SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Erken Kayısı' Projesinde Hasat

0
Güncellendi - 2015-12-27 14:00:38
'Erken Kayısı' Projesinde Hasat
A- A+ PAYLAŞ
İnönü Üniversitesi Battalgazi Meslek Yüksek Okulu tarafından yürütülen ve Fırat Kalkınma Ajansı’nın (FKA) maddi olarak destek verdiği ‘Örtü Altı Kayısı Yetiştiriciliği Projesi’nin tanıtım toplantısı yapıldı. Battalgazi’deki Tacan Yerleşkesi'nde yapılan toplantıya, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan İçen, Fırat Kalkınma Ajansı (FKA) Genel Sekreteri Fethi Altunyuva, Ziraat Fakültesi Dekan Vekili Doç. Dr. Bayram Murat Asma, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. Toplantıda, Malatya’da ‘Dilbay’ ismi verilen bir kayısı çeşidinin de Tarım Bakanlığı tarafından tescil edilerek, 'Milli Çeşitler Listesi'ne girdiği duyuruldu.
 
“Ekonominin Can Damarı”
 
Toplantının açılış konuşmasını yapan İnönü Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekan Vekili Doç. Dr. Bayram Murat Asma, “Malatya ilinin en önemli tarımsal ürünü kayısıdır. Kayısının, yılda 400 milyon dolar yurt dışı, 100 milyon dolar ise yurt içi olmak üzere toplamda 500 milyon dolar getirisi bulunmaktadır. Kayısı, Malatya ekonomisinin can damarını oluşturmaktadır. Malatya’da uzun süreden beri merak edilen konulardan bir tanesi ise; örtü altı koşullarda kayısı serasının olup olmayacağı idi. Biz 2010 yılında bu konuyu araştırmak için bir proje hazırlayarak Fırat Kalkınma Ajansı’na sunduk. Ajans tarafından yapılan değerlendirme sonucu projemiz maddi olarak desteklenmeye değer bulundu. 2011 yılında projemizin serasını oluşturmaya başladık. Şu anda seramızda yedi tane kayısı çeşidimiz var. Seramızın hemen yanındaki bir bölüme de Dalbastı Kirazı’nı diktik. Serada kiraz yetiştiriciliği konusunu da araştırıyoruz. “ dedi.
 
“Şu Anki Verilere Göre Ekonomik”
 
Bu yıl yaşanan iklim koşullarının, kayısı seralarını da etkilediğini söyleyen Doç. Dr. Asma,“Ön denemelerimizde serada 19-20 Mayıs günlerinde kayısıyı hasat etmiştik. Bu sene 10 günlük bir gecikme meydana geldi. Bir yıllık araştırma sonucunda; sera koşullarında kayısı yetiştirildiğinde minimum 15 ile 20 gün kadar erkencilik sağlanacağını tespit ettik. Tabi meyvecilikte bir yıllık süre oldukça kısıtlıdır; çünkü ekonomik analizleri yapabilmek için daha çok veriye ihtiyacımız var. Ancak şu andaki verilere göre serada kayısı yetiştiriciliğinin ekonomik olacağı yönünde bazı verileri elde ettik. “ ifadelerini kullandı.
 
"Dilbay Kayısı Tescillendi"
 
Malatya’da Dilbay Kayısı çeşidinin de tescil edildiğini söyleyen Doç. Dr. Asma bu çeşit ile ilgilide şunları söyledi; “İnönü Üniversitesi Kayısı Araştırma Merkez Müdürlüğü tarafından geliştirilen ve tescil için 2009 yılında Tarım Bakanlığı’na başvurduğumuz sofralık bir kayısı çeşidimiz olan ‘Dilbay Kayısısı’ 13 Nisan 2012 tarihinde tescil edildi. Bu kayısı erkenci, turfanda özelliği gösteren 50-60 gram ağırlığında, yüzde 14 Brix değeri olan, yüzde 20-40 kırmızı yanak oluşturması ve yüksek aroma bileşiklerine sahip bir üründür. Bu türün meyve gelişim süresi yaklaşık 80-82 gündür. Bu kayısı türünü telif ettirerek bütün haklarını İnönü Üniversitesi’ne bağışladık. Emeği geçen herkese teşekkürlerimizi sunuyoruz.“
 
“Zorluklar Yaşadık”
 
Kayısı Seracılığı konusunda teknik bilgiler aktaran Proje Koordinatör Yardımcısı, Battalgazi Meslek Yüksek Okulu Öğretim Görevlisi Sıddık Doğan ise “ Yöremiz seracılığa uzak bir bölge olduğu için bir çok sıkıntılar yaşadık. Malatya çevresinde seracılık henüz yeni bir sektör. Şu anda bulunduğumuz bölgede yöremize uygun olan 5-6 çeşit sera modelimiz var. Seracılık sektörünün Malatya’da birkaç yıl içerisinde layık olduğu konumu bulacağına inanıyorum. “ dedi.
 
“Amacımız Daha Ekonomik Modeller”
 
Turfanda Kayısı Serası’nın diğer seralara göre farklı özelliklere sahip olduğunu söyleyen Doğan, “ Bu seraların yan duvar yüksekliği yaklaşık 5 metre, mahya yüksekliği dediğimiz yüksekliği ise yaklaşık 8 metredir. Tabi bu ölçülerin artması bitkinin sağlıklı gelişmesi açısından çok avantajlıdır. Ancak, seralarda ölçü yükseldikçe doğal koşullara dayanımı giderek azalıyor; bunun önüne geçilmesi için ek tedbirler alınıyor. Normal seralarda yüzde 30 açılır kısım bulunurken, kayısı seralarında bu oran yüzde 60-70’tir. Bu seraların teknik donanımları istediğimiz tarihte çiçek açma ve istediğimiz tarihte hasat etme imkânları da sunuyor. Seralar merkezi ısıtma sistemine sahiptir; bu sistem ile seramızın her yerini 5 dakika içerisinde isteğimiz sıcaklığa ulaştırabiliyoruz. Bu özeliğe ek olarak ısı perdeleri ve modern sulama sistemleri de mevcut. Özellikle ısı perdeleri alüminyum alaşımı ile sıcaklarda seranın aşırı ısınmasının önüne geçilmesi, soğuklarda ise hemen ısınmasını sağlayan çok yüksek maliyeti olan bir sistem. Seramızda bir de kayıt cihazımız var. Bu cihaz sera içerisinde ki tüm verileri kayıt altına alıyor. İlerideki amacımız, çiftçiye ekonomik olan bir sera modeli oluşturmaktır.” İfadelerini kullandı.
 
“Benim İçin Ayrı Önemi Var”
 
Projeye mali destek veren Fırat Kalkınma Ajansı’nın Genel Sekreteri Fethi Altunyuva ise konuşmasında, “ Doğrudan Faaliyet Destek programları bütçe olarak düşük olmasına rağmen, aldığımız neticeler bizi sevindiriyor. Kayısı üretim hacmi her geçen gün artıyor. Buna bağlı olarak kayısının pazarlaması konusuna da önem verilmesi gerekiyor. Erkenci kayısının ülkemizin güney illerinde de yetiştiriliyor olması Malatya için bir dezavantaj oluşturuyor. Ajans olarak şu ana kadar yaklaşık 180 tane projeye destek verdik. Ama bu sera projesinin benim içinde önemi ayrı; çünkü toprakla, ağaçla uğraşmak ayrı bir emek istiyor. Bu projenin başarılı olması konusunda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. “ ifadelerini kullandı.
 
HABER-FOTO: Levent BARIŞ (Görüş Gazetesi)

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız