SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Eşler de Başkan Seçmeli'

A- A+ PAYLAŞ

Malatya İl Müftülüğü tarafından, Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen ve İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cem Zorlu'nun konuşmacı olarak katıldığı "Aile Bireylerinin Karşılıklı Hak ve Görevleri" konulu konferans ilgi gördü.

KONFERANS..
Malatya Belediyesi Konferans Salonunda gerçekleşen konferansa Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır, İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemil Çelik, İl Müftüsü Mehmet Sönmezoğlu ile birlikte çok sayıda davetli katıldı.

Konferans öncesi konuşma yapan İl Müftüsü Mehmet Sönmezoğlu, "İlahi vahyin son ve tamamlayıcı halkası İslam'ın ve onun peygamberi Hz. Muhammed'in insanlığa çağrısını doğru ve etkin bir şekilde tanıtmak, Hz. Peygamber sevgisi etrafında toplumumuza birlik ve beraberlik mesajları sunmak amacıyla Diyanet İşleri Başkanlığımız, Türkiye Diyanet Vakfımızın ve halkımız tarafından ülkemizde ve yurt dışında 1989 yılından bu yana Kutlu Doğum Haftası programları düzenleniyor. Hz. Peygamberi örnek almak demek tarihe gitmek ve gömülmek değil, O büyük şahsiyeti tanımak ve sevmek, onun insanlığın huzur ve mutluluğu için yaptığı çağrıyı güncelleştirerek hayatımıza yansıtmak, onun ahlakını ve çizgisini davranışlarımızın mihveri ve rehberi yapabilmek demektir" dedi.

Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır da "Halkımız o kadar Hz. Muhammed (SAV) ile bütünleşmiş ki, erkek çocuklarına Muhammed, Ahmed, Mustafa isimlerini; kız çocuklarına da içerisinde gül bulunan isimleri vermektedirler. Asker ocağına Mehmetçik denilmesi de bu sevgiden dolayıdır" dedi.

İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cem Zorlu ise verdiği konferansında, İslam dinin aileyi bir kurum olarak gördüğünü ifade etti. Zorlu, "İslam'a göre üç kişi yola çıktıklarında karışıklık, düzensizlik gibi durumların ortaya çıkmaması için mutlaka bir başkan seçilmesi gerekir. Ömür boyu hayat yolculuğuna çıkan eşlerin de kendi aralarında bir başkan seçmesi lazımdır. İslam bu başkanlığı erkeğin bazı özelliklerinden dolayı ona vermiştir. Haklardan bahsedebilmek için önce sorumlulukların yerine getirilmesi gerekir. Biz Kur'an-ı Kerim'ın bazı hükümlerini sadece erkeğe hitap ediyor gibi algılıyoruz. Bu yanlış bir anlamadır. Kur'an-ı Kerim 'Ailene namazı emret, kendinde namaza sarıl' derken bu emir sadece erkeğe değil ki, aynı şekilde kadına da verildi. Yine 'Ey İman edenler! Kendinizi ve ailenizi ateşten koruyunuz' emri de sadece erkeğe değil, kadına da bir emirdir ve kadında sorumludur. İslam hiç bir zaman yalanı hoş görmezken sadece eşlerin arasını bulma hususunda, aileyi yıkımda kurtarma adına söylenen yalana yalan demiyor. Bugün kocalarının kendilerine Hazreti Peygamber gibi davranmasını isteyen hanım kardeşlerimiz, öncelikle kendileri Hz. Hatice, Hz. Fatma gibi olmalıdırlar. Hanımlarının Hz. Hatice, Aişe, Fatma gibi olmasını isteyen beyler de öncelikle kendileri Hz. Peygamber (SAV) gibi davranmalıdırlar" diye konuştu.

Malatya'da ayrıca "İslam'da Aile" konulu panel gerçekleştirildi.

Kutlu Doğum Haftası kutlama programı çerçevesinde Malatya Belediye Konferans Salonu'nda düzenlenen "İslam'da Aile" konulu panelde açılış konuşmasını İl Müftüsü Mehmet Sönmezoğlu yaptı. Panelde daha sonra, Tekke Cami İmamı Mehmet Yüksel, "İslam'da ailenin önemi", Hz. Ali Cami İmam-Hatip Muhsamettin Gürsoy, "Nasıl bir aile modeli" Uçbağlar Cami İmam- Hatip Abdulkadir Ateş, "Peygamberimizin aile hayatı", Köy Hizmetleri Cami İmam Hatip Halil Kılıç da, "Ailenin korunması" konulu sunum gerçekleştirdiler.

İmam Hatip Mehmet Yüksel, "Sağlam toplum oluşturmanın yolu sağlam bir aile kurmaktan geçiyor. Sağlam aile temelinin ilk şartını nikah akdi oluşturuyor. Kuranı Kerim'de, içinizdeki bekarları, kölelerinizden ve cariyelerinizden salih olanları evlendirin. Eğer yoksul iseler, Allah onları lutfü ile zenginleştirir. Allah lütfu bol olandır, bilendir buyurarak dikkatlerimizi evlenmeye çeker. Peygamber Efendimiz (SAV) de birçok hadisinde evlenmeye yönelik tavsiyeleri, emirleri var ve kendisi de bizzat bize örnek olmuştur. Evliliğin farz, vacip, hata haram olanları vardır. Bazı şartlar evliliğin hükmünü farklılaştırabilir" şeklinde konuşarak evliliğin sürdürülmesi, aile kurumunun zedelenmemesi için eşlerin dikkat etmesi gereken hususlar ve görevler hakkında bilgi verdi.

"Nasıl bir aile modeli" konusunda sunumunu yapan İmam Hatip Muhsamettin Gürsoy da, "Tarih boyunca en güçlü toplum ve milletler, aile yapısı sağlam olan toplumlardır. Aile kurmak bir bina yapmak gibidir. Nasıl ki yapılacak binanın öncelikle zemin etüdü yapılır aynen öyle de evlilik kararı vermeden önce de özellikle eş seçiminde öncelikle Kur'an-ı Kerim ve sünnetin buyurduğu çerçevede denklik aranmalı, dindarlık aranmalı, iffet aranmalı gibi öncelikler oluşturulmalıdır. Ailede kadın erkeğin kulluğunu tamamlayan bir parça, erkek de kadınının kulluğunu tamamlayan biri olmalıdır. Sevginin olmadığı bir yuvada huzur düşünülemez. Eşler birbirinin açığını bulmak ve kirli çamaşırlarını ortaya çıkarmak için yarışmamalı; hayırda yarışmalıdırlar, birbirinin eksiğini tamamlamada yarışmalıdırlar. Aile içinde hele hele çocuklarının yanında eşler birbirine karşı nezaketi elden bırakmamalı, kaba ve kötü söz söylememelidirler" ifadelerini kullandı.

Uçbağlar Cami İmam- Hatip Abdulkadir Ateş de, huzurlu bir aile olabilmek için peygamberin aile hayatının model alınması gerektiğini belirtirken, Köy Hizmetleri Camii İmam Hatip Halil Kılıç da, günümüzde her geçen gün yozlaşan değerlerimizi koruma ve kollama hususunda gayret etmemiz gerektiğini, ailelerimize daha çok zaman ayırmamız gerektiğini ifade ettiler.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız