SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"En Çok Üzüldüğüm Konu"

0
Güncellendi - 2015-12-27 20:10:24
A- A+ PAYLAŞ

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, “Siyasette en çok üzüldüğüm konulardan birisi bu anayasanın yapılamamış olmasıdır” dedi. Çiçek, Cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili olarak ise, “Ben yerimi biliyorum. Yaşadığım gün son gün, seçildiğim dönem son dönem, yaptığım görev son görev, benim anlayışım budur” ifadelerini kullandı. 

TBMM’de düzenlediği kahvaltılı basın toplantısında gazetecilerin sorularını cevaplayan Cemil Çiçek, Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun çalışmalarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Anayasa uzlaşma sürecinin tutanaklarını internet sitesine koyduklarını belirten Çiçek, “Partiler olarak bir çaba harcadık ama buraya kadar gelebildik. Anayasanın ana konularında ihtilaf var. Biz çatısında anlaştık ama ana kolonların nasıl olacağı konusunda anlaşamadık. Ana kolonlar konusunda 4 partinin birden bir görüş birliği olmadı. Tek tipçilikten şikayet ediyoruz, partilerin hepsi tek tip elbise giyiyor. Giydiğimiz elbise soldakininki de aynı, sağdakininki de aynı” diye konuştu.

“MASA ANAYASANIN ÖNÜNE GEÇTİ

Komisyonu sonlandırırken zorlanıp zorlanmadığı şeklindeki soruya cevap veren Çiçek, “En evvel üzüldüm, insan ister ki bu kadar çabadan sonra ortaya olumlu bir sonuç koyalım. Bu süreç tamamıyla heba edilmiş bir süreç değil. Dışarıda birbiri ile kavga eden 4 siyasi parti 25 ay birlikte çalıştı. Bu yöntemle 60 maddede anlaştık, daha uzun süre bu çalışmayı sürdürsek, uzlaşma noktasında herkes yeni bir yöntem getirmediği sürece o 60 madde en kolay anlaşılabilecek maddeler. Görüş birliği içinde anlaşılabilecek madde sayısı neredeyse tükenmişti. Daha sonra masadan kalkıp kalkmamak öne çıktı. Masa anayasanın önüne geçti. Bundan sonra bu işe devam edilebilecekse bu çalışmalar önemli bir birikim oluşturdu. Siyasette en çok üzüldüğüm konulardan birisi bu anayasanın yapılamamış olmasıdır” dedi. 

“AİHM’NİN VERDİĞİ ÇOK ÖNEMLİ BİR KARAR”

AİHM’in Doğu Perinçek ile ilgili Ermeni soykırımı olmadığı yönünde verdiği kararın önemli olduğunu söyleyen Çiçek, “O çok önemli bir karar, vesile olanlara teşekkür ediyorum. Bu henüz daire kararıdır, büyük dairenin kararı değildir, inşallah burada kalır bu. 2015’e giderken bu çok önemli, Türkiye’nin elini rahatlatacak, Türkiye’nin görüşlerine güç katacak önemli bir karardır. AİHM kararları bizim için önemli ama özellikle Avrupa açısından baktığımızda onlarda hukuku bir tarafa bırakır, çoğu zaman siyaseten değerlendirme yaparlar, özellikle Avrupa Parlamentosu” şeklinde konuştu.

“BİR TEK DEVLET VAR, BAŞKA DEVLET OLMAZ”

Çiçek, “Paralel devlet var mı, bu paralel devlet bu iktidar zamanında devletin içine yerleşti?” şeklindeki soruya ise, “Bir tek devlet var, başka devlet olmaz. Devlette görev yapan insanlar kamu görevlileridir, bir fikre mensup olabilir, bir STK ile irtibatı olabilir, bunun yadırganacak yanı yoktur. Kim devlette görev yapıyorsa devletle bir sözleşme yapıyor, o sözleşmeye aykırı davranamaz. Kim devlette görev yapıyorsa o kurallara uymak zorundadır. Onun dışındakiler siyasi terminoloji içinde değerlendirilecek bir konu“ cevabını verdi.

Çiçek, Cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili bir soruya ise şu sözlerle cevap verdi: 

“Bu nerden çıktı yahu. Ben özel hayatımda dolmuşa çok bindim de siyasette hiç dolmuşa binmedim. Beni dolmuşa bindirmeye kalkmayın. Ben yerimi biliyorum. Yaşadığım gün son gün, seçildiğim dönem son dönem, yaptığım görev son görev, benim anlayışım budur. Ben bu ilke ile bugüne kadar geldim. Ne olacaksa Türkiye için hayırlı olsun. Böylesine önemli konuları kişiselleştirirseniz Türkiye’de siyaset çok farklı zemine kayar.”

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız