Malatya'da 1989- 1999 yılları arasında 2 dönem belediye başkanlığı yapan AKP Milletvekili Münir Erkal, son depremleri Kandilli Rasathanesi'ne sorduktan sonra, sekreteri aracılığıyla yaptığı açıklamada, yerel yönetim ve ilgililere "inşaat ruhsatı verirken titizlik" göstermeleri uyarısında bulundu.
Aynı zamanda TBMM Çevre Komisyonu Başkanı olan Münir Erkal'ın, kendi antetli kağıdında, sekreter Ceyhan Tuncer imzasıyla yapılan açıklamada şöyle denildi:
"4 Ocak 2007 tarihinde Malatya'da belli aralıklarla meydana gelen depremler üzerine Malatya Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Çevre Komisyonu Başkanı Ahmet Münir Erkal, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Deprem İzleme Merkezi Müdürü Dr. Doğan Kalafat'ı arayarak olayın detayları hakkında bilgi istemiştir.
Ekte de görüleceği üzere, gelen bilgiler bölgenin Doğu Anadolu fay zonu ile Güneydoğu Anadolu bindirme zonunun kesim noktasında olduğu ifade edilmiştir. Bu yüzden de yoğun depremsellik içereceği söylenmiştir. Fakat bu tesbitlere rağmen, bölgenin birinci derece deprem bölgesi olduğu unutulmamalı, yerel yönetim ve ilgililer, inşaat ruhsatı verirken gereken teknik şartnameyi uygulamada titizlik göstermelidirler.
Bu konu tarafımızdan bundan sonra da takip edilecektir.
Değerli Malatya basınının bilgisine saygı ile sunulur.."
Erkal'ın, sekreterinin imzasıyla Malatya basınına duyurduğu bu açıklamanın ekinde, 4 ocak tarihinde Pütürge- Tepehan'da meydana gelen depremlerle ilgili şu bilgi yeraldı:
"4 Ocak 2007 tarihinde yerel saat ile 01.17'de dışmerkezi Tepehan- Pütürge olan hafif şiddette bir deprem meydana gelmiştir. Deprem özellikle Tepehan- Pütürge civarında (Malatya'nın güneydoğusunda) kuvvetlice hissedilmiştir. Bölge Doğu Anadolu Fay Zonu ile Güneydoğu Anadolu Bindirme Zonunun kesim doktasıdır. Bu yüzden yoğun depremsellik içerir. Özellikle Malatya Doğanşehir- Sürgü, Doğanyol- Pütürge civarları zaman bu tür çok hafif ve hafif şiddette deprem aktivitesi üretirler. Bölgede çok fazla miktarda irili ufaklı diri fay mevcut olup bunlar bir zon özelliği taşırlar ve zaman zaman deprem üretirler. Son olan depremler bölgenin doğal aktiviteleri olarak değerlendirilmelidir. Ancak bölgenin 1. Derece deprem bölgesi içerisinde olması gözardı edilmemeli ve imar uygulamalarında depreme dayanıklı bina tasarımının mevzuata göre taviz vermeden uygulanması sağlanmalıdır."
