SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Erdoğan'dan 'Balyoz' Yorumu

A- A+ PAYLAŞ

AK Parti'nin TBMM grubunda konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şunları söyledi:

"Biz iktidara geldiğimizde define filan bulmadık. Uçsuz bucaksız petrol rezervleri bulmadık. Biz hortumları kestik, delikleri kapattık. Kaynak Türkiye'dir dedik, Erdoğan'dır demedik. ama bakın birleri çıkmış, zat-ı şahanelerini söylüyorlar, kaynak filancadır diyorlar.

"Bu vizyon 1960'lı yıllardan itibaren gösterilseydi, acaba bugün Türkiye nerede olurdu? Eğer birilerinin acelesi olsaydı, biz bugün 2023'te 2 trilyon dolar değil 3 trilyon doları konuşurduk. Bizim acelemiz var. Binlerce susuz, yolu olmayan köye ulaştık, daha da fazlasını götürmek için acelemiz var.

"Hiç kimse çıkıp bizi ecelle korkutmaya kalkmasın. Biz yola başımızı, canımızı, ruhumuzu, bütün bedenimizi koyduk. Bir beyefendi çıkıyor, 'iktidara geldiği zaman Toki'nin şimdiye kadar yaptırdığı bütün çalışmaları didik didik inceleyeceğini, ikincisi, bütün AK Partili'lerin mal varlıklarını inceleyeceğini, fitil fitil burunlarından getireceğini' söylüyor. Adama sormazlar mı 'sen kaç tane konut yaptın?'. Sayın Bahçeli, Toplu Konut İdaresi sana bağlıydı. 450 bin konut yahu, kibrit kutusu değil bunlar. Bunlar nasıl, nereden yapılıyor? Bunun kaynağı nereden sormazlar mı? Eğer bu ülkede geçmişte olduğu gibi yolsuzluklar devam etmiş olsaydı bunlar yapılabilir miydi?

SİZ PİSLEDİNİZ, BİZ TEMİZLİYORUZ
"Siz pislediniz, siz borçlandınız, biz sizin borçlarınızı temizliyoruz. IMF'den 30 milyon dolar borç aldınız, biz bunu 5 buçuk milyon dolara indirdik. Bunlar ortaya ne bir vizyon koyabiliyorlar, ne bir siyasal proje koyabiliyorlar. İktidara gelince yol yapacağım diyemez bunlar.

"CHP, MHP, BDP çıkıp, 'siz sadaka dağıtıyorsunuz' diyor. Bu devlet sadaka devleti değil, sosyal devlettir. Demokratik, laik bir sosyal devlettir. Vatandaşın ihtiyacını ulaştırıyor devlet. Bunu sadaka diye niteleyenler sadakanın tanımını öğrensinler. Sadakayı hali vakti yerinde olan birey yapar. Devlet görevini yapar, ama göstere göstere yapmaz. Biz bunu valilerimize de söylüyoruz. Bunların lugatında sadaka diye bir kavram olmadığı için, böyle tanımlıyor olabilirler bunu. Sosyal yardımlaşma fonumuzdan, ihtiyacı olan vatandaşımıza yardım etmeye devam edeceğiz. Abdestinden şüphesi olanın, namazından şüphesi olur. Bizde böyle bir şüphe yok. Aynaya bak, karşımıza öyle gel.

MECALİNİZ KALMADI, 1,5 YIL ÖNCE KAÇTINIZ
"3,5 yıl iktidarda kalabildin. Niye ayrıldınız, niye erken seçime gittiniz? Mecaliniz kalmadı kaçtınız. Halbuki 5 yıllık bir göreviniz vardı. 1,5 yıl daha kalamadınız.

"Şimdi vatandaş AK Parti'ye görev veriyor, niye rahatsız oluyorsunuz? Milletimizi bizi görevlendirir, milletimiz bizi görevden alır. Birileri bazı çirkin benzetmeler yapıyor, o benzetmelerin muhatabı değildir AK Parti. Bahçeli döneminde TOKİ'de çalışanlar anlatıyor, 10'da gelir kahvaltımızı yapardık, 4'te çıakr giderdik. TOKİ'nin kapısına kilit vurulmuştu, resmi olarak da neredeyse kilit vurulacaktı. Bugün çok net anlıyoruz ki, birileri o dönemde bunları korkutmuş ki, fitil fitil burnundan getirirz demiş, onlar da TOKİ'nin kapısına kilit vurmuşlar. Belli ki korkutulmuşlar, siyasi tecrübeleri bunlara korkunun ecele faydası olmadığını bir türlü anlatamamış. Biz bu ucuz tehditlere pağuç bırakmadık. Alnımız ak, verilemeyecek hiçbir hesabımız yok. Tehdit etmeyi bırak, milletin yakdir edeceği bir siyaset ortaya koy.

"En son bu haftasonu cumartesi günü Sakarya'da 54 eserin açılışını gerçekleştirdik. 54 rakamı tek tek açılışların, açılış kalemlerinin rakamı. Her ilde açılışları tek tek saymaya vaktimiz olmuyor. Bunları göremeyene tek bir tavsiyem var, gözlük numaralarını değiştirsinler.

CHP ESKİ TAS, ESKİ HAMAM
"Bunlar meclisle Anayasa Mahkemesi arasında mekik dokumaktan Türkiye'nin nasıl değiştiğini görmiyorlar. Bugün yine AYM'ye gidiyorlar, bahçeye çadır kurdular. Aylardır CHP değişti diyorlar. Değişmediğinin en son delili yine AYM'nin yolunu tutmalarıdır. CHP eski tas, eski hamam. Bir yandan yargıda iş yükü fazla derler, bir yandan yargıdaki değişimi engellemeye çalışır AYM'nin yolunu tutarlar. Bir yandan yargının tarafsıoz hale gelmesi için yapılan reformların önünde durular, bir yandan yargı siyasallaşıyor diye feryat ederler.

"Bizim reformlarımıza karşı ayak diretiyorlar. CHP'deki bu kafa karışıklılığının biran önce son bulmasını biz samimiyetle istiyoruz. Ne yaptığı belli, tutarlı bi muhalefet demokrasi adına gereklidir.

TSK DAHA DA GÜÇLENECEK
"Son günlerde bazı iddialarla ilgili olarak başlatılan yargı sürecini biz de dikkatke izliyoruz. Tamamen yargnın tasarrufu altında süreç ilerliyor. Aksi kanıtlanmadığı sürece herkes masumdur. Gözaltına alındığı, sorgulandığı için hiçkimse suçlu kabul edilemez. Ancak ak ile karanın ortaya çıkması kamuoyunu tatmin edecek kararların verilebilmesi için herkesin bu noktada yargı süreçlerine saygı duyması şart. Bu işleri hükümetle ilişkilendirenler, hezeyan içindedirler. Birileri böyle bir temenni içinde olabilirler. Bizim yürütme olarak görevimiz, yetkimiz bellidir. Kimse hükümeti bu tür spekülasyonlara alet etme yanlışına düşmesin. Başta anamuhalefet partisinin lideri olmak üzere, herkesi bu konuda sağduyulu olmaya çağırıyorum. Bu girişimler, süphelerin aydınlığa kavuşmasını engelleyecektir. Bu üslup tahrik edici bir üsluptur. Bu yargı süreci, sonucu ne olursa olsun TSK'yı daha da güçlendirecek, tüm iddialara son verecek bir süreçtir. Yarıgya güvenmek, TC'ye inanan her vatandaşımız için tek çıkar yoldur. Herkesi sorumlu davranmaya davet ediyorum.

"Zira son birkaç gündür Kılıçdaorğlu, Haziran seçimleri sonrası için hayali bir tablo ortaya koyuyor. Belli ki CHP bizzat genel başkan düzeyinde Haziran seçimlerinde başarı sağlayamayacAğını artık kanıksamış durumda. Seçimlere 4 ay süre olmasına rağmen, başarısızlıklarına kılıf aramaya başladılar. CHP'nin en üst düzeyde artık siyaseti bırakıp falcılık yapmaya başlamış olmasını da milletin takdirine bırakıyorum.

MISIR'A KARŞI GURURLUYUZ
"Önce Tunus'ta başlayan, ardından Mısır'a sıçrayan süreci yakından takip ediyoruz. Mısır'da hadiseler başladığında biz hissiyatımızı ortaya koyduk. İçtenlikle tavsiyelerimiz dile getirdik, birileri susarken, tepkisiz kalırken, bekle gör politikası izlerken, biz cesaretle çıktık, Mısır halkının haykırışlarına karşılık verilmesini söyledik. Bugün haysiyetli, onurlu, ilkeli duruşumuzla Mısır karşısında mahçup değil guruluyuz. Mısır'ın coşkusunu paylaşan bir ğlkeyiz. Bazı ülkeler, Mısır'ın Ortadoğu ülkelerinin İslaM coğrafyasının demokrasiyi haketmediğini gizli ya da aleni şekilde dile getiriken, biz Mısır için dmeokrasi, özgürlük demekten asla çekinmedik. Biz temel hak ve özgürlüklere inanan bir anlayışa sahibiz. Biz nasıl sandık yoluyla iktidara gelmenin faziletine inanıyorsak, sandık yoluyla iktidarı bırakmayı da bir erdem olarak görüyoruz.

"Biz kendimiz için ne istiyorsak komşumuz için de onu isteyen bir milletiz. Mısır için istediğimizi tüm kardeş ülkeler için istiyoruz. Görüştüğümüz tüm liderlere bu arzularımızı iletiyoruz. Son derce ibret vericidir: Yakın ya da uzak herkes Mısır'ı iliyor. ama bizim anamuhalefet partisinin genel başkanı, Mısır'da devlet başkanının istifasından iki gün sonra çıkıp, hala iktidardaymış gibi konuştu. 10 yıllar boyunca Türkiye'nin doğusuna nasıl baktılarsa bugün de aynı durumdalar. Hiç aceleleri yok. Arapları, Ortadoğu'yu nasıl küçümsedilerse, bugün de aynı yerdeler.

ARAP KADINLARINI TAHKİM EDECEK KADAR VİCDANSIZLAR
"Arap kadınlarını tahkim edecek kadar izansız ve vicdansızlar. Öyle bir yaklaşım olabilir mi? Hiçbir ülkenin kadınına, yaradanın yarattığı insanlara bu şekilde yaklaşma hakkınız olamaz. Sizin kadın hakları dediğiniz olay, sadece bu ülkenin kadınları için mi geçerli? Bunları anlamak mümkün değil, bunlar tornadan çıkmış hanımlar. Bu CHP zihniyeti bu. 'Biz yaradanı yaradandan ötürü seviyoruz' derken ayırım yapmıyoruz.

"İktidara geldiğimizden bu yana, bölgesel istikrar ve barış ortamının her ülkeyi olumlu etkilediğini, bölgesel kalkınmaya katkı sağladığını hep vurguladık. Sıfır sorun politikamız, barış çabalarımız Türkiye'nin olduğu kadar tek tek bölge ülkelerinin de istikrar ve refahına önemli katkılar sağaldı. Nüfuz peşinde değiliz, kimsenin içişlerine karışmak niyetinde değiliz. Samimi bir şekilde barış, kardeşlik diyoruz. Tunus'un derdi bizim derdimiz, Mısır'ın meselesi bizim meselemiz. Biz onları, tıpkı onların bizi gördüğü gibi kardeş görüyoruz.

"Bazı meseleleri içimize attık. Özel görüşmelerde cesaretle dile getirdiğimiz bazı hususları, hassasiyetler nedeniyle paylaşmadık. ama ben bugün o hususlardan bir tanesini sizlerle paylaşacağım. Mısır'da yeni bir dönem başlarken, kardeş bir halk olarak içimizi kanatan bazı meseleleri burada dile getirmek durumundayım. Empati kurmanızı istiyorum. Allah kimseye vermesin, dünyanın en büyük açıkhava hapishanesinde, Gazze'de bir baba, bir annesiniz. 5 çocuğunuz evin önünde oynarken havadan yağan fosfor bombalarıyla oracıkta düşüp can veriyorlar. Bu bizim ülkemizde de yaşandı, bahçeye çıkıyor, 5 yavrunun kanlı bedenleri önünde kalbiniz adeta durmuş şekilde neye uğradığınızı anlayamaz şekilde onlara bakıyorsunuz. İstiyorsunuz ki; kardeşiniz gesin ve sizi oradan uzaklaştırsın. Ama kardeşiniz gelemiyor, o yavruların cansız bedenlerini alıp siz kardeşinize gitmek istiyorsunuz, sınır kapısını geçip yavrularınızın bedenini Nil Nehri'nde yıkamak istiyorsunuz, ama Refah Sınıf Kapısı'nı geçemiyorsunuz. Onun hemen arkasında Firavun'un zulmünü görmüş bir millet olduğunu biliyor ama onlarla kucaklaşamıyorsunuz. O tünellerden bu defa size koşan kardeşlerinize kucak açıyorsunuz, onlar 10 yıllardır size kucak açamamışken, bu defa siz onlara ekmek su götürüyorsunuz. İşte kardeşlik bu, belki Refah Kapısı'ndan kuş bile uçurtmazsınız. Ama biliniz ki insanların beyinlerine hat çizemez, onları mahkum edemezsiniz. Milyonlarca insanın mezarlıkta ölülerle yaşadığı bir düzeni, mazlumun ahının arşı inlettiği bir sistemi uzun süre ayakta tutamazsınız. Son yüzyıldır Ortadoğu'da sadece petrol, Mısır'da sadece piramit görenler, çok büyük bir yanılgı içindedirler. Mısır'da çoğulcu bir demokraisye dayalı yeni bir dönemin başlamasını biz de arzuluyoruz.

"Fakat ülkemizde bazı gruplar, hiçbir zaman izne dayalı olmadan, gösteri, yürüyüş serbest olmasına rağmen, iktidarımızın verdiği hizmetleri kabullenemeyenler, adeta Türkiye'deki mevcut yönetimi Mısır'la benzeştirmeye kalkıyor. Mısır'da bugüne kadar türkiye'de alıştığınız gibi bir seçim bile olmadı. Mısır'da bir başbakanlar toplantısındayım, Mısır Başbakanı moderatörlük yapıyor. 4 başbakan olarak biz panelistiz. Sorular kısmında bir Mısırlı gazeteci bana 'siz seçimi kaç haftada yapıyorsunuz?' diye sordu. Ben dedim ki bir günde seçimin neticesi belli olur. Haftaiçinde de YSK seçimin net sonuçlarını duyurur. O kadın gazeteci 'bizde aylar sürüyor' dedi.

"Bizde şuanda bu tür eylem yapanlar demokratik yoldan iktidar arayışı içerisinde olmayanlardır. Bu tür gösterileri yapanlar anti-demokratik yolların peşindeler. Bunlar, temmuz seçimleri öncesinde Cumhuriyet Mitinglerini düzenleyenlerdi, orduya görevi dışında alan çizmeye gayret edenlerdi. Milletimiz, bu ülkede egemenlik kayıtsız şartsız milletindir dedi, %47'yle AK Parti'yi iktidara taşıdı. 40 çürük yumurtadan bir sağlam yumurta olmaz. Milletin derdiyle dertelenceksin, milleti kendin gibi göreceksin. Biz yolumuza böyle devam ediyoruz.

"Biz istediğimiz yerde miting yaparız dersen, halkın yaşam alanına müdahale ediyorsun. Ona müdahale edemezsini hakkın yok. Hem bu halkın normal akışını sürdüreceğiz, hem de özgürlüklerle ilgili her türlü güvenceyi vatandaşa vereceğiz."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız