SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Eski Kent Yağmalanmış'

A- A+ PAYLAŞ

29 Mart yerel seçimlerinde Sivas Belediye Başkan Yardımcısı iken seçimi BBP’nin kazanması üzerine buradaki görevinden ayrılan ve geçtiğimiz günlerde de Malatya Belediye Başkan Danışmanlığı görevine getirilen Mimar Zeki Sarılar, Malatya’daki gözlemlerine göre saptadığı sorunları anlattı.

"NİTELİKLİ GÖÇ VERMİŞ.."
Malatya’daki ilk gözlemlerine göre Türkiye’nin şehirlerindeki genel sorun olan kent dokusunun kaybedilmesinin Malatya içinde geçerli olduğunu belirten Başkan Danışmanı Sarılar, “Malatya da tıpkı Sivas gibi nitelikli göçü dışarı vermiş, buna karşın dışarıdan niteliksiz ve parasız göç almış. Malatya, tek merkezli bir şehir. Aldığı bu göçle birlikte yeni bir kent kimliği oluşturulmadan, eski kent yağmalanmış. Bunun nedenlerin başında işte bu söylediğimiz tek merkezli şehir olması geliyor. Dolayısıyla imar ile ilgili ciddi sorunlar ve sıkıntılar söz konusu. Malatya’nın merkeze yakın belediyelerini gördüm. Başkan yardımcıları ile birlikte kenti gezdim. Malatya Belediyesi sınırlarının bittiği yerde bir başka belediyenin sınırları başlıyor. Fakat bu belediyelerde yaşayan insanlar her türlü ihtiyacını Malatya’nın merkezinde karşılıyor. Malatya’nın yollarını kullanıyor, çarşısında alış veriş yapıyor, Malatya Belediyesi’nin yaptığı hizmetlerde faydalanıyor ama Malatya’nın dışarı doğru gelişmesini de engelliyor. Onların merkeze bağlanması nasıl çözülür bilemiyorum çünkü ona siyasetçiler karar verecek ama bugün olmasa da gelecekte bu belediyeler Malatya’nın gelişimindeki en büyük problemlerden birisi olarak duracak” dedi.

Malatya’nın kısa vadede çözülmesi gereken sorunlarının başında trafiğin geldiğini ifade eden Sarılar, ilk etaptaki çözüm önerilerine ilişkin görüşlerini de “Buna yönelik şu anda ulaştırma master planları hazırlanıyor. Raporları alınıyor. Bazı caddelerin yeniden düzenlenmesi yapılabilir. Genel otoparklar, merkez içerisine aracın alınmadığı genel otoparklar yapılabilir. Orta vadede kent merkezi içerisinde bazı yerlerin altları yeniden bir kentsel yenileme alanı ilan edilerek TOKİ veya başka bir kaynak bulunarak kent içerisinde yine bir iki önemli artere bağlı büyük otoparklar oluşturarak kent içindeki merkezdeki araç trafiğinin çözümüdür. Malatya’da yol sorunu değil otopark sorunu var. Mutlaka toplu taşıma ile ilgili bir karar verilmelidir. Düzgün bir yere alınması gerekiyor. Araç, minibüs ve otobüs toplama yerleri tekrar analiz edilirse çözüme ulaşılabilir. Kent meydanı çok kötü. Zamanında yapılmıştır ama Kapalı çarşı keşke yapılmasaydı. Burada da çok güzel bir meydan var.

Valilikten çevreyoluna kadar inen çok güzel bir aks var. Yeni cami arkasında bakırcılar çarşısı, ardından şıra pazarı yanında sebze hali. Esasında çok güzel bir alan. Orası şehrin muhteşem bir dokusu. O doku korunarak bir düzenleme yapılmalı. Ama bakın o doku mutlaka korunmalı. Şehrin hayatı var onda. O çok güzel muhteşem bir doku. Orta Anadolu’da bölgesindeki illeri gezdik, bulunduğumuz bölgede böyle korunan bir dokunun bulunduğu bir şehir yok. Orası muhteşem. Korunabilen kent kimliğini yansıtıyor. Kanalboyunu gezdim ben, orada hep Beşkonaklar gibi konaklar varmış. Sanki hiç yer yokmuş gibi oralar mahvedilmiş” diye sıraladı.

AVM VE HASTANENİN YERİ..
Zeki Sarılar, Malatya’da son yıllarda yeni yapılan Malatyapark Alış Veriş Merkezi ve Şeker arazisine yapılacak 640 yataklı hastanenin yerinin kentin imarı noktasında tartışmalara yol açtığına ilişkin yapılan hatırlatma üzerine şunları söyledi:

“Şimdi yapılan yapı olarak bu bölgemizdeki en güzel yapılardan birisi. Böyle bir ticaret merkezi yakın çevremizdeki illerde yok. Bu Malatya için gurur verici. Konum olarak belki şehirdeki, şehrin merkezine yakınlığı tartışılabilir: Ama kent meydanına baktığımızda yaklaşık 1.5-2 km gibi bir mesafede. Yani merkezi çok etkileyen bir konumda değil. Daha uzak bir yere yapılabilirdi ama ticaret merkezine insanları alıştırma açısından, şehri yayma açısından ilk denemedir. Belki zamanla daha şehrin dışında yerlere yapılabilir. Ben pek hatalı görmedim. Ama şu da var ki, sonuçta iki tane önemli artere yükünü veriyor. Onu getirin bugün meydana yapın oradaki trafiği içinden çıkılmaz hale getirir. Hatta şu anda da hafta sonu cumartesi ve Pazar günleri trafik yoğunluğu oluyor. İki artere de önemli yüklemeler yapıyor. O alış veriş merkezini yapan insanlara oranın trafik sorunun halledecek geçitleri mutlaka yaptırmak lazım: çünkü arka Çevreyolunda toplama yolunda pek sorun çıkartmıyor ama İnönü Bulvarı’nda önemli sorunlar doğuruyor. Bu sorunda bağlantı geçitleriyle çözülebilir. Yarın o caddede bir bulvarda çalışma yapıldığında örneğin orta refüjü bölerseniz mecburen kenti içerisine alacağınız kısım için bir çözüm oluşturmanız gerekiyor. Artık alt geçitle mi olur üst geçitle mi olur, belediye neye izin verir, ona o zaman karar verilir.

Su bir medeniyettir. Şehrin suyla buluşması bir medeniyettir diye düşündüm ve baraja doğru gittim. Şehrin hemen bitiminde, belediye sınırının bitiminde bir başka belediyenin sınırları başladı. Şehre akıcılık sağlayacak bir cazibe merkezi için bir obje oluşturmanız gerekiyor. Bu hastane olabilir. Ha oralarda hazine arazisi var mı bakmak lazım. Neden buraya karar verildi onu bilmek lazım. Birde hastanede şu çok önemli. Malatya’da iki tane önemli arter var. İki tane de değil esasında bir tane. Çevreyolu. O, Çevreyoluna mutlaka bir tane kenar yapmak zorundasınız. Hastayı kolay ulaştırabilir bir şekilde ana artere çıkarmanız lazım. Malatya’da ne yazık ki başka toplayıcı ana arter yok. Başka toplayıcı arter var mı? Şu anda kuzey güney yolu çalışmaları yapılıyor. Açıldığı kadarıyla onların kenarına yapılması da sıkıntı. Mutlaka önemli bir artere bağlantılı olması. Hastane öyle sıradan yerlere yapacağınız bir yatırım değil. Çok önemli ana artere kenar olması lazım. Çünkü toplayıcı bütün yollarda ana artere çıkacaksınız. Yerini tam olarak bilmiyorum ama Sağlık Bakanlığı’nın teknik uygulama biriminden insanlar geliyor ve onların her türlü enine boyuna olayı inceleyip karar veriyorlar. Kolay karar verilmiyor. Şeker fabrikasının yeri çok merkezi olabilir, biraz daha şehir dışına çıkarılması gerekiyor o da olabilir ama mutlaka ana arterlere kenar olması gerekiyor.”

"TOKİ FORMATINI DEĞİŞTİRMELİ.."
Kentsel Yenileme Alanı Projesi kapsamında TOKİ’nin yapacağı konutların kent dokusunu nasıl etkileyeceği konusundaki görüşlerini de açıklayan Sarılar “TOKİ’nin formatı var. Yani o formatı değiştirme konusunda gücünüzün yettiği işler vardır, gücünüzün yetmediği işler vardır. Formatı bence de doğru değildir ama zamanında Milli Eğitim Bakanlığı’nın böyle tek tip okul projeleri vardı. Türkiye’nin her yerinde aynı okullar yapılıyordu. Bugün her yerde farklı okul projeler yapılıyor. TOKİ de onu yapabilmeli. TOKİ de farklı projeler üretmeli.

Türkiye’deki bölgelerin ihtiyaçlarına cevap verebilecek, dokusunu bozmayacak şekilde, dağın tepesine götürüp yüksek bina yapmayacak, belki yayacak ama zamanla olacak bütün bunlar.

Başkanımız zannedersem TOKİ yetkileri ile görüşmesinde sanıyorum projede bazı değişiklikler yapılmış. Onlar oturup kalkıyor, bakıyor günün şartlarında en uygun çözümleri ortaya koyuyordur. Ama gücünüzün yettiği, nereye kadar yeteceği gibi hususları da dikkate alıp çözümleri ortaya koymanız lazım. Bir şeye yok demek kolay. Çözümleri oluşturmanız gerekiyor. Gücünüz yetiyor mu yetmiyor mu? TOKİ’ye ne kadar etkili olabilirsiniz. TOKİ bütün bunların yanında bir de konut yapması gerekiyor, vatandaşa konut yaratması gerekiyor. Bunların bir de maliyeti var tabi. Konut yaparken, tünel-kalıp sistemiyle yapılıyor. Tünel kalıp sisteminde bundan başka şeklin çıkması mümkün değil. Tünel kalıpta başka yapacak hiç bir şey yok. Ha tünel kalıp sisteminden vazgeçmesi gerek. Vazgeçilirse belki başka sisteme geçilirse bu kez ortaya çıkacak maliyeti de hesaplamak gerekiyor. Çünkü sonuçta belli bir maliyette vatandaşa konut üretmeniz gerekiyor. Oradaki hak sahiplerine konut verecek." dedi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız