SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Ermeniler Almanların Hunharca Planının Kurbanı"

0
Güncellendi - 2016-07-15 04:44:20
A- A+ PAYLAŞ

  • Bu sözler bir Ermeni'ye ait.. Araştırmacı-Yazar Celal Yalvaç’ın arşivinde bulunan  ve ilk baskısı 1919 yılında Ermenice yapılan, 1915 Ermeni Tehciri'nde Almanların kararı olduğuna yer veren “11 Nisan Anıtı-Teodik” adlı kitabın, 2010 yılında Türkçe ve Ermenice yapılan ikinci baskısının çevrisinin, 2007'de menfur bir suikasta kurban giden hemşehrimiz Hrant Dink tarafından yapılmış olması gibi bir özelliği de bulunuyor.

Alman Parlamentosu'nun, sözde 'Ermeni Soykırımı' karar tasarısını kabul etmesiyle birlikte, 1915'deki Ermeni Tehciri'nin o dönem Osmanlı İmparatorluğu'na askeri hizmetler veren Almanların kararı planının gereği olduğu gerçeği bir kez daha gündeme geldi. Tehcir sırasında meydana gelen olayların sorumlusu olan bir ülkenin parlamentosunun böyle bir karar almasına ilişkin tepkiler yoğunlaşırken, Araştırmacı- Yazar Celal Yalvaç'ın kütüphanesinde bulunan kitapta Ermeni Yazar Püzant Bozacıyan'ın Almanların rolünü doğrulayan ifadeleri dikkat çekiyor.

İlk baskısı 1919’ta Ermenice yayınlanan, ikinci baskısı ise 2010 yılında Ermenice ve Türkçe yayınlanan “11 Nisan Anıtı-Teodik” adlı kitap da 1915 dönemine ilişkin değerlendirmede bulunan Püzant Bozacıyan’ın “Ermeni milleti Almanların hunharca planının kurbanı oldu” tespiti ve değerlendirmesi dikkat çekiyor.

ermenikitapKitabın “Edebi bölümü”nde Püzant Bozacıyan’ın imzasını taşıyan “Ayaş’a Doğru” adlı yazıda, sözde Ermeni soykırım iddiaları ile ilgili olarak karar alan Almanya ile ilgili olarak 97 yıl öncesine ilişkin ilginç değerlendirme ve tespit yer alıyor.

Püzant Bozacıyan şu ifadeleri kaydediyor:

“ALMANLAR CANAVARCA BİR TUZAK TERTİPLEDİLER”

“Ermeni milletini asırla boyu varlığını sürdürdüğü yurdundan tehcire zorlama ve yer yüzünden silmeyi hedefleyen İttihat ve Terakki ile Almanların hunharca planının ilk kurbanı İstanbul Ermenilerinin aydın kesimi oldu. 1915 yılının o hafızalarda silinmeyen 11, 12, 13 Nisan günlerinde gerçekleştirilen toplu tutuklamalarla tüm Ermenilerin yüreğini ölümcül bir dehşet sardı. Uğursuz Alman İmparatorluğunun uğursuz öğütleriyle canavarca tertiplenen bu tehcir programı aslında gelişmeleri yakından izleyenlerin malumu olmadığı bir sır değildi. Cavit Bey, (Osmanlı Maliye Nazırı) Paris’e Osmanlı İmparatorluğu için borç temin etmeye muvaffak olup davetten davete koşar. Avrupa’nın büyük devletleri Ermenistan’daki ıslahat meselesini hallolmuş addedip, altı Ermeni vilayetlerine iki Avrupalı Müfettiş tayin ederken, Alman İmparatoru ile İttihat Hükümeti, yegane suçu bütün güç ve gayretini Ermeni milletinin haklı davasına harcamış olan eşsiz Nubar Paşa’nın deyimiyle ‘Kendi memleketinde nizam ve kalkınmanın temini için ıslahat talep etmekten’ ibaret olan Ermeni milletine karşı gizliden gizliye canavarca bir tuzak tertiplemekle meşguldü.

“BÖLGEYİ ALMAN SÖMÜRGESİ YAPMAK İÇİN …”

Bu hunharca planın varlığına dikkati ilk çeken Rus gazeteleri oldu. Bunlar arasında Moskova’da yayınlanmakta olan ‘Golos Maskvı” gazetesi gizli ve korkunç bir tehcir planından bahsetmiş, bununla ilgili olarak Almanya’nın Anadolu’daki Ermeniler’le meskun vilayetleri birer Alman sömürgesine dönüştürme yönündeki sinsi planını başarıyla uygulayabilmek için eşsiz yeteneği, manevi gücü ve sağlam iradesiyle kendi tecizlerine karşı direnebilecek unsurları ortadan kaldıracağını yazmıştı. Bu unsur Ermenilerle ve yılmak bilmeyen Ermenilikti. Hakikaten Almanlar çoktandır ileride Ermenilerin kendileri için sadece engel teşkil edecekleri kanısındaydılar. Bu inatçı rakibin topyekün ortadan kaldırılması konusunda hakim Türk unsurun aptal iktidarını etkileyip, kandırmayı da başarmış ve genel tehcir fikrini ona telkin etmişlerdi. Türk Gazetelerinden ‘İkdam’ 17 Ocak 1914 tarihli sayısında, safça bir yaklaşımla Rusların ‘Golos Maskvı’ gazetesinin ortaya çıkardığı gizli planla ilgili yazısını yalanlamaya yeltenmişti. Ne yazıktırki ulusal yöneticilerimiz o zaman ‘İkdam’ın saflığı oranında bir kayıtsızlık sergileyip, böyle gizli bir planın gerçekten var olup olmadığını asla araştırmadılar.

“TEHCİR BİZZAT ALMANLARIN ÖNCÜLÜĞÜNDE UYGULANMIŞTIR”

‘İkdam’ın aşağıda özetleyeceğimiz satırlarını Ermenilerin tehcir ve topyekün yok etme programının Umumi Harpten önce Almanya ve Türkiye tarafından hazırlandığının, bu nedenle de Harp esnasında bizzat Almanların önderliğinde uygulandığının ispatı olarak kabul ederek; ‘İkdam’dan şu alıntıyı yapıyoruz; ‘Moskova’da yayınlanan ‘Golos Maskvı’ gazetesi, Ermenilerin, Ermeni vilayetlerden Mezopotamya’ya sürülmesini ön gören Türk-Alman planının varlığına dikkat çekmektedir. Rus gazetesi ayrıca Ermenistan’a, gerektiğinde Kafkaslardaki Müslümanlarla birleşerek Slav harekatına karşı koyabilecek Müslümanları yerleştirmenin, gerek Almanya, gerekse Türkiye’nin çıkarlarına uygun düşeceği belirtiliyor.’ Bunları sıraladıktan sonra Türk Gazetesi şöyle devam ediyor; ‘Osmanlı hükümetinin böyle bir şey yapmaya hiç ihtiyacı yok. Çünkü Ermenilerin yaşadıkları illerde, Müslümanlar nüfusun çoğunluğunu oluşturmaktadırlar. Eğer hükümet Ermenilerin Slav harekatına hizmet edeceklerini düşünseydi, şimdi olduğu gibi Doğu Anadolu’nun göbeğinde barışçıl ve reformcu bir siyaset izleyeceğine, uzlaşmaz muhalif bir siyaset izlerdi. Oysa Osmanlı Hükümetinin, Ermenileri hoşnut etmek için gösterdiği gevşeklik had safhaya ulaşmıştır. Hükümetin gidişatı halka vatan sevgisini aşılama eğilimindedir, onları bir biriden düşürmek değil. Zaten biz Ermenilerin Slav harekatına hizmet edeceklerine de inanmıyoruz, çünkü bundan ne gibi bir kazanç elde edecekler? Eğer bu harekat başlarsa, Ermenilik kalır mı?.’

“AMAÇ OSMANLI HÜKÜMETİNE ZORLUKLAR ÇIKARTMAKTIR”

‘İkdam’ gazetesi Kazaz Harutyun, (Artin Bezciyan), Amiranın Türk devletine yaptığı hizmetleri de anımsattıktan sonra saflıkla şu soruyu soruyor; ‘Yüz binlerce Ermeni’yi Mezopotamya’ya sürmek mümkün mü? Ermeniler bunu kendiliğinden kabul etseler bile, böyle bir şeyin uygulanması olanak dışı. Böyle mantıksız şeyleri haber diye yazmanın ne lüzumu var? Bunun bir amacı olabilir, o da Osmanlı Hükümetine devamlı zorluklar çıkartmaktır.”

Burhan KARADUMAN, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com

celalyalvaç

ermenimes1

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

1 yorum yapılmış

  • yavuzca (7 yıl önce)
    muhteşem bir çalışma..umarım üniversite de akademisyenler de bu durumu celal yalvaç kadar dert edinir
    0
    0
    Yanıtla