SON DAKİKA
SON DEPREMLER

En Coşkulu Cumhuriyet Bayramı

A- A+ PAYLAŞ

Cumhuriyet’in ilanının 84’üncü yıldönümü Malatya’da da törenlerle kutlandı.

TÖRENLER..
Malatya’daki törenler, Valilikte Vali Halil İbrahim Daşöz, Garnizon Komutanı Tümgeneral Alaeddin Örsal ve Belediye Başkanı Cemal Akın’ın kutlamaları Kabul etmesiyle başladı.

Cumhuriyet Bayramı geçit töreni Hükümet Meydanı’nda yapıldı. Buradaki törende Vali, Komutan ve Belediye Başkanı askeri araçla dolaşarak vatandaşların bayramını kutladılar. Daha sonar İstiklal Marşı okundu ve göndere bayrak çekildi.

Töreni; CHP Malatya Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu, 7. Ana Jet Üs Komutanı Tuğgeneral Kazım Öndül, 2. Ordu Harekat Kurmay Yarbaşkanı Tuğgeneral Mustafa Özsoy, 2. Ordu İdari Kurmay Yarbaşkanı Kurmay Albay Lami Yılmaz, Cumhuriyet Başsavcısı Ali Ceyhun Ceylan, İnönü Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Fatih Hilmioğlu, askeri ve mülki erkan, CHP İl Başkanı Celal Berktaş, MHP İl Başkanı Ömer Ekici, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile oldukça kalabalık bir vatandaş topluluğu izledi. Tören alanında bu yıl ilk kez Şehit Aileleri ve Gaziler için de özel tribün kurulması dikkat çekti.

VALİ KONUŞTU..
Törende konuşan Vali Daşöz, şunları söyledi:

“Büyük önder Atatürk’ün ‘En Büyük Eserim’ dediği Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 84’üncü yıldönümünü millet olarak büyük bir heyecan, coşku, onur ve gurur içinde kutluyoruz.

Cumhuriyet, aziz atamızın en büyük armağanı ve mirasıdır.

Büyük atamızın milletimize cumhuriyeti layık görmesi sebepsiz değildir.

Çünkü o, yirminci yüzyılın en büyük bağımsızlık mücadelesi olan Kurtuluş Savaşını milletiyle kazanmıştır.

Çünkü o, milletinin hürriyet, bağımsızlık ve onuruna ne kadar düşkün olduğunu en iyi bilen kişidir.

Bundan dolayı Türk milletinin karakter yapısına en uygun olan cumhuriyet idaresini kurmuştur.

Cumhuriyet dönemi, hiç şüphesiz milletimizin tarihindeki en önemli aydınlanma, gelişme ve modernleşme dönemidir.

Bu dönemde; birey olarak teba olmaktan çıkıp, hür, onurlu ve değerli birer yurttaş haline geldik. Toplum olarak eğitimsiz, sağlıksız, alt yapısız, sanayisiz, edilgen, gelişmemiş bir toplumdan modern, güçlü, saygın, demokratik, üretim kapasitesi yüksek ve çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkmada hızla ilerleyen bir millet haline geldik.

Kurtuluş Savaşındaki destansı başarı ve Cumhuriyet dönemindeki bu mucizevi dönüşüm, başta mazlum milletler olmak üzere tüm dünyayı etkilemiş ve etkilemeye devam etmektedir.

Bugün ülkemiz; gücü ve tarihi birikimiyle bölge ve dünya barışının sağlanmasında en önemli istikrar unsurlarından biridir.

Bütün bu kazanımlar, elbette cumhuriyetin yarattığı hür, akılcı ve katılımcı atmosferde, bireysel ve toplumsal kabiliyetini ve üretim gücünü artıran milletimizin başarısıdır.

Her karış toprağı ecdadımızın, şehitlerimizin ve gazilerimizin kanıyla sulanmış olan bu kutsal vatanın ebedi Türk yurdu olmasını ve bu bölgede güçlü bir Türkiye bulunmasını istemeyen düşmanlarımız her dönemde olmuştur. Bu düşmanların hiç şüphesiz yerli işbirlikçileri ve destekçileri de olmuştur.

Bu düşmanlar tarihin her döneminde kendilerince şartların uygun olduğunu düşündükleri zamanlarda ülkemize ve milletimizin birlik ve bütünlüğüne örtülü veya açıktan saldırmaktan kaçınmamışlardır.

Bu durum cumhuriyet döneminde de değişmemiştir. Şu kadar ki, bu dönemde tehdit ve saldırıların niteliği değişmiş ve daha asimetrik ve sinsi bir mahiyet kazanmıştır.

Bu kapsamda ülkemize yönelik dış destekli tehdit ve saldırılarından birisi de bölücü terör örgütünün faaliyetleridir.

Bu faaliyetler çok sayıda diplomatımızın ölümüne neden olan Asala cinayetlerinden hemen sonar sahneye konulmuştur. Esasen Asala saldırıları da sona ermemiş, strateji değişikliği ile sözde Ermeni soykırım yasaları ile sürdürülmektedir.

Bu çok manidar olup aslında her iki saldırının amacının aynı olduğunu göstermektedir. Amaç, Türkiye Cumhuriyeti’nin güçlenmesini ve küresel güç olmasını önlemek, tarihin çöplüklerine gömülen Sevr’i yeniden hortlatmaktır.

Bölücü terror örgütü, yirmi yılı aşkın bir süredir bu dış güçlerin desteğiyle, aslında kime hizmet ettiğini ve içinde bir piyon olarak yer aldığı büyük senaryoyu bilmeden ülkemize ve insanlarımıza saldırmaktadır. Ve maalesef son günlerde bu hain ve kanlı saldırılarını arttırarak çok sayıda askerimizi ve insanımızı şehit etmişlerdir.

Bu hainler ve arkasındaki güçler şunu çok iyi bilmelidirler ki, bu millet tarihinin hiçbir döneminde soykırım yapmamıştır. Soykırımları yapanlar, bize bu iftirayı atan dünün sömürgeci devletleridir. Bugün pek çok Asya ve Afrika ülkesinin resmi dili İngilizce veya Fransızcadır. Bu milletlerin bu dillerle ne ilişkisi vardır? Kızılderililere ne olmuştur? Afrika’dan Kunta Kinteleri kim yerlerinden yurtlarından etmiştir?

Bu millet, dünyanın en onurlu ve vatan sevgisi en yüksek milletidir. Milletimizin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri dünyanın en güçlü ordusudur… Bu saldırganlar da dünküler gibi akıttıkları kanlarda boğulacağından ve tarihin karanlıklarına gömüleceğinden kimsenin şüphesi olmamalıdır.

Ülkemize yönelik tehditlerden birisi de dış güçlerin aslında zenginliklerimiz olan kültürel farklılıklarımızı istismar ederek ülkemizde yeni azınlıklar yaratma stratejisidir. Ülkemizde kimlerin azınlık olduğu Lozan antlaşmasıyla belirlenmiştir. Bunun dışında ülkemizde tek bir millet vardır, o da Türk milletidir.

Gerek bu tehdit ve saldırılar, gerekse de küreselleşmenin yarattığı acımasız rekabet her zamankinden daha uyanık ve basiretli olmamızı gerektirmektedir. Ancak asla umutsuzluğa ve karamsarlığa düşmeyelim.

Tarihi boyunca hür ve onurlu yaşamış büyük milletimizin her türlü tehdit ve güçlüğü aşacağından kimsenin şüphesi olmamalıdır. Yeter ki, Atatürk ilkelerine ve cumhuriyetin değerlerine sahip çıkalım, bizi bir millet yapan ortak değerlerimizi yüceltelim, farklılıklarımızı yararlanmamız gereken zenginliklerimiz olarak görelim, çocuklarımızı akılcılığın ve bilimin rehberliğinde çağın ve geleceğin ihtiyaçlarına uygun olarak eğitelim, çok çalışalım, kendimize güvenelim ve bu topraklarda sevgiyi yükseltelim.”

GEÇİT TÖRENİ..
Valinin konuşmasından sonra geçit töreni yapıldı. Öğrenci gruplarından sonra Belediye Mehter Takımı, askeri birlikler, polisler, tankların da bulunduğu zırhlı araçlar ile diğer askeri araçlar tören geçişi yaptı.

Bu yıl Erhaç Üssü’nün jetleri bayram geçişi yapmazken, Kara Hava Alayı’nın çeşitli tipteki helikopterleri tören alanının üzerinden uçtular.

MESAJLAR..
Bu arada Belediye Başkanı Cemal Akın, Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla yayınladığı mesajda, "Şanlı bir tarihe sahip milletimizin, tarihteki en parlak başarılarından biri olan Cumhuriyetimizin, 84.yıldönümünü büyük bir gurur ve coşku ile kutlamanın sevincini yaşıyoruz.

Yokluklar ve zorluklar içerisinde kurulan ve olağanüstü fedakarlıkların kazanımı olan Cumhuriyetimizi, ülke olarak çok çalışarak muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkartmak bizlerin en büyük görevi olmalıdır.

Başta hemşehirlerim olmak üzere bütün milletimizin Cumhuriyet Bayramı’nın 84.yıldönümünü kutlar, Cumhuriyetimizin kurucusu büyük Atatürk’ü, O’nun kahraman silah arkadaşlarını ve kanlarıyla bu toprakları vatan yapan aziz şehitlerimizi, rahmet, minnet ve şükranla anıyorum."dedi.

İnönü Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Fatih Hilmioğlu'nun mesajı da şöyle:

"Cumhuriyetimizin kuruluşunun 84. yılını kutlama mutluluğuna erişmiş bulunmaktayız.

Bilindiği üzere çağdaş eğitimden ve bunun doğal sonucu olan bilimsel ve teknolojik ilerlemeden yoksun kalarak çağa ayak uyduramayan Osmanlı İmparatorluğu, son dönemlerinde, bilim ve teknolojik üstünlüğü elinde tutarak yüksek refah düzeyini yakalamış ülkelerin önce bütünüyle sömürgesi haline gelmiş, daha sonra da yok olmuştur.

Bu süreçte Türk Ulusunun insanlığa armağan ettiği yüce ATATÜRK’ün önderliğinde verilen eşsiz bir milli mücadele sonucu, bağımsız Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. Bunu takiben çağdaş uygarlık düzeyini yakalamak amacıyla yapılan devrimler ile Osmanlı İmparatorluğunun çöküşüne neden olan devlet yönetim anlayışı ve bütün orta çağ yapıları kaldırılmıştır. Bu devrimlerin sonucu olarak ortaya çıkan çağdaş Türkiye Cumhuriyeti, bütün dünyada derin bir saygı ve hayranlık uyandırmıştır.

Başka ülkeler için Cumhuriyet sadece bir devlet yönetim biçimi iken, Türk Ulusu için bunun çok ötesinde anlamlar ifade etmektedir. Bizim için Cumhuriyet;

• Başka ülkelerin sömürgesi olmaktan, tam bağımsızlık düşüncesine ve milli egemenlik ilkesine,
• Çok uluslu yönetsel yapılardan, ulus devlet yapısına,
• Hanedan yönetiminden, halk yönetimine,
• Teokratik devlet anlayışından, laik devlet anlayışına,
• Dogmatik eğitim anlayışından, akıl ve bilim eksenli çağdaş eğitim anlayışına,
• Ulus bilincinin oluşmasını engelleyen çoklu eğitim anlayışından, öğretim birliğine,
• Ümmetçilik anlayışından, ulusçuluk anlayışına geçişin adıdır.

Cumhuriyet tarihimiz boyunca bu devrimlerin ışığında ülkemiz her alanda çok büyük gelişmeler göstermiştir. Ancak, dünyanın sömürgeci anlayışa sahip güçlü ülkeleri yaşadığımız coğrafyadaki sinsi emellerinden hiç vazgeçmemişlerdir. Bu ülkeler, bir taraftan toplumumuzda etnik ve dinsel farklılıkları öne çıkararak veya Lozan’a aykırı yapay azınlıklar yaratarak “böl ve yönet” politikaları uygulamakta ve ulusal birliğimizi zedelemekte, diğer taraftan ise borçlandırarak ulusal çıkarlarımız doğrultusunda bağımsız politikalar uygulamamızı engellemektedirler.

Yüce dinimizi siyasi ve ekonomik olarak istismar edenler, hurafelere dayalı irtica yanlıları ve kutsal dinimizde yeri olmayan ılımlı İslam anlayışının temsilcileri ile yıllarca ülkemizin gündemini işgal eden ve ulusumuzun hiçbir kesimini asla temsil etmeyen terör örgütü; bu sömürgeci anlayışın ülkemizi içeriden çökertme düşüncesinin araçları olmuşlardır.

Ayrıca, bu sömürgeci güçler ülkemizde kendi çıkarlarına hizmet edecek siyasal yapıları, ekonomik örgütleri, medya desteğini ve sözde aydın ve akademisyenleri elde etmişler veya yaratmışlardır. Bunların sonucu olarak giderek üniter devlet ve toplum yapımızın ve Cumhuriyetimizin temel niteliklerinin daha fazla tehdit altına girdiği, en bunalımlı dönemi yaşamaktayız.

Ancak geçmişte olduğu gibi Ulusumuz, milli birlik ve beraberlik içinde ve 1915, 1919 ve 1923 ruhu ile ülkemize yönelik bu saldırı ve hainliklerin üstesinden gelecektir.

Bu vesile ile Cumhuriyetimizi kurarak bizlere armağan eden yüce ATATÜRK ve bütün silah arkadaşlarının manevi huzurlarında saygı ile eğiliyoruz.

Cumhuriyetimizin kazanımlarını sonsuza değin yaşatarak ulus birliğine dayalı, her açıdan bağımsız, çağdaş ve kalkınmış bir Türkiye idealine ulaşma azim ve kararlılığımızı kamuoyuna bir kez daha duyurur, Ulusumuzun Cumhuriyet Bayramını kutlar, saygılar sunarım."

HABER-FOTO: Selahattin GÖKATALAY

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız