SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Erdoğan: "Hedef 2071.."

0
Güncellendi - 2015-12-27 15:08:18
Erdoğan:
A- A+ PAYLAŞ

 

AK Parti 4. Olağan Büyük Kongresi'nde konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2023 hedefinden sonraki hedefin 2071 olduğunu söyleyerek, "Ne diyoruz, 'Büyük millet, büyük güç; hedef 2023.' Ama bugün buradan bir şey daha hatırlatıyorum. Ogünleri bizler göremeyeceğiz. Kudret sahibi Allah'tır ama 2023 hedefinden sonra inşallah cumhuriyetimizin 100. yılımız dışında bir hedefimiz daha var. O da bu kuruluşun 1000. yılı olacak. Hedef 2071 gençler, 2071. Rabbim lütfederse bizler 2023, sizler de 2071'i inşa edeceksiniz" dedi. 

AK Parti'nin 4. Olağan Büyük Kongresi devam ediyor. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Ekrem Erdem kongreyi açarken, Erdem'in kısa konuşmasının ardından Divan Başkanlığı'na Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin seçildi. Daha sonra sahneye gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Sezai Karakoç'un "Sürgün ülkeden başkentler başkenti" isimli şiirinin bir bölümünü okudu. "Rabbime bize bugünleri yaşattığı için, işte bu heyecanı, bu coşkuyu yaşattığı için hamdediyorum. Bize sabrın, bize direnmenin, bize sebatın değerini öğrettiği için hamdediyorum" diyen Erdoğan, "Halka ve hakka hizmet hakkını, sevdasını, tutkusunu veren Allah'a hamdediyorum. Hepsinden öte bize böyle bir muhabbet bahşettiği için, bize böyle bir yol arkadaşları nasip ettiği için, bize gerek şu büyük salonun içerisinde, gerek dışarıdaki tüm kardeşlerimle beraber yol yürümeyi mukadder kıldığı için Rabbime sonsuz hamdediyorum" diye konuştu.

"Bu salonda Türkiye var, bu salonun dışında Türkiye var. 7 coğrafi bölgesiyle 81 vilayetiyle, tüm renkleriyle, tüm çiçekleriyle bu salonda 75 milyon var" diyen Erdoğan, "Bu salonda Ortadoğu var, bu salonda Balkanlar var, bu salonda Kuzey Afrika var, Kafkasya, Asya, Avrupa var. Bu salonda kardeşlik var, dostluk var, muhabbet var. Bugün Türkiye'nin değil, bütün dünyanın kalbi bugün bu genel kurulda atıyor. Bugün insanlığın kalbi inanıyorum ki bugün bu salonda atıyor" şeklinde konuştu. 

Türkiye'yi köylerine kadar selamladığını kaydeden Başbakan Erdoğan, "Erbil'e, Süleymaniye'ye, Dohuk'a, Kabil'e, İslamabad'a, Tunus'a, Cezayir'e, Kahire'ye buradan selamlarımı gönderiyorum. Buradan kardeşliğin ruhunun en güçlü şekilde güçlendiği bu salondan Ramallah'a, Gazze'ye, oradaki can kardeşlerimize selamlarımı gönderiyorum" dedi.

"SURİYE'NİN BÜTÜN KAHRAMANLARINI SELAMLIYORUM"

Suriye'ye de selam gönderen Başbakan Erdoğan, "Bugün buradan Suriye'nin bütün kahramanlarını saygıyla selamlıyorum. Halep'e, Şam'a, orada bağımsızlık mücadelesi veren, orada insanlık mücadelesi veren kardeşlerime yürekten selam gönderiyorum. Bu muhteşem salondan insanlığa bir anıt gibi yükselen Kudüs'ü hasretle selamlıyorum. Bu muhteşem salondan sevgililer sevgilisinin şehri Medine'yi, kıblemiz Kabe'ye hürmetle selamlıyorum" şeklinde konuştu.

Başbakan Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi başta olmak üzere diğer devlet liderlerini teker teker selamlarken, Hamas Lideri Halid Meşal'in ismi anıldığında ise salonda büyük bir alkış koptu. Meşal de, kendisine gösterilen sevgi gösterisi üzerine ayağa kalkarak partilileri selamladı.

Başbakan Erdoğan, salondaki partililere tavsiyelerde bulunarak, "Bugün sizi çok daha farklı, çok daha fazla muhabbetle kucaklıyorum" dedi. "Sınır karakollarında gözünü değil, gönlünü namlunun ucuna koyarak nöbet tutan Mehmetçiklerimizi, askerimizi, polisimizi özellikle selamlıyorum" diyen Başbakan Erdoğan, "Işıklarıyla geleceğimizi aydınlatan tüm şehitlerimizi Allah'ın bereketiyle selamlıyorum. Onlara minnet hissiyatımızı ifade etmekte kelimeler gerçekten kifayetsiz kalıyor" diye konuştu. 

Daha sonra Mehmet Akif Ersoy'un 'Asımın Nesli' isimli şiirinden bir bölüm okuyan Erdoğan, "Buradan bir kez daha söz veriyorum, şehitlerimizin hatırasını yere düşürmeyeceğiz" dedi. Erdoğan, "Onlardan devraldığımız emaneti namusumuz, onurumuz bilecek, şehitlerimizin yüzü suyu hürmetine vatan için, millet için çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

"BU ÇINARIN GÖLGESİNDE AYRIMCILIK YOKTUR"

Konuşması sırasında Sultan Alparslan'dan gençlere örnekler veren Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bundan yaklaşık 950 yıl önce Malazgirt Ovası'nda Sultan Alparslan beyaz atının üzerinden ordusuna şöyle seslenmişti. Gençler burası çok önemli. 'Ey kumandanlarım, ey askerlerim bütün Müslümanların minberlerde bizim için dua ettiği şu saatlerde kendimi düşman üzerine atmak istiyorum. Ya muzaffer olur gayeme ulaşırım, ya şehit olurum cennete girerim askerlerim. İşte atımın kuyruğunu bağladım, bir nefer gibi savaşa gireceğim. Üzerinde sultanlığa dair hiçbir alamet yok. Şehit olursam üzerimdeki şu beyaz elbise kefenim olsun kardeşlerim. Benimle birlikte savaşmakta ya da benden ayrılmakta serbestsiniz. Ya Rabbi sana tevekkül ediyor, azametin karşısında yüzümü yere sürüyor ve savaşa giriyorum. Allah'tan başka ilah yoktur. Emir ve kader onun elindedir’. İşte bu inanmışlıkla savaşa giren Sultan Alparslan yüzlerce yıl sürecek bir medeniyetin, bir sevgi medeniyetinin kapılarını araladı."

Sultan Alparslan döneminde atılan sevgi filizinin büyüyerek bir çınar haline geldiğini söyleyen Erdoğan, "Bu büyük çınarın Selçuklu Devleti, Osmanlı Devleti ve Cumhuriyet Devleti, hep bu çınarın gölgesinde kan dökmeden sevgi ile barışla hep geleceğe yürüdü. Bu çınarın gölgesinde ayrım yoktur. Bu çınarın gölgesinde ayrımcılık yoktur, zulüm yoktur, baskı yoktur, ötekileştirme yoktur. Bu görkemli çınarın gölgesinde Süleymaniye vardır, Selimiye vardır" diye konuştu.

"2023'Ü BİZ, 2071'İ DE SİZ İNŞA EDECEKSİNİZ"

"Bizim yolumuz, sevginin kardeşliğin, tevazünün, kucaklamanın, birleştirmenin yoludur" diyen Erdoğan, "Ne diyoruz, 'Büyük millet, büyük güç; hedef 2023.' Ama bugün buradan bir şey daha hatırlatıyorum. Ogünleri bizler göremeyeceğiz. Kudret sahibi Allah'tır ama 2023 hedefinden sonra inşallah cumhuriyetimizin 100. yılımız dışında bir hedefimiz daha var. O da bu kuruluşun 1000. yılı olacak. Hedef 2071 gençler, 2071. Rabbim lütfederse bizler 2023, sizler de 2071'i inşa edeceksiniz" şeklinde konuştu.

Başbakan Erdoğan'ın konuşması sık sık alkışlarla kesilirken, Sultan Alparslan'ın şehit olurken söylediği sözleri salondaki partililere hatırlattı. Başbakan Erdoğan, "Bakın sevgili kardeşlerim Sultan Alparslan'ın şehit olurken şu son sözleri söylüyor; 'Daha birkaç gün önce yüksek bir yerden orduma bakıyordum. Ayaklarımın altındaki toprağın azametinden titrediğini hissettim. Dünyanın hakimi benim. Kim benimle boy ölçüşebilir diye kendi kendimle konuştum. Rabbim bana insanların en sefilini gönderdi. Savaşta yenilmiş bir esir, mahkum benden güçlü çıktı. Beni devirdi, beni tahtımdan, beni canımdan etti.' Evet azamet, kibir, gurur, ananet yanıltıcıdır. Yeryüzünde kibirle yürüyenler her zaman kaybetmiştir" diye konuştu.

"Bu büyük dava çınarının bütün köklerinin, bütün dallarının nasihatlerini kulaklarımızda küpe yapıyoruz" diyen Başbakan Erdoğan, "Allah'tan başka zafer sahibi yoktur. Evet bizler AK Parti teşkilatı olarak bu yola milletimizin hayır dualarıyla çıktık. Biz bu yola milletimizle çıktık" diyerek, büyük usta Neşet Ertaş'ın 'Gönül Dağı' adlı türküsünün bazı sözlerini okudu. AK Parti'nin bugüne kadar kazandığı zaferlerin partinin değil milletin zaferi olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan, AK Parti'nin sadece kendilerine oy verenlerin partisi değil, milletin partisi olduğunu kaydetti.

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, parti olarak daima muhafazakar demokrat anlayışlarına uygun davrandıklarını belirterek, “Bizim ortaya koyduğumuz bu anlayış ülkemizin sınırlarını aştı. Bütün Müslüman ülkeleri için adeta örnek haline geldik” dedi. 

Başbakan Erdoğan, Ankara Arena Spor Salonu’nda düzenlenen partisinin 4. Olağan Büyük Kongresi’nde konuştu. Erdoğan, yaptığı konuşmada, “Biz, Türkiye’nin yollarına düşmüş, bizim geçeceğimiz yollarda saatlerce bekleyen, üzerlerinde yanmalı elbiseleriyle, yüreklerinde büyük bir umutla bekleyen yaşlı teyzelerimizi, ninelerimizi gördük” dedi. 

Sarıldığında hasretle sarılan, muhabbetle sarılan, umutla sarılan yaşlı amcaları gördüklerini belirten Erdoğan, bağırdığında hançeresinden bağıran, yüreğinden haykıran kardeşler gördüklerini ifade etti. Erdoğan, “Bütün bu olumsuzlara rağmen yüzlerindeki, gözlerindeki, gönüllerindeki umudu zor be zor muhafaza etmeye çalışan gençlerimizi gördük. Onlar bizden ne bekliyorlardı biliyor musunuz? Onlar bizden gelip geçici çözümler değil, köklü çözümler istiyorlardı. Gazi Mustafa Kemal’in başlattığı, ama bizzat yakın arkadaşları tarafından inkıtaya uğratılan bu anlayışın, hoşgörünün, demokrasinin, özgürlüklerin Türkiye’ye hakim kılınmasını istiyorlardı. Merhum Adnan Menderes’in talihsizce, zalimce idam edilmesiyle yarım kalan reformların devam ettirilmesini istiyorlardı. Bu ana muhalefet partisi var ya, bütün bu darbelerin ya fiilen ya da fikren içindedir. Merhum Turgut Özal’la başlayan reformların devam ettirilmesini istiyorlardı. Aziz milletimiz bizden, Türkiye’nin kronik sorunlarını çözmemizi, bu ülkenin önünü açmamızı, bu ülkeyi hak ettiği yere, konuma yükseltmemizi istiyordu” diye konuştu.

“AK PARTİ TÜRKİYE’Yİ NORMALLEŞTİREN BİR PARTİ”

AK Parti’nin Türkiye’yi normalleştiren bir parti olduğunu kaydeden Erdoğan, “Korkuları bertaraf eden, adaleti özgürlükleri kendisine şiar edinmiş bir partidir. AK Parti bugün de güvenin istikrarın partisidir. 10 yıl boyunca hiç kimsenin yaşam tarzına müdahale etmedik, etmeyeceğiz. Hiç kimsenin tercihlerine karışmadık bugün de yarın da karışmayacağız. Biz, çoğunluğun azınlığa hükmetmesine karşı çıktık. Ancak, azınlığında çoğunluğu tahakküm altına almasına müsaade etmeyeceğiz” dedi. 

Erdoğan, “Türkiye’ye, millete, milletin karelerine, milletin kutsallarına karşı aleni bir savaş yürütüldü. Bu ülkede canilerin kapılarına kilit vuruldu. Kur’an-ı Kerim’i okumakta yasaklandı, bu CHP zihniyeti tarafından. İnsanların her türlü özgürlüklerine kısıtlama getirildi. Sakal bıyıktan giyim kuşama kadar standart bir kafa yapısı inşa edilmek istendi” şeklinde konuştu.

Daima muhafazakar demokrat anlayışlarına uygun davrandıklarını belirten Erdoğan, “Bizim ortaya koyduğumuz bu anlayış ülkemizin sınırlarını aştı. Bütün Müslüman ülkeleri için adeta örnek haline geldik” dedi.

Hiç kimsenin devletin bekasını bahane ederek hukukun dışına çıkamayacağına dikkati çeken Erdoğan, Türkiye’de artık hiç kimsenin sırtını devlete dayayıp işkence yapamayacağını ifade etti. İmam hatip okullarının tekrar açıldığını belirten Erdoğan, bugün Kur’an öğrenmenin önünün tekrar açıldığını söyledi. Erdoğan, “Başörtülü kız öğrencilerimizin özgürce eğitim görmesinin önünü açtık. Biz dayatma yapmıyor, dayatmalara karşı çıkıyoruz. Biz, milletin fıtratına aykırı girişimi bulunmuyor böyle girişimlerde bulunanlara karşı çıkıyoruz” ifadelerini kullandı.

Siyasetin üzerinde bir korku unsuru olarak duran müdahalelere geçit vermediklerini ve vermeyeceklerini bildiren Erdoğan, hatta o müdahalelere hesap sorduklarını ve bugün de cesaretle hesap sorduklarını ifade etti. Erdoğan, 10 yıl boyunca yapılan reformların devlet ile millet arasındaki mesafeyi ortadan kaldırdığını belirterek, demokrasinin standartlarını yükselttiklerini kaydetti. Salonda bulunan gençlere de seslenen Erdoğan, “Sizler, milli iradeye canınız pahasına sizler sahip çıkacak, geriye gitmesine asla izin vermeyeceksiniz” şeklinde konuştu.

AK Parti’yle Türkiye’de darbeler döneminin kapandığına dikkati çeken Erdoğan, “Şunu da herkes bilsin demokrasiye müdahale etme girişiminde bulunan herkes devletin mahkemelerine çıkacak orada millete hesabını verecek” dedi.

ERDOĞAN’DAN SALONDAKİLERE SÜRPRİZ

Erdoğan, salonda bulunanlara bir sürpriz yapacağını belirterek, “Elbette tüm hedeflerimizi yakaladığımız iddiasında değiliz. Şimdi hem bütün kardeşlerime, şimdi bir sürpriz yapmak istiyorum. Hep Aşık Veysel’in şu sözlerini milletimizle tekrar tekrar paylaştım. ‘Uzun ince bir yoldayım, gidiyorum gündüz gece” dedi. Ardından salonda Aşık Veysel’in sesi yankılandı ve duygusal anlar yaşandı. 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kürt vatandaşlara, "Cumhuriyet tarihi boyunca hangi hükümet, kim bu kadar samimi adımlar atmıştır?" derken, ayrıca "Şu yeni dönemde artık Kürt kardeşlerimizin bir adım atmasını istiyoruz. Kürt kardeşlerimin teröre karşı 'yeter artık' diye cesaretle haykırmasını bekliyoruz" diye konuştu. 

AK Parti 4. Olağan Büyük Kongresi'nde konuşan Başbakan Erdoğan, terör konusunda ağır konuştu. "Terör kendi şahsi hesaplarının peşine düşen, kimi siyasetçilerden, kimi medyadan, kimi çevrelerden destek alıyor" diyen Erdoğan, "Terör bittiğinde rantı da bitecek olanlar terörle mücadelede asla yanımızda olmadılar" dedi. Terörle mücadele konusunda ana muhafet partisine de yüklenen Başbakan Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun PKK'nın servis ettiği belgelerle konuştuğunu söyleyerek, "Bu ülkenin ana muhafet partisi terör örgütünün servis ettiği belgelerle terör örgütünün diliyle, terör örgütünün üslubuyla konuşabiliyor. Bölücü terör örgütünü sosyalist enternasyonalde, Filistinli direnişçilerle bir görecek kadar bir silletin içerisinde bunlar. Bir yanda şehitleri istismar eden parti, bir yanda terör örgütünün kuklası haline gelmiş parti ve diğer tarafta terör örgütünün parmağında oynattığı bir parti" diye konuştu.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun terör sorununun çözümüne ilişkin daha önce istediği randevuyu ve görüşme sürecini anlatan Erdoğan, "3 ay geçti arkadaşlar hala dönecekler" dedi. CHP'ye tekrar bir araya gelme çağrısı yapan Başbakan Erdoğan, "Biz hazırız, hazırsan ben arkadaşlarıma görevi verdim. Sizin genel başkan yardımcılarınızla arkadaşlarım görüşecek. 'Evet' diyorsanız oturup konuşacaksınız. Çünkü milleti aldatmaya hakkınız yok, milleti aldatmaya hakkımız da yok" şeklinde konuştu.

CHP'ye bir çağrıda bulunan Başbakan Erdoğan ayrıca, "Biz gözü yaşlı analar görmek istemiyoruz, biz gözü yaşlı babalar görmek istemiyoruz. Ve samimiyseniz bu adımı atalım diyorum ve bu kongreden sesleniyorum. Tüm milletim buna şahit olsun diyorum" dedi. 

“BİZ GÜNEYDOĞU'YU ÇOK İYİ BİLİRİZ”

Başbakan Erdoğan, terörle mücadelede güvenlik güçlerine saldırılar olduğunu söyleyerek, "Güvenlik güçlerimize siyasetçisiyle, medyasıyla ayrı bir saldırı var. Şahsım ve arkadaşlarım biz terörün estiği yerleri çok iyi biliriz. Güneydoğu bölgesini çok iyi biliriz. Biz Ankara'dan Güneydoğu'yu seyredenlerden değiliz. O dağları görmüş siyasetçilerdeniz, ta gençlik yıllarımızdan bu yana" diye konuştu.

Güneydoğu bölgesine 35 katrilyonu bulan yatırımlar yaptıklarını söyleyen Başbakan Erdoğan, bölücü terör örgütünün ise bu yatırımların önünü kesmeye çalıştığını kaydetti. Terör örgütüne boyun eğmeyeceklerinin altını çizen Erdoğan, "İnadına bu hizmeti yapacağız, inadına bu hizmeti gerçekleştireceğiz. Öyle 3-5 tane teröristten dolayı bu vatan toprağına hizmeti engellemeyeceğiz" dedi.

Terör örgütü PKK'nın bölgede kaçırdıklarının ve şehit ettiklerinin AK Partili yöneticiler olduğunu ve bunun da manidar olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, terör örgütünün karşısındaki tek gücün AK Parti olduğu için saldırıların AK Partili yöneticilere yönelik olduğunu dile getirdi.

"KÜRT KARDEŞİMİN TERÖRE 'YETER ARTIK' DEMESİNİ BEKLİYORUZ"

"Benim Kürt kardeşim, şarkın kutlu Komutanı Selahattin'i Eyyübi'nin torunudur, bunların değil" diyen Erdoğan ayrıca, Kürt vatandaşlara da bir çağrıda bulundu. Erdoğan, "Bu topraklar üzerinde yaşayan her bir Kürt kardeşimin elini vicdanına koymasını ve terör örgütünün propaganda etkisi altında vicdanı ile başbaşa kalarak düşünmesini istiyorum; cumhuriyet tarihi boyunca hangi hükümet, kim bu kadar samimi adımlar atmıştır?" şeklinde konuştu.

AK Parti'nin Kürtlerin sorunlarının çözümüne ilişkin son derece önemli adımlar attığının altını çizen Erdoğan, "Şu yeni dönemde artık Kürt kardeşlerimizin bir adım atmasını istiyoruz. Kürt kardeşlerimin teröre karşı 'yeter artık' diye cesaretle haykırmasını bekliyoruz" diye konuştu.

"Terör örgütünün 30 yıldır uyguladığı şiddet Türkiye'ye zarardan başka hiçbir şey getirmedi" diyen Erdoğan şöyle devam etti:

"Ben bugün bir kez daha sevginin diliyle konuşuyorum. Gelin bu sorunları teröristlerle kucaklaşmak suretiyle çözeceğini zannedenlerle değil, sizinle kucaklaşanlarla çözelim. Onun için bugün hiç usanmadan, bıkmadan, yorulmadan tekrar ediyorum. İnadına demokrasi diyorum. İnadına barış diyorum. İnadına kucaklaşma diyorum. İnadına kardeşlik diyorum."

"ECDADIMIZIN AT SIRTINDA ULAŞTIĞI YERLERE ULAŞMAK BOYNUMUZUN BORCUDUR"

Başbakan Erdoğan, AK Parti'nin dış politikasını 'Orada ne işiniz var?' diyerek eleştirenlere tepki gösterdi. Türkiye'nin dünyanın çeşitli bölgelerine yayılmış 35 şehitliği bulunduğunu kaydeden Erdoğan, "Şimdi bazıları diyor ki, sizin orada ne işi var? Sevgili kardeşlerim bizim ecdadımız oralara niye gittiyse, aynı görevi ifa etmek için biz aynı yoldayız, oralardayız" dedi. Erdoğan, "Ecdadımızın at sırtında ulaştığı en uzak coğrafyalara ulaşmak bizim boynumuzun borcudur" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, konuşması sırasında İsrail'e de sert sözlerle yüklendi. İsrail'in Türkiye'den özür dilemedikçe, tazminat ödemedikçe ve Gazze üzerindeki ablukayı kaldırmadığı sürece ilişkilerde normalleşmenin mümkün olmayacağını dile getiren Erdoğan, Ermenistan ile ilgili olarak da, "Ermenistan ve onların yanında yer alanlar bilsinler ki, Azeri kardeşlerimizin talebi yerine gelmedikçe bizim tutumuzda da bir değişim olmayacaktır" şeklinde konuştu.

"İSLAMAFOBİA BİR İNSANLIK SUÇUDUR"

Başbakan Erdoğan, İslamiyet'e hakaret içeren filmle ilgili de sert konuştu. Filmi düşünce özgürlüğü kapsamında kabul edenleri eleştiren Erdoğan, şunları söyledi:

"Bir dine, bir dinin mensuplarına, bir dinin kutsal değerlerine hakaret etmek, aşağılamak asla ve asla düşünce özgürlüğü kapsamında ele alınamaz. İslamafobia bir insanlık suçudur. İslamafobia bir nefret suçudur. Hele hele sevgililer sevgilisi Peygamberimize hakaret etmek cüretini gösteren, alçakça saldırıda bulunan bir zihniyete katlanmak asla bir özgürlüğe tahammül anlayışıyla tanımlanamaz. Aslında bu özgürlükçü bir anlayışa saygısızlıktır. Çünkü inanç özgürlüğü bu değildir, düşünce özgürlüğü bu değildir, tam aksine buna evet diyenler düşünce özgürlüğünü, inanç özgürlüğünü, fikir özgürlüğünü ayaklar altına almıştır. Biz bu konuda uluslararası adımları atıyoruz."

 

 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız