SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Erdoğan, Davutoğlu'nu Açıkladı

0
Güncellendi - 2015-12-27 23:30:49
Erdoğan, Davutoğlu'nu Açıkladı
A- A+ PAYLAŞ

Cumhurbaşkanlığına seçilen AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kendisinden sonra parti genel başkanlığını üstlenecek ve dolayısıyla Başbakanlık görevine de atanacak olan adayını açıkladı. Erdoğan, 27 Ağustos'taki olağanüstü genel kurulda genel başkan adayının Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu olduğunu bildirdi. Görev süresi sona erecek olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, açıklamanın ardından AKP Genel Başkan ve yeni Başbakan adayı Ahmet Davutoğlu'nu telefonla arayarak tebrik etti. 

BASIN TOPLANTISINDA AÇIKLADI

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, başkanlığında son kez toplanan AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sona erdi. Başbakan Erdoğan, partililerle istişaresinin ardından genel merkezde düzenlediği basın toplantısında, genel başkan adayının Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu olduğunu açıkladı.

Başbakan Erdoğan, toplantıya Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile geldi. Salonda "Türkiye seninle gurur duyuyor" sloganları atıldı. Erdoğan, yaptığı açıklamada, "MYK kararlarının ülkemize, milletimize hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum" dedi.

Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Partinin ilgili kurullarında yapılan değerlendirmeler ve alınan kararlar Türkiye'nin en büyük siyasi hareketi ve hükümeti olduğu için sadece bir partiyi ilgilendirmiyor. Türk siyasetinin ve ülke yönetiminin de geleceğini ilgilendiriyor. Hatta AK Parti'de yaşanan gelişmeler tüm bölge ülkeleri ve dünya kamuoyu tarafından yakından takip ediliyor. Bu yüzden sadece partimizin değil ülkemizin de geleceğini ilgilendiren bu konuda kuyumcu titizliğiyle çok hassas bir çalışma yürüttük. Çok uzun istişarelerin ardından belli bir aşamaya gelmiş bulunuyoruz. Değerli kardeşlerim, partimizi kurduğumuzda 14 Ağustos 2001'de bir açıklamamız vardı. AK Parti bütün işlerini istişarelerle yapar. İstişareler neticesinde kararını alır ve onu uygulamaya koyar. Biz bugüne kadar bundan kaçınmadık, taviz vermedik. AK Parti Grubu, Merkez Karar Yönetim Kurulu, Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda, milletvekillerimizle istişarelerimizde arkadaşlarımızın görüş ve önerilerini aldık."

"Adayımızın belirlenmesinde gerçekten büyük bir zaman ayırdık" diyen Erdoğan, "Aldığımız her önemli kararda olduğu gibi, bu kararda da sokaktaki vatandaşımızdan partimizin en üst kuruluna kadar her kademede istişareler yaptık. Görüşleri, önerileri, eleştirileri not ettik. Bütün istişare kurullarında öne çıkan isimlerin her biri bizim için son derece değerli isimlerdir. Bu görevi yapacak ehliyete sahip çok sayıda aday çıkmıştır. Çok sayıda arkadaşımızı bu kutlu görev için önerildi" ifadelerini kullandı.

"SÜRECİ SUHULET İÇİNDE BELLİ BİR NOKTAYA GETİRDİK"

Süreci suhulet içinde, barış, dostluk ve kardeşlik hukuku içinde belli bir noktaya getirdiklerini belirten Erdoğan, "Çok şeyler yazıldı, çizildi. Ama mümkün olduğunca bunları duymadan götürmeye gayret ettik. Çünkü bu hareketin birliği her şeyin üstündedir. Partimiz bu tuzakların hiçbirine düşmedi. Asıl imtihan olağanüstü genel kuruldan sonra başlayacak. Bu teşkilat, yeni Genel Başkanı'na ve Başbakanı'na en güçlü şekilde sahip çıkacak, her aşamada yanında olacak, başarısı için her türlü fedakarlığı gösterecektir. Yeni Genel Başkan, ekip ruhuyla, takım oyunuyla ve ortak akılla yol yürüyecek ve AK Parti'nin bütünlüğünü her şeyin üstünde tutacaktır hiç şüphem yok" açıklamasında bulundu.

"3 DÖNEM KURALI BOZULMAYACAK"

İstişare süreçlerinde ortaya çıkan çok sayıda isim arasından elbette birini seçmek gerektiğini dile getiren Erdoğan, "Futbol oynadığım zamanlarda hocamız maça çıkarken şunu söylerdi; 'çocuklar kadro 18 kişi, ama sahaya çıkacak olan 11 kişi. 7 kişi yedek kulübesinde kalacak. Bu yedinin içinde ben 3'ünü değerlendireceğim o da maç esnasındaki performansa göre' derdi. Hepsiyle yürümek mümkün değil. Siyasetlerde bu kriterlerden ilki, üç dönem kuralıydı. 14 Ağustos 2001'de koyduğumuz bu kural bugüne kadar bozulmadı, inanıyorum ki bozulmayacak" dedi.

"Adayımız liyakat ve ehliyet gözetilerek belirlendi" diye konuşan Erdoğan, şunları kaydetti: "Parti kademelerinde yine çalış, mani yok. Bakın bakan yardımcılarımızın birçoğu bizim eski milletvekillerimiz. Büyükelçi olan arkadaşlarımız bile var. Bunların hepsi olabiliyor. Çalışmak isteyene alan bol. Ama parlamentoya giriş çıkışta biz tüzüğümüze bunu koyuverdik. Bir CHP, MHP bunu yapamıyor. Buyurun bunu yapın. Birisi 16-17 senedir çakılı duruyor. Birisi malum. Millet istemiyor bunu. Millet diyor ki başarısız olduğunda çekil. Bizim daha önce söylediğimizi muhalefet CHP’ye söylüyor. Biz ne dedik, birinci olamazsak genel başkanlığı bırakırız."

"27 AĞUSTOS'TA ADAYIMIZ DAVUTOĞLU"

Başbakan Erdoğan, "Bu büyük ve örgütlü teşkilat kendi içinden sadece bir kişinin seçilmesi gereken bir anda, o bir kişiyi de en sağlıklı şekilde belirlemiştir. 27 Ağustos'ta AK Parti'nin olağanüstü genel kurulunda aday olarak gelecek kişi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakan adayı da Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu" dedi. 

AHMET DAVUTOĞLU KİMDİR?

Türk dış politikasında yakından tanınan ve "Hoca" olarak bilinen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun özgeçmişi şöyle: "Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu 26 Şubat 1959'da Konya'da doğdu. Ortaöğrenimini İstanbul Erkek Lisesi'nde tamamladı. 1983–84 eğitim öğretim yılında Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Ekonomi bölümlerinden mezun oldu. Boğaziçi Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü'nde yüksek lisans, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümünde de doktorasını yaptı.

1990 yılında, Malezya International Islamic University'de yardımcı doçent unvanı ile çalışmaya başladı. Üniversitenin Siyaset Bilimi bölümünü kurdu ve 1993 yılına kadar bu bölümün başkanlığını yürüttü. 1993 yılında Doçentlik unvanını aldı. 1995–1999 yılları arasında Marmara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünde öğretim üyesi olarak görev yaptı. 1998–2002 yıllarında, Silahlı Kuvvetler Akademisi ve Harp Akademileri'nde misafir öğretim üyesi olarak ders verdi.

3 Kasım 2002 yılında yapılan genel seçimlerin ardından 58. Cumhuriyet Hükümeti döneminde, Başbakan Başmüşavirliği ve Büyükelçilik görevine atanan Davutoğlu, 59. ve 60. Cumhuriyet Hükümetleri döneminde de bu görevlerini sürdürdü. 1999–2004 yılları arasında Profesör unvanı ile Beykent Üniversitesi'nde, üniversite yönetim kurulu üyeliği, senato üyeliği ve Uluslararası İlişkiler bölümü başkanlığının yanı sıra, Marmara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde de misafir öğretim üyeliği yaptı.

Dış politika konusunda Türkçe ve İngilizce kaleme aldığı çok sayıda eseri bulunmaktadır. Ayrıca eserleri Japonca, Portekizce, Rusça, Arapça, Farsça ve Arnavutça başta olmak üzere çeşitli dillere tercüme edildi. 1 Mayıs 2009 tarihinde 60'ıncı hükümetin Dışişleri Bakanı olarak atandı. Evli ve dört çocuk babası olan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu İngilizce, Almanca ve Arapça bilmektedir."

DAVUTOĞLU'NUN EŞİ KADIN DOĞUM UZMANI SARE DAVUTOĞLU

2009 yılında Dışişleri Bakanlığı görevine getirilen Ahmet Davutoğlu'nun eşi Sare Davutoğlu, kadın doğum uzmanı olarak görev yapıyor. Eşiyle 30 yıl önce Ahmet Davutoğlu yüksek lisans yaparken evlendi. O dönem Sare Davutoğlu da tıp fakültesindeki eğitimini sürdürmekteydi. Davutoğlu'nun Sefure, Meymune, Hacer Bike ve Mehmet adında dört çocuğu var. En büyük kızı Sefure, Yıldız Holding'in kurucusu Sabri Ülker'in 3. torunu Ahmet Özokur ile ortanca kızı Meymune ise İstanbul Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Dursun Topçu'nun oğlu Talha Topçu ile evli. Sare Davutoğlu aynı zamanda Başbakan Erdoğan'ın kız kardeşi Vesile İlden'in de yakın dostu. 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız