SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Ergenekon İddianamesi Getirtilecek

A- A+ PAYLAŞ

Malatya'da, Zirve Yayınevi'nde işlenen cinayet davasının 10. duruşması, yoğun güvenlik önlemleri altında yapıldı.

Malatya E Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan cinayet zanlıları Emre G., Salih G., Cuma O., Abuzer Y. ve Hamit C., yoğun güvenlik önlemleri altında adliyeye getirildi. Polis, adliye binasında geniş güvenlik önlemleri aldı. Sanıkların yerini almasının ardından 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 10. duruşmaya başlandı.

10. duruşmaya, Emre G.'nin babası Mustafa G., Diyarbakır Kilisesi Ruhani Lideri Ahmet Güvener, Zirve Yayınevi Genel Müdürü Hamza Özant, Almanya'nın Ankara Büyükelçiliği'nden 2 gözlemci, bazı sanık yakınları, Protestan Cemaati üyeleri ve taraf avukatları katılırken, olayda hayatını kaybeden 3 kişinin yakınları duruşmaya katılmadı.

"EMRE YÖNLENDİRDİ" İDDİASI..
Duruşmada yağma iddiasıyla hazırlanan ek iddianame hakkında savunması alınan Hamit Ç., "Misyonerlikle ilgili hiçbir bilgim yoktur. Zirve Yayınevi'nde öldürülenleri ilk kez olay günü gördüm. Emre'nin tehditleri nedeniyle olay yerine gittim. Bize öldürme olayının olacağı söylenmedi. Olaylar Emre'nin kontrolünde ve yönlendirmesi ile oldu. Olay benim iradem dışında gerçekleşmiştir" iddialarını ileri sürdü.

Salih G. ise, "Zirve Yayınevi'ndeki bilgisayarları taşımak için Emre'nin talimatı üzerine araç kiraladık" iddiasında bulundu.

Emre G. ise verdiği savunmasında, "İş yerine zorla girmedik. Bilgisayarların alınması konusunu hatırlamıyorum. Önceki beyanlarım doğrudur" dedi.

ORAL ÇELİK SORUSU..
Mahkeme başkanının hastanede tedavi altında iken kendisi tarafından yazıldığı iddia edilen ve "Levent" isminin geçtiği kağıttaki yazının sorulduğu Emre G., "Ben mi yazmışım, hatırlamıyorum" dedi. Mahkeme başkanının "Levent kim?" sorusuna Emre G., "Hatırlamıyorum" cevabını verdi.
Mahkeme başkanının "Levent E. ve Levent T.'yi tanıyor musun?" sorusuna da Emre G., "Hayır" cevabını verdi.

Mahkeme başkanının "Oral Çelik ile akrabalığı olan bir kişi ile tanışıklığın var mı?" sorusuna Emre G. yine "Hayır" cevabını verdi.

Mahkemede tanık olarak dinlenen H.Y. ise verdiği ifadesinde, "Ben Zirve Yayınevi ile aynı ofiste bulunan Kayra Yayıncılık'ta çalışıyordum. Ofise gidip geliyordum. Kayra Yayıncılık ve Zirve Yayınevi aynı ofisi paylaşıyordu. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde Hıristiyan dini ile ilgili kitap ve yayınları pazarlıyordum. Kitapları para karşılığı veriyordum. Yayınevine tehdit telefonları gelmiyordu. Diğerlerinden de böyle bir şey duymadım" ifadelerini kaydetti.

Bu arada, mahkemeye tanık olarak davet edilenlerin adres değişikliği ve adreste bulunmama sebepleri nedeniyle duruşmaya getirilmediği belirtildi.

Sanıklar, "Misyonerlik faaliyetinde bulundukları gerekçesiyle Alman uyruklu Tilman Geske, Necati Aydın ve Uğur Yüksel'i öldürmek, silahlı örgüt kurmak, terör örgütü faaliyetleri çerçevesinde birden fazla adam öldürmek, iş yeri dokunulmazlığını bozmak ve silahlı terör örgütüne yardımda bulunmak" suçlarını işledikleri iddiasıyla yargılanıyor.

GÖRÜNTÜLER İZLENDİ..
Zirve Yayınevi Cinayeti davasının 10. duruşmasının ikinci bölümünde, olay sonrası Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Şubesi tarafından çekilen görüntüler izlendi. Sanıkların, öldürülen Tilmann Geske ve Necati Aydın'ın cesetlerinin de yer aldığı görüntüleri soğukkanlı bir şekilde izlediği gözlemlendi.

Görüntülerin izlenmesinden sonra mağdur avukatlarından Murat Dinçer söz alarak görüntü CD'sinde yer alan beyaz aracın bagajında duran kutuların olayda kullanılan silahlara ait olup olmadığını sordu. Olayın kilit ismi Emre G. de 'Silahlara aittir' cevabını verdi. Bunun üzerine avukat Murat Dinçer, "Silahları adli emanette inceledik. O kutulara silahlar sığmamaktadır. Silahlar yeni değil, hepsi eski. CD'deki görüntülerde silahlar yeni görünüyor. Adli emanette baktığımızda silahların eski ve kullanılmış olduğunu gördük. Olay yeri görüntülerindeki silahlar ile adli emanetteki silahların aynı olup olmadığı araştırılsın" ifadelerini kullandı.

ERGENEKON İDDİANAMESİ İSTENENECEK..
Öte yandan, cumhuriyet savcısı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan Ergenekon davası iddianamesinin incelenmek üzere CD ortamında Malatya'ya gönderilmesini istedi. 10 dakika ara veren mahkeme heyeti, duruşmanın devamında Ergenekon iddianamesinin Malatya'ya getirilmesi talebini kabul etti.

Duruşmayı 12 Eylül 2008 tarihine erteleyen heyet, görüntüdeki tabancalar ile adli emanetteki tabancaların bilirkişi tarafından incelenmesine karar verdi.

"BİRLEŞTİRİLEBİLİR" İDDİASI..
Avukat Özkan Yücel, duruşma sonrası Ergenekon davası iddianamesinin Malatya'ya getirilmesi talebinin kabul edilmesinin önemli olduğunu ancak Ergenekon dosyasının da gelmesini beklediklerini söyledi.

Avukat Yücel, "Ergenekon davasını bekler mi bu dava? Bir kısım bağlantılar sağlıklı kurulabilirse Zirve Yayınevi davası ile Ergenekon davasının birleşme ihtimali bile gündeme gelebilir. Ergenekon, Türkiye'nin yakın tarihindeki karanlık noktaları gösteriyor. Zirve Yayınevi de bu karanlık noktalardan bir tanesi. Bağı
kurabildiğimiz takdirde, birleşme talebimiz olacaktır. Ama şu anda böyle bir talebimiz olmadı" dedi.

Mahkemede yer gösterme görüntülerinin incelenmesi durumunda olayın çok daha net olarak ortaya çıkacağını söyleyen Yücel, "Geçen duruşmada dinlenen Metin Doğan, bazı siyasi partilerle ve eski milletvekili ile ilgili iddialar ortaya atmıştı. Bu iddiaların değerlendirilmesi için de onların tanık olarak dinlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Mahkeme kendi tanıklarını halen bitiremediği için biz sonraya bıraktık" diye konuştu.

Sanıklar, "Misyonerlik faaliyetinde bulundukları gerekçesiyle Alman uyruklu Tilman Geske, Necati Aydın ve Uğur Yüksel'i öldürmek, silahlı örgüt kurmak, terör örgütü faaliyetleri çerçevesinde birden fazla adam öldürmek, iş yeri dokunulmazlığını bozmak ve silahlı terör örgütüne yardımda bulunmak" suçlarını işledikleri iddiasıyla yargılanıyor.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız