Şırnakta şehit edilen er Metin Selçukun cenaze töreninde, 2. Ordu Komutanı Orgeneral Hasan Iğsızdan sert açıklamalar geldi.. Şehadetin olduğu eylem, bir operasyon sırasında olmamıştır.. Yani bildiğiniz PKK eylemidir.. diyen Ordu Komutanı, şehit kanının yerde kalmayacağını, bunu laf olarak söylemediklerini, gerçekleştireceklerini bildirdi. En önde, kardeşinin fotoğrafıyla abla yürüdü..
ŞEHİDE TÖREN..
Şırnakın Güçlükonak ilçesi yakınlarında 5 Aralık günü PKKlı teröristlerin önceden yola yerleştirdikleri mayını, askeri konvoy geçerken uzaktan kumandayla patlatmaları sonucu şehit olan 3 erden Malatyalı olan Metin Selçukun cenazesi Çarşamba gecesi Malatyaya getirildi ve Asker Hastanesi morguna konuldu.
Şehit er için; Perşembe günü Şehir Mezarlığında askeri tören düzenlendi. Şehit erin cenazesi, Şehir Mezarlığı Camiinde öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından kaldırıldı.
Babası Dursun Selçukun 55 gün önce vefat ettiği öğrenilen, 8.5 aylık asker Metin Selçukun cenaze törenine; annesi Saadet, ağabeyi Nihat, ablası Nihal ve kardeşi Mustafa Selçuk ile Vali Halil İbrahim Daşöz, 2. Ordu Komutanı Orgeneral Hasan Iğsız, 2. Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Alaeddin Örsal, Belediye Başkanı Cemal Akın, 7. Ana Jet Üs Komutanı Tuğgeneral Mehmet Çetin, 2. Ordu Harekat Kurmay Yarbaşkanı Tuğgeneral Yaşar Bal, 2. Ordu İdari Kurmay Yarbaşkanı Kurmay Albay Lami Yılmaz, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Demirdağ, İnönü Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Fatih Hilmioğlu, askeri ve mülki erkan, bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile kalabalık bir topluluk katıldı.
"UNUTMAK MÜMKÜN MÜ?"
Cenaze töreninde konuşan Albay Zafer Karataş, Metin Selçukunun yanı sıra 2 erin şehit olduğu, 14 erin de yaralandığı olayın PKK/ Kongra- Gel terör örgütü mensuplarının uzaktan kumandalı mayını patlatması sonucu meydana geldiğini bildirdi ve Biz şehitlerimizle ancak gurur duyarız. Biz veya çocuklarımız ya da torunlarımız şehit oldukça ondan sonra gelenler de onlarla gurur duyacaklar ve bu vatan sonsuza kadar var olacaktır.
PKK terör örgütünün kurulduğundan bugüne kadar sahipleri ve destekleyenler sürekli olarak değişmiştir. Değişmeyen tek şey vardır, o da bu vatanın sahipleri olan, bu cumhuriyeti kuran ve her biri birinci sınıf vatandaşlardan oluşan üniter yapısı içerisindeki Türk milletidir.
Örgütün silahlarını bırakıp teslim olması dışında hiçbir seçeneğe itibar etmemiz mümkün değildir. İki gün önceki hain tuzak milletimizi haklı çıkarmaktadır. Bu gerçeği, örgüte destek verenlerin de görmesi en büyük temennimizdir. Örgütün tekrar toparlanmasına ve gençlerimizi kandırarak saflarına katmasına müsaade edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle güvenlik kuvvetlerinin çalışmaları, kış dönemi de dahil devam edecektir. Eli silahlı hiçbir kimse sebebi ne olursa olsun topraklarımızda barındırılmayacaktır. Bunu, örgütün sahipleri ve destekleyenleri çok iyi bilmektedir.
PKK çıkmaz bir yola girmiştir. Dünün yalanlarını, bugünün gençliği gerçek zannetmektedir. Ancak, örgütün gerçek yüzünü gören ve güvenlik kuvvetlerine teslim olanların sayısı her geçen gün artarak devam etmektedir. Terörün besin kaynağı çocuklarımız, onların elinden mutlaka alınacaktır. Örgütün kökünü kazımak dahil, milletimizin bekası neyi gerektiriyorsa, o yapılmaktadır ve yapılacaktır.
Halkımız arasında "Şehitler vurulunca değil unutulunca ölür" sözü sık kullanılmaktadır.
Biz şehitlerimizi unutmayız! Çünkü, Türkiye Cumhuriyetinin bütün illerinde, ilçelerinde ve hatta bir çok köyündeki şehitlikler bunun ispatıdır. Biz şehitlerimizi unutmayız! Çünkü, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde geçmişteki şehitlerimizin yattığı 306 şehitlik bunun ispatıdır. Biz şehitlerimizi unutmayız! Çünkü, Türkiye dışında yirmi bir ülkedeki altmış beş şehitlik bunun ispatıdır. Biz şehitlerimizi unutmayız! Çünkü, Türk bayrağının dalgalandığı her yeri cennet vatan olarak kabul etmemiz bunun ispatıdır.Biz şehit ve gazilerimizi unutmayız! Çünkü, Milletimizin, şehit ailelerini ve gazilerini baş tacı yapması bunun ispatıdır. Biz şehit ve gazilerimizi unutmayız.
Nasıl unuturuz!
Bizim, bize şerefli bir isim bırakan ecdadımız var. Bizim, şehidini saygıyla ve gıptayla yolcu eden halkımız var. Bizim, "üzerimdeki elbiseyi çıkarmayın, kefenim olsun" diyen Mehmetçiğimiz var. Bizim, "Tarihi şerefinle yaz oğlum" diyen babalarımız, evladının saçlarını okşarken "kınalı kuzum" diyerek seven, şehit olduğunda bağrına taş basan, vatan sağ olsun diyebilen analarımız var. Bizim, her karışı şehit ve gazi kanlarıyla sulanmış vatanımız var. Unutmak mümkün mü? diye konuştu.
EN ÖNDE ABLA..
Şehit erin, annesi Saadet Selçuk Yavrumu istiyorum.. diye feryat ederken, kılınan namazın ardından cenaze askerler tarafından omuzlandı. Cenazenin şehitliğe götürülmesi sırasında, şehit erin ablası, sıkı sıkıya sarıldığı kardeşinin fotoğrafını en önde taşırken, ağabeyi ve diğer kardeşi de yanında yürüdü. Acılı anne de yakınlarının desteğiyle oğlunun son yolculuğuna eşlik etti. Cenaze Şehitlike girdikten sonra, bayrağa sarılı tabutu askerlerden kadınlı- erkekli akrabalar, vatandaşlar devraldılar. Daha sonra cenaze, dualar ve saygı atışı eşliğinde toprağa verildi.
Cenazenin toprağa verilmesinin ardından, tabut üzerindeki bayrak 2. Ordu Komutanı Orgeneral Hasan Iğsız tarafından, fotoğraf da Vali Daşöz tarafından, şehit askerin ağabeyine verildi.
ORDU KOMUTANI DEDİ Kİ..
2. Ordu Komutanı Orgeneral Iğsız, tabutun üzerindeki bayrağı ağabey Nihat Selçuka verirken yaptığı ve Bir silah arkadaşımı kaybetmiş olmanın büyük üzüntüsünü yaşıyorum.. diye başladığı açıklamada, bölücü örgütün ateşkes ilan ettiği propagandalarına atıfta bulundu ve şöyle dedi:
Önce şehidimizin ailesine, yakınlarına, silah arkadaşlarına, Malatyalılara ve vatandaşlarımıza başsağlığı diliyorum. Ben bu vesileye bir şeyi açıklığa kavuşturmak istiyorum Şehadetin olduğu olduğu eylem, bir operasyon sırasında olmamıştır. Bir operasyona karşı reaksiyonel bir savunma mekanizması şeklinde olmamıştır. Şehadet, idari bir faaliyetin icrası sırasında olmuştur. Yani bildiğiniz PKKdır, bildiğiniz PKK eylemidir. Bunu herkes bu şekilde bilmelidir. Biz daha öncede ifade ettik. Herkesin gözünü açması lazım. Tekrar ediyorum dağda eli silahlı terörist olduğu müddetçe insanımıza rahat yoktur. Bunun için biz şehitlerimizin kanını yerde bırakmayacağız. Bunu laf olarak söylemiyoruz, bunu gerçekleştireceğiz. Ve dağdaki son silahlı terörist tesirsiz hale getirilinceye kadar bu mücadeleye devam edeceğiz. Bunu da herkes bu şekilde bilsin.
Şehit askerin ağabeyi, kendilerinin yalnız bırakılmamasını isterken, Ordu Komutanı, Şunu bilin ve anana da söyle ki, onun bir oğlu şehit oldu, yüz binlerce oğlu var. Hiçbir zaman sizi yalnız bırakmayacağız.dedi.