CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna, görevi devraldığı Melih Gökçek arasında yaşanan tartışmaya ilişkin, "Melih Gökçek ile Mustafa Tuna'nın tartışmasını izliyorsunuz. Bugün birden kesildi. Araya birileri girdi ve kesildi. Geçmişte Bülent Arınç-Melih Gökçek kavgası vardı, yine araya birileri girdi olay kapandı. Konuşulan şey yolsuzluk. Araya birileri girdi sulh etti" dedi.
Ağbaba, CHP Malatya İl Teşkilatı'nda basın toplantısı düzenleyerek, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Ağbaba, "Batman'ın Gercüş ilçesinde Perşembe günü operasyona giden askeri aracın geçişi sırasında yola tuzaklanan el yapımı patlayıcının teröristler tarafından infilak ettirilmesi sonucu 8 askerin şehit olmasına ilişkin, "Umarım bu ocaklara düşen son ateş olur. Terör bir insanlık suçudur. Maalesef Türkiye'nin yıllardır başına bela. Türkiye'ye, şehit yakınlarımıza başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. PKK'yı da şiddetle kınıyor, terörü lanetliyoruz" ifadelerini kullandı.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna ile görevi devraldığı Melih Gökçek arasında yaşanan tartışmaya değinen Ağbaba, "Günlerdir bir tartışma izliyoruz. Sosyal medyada, televizyon ekranlarında Melih Gökçek ile Mustafa Tuna'nın tartışmasını izliyorsunuz. Bugün birden kesildi. Araya birileri girdi ve kesildi. Geçmişte Bülent Arınç-Melih Gökçek kavgası vardı, yine araya birileri girdi olay kapandı. Konuşulan şey yolsuzluk. Araya birileri girdi sulh etti. Burası kabile devleti değil, burası demokrasiyle idare edildiği iddia edilen bir ülke. Ondan vazgeçtik, böyle bir şey olamaz. Araya devletin müfettişlerinin, savcılarının girmesi ve bunu araştırması lazım. İki başkan birbirine giriyor ve bugün kapatılıyor. Savcıları göreve davet ediyoruz" diye konuştu.
MHP lideri Devlet Bahçeli ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener arasındaki tartışmaya da değinen Ağbaba, şunları söyledi: "Bu kavganın Türk siyaseti açısından utanç verici olduğunu söylemek isteriz. Hiç kimse, hiçbir siyasi partiyi, hiçbir siyasi parti başkanı diğer siyasi parti başkanını rakibi diye tehdit edemez, 'gününü görürsün' diyemez. Bu ayıptır, demokrasiye vurulmuş bir darbedir. Azıcık kalan demokrasimizi vurulan darbedir. Maalesef siyaset sokağa düşürülmeye çalışılmıştır. Maalesef siyaset fikirden öte kaba kuvvete doğru yol almaktadır. Herkesi uyarmak da bizim görevimizdir."
Ağbaba, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, 'Camiler ve Din Görevlileri Haftası' dolayısıyla düzenlenen etkinlikte yaptığı konuşmaya değinerek, "AKP Genel Başkanı Diyanet İşleri ve din adamlarının gözünün içine baka baka Kemal Kılıçdaroğlu'na, 'Sen ezanı, Kuran'ı ne bilirsin?' diyor. Kuran-ı Kerim herkesin ortak kitabı. Bu anlayışı şiddetle kınıyoruz. 'CHP zihniyeti cami yıktı' diyorlardı. Yıkılan camilere bakın. Malatya'da şehrin göbeğinde yıkılan camilere bakın. Şire Pazarı'nda yıkılan caminin yerinde havuz var. İstanbul'un göbeğinde cami yıkılıyor" dedi.
Türkiye'nin tarım ürünlerinin ithalatını yasaklaması gerektiğini savunan Ağbaba, "Millilik yerlilik hak getire. Dolar yükseliyor, 'dış güçlerin saldırısı' diyor. Sen üretimi bırakmışsın, tarımda bir tek şey üretmiyorsun, dış güçleri bahane ediyorsun. Türkiye'nin derhal bundan vazgeçmesi lazım. Türkiye'nin derhal tarım ürünlerinin ithalatını yasaklaması lazım. Dış güçler mi sana 'mercimeği, nohudu ithal et' diyor? Trump mı 'samanı ithal et' diyor sana? Nohudu, mercimeği, fasulyeyi, eti ithal ediyor. İthal edilmeyen bir tek ürün yok, şimdi 'milli ve yerli' dediler. Sonra bir Amerikalı şirkete Türkiye ekonomisini, Türkiye'nin 16 bakanlığını teslim ettiler. Amerikalı danışman şirketin ilk icraatı İşsizlik Sigortası Fonu'na el atmış durumda. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü, kamu kaynaklarının daha etkin kullanılması amacıyla İşsizlik Fonunda 11 milyar liranın düşük faizle Halkbank, Vakıfbank ve Eximbank'a verildiğini ifade etti. Bu resmen işsizlerin, emekçilerin alın terinin sömürülmesidir. İşsizlik Sigortası işçiden, emekçiden kesilerek o fona koyuluyor, işçi işsiz kalırsa o paradan yardım ediliyor" ifadelerini kullandı.
Ağbaba, makam araçlarıyla ilgili, "Meclisteki makam arabaları olmak üzere saraydaki, bakanlıktaki, milletvekillerinin, komisyon başkanlarının, bürokratlarının altındaki kiralık araçlar derhal iade edilmelidir. Meclisteki bütün araçlar kiralıktır. Anadolu Ajansı'nın kiralık araç sayısına bakın, sen devletin ajansısın, Allah'tan kork. Bunu her yerde söyleyin. Fransa'da 8 bin, Almanya'da 9 bin, Japonya'da 10 bin makam aracı var, bizde 125 bin" iddiasında bulundu.
Ağbaba, Malatya'yla ilgili bir basın toplantısı düzenleyeceğini ifade ederek, "Esenlik ile ilgili çok çeşitli iddialar var. Siyasetçilerin Esenlik'in mallarını aldığı iddiası var. Bunları da araştırıyoruz. Bazen 'sen hiç belediyeyi eleştirmiyorsun?' diyorlar. Ya sizin kulağınız duymuyor ya da ben ne söylediğimi bilmiyorum. Belediyeler, seçim döneminde bizim paramızla adayların afişlerini asıyorlar. 30 gün bizim paramızla iftar, sahur yaptılar. Parasız kalmışlar, asfalt parası yok. Yaparken de acayip ayrım yapıyorlar" dedi.
Ferdi DURDU, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com
