SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Esmerin Tadı Daha Güzel'

A- A+ PAYLAŞ

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Çarşamba gecesi geldiği Malatya'da havaalanından direkt geçtiği Öğretmenevi'nde 5.5 saat süren bir toplantıya başkanlık etti. Bakan bu toplantıda Malatya'da milli eğitimin durumunun tüm ayrıntılarıyla ele alındığını belirtti. Bakan, çok merkezde kalan Kız Meslek Lisesi'nin yeri ile ilgili düşüncelerini açıklarken, ilçeler bazında da sorunların görüşüldüğünü bildirdi. Malatya'da 300 öğretmen fazlası bulunduğunu belirten bakan, okullara hizmetli takviyesi yapılacağını söyledi. Bakan, Akçadağ Öğretmen Okulu'nda 2 bin dönüm alanın Meyvecilik Araştırma Enstitüsü'ne tahsis edildiğini de bildirdi.

5.5 SAATLİK TOPLANTI..
Bakan Çelik, 5.5 saat süren toplantının ardından geceyi Öğretmenevi'nde geçirdi ve Perşembe günü ilk olarak Valiliği ziyaret etti.

Malatya'da Perşembe günü için çok yoğun programı olan, birçok okul açılışına da katılan bakan Çelik'in Valilik ziyaretinde milletvekillerinden Öznur Çalık da bulundu.

Bakan, ziyaret sırasında, gece yaptıkları toplantıyla ilgili ayrıntıları aktardı.

"CHECK UP OLDU.."
Bakan şöyle dedi:

"Benim katıldığım bu dönemki ilk eğitim değerlendirme toplantısını Malatya’da yaptık. 5.5 saat sürdü. Valimizi, 4 milletvekilimizi, belediye başkanımızın, ilçe kaymakamlarımızın, il genel meclisi başkan ve ilgili komisyon üyeleri, Bayındırlık, İş-Kur müdürü gibi bürokratlar, Ankara’dan gelen 22 birim amirimiz ve buradaki eğitim yöneticilerinin katıldığı çok önemli bir toplantı yaptık. Dünkü açıklamada da ifade ettik. Arkadaşlarımız 2 gün burada Malatya’daki eğitimin fotoğrafını çektiler. Adeta check-up faaliyeti yapıldı. Bunun sonucunda da akşam bütün meseleyi detaylı olarak masaya yatırdık.

Bu toplantının sonunda şu sonuçlara vardık:

Malatya’da okul öncesi eğitimde 2002’inin sonunda okullaşma oranı yüzde 9’da. Yani 100 çocuğumuzdan sadece 9’u okul öncesi eğitime gidiyordu. Şu anda yüzde 25’e ulaşmış durumdadır. Bu oran Türkiye ortalamasıdır. Hükümetimizin 2012’inin sonuna koyduğu hedef yüzde 50’dir. Biz de Malatya’nın yüzde 50’ye ulaşmasını ve hatta geçmesini istiyoruz. Burada böyle bir potansiyel var. İlgili olan taraflarla böyle bir sonuca ulaşabileceğimizi düşünüyoruz. Bu konuda gerekli kararlar alındı.

Akçadağ’da bir müstakil Anaokul bitiyor. Önümüzdeki sene de Hekimhan ve Pütürge’de de anaokulu yapacağız.

67 köy okulumuz taşımalı eğitimden dolayı, 8 yıllık kesintisiz eğitimden sonra kapalı durumdalar. Hepsinin onarılması ve mümkünse 1-2 ve 3.sınıflar olarak kullanılmasıdır. Bu çocuklarımızın taşınmamasının daha sağlıklı olacağını düşünüyoruz. Eğer böyle bir potansiyel yoksa bunların anaokulu olarak açılması, o da mümkün değilse okullarımızı onaralım köy tüzel kişiliğine devredelim, bunları köy odaları olarak kullanalım. Bunları çürümüşlükten kurtaralım diye düşünüyoruz. Bunu mutlaka yapacağız. Bunu yaparken de Köye Hizmet Götürme Birliğinden yararlanıyoruz. Kaymakamlarımıza bu konuda gerekli talimat verilmiştir. Önümüzdeki süreçte 67 okulumuzun ekonomik ömrünü tamamlanmayanlar eğitime yeniden kazandırılacaktır.

İlköğretimde okullaşma Türkiye standartları gibidir.Yüzde 90’ların üzerinde okullaşma var. İlköğretim okullarımızda 33 okulumuzda bilgi teknolojisi sınıfı, yani bilgisayar laboratuarı yok. Bunlar ya yeni açılan, yada geçmiş yıllarda bilgisayarı olup da bunlar demode olanlardır. Gerekli talimat verildi önümüzdeki yıl 33 okulumuz bilgi teknolojisi sınıfı kurulacak. Böylece bütün sınıflarda bilgi teknoloji sınıfı kurulmuş olacaktır.

44 okulumuzda, kısmen su problemleri olduğu, bunlar tek derslik köy okulları bir kısımda tuvalet problemleri olduğu tespit edildi, önümüzdeki süreçte bunları gidereceğiz.

Taşımalı eğitimde burada rakam biraz yüksek. 344 yerleşim biriminde 95 yerleşim birimine taşıma yapılıyor. Yaklaşık 9 bin çocuğumuz taşınıyor. Bunun yıllık maliyeti 5 trilyon liradır. Bu bir hayli yüksekti. Bu taşıma meselesi de yeniden gözden geçirilecek. YİBO’lar da ciddi manada kapasite boşluğu var. 921 boşluk var. Yani kapasitenin altında çalışıyor. Bu rakam çok önemli bir potansiyeldir. Bu bir aynı zamanda kaynak israfı anlamına da geliyor. Bununla ilgili olarak ta arkadaşlarımız gerekli tedbirleri alacaklar. Bazı YİBO’ların çevre düzeninde problem var. Yapacağız.

YİBO’ların büyük kısmında koğuş sistemi vardı 60-70 kişinin kaldığı koğuşlar vardı. İktidarımız döneminde bunlar giderilmiş ve oda sistemine dönüştürülmüştür.

Pütürge YİBO’nun pansiyonunda depreme dayanıklılık sorunu vardı o da giderildi.

Ayrıca yatılı okullarda iaşe bedeli 1.5 YTL’den iktidarımız döneminde 5.5 YTL’ye çıkarılmıştır. Yavrularımızın çok iyi beslenmesi için kalite artırılmıştır. Yemek kalitesi diyebilirim ki özel okullardakine ulaştırılmıştır. Dolayısıyla kırsaldaki velilerimizin çocuklarını yatılı okula gönderirken hiç bir tereddüt taşımamalarını gerekir. YİBO’lara ve Doğanyol Kaymakamlığına araç göndereceğiz.

İnsan kaynakları açısından Malatya’da ciddi bir problem görülmüyor. Malatya’da 300 öğretmen fazlamız var. İngilizce ve bilgisayar gibi bazı branşlarda eksikliklerimiz var. Personel genel müdürlüğümüz gerekli tedbirleri alacak.

Burada hizmetli açığımız var. Maliye Bakanlığımızdan C-4 kapsamında 10 bin kadro için izin aldık. O çerçevede Malatya’ya hizmetli takviyesi yapacağız.

Yeşilyurt ve Battalgazi’de Kaymakamlıklarımızın ilköğretim okul talepleri var. Bunların planlanması ilde yapılıyor.Bize bu konuda planlanırsa ve teklif gelirse bunu onaylayacağımızı ifade etti.

Milli Eğitim Müdürlüğümüzün hizmet binası bir hayli eski, eski bir ortaokul binasıydı. Yeni bir hizmet binası yapacağız. Önümüzdeki süreçte hemen başlatıyoruz.

Burada ortaöğretim pansiyonlarımız maalesef düşük kapasiteyle çalışıyor.Yüzde 74 ile çalışıyor. Her 100 yataktan 26’sı boş demektir. Özellikle kırsalda eğitim ihtiyacı olan lise olmadığı için okula gidemeyen gençlerimizi teşvik ederek bu yurtlardaki boşlukları doldurmak zorundayız. Eskiden A-B okulunun pansiyonu vardı. Biz bunu kaldırdık. Ortaöğretim pansiyonu vardır. Boş kontenjan varsa B lisesindeki öğrencimiz oraya gidip kalabilecektir.

Eğitim kalitesi itibarıyla olaya baktığımızda OKS ve ÖSS’deki başarı, aslında Malatya’nın gelişmişlik düzeyiyle paraleldir. Kişi başına düşen gelire baktığımız zaman sanayileşme potansiyeline baktığınızda, sosyo-kültürler ve sosyo-ekonomik yapısına baktığımızda OKS ve ÖSS başarısı buna paralellik arz ediyor. Burada bir anormallik yok. Tabii Türkiye’de iller biz neden birinci olmadık diyor. Türkiye’de 81 il var. Burada biri 1, biride 81 olacak. Bu eşyanın tabiatı gereğidir.

Ben Malatya’nın performansını iyi olduğunu düşünüyorum. Türkiye ortalamasının üstündedir.

2 lisemizin depreme dayanıksız olduğu, derhal boşaltılması raporu var. Biri Balaban lisesi, bunu yeniden inşaa edeceğiz. Doğanşehir Erkenek lisesini boşaltıyoruz, taşınabilir çelik konstüriksiyonu okula göndereceğiz. Bu 1 ay içerisinde okul yeniden ayağa kalkacak demektir. Çok kısa sürede yapılabilir.

Anadolu lisesi olmayan 4 ilçemize, arkadaşlarımıza talimat verdik. Anadolu lisesi açılabilir mi açılmalı mıdır sorusuna cevap verecekler. Bunlar Arapgir, Battalgazi, Akçadağ, Hekimhan ilçeleridir. Buralarda eğer öğrenci potansiyelimiz müsaitse önümüzdeki dönemde açabiliriz.

Akçadağ öğretmen lisesinin alanını Meyvecilik Araştırma Enstitüsüne 2 bin küsür dönümlük alanının vereceğiz. Onlarda buradaki arazisini belediyeye verecek. Onlarda yeşil alan açacaklar. Başkanımızda burada bize bir okul yeri verecek. Şimdiden söyleyelim de.

Mesleki ve teknik eğitim açısından Malatya arzu ettiğimiz seviyede değil. Malatya sanayileşme potansiyeli olan bir ilimizdir. Teşvik yasasından dolayı çok sayıda fabrika açılmıştır, fakat mesleki ve teknik eğitim buna ihtiyaç verecek oranda değil.

2002 sonunda mesleki eğitim yüzde 18’di. Bugün gerçi yüzde 30’a yükselmiştir ama bu da yeterli değildir.

Bu arada Kız Meslek Lisesi’nin binası çok merkezde, bunun elden çıkarılarak yerine çok modern kız meslek lisesi kampusu yapılmasına karar verdik. Malatya’dan her yerde görülebilecek Osmanlı-Selçuklu mimarisinden esintiler olan, ama modern mimarın unsurlarını ihtiva eden yeni geliştirdiğimiz bir mimari projedir bir okul projesidir. Bunlardan birisini Malatya’da prestij okul olmak üzere 2008’de yapmaya karar verdik. Bunu konuşacağız belki bunu Kız Meslek Lisesi olarak inşaa edeceğiz. Zannediyorum Malatya’daki en güzel binalardan biri olacak.

Eski Ticaret Lisesi’nin bahçesinde defterdarlık, sağlık birimi olarak kullanılan eski Ticaret Lisesi binasını boşaltıyoruz. Çünkü Ticaret Lisesi’ne kayıt yaptırmak isteyen ama geri çevrilen çocuklarımız var. Burayı Ticaret Meslek Lisesi olarak açacağız.

Çeşitli liselerde onarım yapılması istendi. Bunlarla ilgili onarım ödenekleri gönderilecek.

Yükseköğretim gençliğiyle ilgili Türkiye’nin her tarafında her 10 öğrenci için 1 kişilik kapasite vardır. Yüzde 10’u yurtlarda kalmaktadır. Malatya’da bu oran yüzde 22’dir.

Ama 2008’de inşaatı başlayacak olan 1000 kişilik bir yüksek öğretim yurdu yapılacak. 32 bin metrekare kapalı alanı olan yaklaşık 25-30 trilyon lira maliyeti olan bir projedir. Belki de Malatya’ya bir kalemde kamunun yaptığı en büyük yatırımdır. Buraya bir yurt demek aslında doğru değil, burası bir hayat merkezi olacaktır.

Özellikle ortaöğretim yurtlarında, özellikle kız çocuklarımızın okullu olması için büyük gayret gösteriyoruz. Hekimhan ve Doğanşehir’de tercihen 2 kız öğrenci ortaöğretim yurdu yapacağız.

Doğanşehir’de Öğretmen evimiz yok. Ankara’ya gider gitmez Milli Eğitim Vakfı’nda 250 milyar göndereceğim. Geri kalanını da ilçe kendisi sağlayacak.

Deprem güçlendirmeleri açısında Malatya’da çok şeyler yapıldığını söyleyemem. Malatya 1. derece deprem bölgesidir. Deprem güçlendirmeleri ile daha çok duyarlı olunması için yerel yöneticilerimiz uyarılmıştır. Allah korusun ufak bir deprem olduğu zaman her hangi bir olumsuzluk olursa kendimizi affedemeyiz, bu sorumluluk çok büyük bir sorumluluktur. Önümüzdeki günlerde deprem güçlendirmelerine hız vereceğiz.Çünkü olan 2 lisemizi devre dışı bırakıyoruz, diğerlerinin de güçlendirmelerine yapacağız.

Derslik başına düşen öğrenci sayısı Türkiye ortalamasının üstünde olduğunu söyleyebilirim. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı bakımında da burada bir sıkıntı yok.

5.5 saat süresince okullarımızın fiziki alt yapısı, müfredat, okullaşma oranı, yatılı okullar, taşımalı eğitim, araç-gereç, akınıza ne gelirse bütün bunlar inceleme tarama yapılmıştır.

Ben Türkiye’de ilk defa yapılan, Malatya’da ilk kez yapılan bu çalışmanın çok hayırlı sonuçlar doğuracağına inanıyorum. Malatya bu anlamda çalışma yaptığımız 60.cı vilayetimiz. Geri kalan 21 Vilayeti de tarayacağız. Böylece Türkiye’deki bütün vilayetler eğitim açısından bütün taramadan geçirilmiş olacak."

"1. SINIFA TERÖR ANLATILMAZ.."
Bakan Çelik, "Terör nedeniyle milli eğitim o müfredatında bir değişiklik düşünüyor musunuz. ? Terörü anlatacak bir ders koymayı düşünüyor musunuz?" şeklindeki bir soruyu şöyle yanıtladı:

"İlköğretim 1. sınıf çocuğuna terör anlatılmaz. Bu pedagojik de değil aslında. Müfredat olması gerektiği gibi düzenlenmişti ve her şey yolunda gidiyor. Arızalar vardır. Sıkıntılar vardır. Türkiye bunların üstünden gelecek güçte ve kudrettedir. Ama dediğim gibi ille terörle ilgili soru soracaksanız. Bunu bana değil de, elbette hükümetin bir mensubuyum. Bunu sayın içişleri bakanlığımıza, dış ülkelerle kısmı varsa dışişleri bakanlığımıza, askeri tarafı varsa milli savunma bakanımıza sormanız daha isabetli olur. Herkes kendi işiyle ilgilenir ve herkes kendi işiyle ilgili konuşursa bu daha anlamlı olur."

JÖLE DAYAĞINA NE DEDİ?
Bakana bir basın mensubu da, "Okullarda şiddetlerin önüne geçilemiyor mu? Bir çalışmanız olacak mı? Malatya’da da bir ilköğretim okulu öğrencisi jöle nedeniyle dövüldüğünü iddia etmekte." sorusunu sordu ve şu yanıtı aldı:

"Hayatın her alanında her sektörde, insanın olduğu her yerde, işleyen bir mekanizmanın olduğu her yerde eksiklikler, aksaklıklar, yanlışlıklar olabilir. Milli Eğitimin 1 milyon yakın personeli ve 20 milyon öğrencisi var. Söylediğiniz olayları alt alta koyduğunuzda bunlar okyanusta bir damla teşkil etmez. Birisi yanlış yaparsa o yanlışın hesabını verir. Bu devlet hukuk devletidir. Ne yapılması gerekirse yapılır. Malatya’ya değerlendirdiğimizde Malatya’da okullarımızda disiplin var sükunet var. Bu anlamda ciddi bir problem olduğu kanaatinde değilim. Ama mevzii, mahalli, ufak tefek olaylar olduğu zaman yasalar çerçevesinde müdahale edilir."

"ESMERİN TADI DAHA GÜZEL.."
Bakanın Valilik ziyaretinde, Vali Halil İbrahim Daşöz kendisine kayısı ikram etti. Bakan, bu sırada "esmer renkli olan gün kurusu kayısıyı" tercih ettiğini “Burada bir sırrımı ifşa edeyim. Ben çay içerken şeker kullanmıyorum. Tatlandırıcı olarak kayısı, Malatya kayısısı kullanıyorum. Tadı çok iyi, özellikle esmer olanların tadı daha güzel.” sözleriyle anlattı ve bu sözler kahkahalara yolaçtı.

Bakanın bu sözleri üzerine Vali Daşöz, “Bilimsel raporlara göre Malatya insanının zekasındaki en önemli etkenin kayısı olduğu ifade ediliyor.” derken, bakan ”Biraz da bize geçerse iyi olur.” diye konuştu.

Bakan Valilikten sonra Belediyeyi ve AKP il başkanlığını ziyaret etti. Bakan belediyeye gelişinde, Mehter Takımı tarafından karşılanırken, bakanın isteği üzerine mehter takımı "Genç Osman Marşı"nı çaldı. Ardından AKP il başkanlığına giden Çelik, Malatya'nın 22 Temmuz seçimlerinde yüksek bir oy desteği verdiğini, ancak oy oranına göre bakanlık verilmediğini belirterek, "Öznur hanım yıllardan beni bana abi der. Ben onun abisiyim. Dolayısıyla Malatyalı sayılırım. Kabul ederseniz Malatya'nın bakanıyım." diye konuştu.

Ardından, açılacak okullardan ilki olan "91 Bin Dev Öğrenci İlköğretim Okulu"na gitti. Tekel Fabrikası'nın arkasında yaptırılan Çevreyolu'na cepheli okulun açılışına giden bakanın hayli neşeli olduğu gözlendi ve kendisini karşılayan öğrencilerle "çak" yaparak selamlaştı. Kurdelayı keserek açılışı yapan Bakan, ders zilini de çaldı.

HABER-FOTO: Selahattin GÖKATALAY- GÖRÜŞ Gazetesi

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız