SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Erkal Ses Verdi!..

A- A+ PAYLAŞ

AKP'nin, 22 Temmuz seçim sürecinde tekrar aday adaylığı başvurusu yapan, ancak listeye alınmayan milletvekili Ahmet Münir Erkal, haftalar sonra sessizliğini, yerel SÜRMANŞET Gazetesi'nden Aysun İNAN'la yaptığı röportajda bozdu..

Listeye alınmadıktan sonra, Ankara'da kendisi gibi listeye alınmayan bir grup milletvekili ile birlikte "muhalif" bir hareket oluşturma çabaları içerisine girdiğine ilişkin bilgiler alınan, daha sonra AKP'nin liste dışı kalmalarına rağmen, hükümetin Kuzey Irak'la ilgili MGK kararı doğrultusundaki her türlü çabasına mecliste destek vereceklerini açıklayan milletvekilleri arasında yeralmayan Erkal'a sorulan sorular ve yanıtları şöyle:

SORU: Aday gösterilmemeniz sizin için sürpriz oldu mu?

ERKAL: Sürpriz olmadı. Çünkü geleceğimi asla kişilerin veya kurumların tercihine endeksli olarak planlamam. İnandığım değerlere ve ilkelere bağlı olarak planlarım. Bundan dolayı da her netice benim için hayırlıdır. Benim için güzeldir. Birilerinin tercih zannettiği benim için kaderin bir çizgisidir ve kaderin bu takdiri benim için çok daha iyi olacaktır. Siyaset açısından bakıldığı zaman ise genel olarak Türkiye’de siyaset kuralları olmayan sadece genel başkan tercihleriyle oluşan bir zeminde yapılmaktadır. Ve bu yapı maalesef Türkiye’yi kaliteli, birikimli, potansiyeli yüksek en doğru tabirle ‘’emanet ehli’’ insanları taşımamaktadır. Bu yetersiz yapının da Türkiye’yi iddialı bir ülke noktasına götürmesi mümkün değildir. Böylece popülizm ağırlıklı buram buram hamaset kokan halk davukluğuna dayalı siyaseti laiklik-irtica aralığına sıkıştıran bir negatif yapı Türkiye’nin sanki kaderiymiş gibi önümüze getirilmektedir. Bu tezgâh bozulmalıdır. Bunu bozacak da bütün doğallığıyla değerlerimize bağlı mesuliyet iradesine sahip hesap verme şuuru ile yaşayan aziz milletimiz olacaktır.

SORU: Aday gösterilmemeyi hak ettiğinizi düşünüyor musunuz?

ERKAL: Siyaseti; değerlere bağlı olarak her kuraklığa su taşıma şuuru içerisinde ilkelerin ışığında bin yıllık birikimin ışığı ile milletin ve Malatya’nın hayrına AK Parti’nin bir millet hareketi olduğu şuuru ile ülke ve Malatya için vizyonlu projeler üreterek, uluslar arası görevlerimin birikimini ülkeye taşıyarak, AK Parti hareketini kurumsallaştırmak için gayret göstererek, yanlışları sorgulayarak ve düzelmesi için ilgililere ileterek yolsuzlukların üstüne giderek (Malatya’da olan olayları herkes biliyor) halk iradesine inanmayanlara haddini bildirerek (İnönü Üniversitesinde olduğu gibi) meclisin en devamlı milletvekillerinden biri olarak komisyonumuzdan çevre ile ilgili önemli kanunlar çıkararak milletin ve Malatyalı hemşehrilerimin taleplerini bilgisayar ortamına taşıyıp ciddiyetle takip ederek, mesuliyet irademizi nereden aldığımız unutmadan ve hesap verme şuuru ile 4,5 yıllık bir çalışma sergiledik. Eğer bunları yaptığım için aday gösterilmediysem bunu hak ettiğimi ve bundan onur ve şeref duyduğumu belirtmek istiyorum. Ayrıca ek bilgi olarak şunu ifade etmek isterim. Bildiğiniz gibi ben en son müracaat ettim. Bundan kastim Tayyip Bey ile görüşerek partinin bu olağanüstü döneminde! (27 Nisan bildirisi-erken seçim-cumhurbaşkanının seçilememesi) bizimle bağdaşmayan bir yapı varsa bu durumda aday olmamak ve Malatya ile ilgili sıkıntıları ifade etmekti. Siyasi nezaketin ve kurumsallaşmanın bunu gerektirdiğini düşünerek böyle hareket ettim. Ama görüşmek mümkün olmayınca aday adayı olmak zorunda kaldım. Dilerim bundan sonra bu zorunluluk olmaz ve siyasi partiler özellikle de AK Parti bu süreci siyasi adaba uygun şekilde işletir.

SORU: Sizce neden aday gösterilmediniz?

ERKAL: Bunu Tayyip Bey’e sormanız gerekir. Çünkü benim hangi ilkelerle nasıl bir çalışma sergilediğim üstte ifade edilmiştir.

SORU: Malatya’da sizin de tanıdığınız düşündüğünüz bir takım insanların sizin kavgacı olduğunuzu göstermek amacıyla Ankara’ya sürekli gazete kupürü gönderdiği iddia ediliyor. Bununla ilgili bilginiz var mı?

ERKAL: Siyaset iki türlü yapılır. Birincisi birikimli ve kapasiteli insanların yapabileceğidir. Bunlar da hizmette hayırlı işlerde yarışmak için belediye başkanlığı döneminde yaptığım gibi kısa, orta ve uzun vadeli projeler üretmek için bir gelecek vizyonu ortaya koymak için 21. yüzyılın gerçeklerini kavrayarak küreselleşmeyi iyi analiz ederek bilgi ve haberleşme teknolojilerini ülkeye taşıyarak Türkiye’yi iddialı bir ülke konumuna getirerek yapılır. İkincisi birikimsiz ve kapasitesiz insanların yapacağıdır. Bunlar da çamur ve iftira atmada yarışırlar. Proje değil, dedikodu üretirler. Kokuşmuş popülizmin en kötü örneklerini verirler. 21. yüzyılı değil kavramak, düşünmekte bile zorlanırlar. Bütün siyasetleri bir sonraki dönem nasıl bir daha olurum veya başka bir makama gelirim üstüne kurarlar. Bu tip siyasetçilerin sizin bahsettiğiniz tavrın yani çamur atmanın dışında başka bir şey yapma imkânı zaten yoktur. Bunlar bir şey üretmezler sadece katma değer ortaya koyanların potansiyelini yok etmek isterler. Bu tavır onların en belirgin özelliğidir. Onlara da sadece acınır ve onlar bu ülkenin baş belasıdır.

SORU: Kavgacı olduğunuz yönünde yoğun bir propaganda yapıldı. Aday gösterilmeyişinizi buna bağlayanlar bile oldu. Nasıl değerlendiriyorsunuz?

ERKAL: Siyasette bu ülkenin, bu milletin değerleri için bu ülkenin büyük geleceği için yeri gelir takdir duygularınızı ifade edersiniz. Yeri gelir diyalog kurarsınız, yeri gelir tartışırsınız. Yeri gelir sert tepki koyarsınız. Yeri gelir bu en son noktadır ama kavga edersiniz. Yeri gelir yapılan yanlışı halka anlatırsınız. Halkla paylaşırsınız. Yeri gelir güzellikleri görür, mutluluğunuzu ortaya koyarsınız. Yani her olayın, her gelişmenin yapısına, karakterine göre inandığınız değerlerle orantılı olarak müspet veya menfi tavır koyarsınız. Davranış sergilersiniz. Bunların isabetliliği ve tümü karakterinizi ortaya koyar. İlkeli olup olmadığınız ortaya koyar. Kimlik yapınızı ortaya koyar. Ahmet Münir Erkal olarak 10 yıl belediye başkanlığım sırasında dün hangi hassasiyetlere bağlı kaydıysam bugün de aynı hassasiyetlerle hareket ediyorum. Bu kararlı tavrım devam edecektir. İlkeli, prensiplere davrandığınız zaman ilk başta yanlış görülen bir hareketin bir tercihin ileride doğru olduğu ortaya çıkacaktır. Çünkü hak, doğru daima galip gelecektir. Bizim anlayışımızda kuvvet, güç haktadır. Yani haklı olursanız kuvvet ve güce ulaşırsınız. Muhatabımız insanlar değil, zihniyetlerdir. Bu yüzden doğru zihniyetleri takdir, yanlış zihniyetleri de eleştirmemiz devam edecektir. Sağlıklı bir toplum doğruları destekleyerek yanlışlara da tavır koyarak oluşacaktır. Çünkü oto kontrolü olmayan bir toplumun geleceği karanlıktır.

SORU: İkinci dönem çok iddialı olduğunuz düşünüyorduk. Malatya’da adaylığınız çok isteyenler olduğu gibi istemeyenler de vardı. Malatya’da 10 yıl belediye başkanlığı, 4,5 yıl milletvekilliği yapmış ve bir değer olarak aday gösterilmeyişinizi içinize sindirebiliyor musunuz?

ERKAL: Siyasetle uğraşanlar ve siyasi partililer kanununu iyi bilenler aday listesi belirlemede tek yetkilinin (istemesi durumunda) genel başkan olduğunu çok iyi bilirler. Bu çok tenkit edilen bir konudur. Bunun demokratik olmadığını söyleyenler çoktur. Ama kimse de bunu düzeltmek için gayret göstermez. Bundan dolayı milletvekilliği döneminde bunu düzeltmek, iyileştirmek için gayret göstermeyenlerin bugün bunu tenkit etmelerinin bir anlamı yoktur. Küskün, kırgın olmanın bir anlamı yoktur. Aday olmamayı içime sindirememenin bir anlamı yoktur. Yani bu meclis milletin meclisi değil, genel başkanının meclisidir. Bundan dolayı da bu işin vebali de sevabı da genel başkana aittir. Bu işin hesabını da o verecektir. Bana göre asıl anlamı olan AK Parti hareketinin nereye gittiğidir. Bugün geçen dönemde çok başarılı bir performans gösteren arkadaşlarımızın 200’e yakın kısmı yoktur. Bu arkadaşların en az 100 tanesi bu hareketin omurgasını oluşturacak potansiyele sahip arkadaşlar olduğu ortadadır. Bu durumda AK Parti’nin omurgasına ne olmuştur? AK Parti omurgasını mı kaybetmiştir? Yoksa bir yörünge değişikliği mi yaşamaktadır? Yoksa ana istikamette bir büyük kayma mı olmaktadır? Yoksa AK Parti bin yıllık değerlere bağlı kimlik dokusunu değiştirip anonim, renksiz ne olduğu belirsiz bir yapıya mı dönüştürülmektedir? Bizi asıl ilgilendiren bu konudur. Biz bu konuyu çok dikkatli takip edecek ve bu konuda yanlış yapılırsa bu hesabı çok ciddi bir biçimde soracağız. Çünkü bu hareket kaderin takdiri, milletin destek ve dualarıyla kurulmuştur. Yani AK Parti hareketi bir millet hareketidir. Bu tespitimi ilk grubun ilk konuşmasını yapan milletvekili olarak ifade etmiştim. Yoksa parti olarak bir sene önce kurulacak, bir sene sonra iktidara geleceksiniz. Böyle bir süreç ancak aziz milletimizin büyük desteğiyle gerçekleşebilir ve öyle olmuştur. Bu yüzden millet adına bu denetim görevini bu hareketi akamete uğratmama görevini elimizden geldiği kadar yapacağız.

AK Parti geleceği açısından bizi rahatsız eden ikinci bir konu da aday yapılmayanların yerine gelenlerin kalite, liyakat, ehliyet konusunda daha iyi olmaları gereğidir. Eğer böyle yapmazsanız yani gelen gideni aratırsa gelen gidenden daha yeteneksiz ve kalitesizse o zaman bu tercihi kimseye izah edemezsiniz ve mukadder çöküşünüzü hazırlarsınız. İlk anda vatandaş bunu analiz edemeyebilir, ama ileride bunu görür ve bir anda milletin gönlündeki itibarı kaybedersiniz ve bir daha da bunu kazanamazsınız. Bu durumda milletimizin gönlündeki AK Parti imajını zedeler ve adım adım bitişe yok oluşa doğru gitmeye başlarsınız. Bu konu da titizlikle takip edeceğimiz bir diğer konudur. İddialı olmak ve hizmet götürmek sadece bir makam sahibi olmanıza bağlı değildir. İçinizde hizmet etme aşkı varsı bunu her şekilde yapabilirsiniz. Belediye başkanı Ahmet Münir Erkal olarak da milletvekili olarak da sade vatandaş mimar Ahmet Münir Erkal olarak da yapabilirsiniz. Bu yüzden Malatya’ya ve ülkeye hizmet etme aşkımız devam edecek ve inşallah güzel hizmetleri Malatya’mıza ve ülkemize taşımaya devam edeceğiz.

SORU: Partinize küstünüz mü?

ERKAL: AK Parti şahısların partisi değil, milletin partisidir ve herkesin dolayısıyla da bizim malımızdır. Bu yüzden yöneticilerin tavrı veya yanlışları yüzünden küskün ve dargın olmak anlamsızdır. Bunu yukarıda detaylı bir şekilde ifade ettim. Bir yanlış varsa bize düşen bunu sorgulamak ve düzeltmektir.

SORU: Bundan sonra ne yapmayı düşünüyorsunuz? Partiden ayrılmayı ya da parti içi muhalefet etme yoluna gider misiniz?

ERKAL: Parti ile ilişkilerimi yukarıda ifade ettim. Bundan sonra birikimimizi ve potansiyelimizi bu güzel vatana harcayarak 21. yüzyılda bu ülkeyi iddialı bir konuma getirmek için sürdürülebilir bir gelişmeyi temin etmek için insanımızın yüzünü güldürmek, insanca yaşanma standartlarını en üst seviyeye getirmek için kullanacağız. Ayrıca 21. yüzyılda Türkiye’de siyaset bana göre zor bir döneme girecek. Artık vatandaş daha seçici, daha dikkatli olacak. Siyasi partileri daha çok sorgulayacak, eleştirecek. Ve oyunu da çok dikkatli kullanacak. Artık genel başkan ’Ben kimi koyarsam koyayım, odunu da koysam, insanı da koysam millet seçmek zorunda’ diyemeyecek. Adayların sicilleri daha iyi araştırılacak. Eğer bir vekil adayı hırsızlıktan şaibeli ise veya devlet imkânlarını şahsi rantı için kullanıyorsa veya başka bir adayın partinin misyonu ile alakası yoksa renksiz, kimliksiz, ne idüğü belirsiz ise, vatandaş, partiyi de genel başkanı da ciddi biçimde sorgulayacak ve o parti ciddi darbe alacak. Oy kaybedecek. Belki bağımsız adaylar öne çıkacak. Belki de millet sandığa gitmeyerek, tüm siyaseti protesto edecek. Eğer bu davranışı vatandaş sergilemezse o zaman da şikâyet etme hakkı olmayacak. Türkiye bana göre bu geçiş dönemini yaşıyor. Diliyorum ki, oto kontrolü yüksek bir yapı oluşacak. Hak arama yaygınlaşacak ve ‘Haklarınıza sahip çıkınız, çıkmazsanız önce haklarınızı sonra şerefinizi kaybedersiniz’ kanaati oluşacak ve ülkemiz daha istikrarlı siyasi itibarı daha yüksek bir noktaya gidecek.

SORU: AK Parti adaylarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

ERKAL: Adayları AK Parti özelinde değil, siyasetin genelinde değerlendirmek istiyorum. Çünkü yukarıda ifade ettiğim gibi muhatabımız şahıslar değil, zihniyetlerdir. Milletin vekâletine talip olanlar emin ve güvenilir olmalıdır. Üzerinde hırsızlık şaibesi olanlar, devletin imkânlarını şahsi rantı için kullananlar asla aday yapılmamalıdır. Siyasetin alt kademesinde bu yanlışı yapanlar yarın devletin malını nasıl koruyacaktır. Mağdurun, mahrumun, mazlumun hakkını nasıl koruyacaktır. Bu kişiyi aday yapanlar, bunlara destek verenler her kademede büyük mesuliyet altındadır. Asla tahammül edemeyeceğimiz nokta bu hırsızlık olayıdır. Bunu yapanlara herkes en sert şekilde tavır koymalıdır. İlgili kişiyi seçtirmemek için elinden geleni yapmalıdır. Adaylar o bölgenin veya kentin dengeleri dikkate alınarak yapılmalıdır. Böyle yapılmıyor, oldubittilerle aday belirleniyorsa, temsil hakkına saygı duyulmuyorsa seçmen tepkisini çekinmeden koymalı ve bu dengesiz yapı protesto edilmelidir.

Ayrıca bir aday renksiz, kimliksiz, parti misyonuna ve ruhuna aykırı ise asla aday yapılmamalıdır. Vatandaşın seçmenin temiz duyguları istismar edilmemelidir. Ve bu sahtekârlar deşifre edilmelidir. Bu ikiyüzlü siyaset karakteri bu ülkede itibar görmemelidir. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin ise millet bu egemenlik hakkını çok titiz, çok dikkatli bir biçimde kullanmalıdır. O zaman TBMM oy makinesine dönüşmez ve milletin hayrına büyük hizmetlerin yapıldığı bir platform yapılmalıdır.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız