SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Esma İçin de, Ali İsmail İçin de"

0
Güncellendi - 2015-12-27 18:44:38
A- A+ PAYLAŞ

Cumhuriyet Halk Partisi Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Arapkir İlçesi Onar Köyü’nde düzenlenen Şeyh Hasan Onar’ı Anma Etkinlikleri’ne katılarak, köydeki 789 yıllık cem evini ziyaret etti.

Etkinlikte konuşan Ağbaba, her zaman özgürlük ve demokrasiyi savunacaklarına dikkat çekerek, “Mısır’da darbecilerin katlettiği 17 yaşındaki Esma için gözyaşı dökmeliyiz. Ama bir gece yarısı Eskişehir sokaklarında dövülerek katledilen Ali İsmail içinde gözyaşı dökmeliyiz. Demokrasiyi sadece Mısır için değil, Suriye için değil, Türkiye içinde, her koşulda en üst seviyede savunmalıyız ve istemeliyiz” dedi.

Ağbaba, Onar Köyü’nün barışa büyük katkı sunduğunu belirterek, “Barış isteğimizi, barış sevdamızı Onar Köyü’nden Türkiye’ye haykırmanın onurunu yaşıyoruz. Onar Cem Evi yüzyıllardır yaşayan bir mirasımız. 789 yıllık tarihi ile cem evinin varlığını, “Cem evi var mı, yok mu? İbadet mi, değil mi?” diyenlere, yüzlerce yıllık verilen bir cevaptır. Onar Cem Evi, Türkiye’ye cem evinin ibadethane olup, olmadığını belirten en büyük eserdir. Bu eseri yüzyıllardır yaşatanlara da teşekkür ediyorum” diye konuştu.

ONAR CEM EVİ YÜZYILLARDIR BARIŞIN, KARDEŞLİĞİN VE DOSTLUĞUN SEMBOLÜ OLDU

Ağbaba, Onar Cem Evi’nin yüzyıllardır bütün görkemiyle ayakta durduğunu ve barışın sembolü olduğunu kaydederek, “Onar Cem Evi, 7 tane Alevi çalıştayı yapıp da halen cem evlerine ibadethane diyemeyenlere yüzlerce yıllık görkemiyle aslında tek başına cevaptır. Bugün Ortadoğu’da mezhep kışkırtmalarıyla orayı kan gölüne çevirenlere karşı; Onar Cem Evi yüzyıllardır barışın, kardeşliğin ver dostluğun sembolüdür. Bir elinde ceylanı, bir elinde aslanı barış içerisinde yaşatan sevginin diyarı Hacı Bektaş’ın, zalime ve zulme boyun eğmeyen mazlumların piri Pir Sultan Abdal’ın torunları olarak, bugünlerde savaş nidaları atanlara itibar etmeyeceğinizi iyi biliyorum. Etnik ayrımcılığın, mezhep kışkırtmalarının alabildiğince yoğunlaştığı bu coğrafyada Arapkir’in güzel insanları bunlara karşı barışın, kardeşliğin ve birliğin toprakları haline getirmişlerdir. Buna katkısı olan Arapkir’de yaşayan Alevisi Sünnisi, Sağcısı Solcusu herkese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

ÜLKEMİZ SIKINTILI BİR DÖNEMDEN GEÇİYOR

Sahte demokrasi kahramanlarının kanlı bir savaş hazırlığı içerisinde olduklarını savunan Ağbaba, “Ülkemiz sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Coğrafyamız yine kanlı bir savaşın eşiğinde. Irak’tan, Afganistan’dan tanıdığımız bu sahte demokrasi kahramanları yine kanlı bir savaş tezgahlıyor. Biz bunun demokrasi savaşı olmadığını iyi biliyoruz. Biz ülkelerin iç işine karışmamayı bilen, bir ülkenin bağımsızlığının ne olduğunu yaşayarak öğrenmiş bir milletiz. Ama bu millet, bu coğrafya, bu coğrafyaya yabancı olanlar, ayrımcılık yapanlar nasıl savaş istediklerini, nasıl işgal heveslisi olduklarını görüyorsunuz. Bugün ülkemiz Mısır gibi, Suriye gibi, Libya gibi değilse bu bizim inanç önderlerimiz olan Hacı Bektaş’ın, Pir Sultan’ın ve Şeyh Hasan’ın Anadolu’ya yaydığı manevi iklimin sonucudur. Birilerine rağmen ülkemiz halen kanlı bir Ortadoğu ülkesi değilse, bu hiç içine sindiremedikleri Mustafa Kemal Atatürk’ün laik, demokratik ve bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin sonucudur” ifadelerini kullandı.

SAVAŞA KARŞI ÇIKIP, BARIŞIN SESİNİ YÜKSELTMELİYİZ

Ağbaba, savaşa karşı çıkarak, barışın sesini yükselmeleri gerektiğini de ifade ederek, şunları kaydetti:

“Her konuşmasında savaş isteyenlere söyleyecek sözlerimiz var. Daha dünden Irak tecrübemiz var. Irak’ta demokrasi getirmek isteyenlerin orayı ne hale getirdiğini hep birlikte gördük. Orada sadece insanlar ölmedi. Bağdat’ta, Necef’te, Kerbela’da bu coğrafyaya barış tohumları ekenlerin, o manevi zatların mezarları bombalandı, camileri yerle bir edildi. Onun için savaşa her koşulda karşı çıkmalıyız, barışın sesini yükseltmeliyiz. Yüzyıllardır bu topraklarda kardeşliği, barışı yaşatan, buraları sevginin, dostluğun diyarı haline getiren sizler eminim ki, bu onurlu mirası yaşatacak ve sevginin hakim olduğu bir dünyayı egemen kılmaya devam edeceksiniz. Sizler barışın ve hoş görünün temsilcilerisiniz. Bu sizlere, bizlere Hacı Bektaş’lardan, Şeyh Hasanlar’dan mirastır. Ama şunu lütfen unutmayalım; namerdin, zalimin günümüzün Hızır paşalarının sofralarında haram yememeyi de en az pirimiz Pir Sultan Abdal kadar becermek durumundayız. Bizler her zaman özgürlüğü ve demokrasiyi savunduk, savunmaya da devam edeceğiz. Ama bunu her yerde, herkes için savunacağız. Daha birkaç ay önce Gezi olaylarında öldürülen gençlerimiz için ne hissediyorsak, Mısır’da haksızca katledilen öldürülenler içinde, Suriye’de kurşuna dizilen çocuklar içinde aynısını hissediyoruz. Mısır’da darbecilerin katlettiği 17 yaşındaki Esma içinde gözyaşı dökmeliyiz. Ama bir yarısı Eskişehir sokaklarında dövülerek katledilen Ali İsmail içinde gözyaşı dökmeliyiz. Demokrasiyi sadece Mısır için değil, Suriye için değil, Türkiye içinde, her koşulda en üst seviyede savunmalıyız ve istemeliyiz.”

Ağbaba, anma etkinliğinin ardından Onar Cem Evini ziyaret etti. Cem evini gezen Ağbaba, burada vatandaşlarla uzun süre sohbet etti.

Milletvekili Ağbaba, Arapkir İlçesi’nde Yabanlı, Selamlı ve Eğmir Köylerini de ziyaret ederek, vatandaşlarla bir araya geldi. Vatandaşların sorun ve isteklerini dinleyen Ağbaba, kendisine iletilen her şeyi not alarak, sorunların takipçisi olacağını söyledi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız