SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Ermeni Meselesinde Batı İki Yüzlü"

0
Güncellendi - 2015-12-28 02:39:56
A- A+ PAYLAŞ

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, TBMM’de Avrupa Parlamentosu'nun aldığı kararlara tepki gösteren basın açıklamasına yalnızca 3 partinin imza attığını belirterek, divan kararı almaya yönelik çalışmaların ise oy birliğiyle reddedildiğini söyledi. 

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Rixos Otel'de Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) tarafından düzenlenen “Emperyalizm ve Ermeni Meselesi” konulu sempozyumda Avrupa Parlamentosu'nun 1915 olaylarına ilişkin aldığı kararı değerlendirdi. Çiçek, Ermeni lobisinin yaptığı çalışmalara dikkat çekerek, “TBMM olarak ben göreve geldiğimden bu tarafa 112 ülkeyle bu konuyu yüz yüze görüştük. 90’dan fazla ülkenin büyükelçisiyle de iş bu noktaya gelmezden evvel neden parlamentoların bu kavgaya dahil edilmemesi gerektiği üzerine konuştuk. Bu kampanyaya içimizde de zaman zaman destek veren bazı açıklamaların yapılması üzerine evvela iç kamuoyumuzun bilgilendirilmesi lazım. Bu konular okullarımızda yeteri kadar okutulmuyor. Bu yüzden dışarıdan gelen tepkilerden etkilenebiliyoruz” dedi.

“Batı dünyasının gerçeği öğrenmek gibi bir kaygısı yok" diyen Çiçek, "Bu işin çözümü için en çok çaba gösteren biziz. Neden Batı bu konu araştırılsın istemiyor? Çünkü bu işin altından kendileri çıkacak. Bu işin sadece Ermeni meselesi olarak görülmemesi lazım, Türkiye üzerinde hesaplar var. Bu konuyu devamlı gündemimizde tutmamız lazım. Sadece 24 Nisan’da 365 gün tartışmamız lazım" şeklinde konuştu. 

Çiçek, TBMM’de AP’nin aldığı kararlara tepki gösteren basın açıklamasına yalnızca 3 partiye imza attırabildiklerini paylaşarak, divan kararı almaya yönelik çalışmaların ise oy birliğiyle reddedildiğini aktardı.

“BU OLUMSUZ TAVIRLAR SİYASETTE TANSİYONU ARTIRIR”

ESAM Genel Başkanı Recai Kutan da sempozyumun açılış konuşmasında, 28 Avrupa Birliği (AB) devletinden sadece 11’inin 1915 olaylarını “soykırım” olarak tanıdığını belirterek, tehcir olayının tarihsel geçmişini anlattı. Kutan, “Avrupa Birliği’nden ve Papa tarafından son günlerde asılsız Ermeni soykırımı hususunda yapılan açıklamalar, kendileri açısından büyük bir talihsizliktir. Her fırsatta uluslararası barış ve güvenliğe vurgu yapan AB ve Papa’nın bu olumsuz tavırları gerek Türk-İslam dünyasında ve gerekse de uluslar arası siyasette tansiyonu artırmaktan başka bir işe yaramayacaktır” dedi. 

 Çiçek, "Ne oldu ne olmadı, ne yapıldı ne yapılmadı, bunun arkasında kimler var kamuoyumuza bildirmek lazım. Üniversitelerimizin de tarihi sorumluluğu üstlenmesi lazım. Yeteri kadar Türkiye'nin milli meselelerine üniversitelerimizin yeteri kadar ilgi göstermediği ortadadır. Dışa dönük olarak da, devlet olarak birçok şeyi yapmaya çalışıyoruz. 60 sene evvel başlamış olsaydı belki geldiğimiz nokta farklı olurdu. Bir kere Batı dünyasının gerçeği öğrenme gibi bir niyeti yok. Bunu ortaya çıkarma, 1915'te yaşandı, bunun tüm yönleriyle ortaya çıkmasını arzu ediyoruz. Neden Batı dünyası bu gerçeğin ortaya çıkmasını istemiyor? Çünkü bu işin altından kendileri çıkar her zaman olduğu gibi, bizimle ilgili. Bu parlamento karar almazdan evvel, bir hafta evvel Avrupa Parlamentosu Başkanı buradaydı. Kaldı ki uluslararası hukuk var, bu hukuku üretenlerin başında parlamentolar geliyor. Parlamentolar hukukun dışında bir karar da alamaz. Karar alacaksa evrensel hukuku dikkate almak durumunda. Gerçek ortaya çıktı mı, hayır. Dolayısıyla Avrupa Parlamentosu aldığı kararla kendi ürettiği hukuku da çiğnemiştir. Önyargılara dayalı bir kararı almıştır. Burada söylenenler farklı, oraya gidince söylenenler farklı" ifadelerini kullandı.

Son derece inandırıcı olmayan mazeretlerle bu kararın alındığına işaret eden Çiçek, "Artık Türkiye Cumhuriyeti'nin önünde bir devlet sorunu olarak bu mesele vardır. Bundan sonra bu işin üzerinde daha çok durmak lazım" dedi.

Çiçek, bu konunun ticari meslek haline getirildiğine dikkati çekerek, "Çok büyük paraların döndüğü sektör bu. Yazanın parası var. Bu, ciddi bir sektör haline geldi. Soykırım kampanyası üzerinden Türkiye'ye dönük hesaplar var. Bizim yapacağımız iş, bilimsel gerçeği tüm yönleriyle ortaya çıkarmamız lazım. Yeni bir atılımla, herkesin bu konuyla ilgili ne çalışması varsa dış kamuoyuna da bu konuları bildirmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu.

"Bu işin arkasında kim varsa ortaya çıksın" diyen Çiçek, "Sağımızda solumuzda ittifak olan ülkelerin çıkacağı ortadadır. Türkiye'nin canını yakan meselede de onlar var. Kimse de kim bu ülke demesin, eğer bunca acıdan sonra kimin olduğunu bilmiyorsa. Bir ikiyüzlülükle Türkiye karşı karşıyadır. Gerçek olmayan bir durumun suçsuzluğunu ispat etmekle karşı karşıya" diye konuştu.

Çiçek, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

"Her konuda bildiri yayımlayan meslek odalarından ses çıkmadı. Meslek odalarımız, sivil toplum kuruluşlarımız nerede? Bir hesap soralım bir kere kendimizden. Bu mesele sadece Meclis’in meselesi mi? Partilerimizin de bu işe yoğunlaşması lazım." 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız