıya kaçıldığı zaman hücrelere bağışıklık kazanır ve kanser bölgesinde ileri boyuta taşınır. Uzmanları bu durumda çok dikkatli olmaları gerekmektedir. Bir diğer durum ise bayanların doğum kontrol haplarını aşırı şekilde tüketmeleridir. Bu yanlış bir yöntemdir. Bu yöntemin uygulanması hastaya olumsuz şekilde yansıyacaktır" şeklinde konuştu.

iha

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

1 yorum yapılmış

  • Burcu kayhan tetik (6 yıl önce)
    Merhaba ben burcu kayhan tetik yazınızı okudum üzülerek ağzımdan çıkmayan cümleleri okuyorum Orda menü muayenesi nasıl yapıldığını konuştuk hastane ve genç kızlar ile ilgili hiçbir konuşma olmamıştır yazan arkadaşla görüşmek isterim be yazıyı düzeltmenizi oneririm
    0
    0
    Yanıtla